Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI   
Cuma, 29 Mart 2024
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI

Turan Şakalar ( 3 ) PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Pazar, 05 Temmuz 2009

Sample Image

 

HTML clipboard Kalmadı 

Savaştayım ruhum ile
Barışa yüzüm kalmadı
Dost değil düşmanla bile
Yarışa yüzüm kalmadı.

Kanınızı Yerde Koymayacağız

Şahit olsun dağlar şahit olsun gök
Kanınızı yerde koymayacağız!
Budansa da dallar sökülemez kök
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

Düşman dost görünüp hain vuruyor
İkisi birleşip plân kuruyor
Bilmem ki bu itler ne kuduruyor?
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

Emanettir bize bu Cennet Vatan
Bunun tapusudur toprakta yatan
Ey düşman ey hain utan lan utan!
Artık ABD yi duymayacağız,
Şehidin hakkını koymayacağız!

Duymaz mısın Barzani yi caniyi?
Hainlere dizdikleri maniyi
Dövünen ağlayan pîr-i faniyi
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

Bire bin verenler şehitlersiniz
Vurulup ölmeyen yiğit ersiniz
Er doğup toprağa er düşersiniz
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

Çekilin önümden değmeyin bana
Kıyılır mı bunca körpe fidana
Yetmiş milyon kurban olur vatana
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

Yediği çanağa işenir mi hiç?
Cennete mayınlar döşenir mi hiç?
Hain hainlikten üşenir mi hiç?
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

ŞAKALAR ım önden gitmeye hazır
Vatanı uğruna bitmeye hazır
Büyük davasını gütmeye hazır
Artık ABD yi duymayacağız,
Kanınızı yerde koymayacağız!

Karargâhım Aşktır Benim

Ne evim var ne de barkım
Karargâhım aşktır benim
Dönmese de dünya çarkım
Karargâhım aşktır benim&

Dünya harap ben harabım
Üç sayfalı bir kitabım
Bitmez derdim ızdırabım
Karargâhım aşktır benim&

Ömrümün mühleti bitti
Dünya beni çok incitti
Düşüncem gönlümde yitti
Karargâhım aşktır benim&

Dünya fani ömür kısa
Ölüm İlahi bir yasa
Yaşarım içimde tasa
Karargâhım aşktır benim&

Her günüm bir başka dava
Bulunmaz derdime deva
Kader aşkı görmüş reva
Karargâhım aşktır benim&

Dertli ömrüm güle döndü
Artık bana yol göründü
Izdırabım aşkla yundu
Karargâhım aşktır benim&

Gönlüm şiir kalem yazar
Yazdıkça dertlerim azar
Hayat biter azar azar
Karargâhım aşktır benim&

Kendine Gel

Titre kendine gel ey necip nesil!
Gaflete dalıp da eli güldürme
Evlâd-ı fatihân senin soyun bil
Üç beş yaltakçıya uyup çıldırma!
Ak pürçekli ak saçları yoldurma!

Anan da bellidir baban da belli
Nasıl olur yılbaşılar Noelli?
Neyin var yanık ses sazın var telli
Bize elin düğününü çaldırma!
Ak pürçekli ak saçları yoldurma!

İçmek istiyorsan pekmez iç çay iç
Güzelim çorbanı kâsene koy iç
İçindeki sese kulak ver duy iç
Bardağına şarap marap doldurma!
Ak pürçekli ak saçları yoldurma!

Bayramımız emsalsizdir dünyada
Düğünüm var görülecek rüyada
Ne gezersin sen yabancı hülyada?
Devam eden töremizi kaldırma!
Ak pürçekli ak saçları yoldurma!

Dört mevsim yaşanır cennet vatanda
Onun için şehit düşmüş atan da
Ay Yıldızlı Bayrağım var arkanda
Dikkat et al rengi sakın soldurma!
Ak pürçekli ak saçları yoldurma!

Kulluk Allah adır hilâl göklerde
Haça boyun eğme celâl göklerde
Hâl içinde hâl var her hâl göklerde
Yüce değerlere dönüp saldırma!
Ak pürçekli ak saçları yoldurma!

Kızıyorum

Faydasız olan ünlere
Yazıyorum ben Ya Rabbim
Sensiz geçen günlerime
Kızıyorum ben Ya Rabbim...

Kul Olma Nefsine

Mü'minler kardeştir tefrikâ haram
Miracı fırsat bil, dön gel Kur'ân'a
Nefsinle hesaplaş sabah ve akşam
Her seher vaktinde yalvar Mevlâ'na.

Kul olma nefsine baş kaldır daim
Nefse ağır gelen belaya sabret
Seni yaratan kim? Asî nefsin kim?
Ömrünün hakimi İlâhî kudret.

Memleketimin Üstüne

Herkes başka oyun oynar
Memleketimin üstüne
Yılanları salanlar var
Memleketimin üstüne.

Takvim kayıp saat durmuş
Sahtekârlar oyun kurmuş
Adaletsizlik oturmuş
Memleketimin üstüne.

Sanıyorlar bizi davar
Hainler var zalimler var
Oynanıyor türlü kumar
Memleketimin üstüne.

Can veririm ser veririm
Bayrağı öper veririm
Kalıcı eser veririm
Memleketimin üstüne.

Artık bizi güldür felek
Yaşayalım hep gülerek
Sevdalı bir yürek gerek
Memleketimin üstüne.

Gecesini gündüzünü
Sevelim yazla güzünü
Çevirelim dost yüzünü
Memleketimin üstüne.

Yüreğimiz göz göz olsun
Verdiğimiz söz öz olsun
Sevdamızı saç tuz olsun
Memleketimin üstüne.

Bir gün gelir rahmet yağar
İmanımız küfrü boğar
Ebetteki güneş doğar
Memleketimin üstüne.

Men Türkmenem

Men Türkmenem Türkü ağıt sözlerim
Türkülerim ağlar dudağım titrer
Ay Yıldız uğruna çile çekerim
Ya Rabbi bizlere o günü göster
Bu zulüm işkence bu çile yeter!

Derdimle yaşlanıp geçti asırlar
Dostlarla araya çektiler duvar
Daha anlatacak neler neler var
Ya Rabbim bayrağım bir rüzgâr ister
Bu zulüm işkence bu çile yeter!

Gündüzlerim ümit gecem velvele
Düşmanlar baskında verir el ele
Hepsinin arzusu aynı mesele
Türkiyem Türkmenem sesime ses ver
Bu zulüm işkence bu çile yeter!

Duvarlar yıkılsın hasretlik dinsin
Boynumdan şu mazlum yaftası insin
Sinemdeki kara leke silinsin
Gönlümde istiklâl rüzgârı eser
Bu zulüm işkence bu çile yeter!

İçimde hasretlik reçete acı
Beşikteki balam bana duacı
Dar ağacı olsa bile ilacı
İçerim yine de Allahu Ekber!
Bu zulüm işkence bu çile yeter!

Mevlânâ

Celâl nuru parlıyordu yüzünde
Yüklendi mânâyı geldi Mevlânâ...
Kâinât saklıydı O'nun özünde
Mâverâ kokulu güldü Mevlânâ...

O bir seyyah idi ruhuysa hancı
Mevlâ'ya âşıklık ise kazancı
Bazen kervan oldu bazen kervancı
Bazen ayaklara yoldu Mevlânâ...

Mevlâ'nın ismini tende gizledi
Habibinin sünnetini izledi
Bir ömür sevdayla vuslat gözledi
Gerçek derviş gerçek kuldu Mevlânâ...

'Hamdım, piştim, yandım.' dedi boyuna
Lâyık oldu Resûlünün soyuna
O'nun yüzü hürmetinin suyuna
Aşkla yanmış benzi küldü Mevlânâ...

Allah'tan gelmişti Allah'a gitti
Ne bir gönül yıktı ne kul incitti
Yaktı gönülleri gözlerde tüttü
Nice Mecnun'lara çöldü Mevlânâ...

Mekke'den Konya'ya geldi kervanı
Buhranlı ruhlara verdi dermanı
O Sultanlar Sultanı'nın fermanı
Semâ etti yandı oldu Mevlânâ...

Emirler sultanlar saygıya durdu
Çünkü O kalplere yansıyan nurdu
Çağlara Mevlevî mührünü vurdu
Derin tefekküre daldı Mevlânâ...

Büyük mutasavvıf hem de şairdi
Sözlerinin tümü aşka dairdi
Asırlar üstüne çağlar devirdi
Asrı asra katan seldi Mevlânâ...

Semâ ile sevgiliyi zikretti
Her nefes alışta Hakk'a şükretti
Şükürde kayboldu Dost'u farketti
Varlıkta yokluğu buldu Mevlânâ...

'Putperest de olsan yine gel.' dedi
Semâ et Mevlâ'ya bağla bel dedi
İbret al sevdayla açar gül dedi
Hakk'ın kapısını çaldı Mevlânâ...

Neyzen çaldı döndü açıldı kapı
Gönlünde yıkıldı tüm fânî yapı
Çileler üstüne edildi tapu
Kendini ummana saldı Mevlânâ...

'Edep Ya Hû! ' dedi edeple baktı
Teni kesret saydı nefsi bıraktı
Âb-ı hayat oldu kâlplere aktı
Yanan dilsizlere dildi Mevlânâ...

Tevâzûyu destur etmişti zâtı
Geçmişti nefsinde olan sıratı
Sağ eline almış idi berâtı
Ölmeden çok önce öldü Mevlânâ...

Arttı O'nun Hakk aşkıyla ziyneti
Gönle tesir ediyordu sohbeti
Muhabbet yolunda arttı kuvveti
Rahmetler yağdıkça doldu Mevlânâ...

Pişmişti ruhunda gurbetlik aşı
Güle çevirirdi atılan taşı
Akarken gözünden hicran gözyaşı
Vuslat mendiliyle sildi Mevlânâ...

ŞAKALAR çileyi hep Hakk'tan bilir
Hakk'tan geldiğini topraktan bilir
Aklı ermez ama kulaktan bilir
Çileli gönlünü aldı Mevlânâ...

Muhabbetin Çiçeği

Özüne köz düşmüşse mâhur bir beste gibi
Yana yana açılır muhabbetin çiçeği&
Semâzen olur ruhun bezm-i elestte gibi
Döne döne açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Âşık gurbete düşüp çileyi yüklenirse
Sevda sevda dertleri derdine eklenirse
Sevgilinin yolunda bir ömür beklenirse
Kına kına açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Gaflet kalkar gönülden âşık aşka düşünce
Vuslata erer gönül yana yana pişince
Bir ummana karışır ırmak olur peşince
O na O na açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Gönle düşen her damla rahmete kapı açar
Sevilen âşığından usûl gereği kaçar
Nisan yağmurlarında etrafa koku saçar
Yuna yuna açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Muhabbete tutulup yanacak gönlün varsa
Yüreğin bir davanın sevdasıyla atarsa
Aşk dolu iç âlemin dış âlemin kadarsa
Sana sana açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Çilesi bin ömürdür muradı yok olmaktır
Yoklukta var olmanın sevdası Ene l-Hakk tır
Sevda çeken gönüle bülbüller konacaktır
Kona kona açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Toprakta tohum tohum ağaçta yaprak yaprak
Mülkü sevda denilen bir mülke olmuş bayrak
Susamış gönüllere âb-ı hayat sunarak
Suna suna açılır muhabbetin çiçeği&
Anlaşılır o zaman Necip Fazıl gerçeği...

Mukayese

Ben dünyayım fakat sen bir uzaysın
Bende hayat varsa sensin bereket
Ben hedefin oku sen ise yaysın
Ben senden zenginim sen benden cömert&

Mutlu Kim?

Her nesnede bir güzellik bulduysan
Bu dünyada senden mutlu yok demek...
Güzellikte tefekküre daldıysan
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Hâl dilinle suskunluğu bozduysan
Yok denende var olanı sezdiysen
Bir gecede kâinatı gezdiysen
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Kini hırsı bir çırpıda attıysan
Düşküne mazluma el uzattıysan
Her hayırda başka bir zevk tattıysan
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Kırmadıysan bir insanın kalbini
Unutmadı isen Yüce Rabbini
Her günün olduysa bir hesap günü
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Gül attıysan taş atana sen de hep
Hayatın gönlüne olduysa mektep
Hayrı ediyorsan Allah'tan talep
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Şükrettiysen her nimete bin kere
İnandıysan içten hayır ve şerre
Bildiysen Allah'ın hükmünde zerre
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Beddua yerine dua ettiysen
Dertliyle bir olup yanıp tüttüysen
Sevgiyle var olup aşkla bittiysen
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Katmadıysan bir gıybete dilini
Koruduysan elini ve belini
Vermediysen her mızraba telini
Bu dünyada senden mutlu yok demek...

Nafiz Bey

Edipliğin gıpta ettirir beni
Yalnız her lokmayı yutma Nafiz Bey!
Özellikle istiyorum bilmeni
Dengin olmayana çatma Nafiz Bey!

Her kelâmın yakışmıyor şanına
Bir ânın uymuyor diğer ânına
Bu garibi azmettirme cânına
Konuş ama n'olur atma Nafiz Bey!

Dalma her ırmağa bilmezsin yüzme
Alanın olmayan sahada gezme
Söylenen gerçeğe sakın ha kızma
Dinle beni biraz gitme Nafiz Bey!

Gezme caddelerde otur da oku
Dosta saplanmazmış dostunun oku
Yaktı mı kelâmım geliyor koku
Yanan tanker gibi tütme Nafiz Bey!

İnce düşün sık eleyip sık doku
Dikkat et bir olay bulmasın vukû
Aysberge çarpıp da geçirme şoku
Titanik misali batma Nafiz Bey!

Hastayım diyorsun ateşin mi var?
Tuğla değil taştan çarptığın duvar
Buna şükür fazla değil az hasar
Senin hastalığın sıtma Nafiz Bey!

Şu bülbül dilini uzat bakayım
Ona biber sürüp biraz yakayım
Madalyanı daha sonra takayım
Şakıyan dilini yutma Nafiz Bey!

Alışmışsın hep baklava yemeye
Dilim varmaz ağır sözler demeye
İstiyorsan beni ver mahkemeye
Zakkum sözlerimi tatma Nafiz Bey!

Takdir ediyorum hazır cevapsın
Ağır sözlerine fakir ne yapsın
Görürüm ki şu an çok da bîtapsın
Mum gibi eriyip bitme Nafiz Bey!

Bir daha dokunma sen bu fakire
Sonra çarpılırsın Münkir-Nekir'e
Ahından vahından sarsılır küre
Unutup densizlik etme Nafiz Bey!

ŞAKALAR'ım âcizane bir kuldur
Şairlikte taş atma da bir yoldur
Sen de eteğine taşını doldur
Dostunu düşmana satma Nafiz Bey!

Nasihat

Kırma ey dost kırma insan kâlbini
İnsan tek başına bir kâinâttır&
Barındırma kâlpte nefreti kini
Gönlüne sevgiyi dostluğu tattır&

Üzseler de seni üzme insanı
Çile ateşinde pişir de canı
Hoşgörüyle yoğur yoğur insanı
Sevgiye yönelen adımlar attır&

İbret al topraktan sudan havadan
Ateş olup yakma çekil aradan
İnan ki iyidir maldan paradan
İnsanı insanla dostça yaşattır&

Ne Bilir

Ayrılığı tatmayan
Dosttan ayrı yatmayan
Bir dost eli tutmayan
Sevilmeyi ne bilir
Ve sevmeyi ne bilir&

Çilelerle açmayan
Aşk badesi içmeyen
Kendisinden geçmeyen
Sevilmeyi ne bilir
Ve sevmeyi ne bilir&

Muhabbete ermeyen
Sevgi gülü dermeyen
Meşakkatler görmeyen
Sevilmeyi ne bilir
Ve sevmeyi ne bilir&

Aşk gölüne dalmayan
Sararıp da solmayan
Hasret ile dolmayan
Sevilmeyi ne bilir
Ve sevmeyi ne bilir&

Yâr yoluna bakmayan
Kıvrım kıvrım akmayan
Gönlü aşkla yakmayan
Sevilmeyi ne bilir
Ve sevmeyi ne bilir&

İnsanı madde sayan
Sevgiye aşka kıyan
Nefse şeytana uyan
Sevilmeyi ne bilir
Ve sevmeyi ne bilir&

Ne Güzel

Başlarda tâç olmayı istemedim istemem
Bir gönül sultanına bende olmak ne güzel! ...
Âşıklar başlarına takar bin tâc-ı elem
Sevgiliye gidilen yolda olmak ne güzel! ...

Ömrünü sevgilinin aşkına siper etmek
Tek başına kalsan da doğrularda diretmek
Sevdanın derdi ile yanıp yanıp da tütmek
Cânâna cân adayıp zinde olmak ne güzel! ...

Nefsine ağır gelen belalara sabret sen
Çile çeker elbette aşkın koruna düşen
Yediverenler süsler gönlünü desen desen
Güzellikte yarışta önde olmak ne güzel! ...

Her doğanın sonu var doğmaz doğurmaz O'dur
Bilmemek ayıp değil öğrenmemekte kusur
Ezel-ebed hakimi gönlümüze doğan nur
Sultanın son fermanı dinde olmak ne güzel! ...

Oh Çekerim

Maziyi ağyâri yâri
Andıkça bir oh çekerim!
Dosttan aldıkça haberi
Yandıkça bir oh çekerim!

Mutlu eder varı yoku
ayırmam karayı akı
Boynuma hayatın yükü
Bindikçe bir oh çekerim!

Hayat hoca dünya okul
İmtihana girmiş her kul
İksiri gönlüme akıl
Sundukça bir oh çekerim!

Doruğa çıkması güzel
Ebed uzak geçti ezel
Şu ömrümden her bir gazel
İndikçe bir oh çekerim!

Yağar sağnak sağnak yağmur
Düşen damla anlam bulur
Yağmur dinince doğar nur
Dindikçe bir oh çekerim!

Bahar gelir açar çiçek
Gamım artar şelek şelek
Her çiçeğe bir kelebek
Kondukça bir oh çekerim!

Fâni ömür gelir geçer
Herkes ektiğini biçer
Teneşirde suyu içer
Yundukça bir oh çekerim!

Bir ders taşır şakalarım
ŞAKALAR da oldu yarım
Döner başım âhuzârım
Döndükçe bir oh çekerim!

Öğretmen

Tebessüm ondadır hoşgörü onda
Gönül bahçemizin gülü öğretmen&
Emeği var fert fert yetmiş milyonda
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Silahı kalemdir sevdası bayrak
Görmeyene gözdür sağıra kulak
Kalbi Ay Yıldızlı zihniyse berrak
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Bazen vatan olur bazen vatandaş
Bitmez cehaletle verdiği savaş
Kaleminde aşk var gözlerinde yaş&
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Milletin sevdası yakar gönlünü
Bayrağın yanına takar gönlünü
İstiklâl suyuyla yıkar gönlünü
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Mazisini tanır âtiye yürür
Uzağı tuzağı bakmadan görür
Cehaleti ilmi ile süpürür
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Işık olur köprü olur yol olur
Dilsize dil kolsuzlara kol olur
Mecnun olur vatanına kul olur
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Bayrak bizim vatan ezan bizim der
Tarih bizim baksı ozan bizim der
Edirne den Kars a uzan bizim der
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Onunla şahlanır büyük Türkiyem
O bir komutandır o adil hakem
Gönüller sultanı hem de muhteşem
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Sevgidir çiledir onun kürkü de
Mehterle coşarken ağlar türküde
Fatih i de sever Atatürk ü de
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

O Ağrı dır Erciyes tir Toros tur
Kaşgarlı dır Âşık Yunus O bir nur.
O bir kale millî gurur o bir sur
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

ŞAKALAR öğretmen vatana bağlar
Sesine ses verir ovalar dağlar
Gazice düşünür şehide ağlar
Millî sevdamızın dili öğretmen&
Ayşe Fatma Ali Veli Öğretmen&

Öğretmenim

Yazdırırsın a b c d(e)
Yazın güle benzer senin.
Bakışın dermandır derde
Gözün güle benzer senin.

Tebessüm gitmez yüzünden
Yürürüz sevgi izinden
Sultanlar çıkmaz sözünden
Sözün güle benzer senin.

Mızrabı vurur dalarsın
Defterini imzalarsın
Başımdaki sevdalarsın
Sazın güle benzer senin.

Barışa koştun yeminle
Savaştın nefretle kinle
Büyük kutsî görevinle
Özün güle benzer senin.

Açılırsın yaprak yaprak
Alnın açık yüzünse ak
Dalgalanır bayrak bayrak
Yüzün güle benzer senin.

Nazlanırsın sevgimizle
Bir olursun bazen bizle
İster söyle ister gizle
Nazın güle benzer senin.

Hız almışsın atamızdan
Sen kurtardın hatamızdan
İlim irfan rotamızdan
Hızın güle benzer senin.

Yürürsün baharda kışta
Toprağımda her bir taşta
İmzan vardır gözde kaşta
İzin güle benzer senin.

Çiçek sensin nakış sensin
Gönlümüze akış sensin
Geleceğe bakış sensin
Mazin güle benzer senin.

ŞAKALAR der ilim sensin
Öğretmenim dilim sensin
Anadolu m kilim sensin
Benzin güle benzer senin.

Ölmek Güzel

Gülmek güzel ölmek güzel
Gülem dedim gülemedim.
Sevdama düşmeden gazel
Ölem dedim ölemedim.

Çilemi düşürdüm dile
Girdim şekilden şekile
Bıktım ekile ekile
Çilem dedim çilemedim.

Talihim sarp dağa benzer
Gönlüm ceylan olur gezer
Karanlığa sıktım mavzer
Delem dedim delemedim.

Hayâli gerçeğe kattım
Gerçeklerde acı tattım
Dostun hayâliyle yattım
Bulam dedim bulamadım.

Unuttum artık sılayı
Bilmem ki neden dolayı
Gönlümdeki Kerbelâ yı
Silem dedim silemedim.

Muhabbetim çöle vurdu
Gül ise bülbüle vurdu
Yolum gurbet ele vurdu
Gelem dedim gelemedim.

Ölüm Var

Musalla taşına gelip konmadan
Unutma ki en sonunda ölüm var...
Azrail'e tatlı canı sunmadan
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Kalır hep arkanda hısım akraba
Ağlayan ne denli ağlar acaba
Girdirirler seni daracık kaba
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Ağalık paşalık orada biter
Toprağını dünya üstüne iter
Uyan gaflet etme uyuman yeter
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Şu kürre-i arza sakın aldanma
Ondan bir zerrecik taşırım sanma
Günahla bezenip Hakk'tan utanma
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Ne yaşlılık dinler ne de gençliği
Alınacak emanete verdiği
Kusurlu dünyanın bitmez eksiği
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Bırak insanoğlu bırak gururu
Anla artık gurur nefsin kusuru
Tövbe et bitmeden şu ömür turu
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Çokça düşünürsün fâni zararı
Düşünmezsin imandaki hasarı
Arada da olsa düşün mezarı
Unutma ki en sonunda ölüm var...

ŞAKALAR ölümü edersin imâ
Kafdağı'nı aşar hatan daima
Ölçüsünde bırak haddini aşma
Unutma ki en sonunda ölüm var...

Ömrüm Ziyanda

Zakkumlar gül olmuş güllerse solmuş
Hicranıyla garip bülbül figanda
Virane bahçeme kargalar dolmuş
Can çekişir beden ömrüm ziyanda&

Ömür Boyu

Gözlerini gözlerime
Dikebilsem ömür boyu
Gönlümü aşk gönderine
Çekebilsem ömür boyu.

Aşka atsam kemendimi
Yıkıp da varsam bendimi
Pervane gibi kendimi
Yakabilsem ömür boyu.

Ben sana olsam talebe
Tutkun dönüşse mektebe
Aşkın içimde alfabe
Sökebilsem ömür boyu.

Hayalim sen gerçeğim sen
Sabâ oldun gönle esen
Şahesersin desen desen
Bakabilsem ömür boyu.

Ben çiftçiyim sen de toprak
Ümitlerim sendedir bak
Tohuma sevgi katarak
Ekebilsem ömür boyu.

Önce Bayrak

Bayrak yoksa iman yoktur ar yoktur
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Bu dünyada vatan gibi yâr yoktur
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

İmandandır vatan aşkı imandan
Vazgeçilmez bayrak ile ezandan
Diliyorum kaderimi yazandan
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

Vatan ettin bize bu güzel yurdu
Yetmiş milyon asker selama durdu
Düşmanlar azıttı hain kudurdu
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

Bağımsızlık bize Hakk'tan verilmiş
Şehidin üstüne vatan serilmiş
Önce vatan... sonra din gönderilmiş
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

Kadrini biliriz bayrak yücedir
Bu hırs bu kin bu hainlik nicedir?
Bayraksız yerlerde her an gecedir
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

Unutturma istiklâli neslime
Düşmanlara mecbur kılma teslime
Dilersen bizleri et lime lime
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

Güç ver lütfun ile koru bizleri
Kaplasın rahmetin nuru bizleri
İrksin İsrafil'in sur'u bizleri
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

ŞAKALAR'ım kurban olur vatana
Lânet olsun bize kurşun atana
Çatarım bayrağa yurda çatana
Bayrağımı gökten indirme Ya Rab!
Ay Yıldız sevdamı dindirme Ya Rab!

Öyle Git

Oynama incinmiş şu gururumla
Kalkan şamarını vur da öyle git!
Nasıl geliyorsa öyle yorumla
Beni topraklara ser de öyle git!

Çiçeğim derdimden anlayamadın
İçimde görünmez gizli feryadım
Soyadım Mecnun'dur bilinmez adım
Beni çarmıhlara ger de öyle git!

Ata eyer eşeklere semerim
Nereye atarsan oradır yerim
İnanmazsın seni ne çok severim
Açtığın yarayı sar da öyle git!

Bırakma garibi kimsesiz naçar
Sensizlik sinemde türlü dert açar
Geceler gözümden uykum da kaçar
Bir nebzecik ümit ver de öyle git!

Güz geldi gönlümde rüzgârın eser
Hicranın ebedî kalıcı eser
Bırakma gönlümde ayrıyeten yer
Gönül defterimi dür de öyle git!

Peygamberim

Zulmün çölü üzerinde
Biten gülsün Peygamberim...
Gönle şefaat verin de
Nur dökülsün Peygamberim...

Sana ümmet olmak güzel
Gönlüm taşar Peygamberim...
Senden uzak gönle gazel
Erken düşer Peygamberim...

Oldun gönlümün mâtemi
Hem huzursun Peygamberim...
Vur gönlüme nur hâtemi
Aşkla vursun peygamberim...

Toplum öksüz kaldı sensiz
Himmet eyle Peygamberim...
Beşeriyet olmuş densiz
Ümmet eyle Peygamberim...

Sevgin ile bizi kuşat
Koru bizi Peygamberim...
Acı bize göster şefkât
Arşın nuru Peygamberim...

Ruhum Barış Masası

Vücudum bir köşeye yığılıp dinlenirken
Zihnim savaş alanı ruhum barış masası
Duygularım dolaşık düşünceler esirken
Gönlüm prangaların sanki anayasası...

Sanat

Sanat nedir size tarif edeyim:
Düşünceye duygu katmaktır sanat
Bazen kör kötürüm öksüz ve yetim
Kimsenin elinden tutmaktır sanat.

Sanat zalimlere ihtar vermedir
Maddede de olan ruhu görmedir
Bazen sanat kırgın gönle girmedir
Güneş gibi doğup batmaktır sanat.

Dağlarca yükselip toprakça olmak
Güllerle açılıp son gülle solmak
Garibin mazlumun derdiyle dolmak
Çilede neşeyi tatmaktır sanat.

Sanat insanlara değer vermektir
Sanat bir hayattır sanat emektir
Sanat sevgi dolu hassas yürektir
Önyargı seddini yırtmaktır sanat.

Sanat tefrikayı kalpten sürmektir
Kendini tanıyıp Hakk'a ermektir
Adalet denince orda durmaktır
Zulmün pabucunu atmaktır sanat.

Sar da Gör

Her gerçek sevgide hoşgörü saklı
Hürmet nedir gönüllere gir de gör...
Olma fikirlerle kanlı bıçaklı
Tefrikanın defterini dür de gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Muhabbet şevk verir acısı da var
Sevdanın önünde duramaz dağlar
Kâinât sallanır yüreğin atar
Gönlündeki prangayı kır da gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Ne gam kalır ne de dert ile keder
Sev sevil dünyada olma derbeder
Gönül gülzârında bülbüller öter
Hoşgörünün hayalini kur da gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Baş eğer önünde bütün mahlûkât
Tevazuyla göster herkese şefkât
Nasıl delmiş koca dağı tek Ferhat
Sevgiye el pençe divan dur da gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Sevgi hoşgörüyle çileyle yaşar
Gönül fatihleri nefsini aşar
Muhabbetsiz gönül bu işe şaşar
Sevginin mührünü gönle vur da gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Anlasan bir saltanat ne taht nedir
Sevgi güzel ömre tek nişânedir
Taht da saltanat da bir bahanedir
Sevgi tahtlı saltanatı sür de gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Bozulacak tefrikânın tuzağı
Sevgiye gebedir Milenyum Çağı
Anadolum sevdaların odağı
Nur doğacak Ay Yıldızlı Yurd'a gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Gül atarsan taş atana sen de hep
Hoşgörü olursa gönlüne mektep
Sevgiden bir dünya edersen talep
Kalkacaktır gözlerinden perde gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Hepimiz Âdem'den Havva'dan geldik
Bazen Mecnun olduk aşka yükseldik
Cümlemiz bir ulu sevdaya yeldik
Sevdaların kemâlini Bir'de gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

ŞAKALAR'ım sen de aşk fakirisin
Sevgiye teslim et gönlün erisin
Nefretten uzakta aşktan berisin
Muhabbetin hududunu kor'da gör...
Her insanı hoşgörüyle sar da gör...

Sayın Doktor

Evvel Allah güvenirim sizlere
Derdime bir çare bul sayın doktor&
Çare bulursunuz çaresizlere
Gülmeyen yüzüme gül sayın doktor&

Bıkmadım çileden bıkmadım yârdan
Bıkmadım doludan yağmurdan kardan
Yanar içim gönlüm tüter efkârdan
Özüm ateş gönlüm kül sayın doktor&

Yıkıldı bir hırsın uğruna dünyam
Kaybolan baharla kayboldu hülyam
Hayatım ızdırap kâbustur rüyam
Yolumsa dikenli bil sayın doktor&

Ümidim münbittir dünyam fukara
Çileli düşüncem çekilir dara
Dertlerim derinden atarken nara
Dolaşır ağzımda dil sayın doktor&

Geçmişim takılır mahmur gözlere
Habire ağlamak yakışmaz ere
Gözyaşım düşerken düşmeden yere
Şifa mendilinle sil sayın doktor&

Anlayın buraya boşa gelmedim
Ekmeğe paraya aşa gelmedim
Belki sözlerimle hoşa gelmedim
Fakire gösterin yol sayın doktor&

ŞAKALAR derdini atmaya geldi
Tasayı huzura satmaya geldi
Burdan şifa bulup gitmeye geldi
Dilerim ki ikna ol sayın doktor&

Sen Gideli

Kalmadı huzurum tadım
Sen gideli sen gideli&
Mecnun oldu artık adım
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Yaşamak hoştu kolaydı
Seninle gönlüm saraydı
Ömrümün yıldızı kaydı
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Sakın bekletme çok fazla
Çürütme garibi nazla
Düşmanım baharla yazla
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Görmüyor dünyayı gözüm
İçin için yanar özüm
İnan gülmüyor ki yüzüm
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Hayâlimde gözlerin var
Aşkın benliğimi sarar
Ruhum gönlüm seni arar
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Kurudu gönlümün bağı
Taştı sabrımın bardağı
Yas tutuyor gönül dağı
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Yeter ki sen sağlıkla gel
Düşmesin sevgime gazel
Her anım bir yıla bedel
Sen gideli sen gideli&
Sevgimin tatlı bedeli&

Sevda Sevda

Sevdam elem oldu benim
Dilenirim sevda sevda...
Toprağa düşse de tenim
Belenirim sevda sevda...

Elemim bir sevdam birdir
Ya Rabbi sevdana erdir
Yaktığın ateşi sürdür
Küllenirim sevda sevda...

Sevda sevda kanar özüm
Gönlüm mecnun özdür sözüm
İçim yanar ağlar gözüm
Dolanırım sevda sevda...

Her derdim bir bıçak oldu
Dost bildiğim alçak oldu
Sevdam saçak saçak oldu
Dilenirim sevda sevda...

Dertli çalar çalan sazım
Dosta ulaşmaz avazım
Kötüyse de alınyazım
Güllenirim sevda sevda...

Güller solup buruşunca
Alır beni bir düşünce
Tenim toprağa düşünce
Çillenirim sevda sevda...

Sevdamı mihrican vurdu
Dertlerim çiçeğe durdu
Bedenim var dal kurudu
Sallanırım sevda sevda...

Sevda Yeli

Saçlarının her teline
Duygularım takılıdır
Vermişsin sevda yeline
Saçların aşk kokuludur&

Sevmedim

Sermayem hayaldir kârım gerçektir
Yüze gülen dost olmayı sevmedim...
Dolambaç sözüm yok hepsi direktir
Münafığa post olmayı sevmedim...

Siyonist İsrail

Siyonist bencil İsrail!
Vurma Filistin'i artık.
Kepaze pezevenk rezil!
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Biz kardeşiz Filistin'le
Solursun nefretle kinle
Haddini bil bizi dinle
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Çocukları koyma öksüz
Yaprak olmaz dalsız köksüz
Şahsiyetsiz koca öküz!
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

ABD'den alma destek
Barışa olursun köstek
Söz dinlemez inat eşek!
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Bombaları patlattınız
Anaları ağlattınız
Oturup keyif çattınız
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Dağdan gelip girdin bağa
Maşa oldun bir alçağa
Lâyıksın şimdi dayağa
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Kızarmaz mı yüzün senin?
Silinecek izin senin
İnan sonun hazin senin
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Amerika baban senin
Obama'dır oban senin
Yedi başlı çıban senin
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Kolladın her an fırsatı
Aldın rezillik sıfatı
Yersin Osmanlı tokatı
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

ŞAKALAR der ey İsrail!
Filistin den hemen çekil
Çarkı bozuk rezil kopil
Vurma Filistin'i artık,
Yorma Filistin'i artık!

Somuncu Baba

Horasan ereniydi mübarek nesebleri
Tevazuyla örülen surdu Somuncu Baba
Kayseri de duyuldu O nun doğum haberi
Asırları yüklenmiş sırdı Somuncu Baba&

İlme çok önem veren Peygamber e uymuştu
Çin de de olsa ilim kafasına koymuştu
Şam Tebriz ve Erdebil derken cübbe giymişti
Aklını veren Hakk a yordu Somuncu Baba&

Fatiha yı yedi kez ayrı tefsir etmişti
Dinleyen cemaati adeta eritmişti
Velayeti izhara artık bu hâl yetmişti
Bursa dan Aksaray a vardı Somuncu Baba&

Bir olmuştu velinin ebedi ezeliyle
Hicaz dan Ankara ya döndü Bayram Veli yle
Verdi Hacı Bayram a görevi hâl diliyle
Darende ye postunu serdi Somuncu Baba&

Irmak cûşa gelirken balık tazime geldi
Balıklıgöl Darende cemalince güzeldi
Seni seven mü minler bir gecede yükseldi
Nebatat da çiçeğe durdu Somuncu Baba&

Her gecesi Miraç tı tebessümü ilaçtı
Diyar-ı Darende de solmayan güller açtı
Gönüller yara bere ruhlar dosta muhtaçtı
Amansız yaraları sardı Somuncu Baba&

Erirdi gönlü sırda sır görürdü kusurda
Yetişirdi anında kalan olduysa darda
Severdi vatanını dua ederdi yurda
Her gönülde bir tekke kurdu Somuncu Baba&

Ele aldığı hamur muhabbetten pişerdi
Tohum tohum başaklar hikmet olup düşerdi
Bu keramet ehline herkes bakıp şaşardı
Kirlenmiş gönülleri yurdu Somuncu Baba&

Pamuktan yumşak gönlü çileyle doldururdu
Her sözü bir hikmetti ukbaya daldırırdı
Zalime bile acır düşeni kaldırırdı
Zulme muhabbet mührü vurdu Somuncu Baba&

Nazarı sırra gebe lafzıysa galebeydi
Dünya nefsine mektep ömrünce talebeydi
Yokluğun okulunda varlık gömleği giydi
Gaipten gönle doğan nurdu Somuncu Baba&

Gökler kadar haşmetli arz gibi tevazûlu
Yaşardı ve kırmazdı hayatta hiçbir kulu
Siması bereketti verirdi dolu dolu
Sebep sayardı hayra derdi Somuncu Baba&

Maksadı sonsuzluktu yoklukta var olmaktı
Güle hasretlik çeken benizlerde solmaktı
Ahirete uzanıp dünyada da kalmaktı
Gönüllere saadet verdi Somuncu Baba&

Bâtını izhar etmez zahirde yaşatırdı
İlaç sözleri ise kulağı çınlatırdı
O gönlünü yokluğun denizine batırdı
Muhabbetin gülünü derdi Somuncu Baba&

Erenler arkadaşı veliler sırdaşıydı
Hakk a doğru yürüyen bir kervanın başıydı
Mazlumun fakirlerin tükenmeyen aşıydı
Her müşkülün başında vardı Somuncu Baba&

Adaleti severdi ona ömrünü verdi
Bir ekmeği bölerdi sayısız insan yerdi
Âdil olmayan düzen zalim türetir derdi
Zulmün prangasını kırdı Somuncu Baba&

Kurmuştu ayrılığın üstüne muhabbeti
Hâl dilinde saklıydı velinin kerâmeti
Nazarsız görmesiydi ermişlik alâmeti
Görmeyen gönülleri gördü Somuncu Baba&

Vermişti ömrü dostun ateş-i fırkâtine
Sığınmıştı o dostun sınırsız şefkâtine
Kâinâtın hakimi Rabbinin rahmetine
Bin dört yüz on ikide erdi Somuncu Baba&

ŞAKALAR aciz bir kul sırra ermiyor aklı
Gönlünde günahları irili ve ufaklı
Belki her günahında sır içinde sır saklı
Onu hikmet-i sırrın sardı Somuncu Baba&
 

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir

 
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk