Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow Amatör Söz Yazarları arrow Murat demir 3  
Çarşamba, 01 Mayıs 2024
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

Murat demir 3 PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Çarşamba, 20 Haziran 2007

Sample Image 


Beni Senin Her Bahar Hatırlaman da Yeter

Masamda haşır neşir gözyaşlarımla mezem
Olsa da hiç fark etmez dilime yasaktır zem
Ondan bundan bana ne sensin bende ki elzem
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter

İsterse acımadan zaman mazimi yutsun
İsterse çaresizce yüreğimi dert tutsun
İsterse bir kenarda alem beni unutsun
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter

Kimseye sarılıpta yar demedim, dememde
Çareyi ki derdime aramam hiçbir em de
Tek aşkım sensin benim sürünsemde, ölsemde
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter

İsterse hiç batmadan güneş ellere vursun
İsterse şu uzayda ay dönsün dünya dursun
İsterse gecelerin şer i beni kavursun
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter

Esse bile başımda karakış fırtınası
Hiç kimsenin zulmüne baş eğip tutmam yası
El değil sensin benim umudumun aynası
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter

İsterse zamansızca ecel kapımı çalsın
İsterse tane tane köklerimi sel alsın
İsterse gönül bağım aylarca susuz kalsın
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter

Dua Et

Takılıyor durmadan gözümün ucu cama
Ateşlerin içinde aldırmadan yanmama
Bu gidişle biz çoktan heder olurduk ama
Hayalinin karşımda akışına dua et

Hala durur yerinde sapladığın o kama
Elim dokunma diye asılıyor yakama
Bu sevdayla biz çoktan destan olurduk ama
Yokluğunun canımı yakışına dua et

Titremesi kalbimin değil oyun oynama
Güneşi bile boğar içindeki kaynama
Bu dertlerle biz çoktan gurbet olurduk ama
Şu dağların yüzüme bakışına dua et

Dönüp bir gün bakmadın kumla oynaşan sama
Hep geç kaldın atarken adımını odama
Bu şekilde biz çoktan buhar olurduk ama
Şuramda şimşeklerin çakışına dua et

Kime Ne

Gönüllerin ovasını
Biz ekeriz biz biçeriz
Kadehleri tokuşturup
Rakımızı içeriz
Tarla bizim çayır bizim
Darı bizim ot bizim
Oh be deyip şu çimene
Uzanırız kime ne

Çakallara çukallara
Ser verip sır vermeyiz
Biz şerefsiz olanların
Altına post sermeyiz
Dere bizim tepe bizim
Diken bizim dal bizim
Oh be deyip gül dibine
Uzanırız kime ne

Yaz kış çamur batak demez
Yürüdük mu durmayız
Özümüz sevdadır bizim
Harama el vurmayız
Gece bizim gündüz bizim
Bayır bizim düz bizim
Oh be deyip eteğine
Uzanırız kime ne

Dağlar bizim otağımız
Taşı yastık sayarız
Bizim senedimiz sözdür
Ne döner ne cayarız
Kaçan bizim tutan bizim
Mapus bizim pus bizim
Oh be deyip serinine
Uzanırız kime ne

Duydun mu

Izgaralık balık gibi ağlarda
Hasretinle çırpınarak dağlarda
Günü birlik baykuş öten bağlarda
Per perişan olduğumu duydun mu

Dert içimde gününe gün eklerken
Sevgi dolu yüreğimi teklerken
Bense senin yollarını beklerken
Yaprak yaprak solduğumu duydun mu

Söz ederken ömrümdeki pileden
Teğellerim düğümlendi hileden
Şu zavallı can tasımın çileden
Damla damla dolduğunu duydun mu

Sevda ile sarhoş başım döndükçe
İçimdeki aşk ışığım söndükçe
Zaman beni sensizliğe gömdükçe
Saçlarımı yolduğumu duydun mu

Öyle Gel


Eğer beni seviyorsan, yanıma
Aklını başına topla öyle gel
Tadından tat katacaksan canıma
Kalbini iyice yokla öyle gel

Hayat denilen şey o’ki bir düştur
Saçma tanesine can veren kuştur
Tuzaklarla dolu cemli cumbuştur
Sevdanı sevdamla kapla öyle gel

Sevsen de yaşanmaz bil ki her eşle
İstersen közü tut ateşi peşle
Beni anlıyorsan, kızıl güneşle
Gözünü gönlünü akla öyle gel

Gül dalı dikenli olsa da tutun
Gözüm de sadesi makbuldur sütün
Benim olacaksan hemde busbutün
İzini izbeni sakla öyle gel

Dağlar

İçimdeki hasret krater deşti
Çekilin karşımdan çekilin dağlar
Sabrımın üstüne hışmım yerleşti
Yıkılın karşımdan yıkılın dağlar

Büyüktür gazabım hep biter kanla
Kötüdür azabım kılıç kalkanla
Tereddüt etmeden vururum canla
Sökülün karşımdan sökülün dağlar

Bana daha fazla olmayın kaba
Kızarsam tanımam hısım akraba
Yar yoksa yanımda neğleyim aba
Dökülün karşımdan dökülün dağlar

Geri dönmem artık girmişim yola
Canıma yetse de düşünmem mola
Aklınız var ise sağa ve sola
Bükülün karşımdan bükülün dağlar

Mevsimlerin Seyrinde

Gönülden gönüllere su gibi taşıp dolsak
Söğüt yapraklarına baktıkça mutlu olsak
Sevinçten ağlar gibi neşeden zevkten solsak
Mevsimlerin seyrinde mevsim çiçekleriyle

Şu hanın kenarında birbirimize yetsek
Gelenlerle birlikte gidenlere el etsek
Yamaçlara sırt verip yıldızları seyretsek
Gecelerin seyrinde gece çiçekleriyle

Güneş kızıllandıkça ayın şavkına baksak
Gönül fenerimizi yakamozlarla yaksak
Kabardıkça aşkımız dağ taş demeden aksak
Deryaların seyrinde derya çiçekleriyle

Hasretin gemisini vuslatla demirlesek
Geçmişin inadına geleceği ellesek
Mutluluk günlerini birlikte binbirlesek
Sevdaların seyrinde sevda çiçekleriyle

Şu Zavallı Yüreğim

Gülmemin imkanı yok
Canım yanıyor canım
Kalmışım karanlıkta
Dört duvar dört bir yanım
Soluyor günden güne
Kanım dondukça kanım
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde

Yar sen gittin gideli
Yollarımı bağlıyor
Yar sen gittin gideli
Dert içimi dağlıyor
Yar sen gittin gideli
O gün bu gün ağlıyor
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde

Beni görenler der ki
Durma da, bağır, çağır
Bağırsam ne yazar ki
Giden olmuşsa sağır
Ne yapıp ne etsem de
Eriyor ağır ağır
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde

Yar sen gittin gideli
Nöbet nöbet yoklanır
Yar sen gittin gideli
Acılarca koklanır
Yar sen gittin gideli
Oklandıkça oklanır
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde

Demem Odur ki Benim (Ayrılmayalım)

Aradığın ne varsa fazla uzakta değil
Mutluluğun adına yeter ki azcık eğil
Yolumuzun üstünde olsada binbir meyil
Demem odur ki benim, ayrılmayalım

Demem odur ki benim canımda can iken sen
Demem odur ki benim kalbimde kan iken sen
Demem odur ki benim gecemde tan iken sen
Ayrılmayalım

Fazlasını nidelim yeter güneşin azı
Yorganımız olsa da gecelerin ayazı
Çiçeklerin içinde geçirmesekte yazı
Demem odur ki benim, ayrılmayalım

Demem odur ki benim tenimde al iken sen
Demem odur ki benim dilimde bal iken sen
Demem odur ki benim tuttuğum dal iken sen
Ayrılmayalım

Yeryüzünden uçsakta buharlaşıp uzaya
Hakim olsa da birgün buzulda ki buz aya
Bulutların üstünde uğrasakta kazaya
Demem odur ki benim, ayrılmayalım

Demem odur ki benim gözümde var iken sen
Demem odur ki benim özümde yar iken sen
Demem odur ki benim bu zarif zar iken sen
ayrılmayalım

Anla Gönül

Onca yaptıklarıyla
Elzem olmaktan çıktı
Gözlerim yollarına
Her gün bakmaktan bıktı
Mum dibi karanlığı
Umutlarımı yıktı
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum

Boşuna benzetmişim
Aya, yıldıza o’nu
Boşuna benzetmişim
Geline, kıza o’nu
Boşuna benzetmişim
Bahara, yaza o’nu
Boşuna

O kara kışmış meğer
O soğuk taşmış meğer
O gözde yaşmış meğer
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum

Umurumda değilsin
Yansanda yanmasanda
Ah çekip baş ucumda
Delirip dolansan da
Kararımdan vaz geçmem
O’nu her an ansan da
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum

Boşuna benzetmişim
Merheme, eme o’nu
Boşuna benzetmişim
Harımda neme o’nu
Boşuna benzetmişim
İçimde ceme o’nu
Boşuna

O bende kıtmış meğer
O bana zıtmış meğer
O başka zatmış meğer
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum

El Sallama Boşuna

Zavallı yüreğime saplanırken bir kama
Odamda gözyaşlarım vururken camdan cama
Beni böyle bırakıp gidersende git ama
El sallama boşuna arkandan bakmam oki

Yazılar yazılsada şu anlıma al kandan
Kızıla boyansada dağlarda ki kar kandan
Kuruyup çöl olsanda bundan böyle arkandan
Umut etme boşuna sel olup akmam oki

Unutmak zor olsada bırakırım peşini
Aramam masamda ki kadehimin eşini
Madem ki sen söndürdün bu aşkın ateşini
Hiç uğraşma boşuna yeniden yakmam oki

Ömrümde Bir Mevsim Var

Ömrümde bir mevsim var o’da bitmeyen bir kış
Buzul olmuş kalbimde aşktan titreyen yakış
Döktüğüm yaşlardandır sana attığım bakış
Sanma ki seni öyle boşuna kınıyorum

Dağlara, bozkırlara, laleyi, gülü çimi
Doldursamda hep aynı kaderimin biçimi
Görmesende fark etmez şu kavrulan içimi
Sanma ki seni böyle deneyip sınıyorum

Ellerden beter olup bana oyunlar kuran
Bu çiçek açmaz diye bahaneler uyduran
Kın bilmez hançerini hala sırtımdan vuran
Sanma ki seni her gün zevkimden anıyorum

Senin için her yer de her belaya dalandım
Her gece masalarda sabahlara kalandım
Seninle sensizliği çektikçe cılalandım
Sanma ki seni artık sevgilim sanıyorum

Çözer Desen Desen Beni

Bir aşk gönül kırlarına
Çizer desen desen beni
Satır satır sırlarına
Dizer desen desen beni

Bilmiyor ki dert har eder
Hasretlik ki hep kahreder
Azmış gibi, bir de kader
Ezer desen desen beni

Yeter deyip damdan dama
Kaçıp gitmekte var amma
Hep önümde bir muamma
Sezer desen desen beni

Buyur diyen sunucuyla
Teni ter eden sucuyla
Çaktırmadan göz ucuyla
Süzer desen desen beni

Anlasada sormaz nedir
İçindekiler nelerdir
Nasıl aşk ki senelerdir
Üzer desen desen beni

Bilirim ki değil haklı
Çalışmıyor sanmam aklı
Neyim var ki gizli saklı
Çözer desen desen beni

Kolay mı Sanıyorsun

Baklavasını yiyip ayranını içtiğim
Baharını koklayıp ayazından geçtiğim
Rüzgarını ektikçe poyrazını biçtiğim
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen

Maldan, mülkten fayda yok yine dardayım darda
Mutlu olamıyorum işte her şeyim var da
İçip içip sızsamda meyhanelerde barda
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen

Ölümüne sevmişsem tomurcuk kadar çiğken
Sevda çekirdeğinin el değmemiş içiyken
O gönül kapısında değişmez nöbetçiyken
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen

Yaşarken bir şekilde dert ile neşe ile
Sana kızıp adını getirmeyerek dile
Sen bir şarap misali raflarda kalsan bile
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen

Buraya kadar imiş gelip bana desen de
Derde çare değil ki bin nasihat etsen de
Nasihatı bırakıp kurşunla halletsende
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen

Hoşça kal Arkadaş

Bir çınar dalının yaprağı gibi
Kapıldım rüzgara gidiyorum ben
Selde, yamaçların toğrağı gibi
Artık sana veda ediyorum ben

Hoşça kal arkadaş haydı hoşça kal
Benden kalanların hepsini sen al
Yese de bir yerde beni kurt, çakal
Artık bu yerlerden göçüyorum ben

Sensiz bir parçaydım şimdi yüzbinim
Yıllarca ağladım hep inim inim
Bir serçe misali sanma seninim
Artık buralardan uçuyorum ben

Hoşça kal arkadaş hoşça kal haydı
Deme bu ayrılık hiç olmasaydı
O’ki bu mutluluk beni yok saydı
Artık oraları geçiyorum ben

Çok uğraştım ama çekmedi tren
Ömür yokuşumda tutmadı firen
İş işten geçince mateme giren
Artık yele yelken açıyorum ben

Hoşça kal arkadaş hoşça kal işte
Arama boşuna suçu geçmişte
Yansa da yüreğin her serzenişte
Artık bir meçhule kaçıyorum ben

Sendin Benim Ekmeğimin Beyazı

Kavrulurken gönül bağımın düzü
Kan ağlarken gözlerimin gökyüzü
Hep güldüren benim gibi öksüzü
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen

Sendin benim sevdamın militanı
Sendin benim gecelerimin tanı
Sendin benim yüreğimin vatanı
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen
Şimdi nere gidiyorsun ben yokken

Ben ağlarken garipçe acı acı
Bulamazken dertlerime ilacı
Her şeyimle beni yapan baş tacı
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen

Sendin benim saflığımın ayazı
Sendin benim şubat ayımın yazı
Sendin benim ekmeğimin beyazı
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen
Şimdi nere gidiyorsun ben yokken

Vay Tasına Tüküreğim

Acılarla gelen yaşın
Barışla biten savaşın
Emeksiz yiyilen aşın
Vay tasına tüküreğim

Evine bakmayan eşin
Isı vermeyen güneşin
Karın doyurmayan işin
Vay hasına tüküreğim

Yaşarken vurup üzenin
Hile, numara düzenin
Öldüğümde üzülenin
Vay yasına tüküreğim

Kralın, sultanın, mirin
Boşa verilen emirin
Tüyü kesmeyen demirin
Vay pasına tüküreğim

Rengi göğe vurmuş kanın
Canı çıktıkça insanın
Çakaldan ürken arslanın
Vay kasına tüküreğim

Yalanmış Meğer

Senin gülmelerin bakıp gözüme
Parmak uçlarını sürmen yüzüme
Aşkından bir damla katman özüme
Yalanmış be hain yalanmış meğer

Saçından tırnağa akın, arın da
Başından sonuna kelamların da
Dilden dile gelen selamların da
Yalanmış be hain yalanmış meğer

Bir saniye sensiz duramam demen
Her gün yollarımı çıkıp beklemen
Sevdalı gönlüme sevda eklemen
Yalanmış be hain yalanmış meğer

Saçından tırnağa akln arın da
Başından sonuna kelamların da
Dilden dile gelen selamların da
Yalanmış be hain yalanmış meğer

 

 

İnkara Ne Hacet Var
 
 Tadı tuzu kalmadı gittin gideli evin
 Çare değil derdime dolu olsa da nev in
 Sensiz olmuyor işte ister kız ister sevin
 İnkara ne hacet var
 
 İnkara ne hacet var ne isem oyum işte
 İnkara ne hacet var ölsem de buyum işte
 İnkara ne hacet var bu benim huyum işte
 Sensiz olmuyor
 
 O sımsıcak yuvamız sensiz sıradan bir dam
 İzlerine baktıkça sanki ağlıyor odam
 Bense, bir köşesinde seni bekleyen adam
 İnkara ne hacet var
 
 İnkara ne hacet var doğrusu buyum işte
 İnkara ne hacet var kaynasa suyum işte
 İnkara ne hacet var kazılsa kuyum işte
 Sensiz olmuyor
 
 Aklım havada iken yürüyüp aksak ayak
 Aka kara demişim bir zaman karaya ak
 Şimdi ne kadar pişman gel de gözlerime bak
 İnkara ne hacet var
 
 İnkara ne hacet var yanıyor buram işte
 İnkara ne hacet var kanıyor yaram işte
 İnkara ne hacet var el bana haram işte
 Sensiz olmuyor
 
 Anlamadı
 
 O nu başımda baş saydım
 O nu bağrımda taş saydım
 O nu gözümde yaş saydım
 Yine beni anlamadı
 
 Anlamadı anlamadı
 Beni yaktı o yanmadı
 Gurbet elde sürünerek
 Ölür diye inanmadı
 
 O nu aşkıma bal saydım
 O nu kanımda al saydım
 O nu tutmaya dal saydım
 Yine beni anlamadı
 
 Anlamadı anlamadı
 El yar oldu o olmadı
 Sağır sultan bile duydu
 Figanımı o duymadı
 
 O nu canımda can saydım
 O nu kalbimde kan saydım
 O nu her şey, her an saydım
 Yine beni anlamadı
 
 Anlamadı anlamadı
 Gelip beni tamlamadı
 Bende yaşlar sele dönmüş
 Ondan damla damlamadı!
 
 Huzurum Cennetim Olasın Diye
 
 Gönülden gönüle sevda halısı
 Döşedim gelipte geçesin diye
 Sana yücelerden şerbet tatlısı
 Pınarlar getirdim içesin diye
 
 Bu gönül sevdası gönül suyudur
 İçtikçe içinde kalasın diye
 Emsali bulunmaz derin kuyudur
 Dipsiz deryalara dalasın diye
 
 Bağlarda gül oldum bozkırda çiçek
 Tutup koklamaya alasın diye
 Bir tek seni sevdim inanki bir tek
 Huzurum cennetim olasın diye
 
 Ağladım sızladım sensiz her yerde
 Gözyaşı gördükçe anasın diye
 Dikeni gül ettim hasret serimde
 Gelip dallarıma konasın diye
 
 Varlığın yetiyor varlığın bana
 Umutla aklımda durasın diye
 Adresim aynı yer verdim ya sana
 Bıraktığın gibi bulasın diye
 
 Aklım Aklını Yemiş
 
 Gönül gönüle karşı olurmuş inanmazdım
 İnansaydım belki de ben bu kadar yanmazdım
 O ela gözlerini bugün sevsemde yarın
 Ayrılık çattığında unutulur sanmazdım
 
 Geçti desem olmuyor, geçmedi desem kayıp
 İçimde ki bu sevda yakar beni acayıp
 Ne yapsam faydası yok,aşkım kilim örmüyor
 Aklım aklını yemiş başkasını görmüyor
 
 Kahrolasın diyemem, kahrolasın ben sana
 Sana nasıl kıyarım sevdan tarifsiz mana
 Ölümüne severken, ölümüne ben seni
 Nasıl razı olurum ellere yar olmana
 
 Geçti desem olmuyor, geçmedi desem yalan
 İçimde hasretin var senden hatıra kalan
 Ne yapsam faydası yok, aşkım kilim örmüyor
 Aklım aklını yemiş başkasını görmüor
 
 Gitsin
 
 Ne dert kalır nede dertli,dünyada
 Merakını dört bir yana sal gitsin
 Hiç düşünme olsan bile çok darda
 Kaymağına parmağını çal gitsin
 
 Kim kalmış ki ilelebet hayatta
 Göz yaşını sele suya kat gitsin
 Gelen gider,birer birer sonuçta
 Dertlerini sağa sola at gitsin
 
 Onurunu servetin say,yıkılma
 Şerefsize taviz verme it gitsin
 Akıllı ol uğursuza takılma
 Çekinmeden rezil rüsva et gitsin
 
 Sev sevindir görmezsede el alem
 Gönüllere dolu dolu ak gitsin
 Gün gelir ki yazar seni bir kalem
 Tek de kalsan meşaleni yak gitsin
 
 Tutarsızla ne selamlaş ne tanı
 Müstehaktır,ot gelmişse çöp gitsin
 Üzülüpte sakın takma kafanı
 Riyakardan insan olmaz kop gitsin
 
 Al Sevdanı Başına Çal
 
 Bıktım artık bırak yeter
 Sendeki naz dertten beter
 Sanmam seni kimse çeker
 Al sevdanı başına çal
 
 Senin olsun kerametin
 Yere batsın merhametin
 Bak benide illet ettin
 Al sevdanı başına çal
 
 Sende kalsın meziyetin
 Çekilmiyor eziyetin
 Çok değişti vaziyetin
 Al sevdanı başına çal
 
 Taş eğledin yüreğimi
 Parçaladın ciğerimi
 Neğleyim ben artık seni
 Al sevdanı başına çal
 
 Bir İnsan Bu kadar Güzel Olur mu
 
 Kaşına gözüne doyamadığım
 Düğmelere kıyıp soyamadığım
 Yerine kimseyi koyamadığım
 Bir insan bu kadar güzel olur mu
 
 Cihanda bulunmaz emsalin eşin
 İstesen veririm canımı peşin
 Yanında ışığı söner güneşin
 Bir insan bu kadar güzel olur mu
 
 Sevdan yüreğimin içinde desen
 Aşkındır başımda yel gibi esen
 Canımı alıyor gülüşün, büsen
 Bir insan bu kadar güzel olur mu
 
 Yüzüne bakmakla doyamadığım
 Düğmesine kıyıp soyamadığım
 Kimseyi yerine koyamadığım
 Bir insan bu kadar güzel olur mu
 
 Akıldan Ziyade Divane Gönül
 
 Daha çok çekersin sen bu gidişle
 Yavaşça sönüyor yıldızın işte
 Oysa parlıyordun oysa geçmişte
 Akıldan ziyade divane gönül
 
 Ne çiçek bıraktın ne gül ne bahçe
 Hepsi birer birer soldu iç içe
 Sonunda sen seni düşürdün hiçe
 Akıldan ziyade divane gönül
 
 Sanmadın uçarken düşeceğini
 Zamanın su gibi geçeceğini
 Bilmedin genç yaşta biteceğini
 Akıldan ziyade divane gönül
 
 Yara yar demedin cana ise can
 Seni dar gününde neylesin insan
 Ne çıkar cihanın sahibi olsan
 Akıldan ziyade divane gönül
 
 Derde deva desen sende bulunmaz
 Eriğip gitsende soranın olmaz
 Hayat bağı o ki çeksen kırılmaz
 Akıldan ziyade divane gönül!
 
 Ben Senin Neyine Bal Olayım ki
 
 Daha küçücüksün çıksada sesin
 Çeksem bir solukta biter nefesin
 Aşkın meftumunu sorsam bilmesin
 Ben senin neyine sır olayım ki
 
 El vursam eline amanın başlar
 Öp desem başına düşüyor taşlar
 Her an gözlerinden akacak yaşlar
 Ben senin neyine yar olayım ki
 
 Sevdikçe canımdan can almıyorsan
 Gönülden gönüle yol olmuyorsan
 Aşkın ateşinden anlamıyorsan
 Ben senin neyine kar olayım ki
 
 Derdime neşeyi katmayacaksan
 Yastığa baş koyup yatmayacaksan
 Uzanıp elimden tutmayacaksan
 Ben senin neyine dal olayım ki
 
 Gözlerinle bakıp yüreğin ile
 Vurmayacak ise sözlerin dile
 Tadımdan tatmazsan bir parmak bile
 Ben senin neyine bal olayım ki
 
 Dağları aşıpta gelsem yanına
 Asırlık hasretle girsem hanına
 Salmayacak isen ak gerdanına
 Ben senin neyine şal olayım ki
 
 Akıllım
 
 Bilmem ki gidipte kime ne desem
 Keşke bu cefayı çekmeden ölsem
 Belki inanırsın kalbimi delsem
 Sensin beni deli eden akıllım
 
 Kar etmez yanıma gelse ilahın
 İşlemez içime bedduan, ahın
 O değil bu değil,bitmez sabahın
 Sensin beni yeli eden akıllım
 
 Çıkmıyor aklımdan inan bir anın
 Sözden anlamaz mı çarpan sol yanın
 Anla artık anla, butün dünyanın
 Sensin beni eli eden akıllım
 
 Yaprağı dökülmüş kuru bağların
 Şimdi tarih denen geçmiş çağların
 Akan derelerin, engin dağların
 Sensin beni seli eden akıllım
 
 Akılsız, Şimdi Sevsen Ne Çıkar
 
 Duydum ki uzaklarda yaşarmışsın yakınsız
 Gezip dolaşırmışsın tenhalarda akınsız
 Yüreğin kadar kanlı kılıcın kalmış kınsız
 Akılsız, şimdi sevsen ne çıkar
 
 Acımadan kuruttun sevda denizimizi
 Sanma ki o sevginin hala duruyor izi
 Sen değilmişsin gibi bırakıp giden bizi
 Akılsız, şimdi dönsen ne çıkar
 
 Dereler kuşlar gibi cıvıldaşırken çinçin
 Gözyaşlarıma bakıp birgün sormadın niçin
 İş işten geçtiğinde ah çekip için için
 Akılsız, şimdi yansan ne çıkar
 
 Ben aklına gelmezdim yakana güller takıp
 Eğlenirken ellerle rengarenk mumlar yakıp
 Yaşayan bir ölünün mezar taşına bakıp
 Akılsız, şimdi ansan ne çıkar
 
 Ben Ne Acıları Görmüşüm Bilsen
 
 Gidersen git durma beni düşünüp
 Bakma gözlerime geriye dönüp
 Daha bu nedir ki yanıp, kavrulup
 Ben ne acıları görmüşüm bilsen
 
 Takılmasın aklın hatıralara
 Olsada yüreğim sensiz kapkara
 Bana bir şey yapmaz bu dert,bu yara
 Ben ne sancıları çekmişim bilsen
 
 Bilirim bu aşkın acısı derin
 Sanma ki hiç dolmaz boşalan yerin
 Çay olmaz yanında senin seferin
 Ben ne dereleri geçmişim bilsen
 
 Neyi istiyorsan yap inanarak
 Dilerim solmazsın birgün yanarak
 Daha düne kadar yuvarlanarak
 Ben ne tepeleri inmişim bilsen
 
 Git sarılsın sana soysuzun soyu
 Madem ki yıprattın bu senaryoyu
 İlk değil bu bana, geceler boyu
 Ben ne şarapları içmişim bilsen
 
 Alemin Önüne Ser Beni Beni
 
 Mademki dert verdin yıllardan beri
 Bir adım atmadan bir adım geri
 Bari birde bulup bir meydan yeri
 Alemin önüne ser beni beni
 
 Methiyeler ile durmadan üzüp
 Canımdan can aldın baktıkça süzüp
 İstersen gel birde derimi yüzüp
 Alemin yerine ger beni beni
 
 Sormamın imkanı yok iken niçin
 Gözünde oyuncak olmuşken çinçin
 Gücenmem inan ki tut recmim için
 Alemin eline ver beni beni
 
 Ben Hiç Böyle Yanmazdım
 
 Seveceksen böyle sev araştırma dünümü
 Anlatamam sorsan da çalanı her günümü
 Sanma şu ellerimle başka gül tuttuğumu
 Söylesem kim inanır onu unuttuğumu
 
 Volkan gibi alevi hala beni yakarken
 Nasıl olur başkası damarımda o varken
 Yanımda sen olsan da kalbim onu ararken
 Mutlu olmam mumkün mu içimde can ağlarken
 
 Kaderimdir diyemem bu yazıyı ben yazdım
 Kıymetini bilmeyen serseriydim haylazdım
 Başımda ki yellere kapılmıştım aymazdım
 Bilirmisin onunla ben hiç böyle yanmazdım
 
 Anlatamam derdimi anlatamam sorma ki
 Ben seninle yanamam benim için yanma ki
 Odur benim ilk aşkım olmayacak sonra ki
 Çok ağlarsın sonun da beni şimdi anla ki
 
 Ancak Senden Ayrılırım
 
 Güneş batıdan doğarsa
 Yağmur tersine yağarsa
 Tan akşamdan ağarırsa
 Ancak senden ayrılırım
 
 Teker tersine dönerse
 Gönül ışığım sönerse
 Gökten yıldızlar inerse
 Ancak senden ayrılırım
 
 Bülbül figanıyla bağa
 Dumanlar çökerse dağa
 Dönülürse orta çağa
 Ancak senden ayrılırım

  Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
  Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
  Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

 05376910358

Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir.

Son Güncelleme ( Cuma, 06 Haziran 2008 )
 
< Önceki   Sonraki >
http://www.aycom.de
http://www.aycom.de 
      Erdal Erdoğan
Sizinde bir web sayfanız olsun
istiyorsanız Altta ki lingi tıklayın
http://www.internetsayfam.de/
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk