Index AMATÖR SÖZ YAZARLARI AMATÖR SÖZ YAZARLARI |
Mustafa Usta |
Yazar Administrator | |
Salı, 16 Eylül 2008 | |
Derdin tapusunu bütün ver bana, Yüzünde gül açsın solmasın gülüm. Zehrini içerim ben kana kana, Hiç bir tereddüdün olmasın gülüm. Kıyamam ne sana, ne göz yaşına, Vurgunum yüzüne, hilal kaşına, Mutluluk güneşi doğsun başına, Hüzünler kapını çalmasın gülüm. Umudun bitmesin, sabırla bekle, Geldikçe acılar, geri itekle, Çile kurşunundan kendini sakla, Kastedip canını almasın gülüm. 17 Ağustos 2008 Yol Bulamadım Şu yalan dünya da gezdim, dolaştım, Derdimi diyecek kul bulamadım. Nice geçit vermez dağları aştım, Düzlüğe gelince yol bulamadım. Bir sevda ateşi yaktım özümde, Yılları kül ettim, sönmez közümde, Bülbülün feryadı vardı sözümde, Figanı duyacak gül bulamadım. Hayat virânede, huzur görmedim, Dağları yüklendim, mola vermedim; Geceye dur ettim, güne ermedim, Vuslata götüren hal bulamadım. Ruhumda yaşadım her bir anıyı, Fikirlerden uzak ettim sanıyı, Tükenmez çabayla buldum tınıyı, Çalıp söylemeye tel bulamadım. Rüzgarla savruldum aşkın iline, Hayrandım Leyla'nın tatlı diline, Kapıldım giderim mecnun seline, Bedeni sürmeye çöl bulamadım. Hayalimde bin bir zülfe kul oldum, Henüz yeşermişken, sararıp soldum, Bendi yıkamadım, doldukça doldum, Çağlayıp akacak sel bulamadım. Halime bakmadan, halleri sordum, Dertler satın alıp, kendimi yordum, Engin denizlerde diplere vurdum, Uzanıp tutacak el bulamadım. 22 EYLÜL 2008 Kal Diyor... Aldırma söylenen hiç bir sözüme, Bak gözlerim sana burda kal diyor. Anlarsın son defa baksan yüzüme, Dilim git dese de, özüm kal diyor, Kanımdan ileri, canım ol diyor. Bir matem havası esti, yel oldu, Gözümden akanlar taştı sel oldu, Senden gayrı cümle alem el oldu, Dilim git dese de, özüm kal diyor, Kayboldum ben bende, beni bul diyor. Bir çalı yırtıyor sanki içimi, Şaşırdım dünya da yönü, biçimi, Gurura bırakma sakın seçimi, Dilim git dese de, özüm kal diyor, Tutsak etme aşkı, boşa sal diyor. Yokluğun çökerse, dilim lâl olur, Geceler, hüsranlı kabuslar bulur, Bir söz daha etme, ne olursun dur, Dilim git dese de, özüm kal diyor, Bak kollarım açık, ''haydi gel'' diyor. Dönülmez yollara vurma kendini, Sevdâyı biriktir, yıkma bendini, Yenelim bu defa kibir fendini, Dilim git dese de, özüm kal diyor, Tellerim kopsa da mızrap çal diyor. 11 Kasım 2008
Hilebaz pazarda şöhret olunca, Doğruluğa âşık kul susar gider. Zengini parayla dostu bulunca, Yoksulun cebinde pul susar gider. Bin türlü oyunlar oynar durmadan, Öldürür insanı bıçak vurmadan; Anlatmak istesem kalbi kırmadan, Diyecek söz kalmaz, dil susar gider. Çözülür düğümler ilmik atınca, Sözler acı verir yalan katınca; Uzandığı daldan diken batınca, Çekilir geriye, el susar gider. Tertemiz sevgiyle yürekten gürler, Katlanır her şeye kendini zorlar, Güvendiği dağa yağınca karlar, Kırılır omuzdan kol susar gider. Kış olur sabırla baharı bekler, Filizler yeşerir, çiçekler ekler, Sonunu görünce yüreği tekler, Dökülür yapraklar, dal susar gider. Çıkarsız acıya acıyı katar, Yanlış anlaşılır, hançerler batar, Bütün dertlerini içine atar, Kanar ince ince, sol susar gider. Kervanlar uğramaz, bağrında bir yar, Kıymeti bilinmez kaktüsler sarar, Esmez beklediği bir serin rüzgar, Kavrulur toprağı, çöl susar gider. Sevdalar yılansı dillere düşer, Bülbül aşkım diye, çalıya koşar; Tuzlu su verilir, kökleri pişer, Sararır yaprağı gül susar gider. Hikayenin sonu böylece başlar, Serpilmiş başına ihanet taşlar, Türlü dümen döner, dökülür yaşlar, Çıkmaza götüren yol susar gider. Gün olur gam, tasa insanı yıkar, Kementler atılır,sıktıkca sıkar, Tabut denen binek ortaya çıkar, Mezara kapanan sal susar gider. 25 Nisan 2008 Ankara Gözlerin... Anında karşımda beliri verdi, Dikildi gözümde durdu gözlerin. Gönlüm, bebeğinden gülleri derdi, Sevda kurşunuyla vurdu gözlerin... Içinden, içime bir volkan aktı, Dağladı sinemi,Kalbimi yaktı, Sanki yüreğimde şimşekler çaktı, Gönül sarayıma girdi gözlerin... Yayının ağzına, okunu verdi, Bir zâlim avcıymıs, ipini gerdi, Bütün hayalleri, toplayıp derdi, Bedeni yerlere serdi gözlerin... Baharım sanmıştım, meğer sonummus, Ufukta gördüğüm, geçmiş anımmış, Almak istediği tek şey, canımmış, Simdi muradına erdi gözlerin... 20 Nisan 2008 Kangrene Döndü Sevdan İçimde Ne fayda sağladı, ne acı bitti Kangrene döndü sevdan içimde Damla damla aktı, beni eritti Kangrene döndü sevdan içimde Gönül sarayımda, köşke ererek Kanıma yerleştin, gözden girerek Ağuları, merhem diye sürerek kangrene döndü sevdan içimde Adın yüreğimde sanki talancı Sardı vücudumu en derin sancı Bütün hücrelerim buna isyancı Kangrene döndü sevdan içimde Çaresi bulunmaz dertlerim oldu Rüyama ölümcül kabuslar doldu Tırnağımı söküp, tüylerim yoldu Kangrene döndü sevdan içimde Lokmanın neşteri artık kesmiyor Harıma serin bir rüzgar esmiyor Feryadım çoğaldı, dilim susmuyor Kangrene döndü sevdan içimde Yaradanım verdi bu derdi bana Aşkı yudumladım ben kana kana Hakettin mi bilmem? Kul oldum sana Kangrene döndü sevdan içimde Ruhun kayıplarda, sızlamaz yürek Bir çadır kurmuştum, yıkıldı direk Biçareyim şimdi, tek sabır gerek Kangrene döndü sevdan içimde 17 Temmuz 2008
Bir zâlimin ellerinden tuş oldum, Sırtımı yerlere vurdu, gidiyor... Henüz baharımda, kara kış oldum, Boranı başıma sardı, gidiyor.. Arandı, gözüne beni kestirdi, Durgun hayatıma poyraz estirdi, Karabasan geldi kötü bastırdı, Her gece rüyama girdi, gidiyor... Daha yaşanacak günlerim çoktu, Sanki taştı kalbi, vicdanı yoktu, Kızdırdı hanceri bağrıma soktu, Hayat defterimi dürdü, gidiyor... İp taktı boynuma, sallayıp astı Gururumu serdi, çiğneyip bastı Meğerse canımı almakmış, kastı Şimdi muradına erdi, gidiyor... Silerek yok etti bütün anımı, Sızlattı acıyla dörtbir yanımı, Ne derman bıraktı, nede kanımı, Yapıştı, damardan sordu, gidiyor... Adımıza destan yazılacaktı, Kabrimiz, birlikte kazılacaktı, Bağımız, ölünce bozulacaktı, Vakitsiz, gülleri derdi, gidiyor... 31 mart 2008 İstanbul
Topla Göçümüzü, Gidelim Gönül... Bu eller bizlere hayli yabancı, Topla göçümüzü, gidelim gönül. Daha dayanamam, artıyor sancı Topla göçümüzü, gidelim gönül. Bir fidan dikmiştik, ayaz kuruttu, Kalemiz kumdanmış, rüzgar eritti Artık çarelerde tükendi bitti, Topla göçümüzü, gidelim gönül. Türkümüz dağlarda yankı bulmadı, Lokman'ın ilacı, derman olmadı, Parsellendi dünya, bize kalmadı, Topla göçümüzü, gidelim gönül. Bahar zannetmiştik, kışlara döndük, Sevdalara düşüp, boşuna yandık, Artık yeter oldu, dertlere kandık, Topla göçümüzü, gidelim gönül. Bakarsın: ''Gün olur, devran (lar) döner'' Zulmeden zalimin ocağı söner. Acımız bambaşka ellerde diner, Topla göçümüzü, gidelim gönül. 12 Nisan 2008 İstanbul Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir
|
|
Son Güncelleme ( Salı, 25 Kasım 2008 ) |