Beni Senin Her Bahar Hatırlaman da Yeter
Masamda haşır neşir gözyaşlarımla mezem
Olsa da hiç fark etmez dilime yasaktır zem
Ondan bundan bana ne sensin bende ki elzem
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter
İsterse acımadan zaman mazimi yutsun
İsterse çaresizce yüreğimi dert tutsun
İsterse bir kenarda alem beni unutsun
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter
Kimseye sarılıpta yar demedim, dememde
Çareyi ki derdime aramam hiçbir em de
Tek aşkım sensin benim sürünsemde, ölsemde
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter
İsterse hiç batmadan güneş ellere vursun
İsterse şu uzayda ay dönsün dünya dursun
İsterse gecelerin şer i beni kavursun
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter
Esse bile başımda karakış fırtınası
Hiç kimsenin zulmüne baş eğip tutmam yası
El değil sensin benim umudumun aynası
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter
İsterse zamansızca ecel kapımı çalsın
İsterse tane tane köklerimi sel alsın
İsterse gönül bağım aylarca susuz kalsın
Beni senin her bahar hatırlaman da yeter
Dua Et
Takılıyor durmadan gözümün ucu cama
Ateşlerin içinde aldırmadan yanmama
Bu gidişle biz çoktan heder olurduk ama
Hayalinin karşımda akışına dua et
Hala durur yerinde sapladığın o kama
Elim dokunma diye asılıyor yakama
Bu sevdayla biz çoktan destan olurduk ama
Yokluğunun canımı yakışına dua et
Titremesi kalbimin değil oyun oynama
Güneşi bile boğar içindeki kaynama
Bu dertlerle biz çoktan gurbet olurduk ama
Şu dağların yüzüme bakışına dua et
Dönüp bir gün bakmadın kumla oynaşan sama
Hep geç kaldın atarken adımını odama
Bu şekilde biz çoktan buhar olurduk ama
Şuramda şimşeklerin çakışına dua et
Kime Ne
Gönüllerin ovasını
Biz ekeriz biz biçeriz
Kadehleri tokuşturup
Rakımızı içeriz
Tarla bizim çayır bizim
Darı bizim ot bizim
Oh be deyip şu çimene
Uzanırız kime ne
Çakallara çukallara
Ser verip sır vermeyiz
Biz şerefsiz olanların
Altına post sermeyiz
Dere bizim tepe bizim
Diken bizim dal bizim
Oh be deyip gül dibine
Uzanırız kime ne
Yaz kış çamur batak demez
Yürüdük mu durmayız
Özümüz sevdadır bizim
Harama el vurmayız
Gece bizim gündüz bizim
Bayır bizim düz bizim
Oh be deyip eteğine
Uzanırız kime ne
Dağlar bizim otağımız
Taşı yastık sayarız
Bizim senedimiz sözdür
Ne döner ne cayarız
Kaçan bizim tutan bizim
Mapus bizim pus bizim
Oh be deyip serinine
Uzanırız kime ne
Duydun mu
Izgaralık balık gibi ağlarda
Hasretinle çırpınarak dağlarda
Günü birlik baykuş öten bağlarda
Per perişan olduğumu duydun mu
Dert içimde gününe gün eklerken
Sevgi dolu yüreğimi teklerken
Bense senin yollarını beklerken
Yaprak yaprak solduğumu duydun mu
Söz ederken ömrümdeki pileden
Teğellerim düğümlendi hileden
Şu zavallı can tasımın çileden
Damla damla dolduğunu duydun mu
Sevda ile sarhoş başım döndükçe
İçimdeki aşk ışığım söndükçe
Zaman beni sensizliğe gömdükçe
Saçlarımı yolduğumu duydun mu
Öyle Gel
Eğer beni seviyorsan, yanıma
Aklını başına topla öyle gel
Tadından tat katacaksan canıma
Kalbini iyice yokla öyle gel
Hayat denilen şey o’ki bir düştur
Saçma tanesine can veren kuştur
Tuzaklarla dolu cemli cumbuştur
Sevdanı sevdamla kapla öyle gel
Sevsen de yaşanmaz bil ki her eşle
İstersen közü tut ateşi peşle
Beni anlıyorsan, kızıl güneşle
Gözünü gönlünü akla öyle gel
Gül dalı dikenli olsa da tutun
Gözüm de sadesi makbuldur sütün
Benim olacaksan hemde busbutün
İzini izbeni sakla öyle gel
Dağlar
İçimdeki hasret krater deşti
Çekilin karşımdan çekilin dağlar
Sabrımın üstüne hışmım yerleşti
Yıkılın karşımdan yıkılın dağlar
Büyüktür gazabım hep biter kanla
Kötüdür azabım kılıç kalkanla
Tereddüt etmeden vururum canla
Sökülün karşımdan sökülün dağlar
Bana daha fazla olmayın kaba
Kızarsam tanımam hısım akraba
Yar yoksa yanımda neğleyim aba
Dökülün karşımdan dökülün dağlar
Geri dönmem artık girmişim yola
Canıma yetse de düşünmem mola
Aklınız var ise sağa ve sola
Bükülün karşımdan bükülün dağlar
Mevsimlerin Seyrinde
Gönülden gönüllere su gibi taşıp dolsak
Söğüt yapraklarına baktıkça mutlu olsak
Sevinçten ağlar gibi neşeden zevkten solsak
Mevsimlerin seyrinde mevsim çiçekleriyle
Şu hanın kenarında birbirimize yetsek
Gelenlerle birlikte gidenlere el etsek
Yamaçlara sırt verip yıldızları seyretsek
Gecelerin seyrinde gece çiçekleriyle
Güneş kızıllandıkça ayın şavkına baksak
Gönül fenerimizi yakamozlarla yaksak
Kabardıkça aşkımız dağ taş demeden aksak
Deryaların seyrinde derya çiçekleriyle
Hasretin gemisini vuslatla demirlesek
Geçmişin inadına geleceği ellesek
Mutluluk günlerini birlikte binbirlesek
Sevdaların seyrinde sevda çiçekleriyle
Şu Zavallı Yüreğim
Gülmemin imkanı yok
Canım yanıyor canım
Kalmışım karanlıkta
Dört duvar dört bir yanım
Soluyor günden güne
Kanım dondukça kanım
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde
Yar sen gittin gideli
Yollarımı bağlıyor
Yar sen gittin gideli
Dert içimi dağlıyor
Yar sen gittin gideli
O gün bu gün ağlıyor
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde
Beni görenler der ki
Durma da, bağır, çağır
Bağırsam ne yazar ki
Giden olmuşsa sağır
Ne yapıp ne etsem de
Eriyor ağır ağır
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde
Yar sen gittin gideli
Nöbet nöbet yoklanır
Yar sen gittin gideli
Acılarca koklanır
Yar sen gittin gideli
Oklandıkça oklanır
Şu zavallı yüreğim
Gözlerimin önünde
Demem Odur ki Benim (Ayrılmayalım)
Aradığın ne varsa fazla uzakta değil
Mutluluğun adına yeter ki azcık eğil
Yolumuzun üstünde olsada binbir meyil
Demem odur ki benim, ayrılmayalım
Demem odur ki benim canımda can iken sen
Demem odur ki benim kalbimde kan iken sen
Demem odur ki benim gecemde tan iken sen
Ayrılmayalım
Fazlasını nidelim yeter güneşin azı
Yorganımız olsa da gecelerin ayazı
Çiçeklerin içinde geçirmesekte yazı
Demem odur ki benim, ayrılmayalım
Demem odur ki benim tenimde al iken sen
Demem odur ki benim dilimde bal iken sen
Demem odur ki benim tuttuğum dal iken sen
Ayrılmayalım
Yeryüzünden uçsakta buharlaşıp uzaya
Hakim olsa da birgün buzulda ki buz aya
Bulutların üstünde uğrasakta kazaya
Demem odur ki benim, ayrılmayalım
Demem odur ki benim gözümde var iken sen
Demem odur ki benim özümde yar iken sen
Demem odur ki benim bu zarif zar iken sen
ayrılmayalım
Anla Gönül
Onca yaptıklarıyla
Elzem olmaktan çıktı
Gözlerim yollarına
Her gün bakmaktan bıktı
Mum dibi karanlığı
Umutlarımı yıktı
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum
Boşuna benzetmişim
Aya, yıldıza o’nu
Boşuna benzetmişim
Geline, kıza o’nu
Boşuna benzetmişim
Bahara, yaza o’nu
Boşuna
O kara kışmış meğer
O soğuk taşmış meğer
O gözde yaşmış meğer
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum
Umurumda değilsin
Yansanda yanmasanda
Ah çekip baş ucumda
Delirip dolansan da
Kararımdan vaz geçmem
O’nu her an ansan da
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum
Boşuna benzetmişim
Merheme, eme o’nu
Boşuna benzetmişim
Harımda neme o’nu
Boşuna benzetmişim
İçimde ceme o’nu
Boşuna
O bende kıtmış meğer
O bana zıtmış meğer
O başka zatmış meğer
Anla gönül anla artık
O’nu terk ediyorum
El Sallama Boşuna
Zavallı yüreğime saplanırken bir kama
Odamda gözyaşlarım vururken camdan cama
Beni böyle bırakıp gidersende git ama
El sallama boşuna arkandan bakmam oki
Yazılar yazılsada şu anlıma al kandan
Kızıla boyansada dağlarda ki kar kandan
Kuruyup çöl olsanda bundan böyle arkandan
Umut etme boşuna sel olup akmam oki
Unutmak zor olsada bırakırım peşini
Aramam masamda ki kadehimin eşini
Madem ki sen söndürdün bu aşkın ateşini
Hiç uğraşma boşuna yeniden yakmam oki
Ömrümde Bir Mevsim Var
Ömrümde bir mevsim var o’da bitmeyen bir kış
Buzul olmuş kalbimde aşktan titreyen yakış
Döktüğüm yaşlardandır sana attığım bakış
Sanma ki seni öyle boşuna kınıyorum
Dağlara, bozkırlara, laleyi, gülü çimi
Doldursamda hep aynı kaderimin biçimi
Görmesende fark etmez şu kavrulan içimi
Sanma ki seni böyle deneyip sınıyorum
Ellerden beter olup bana oyunlar kuran
Bu çiçek açmaz diye bahaneler uyduran
Kın bilmez hançerini hala sırtımdan vuran
Sanma ki seni her gün zevkimden anıyorum
Senin için her yer de her belaya dalandım
Her gece masalarda sabahlara kalandım
Seninle sensizliği çektikçe cılalandım
Sanma ki seni artık sevgilim sanıyorum
Çözer Desen Desen Beni
Bir aşk gönül kırlarına
Çizer desen desen beni
Satır satır sırlarına
Dizer desen desen beni
Bilmiyor ki dert har eder
Hasretlik ki hep kahreder
Azmış gibi, bir de kader
Ezer desen desen beni
Yeter deyip damdan dama
Kaçıp gitmekte var amma
Hep önümde bir muamma
Sezer desen desen beni
Buyur diyen sunucuyla
Teni ter eden sucuyla
Çaktırmadan göz ucuyla
Süzer desen desen beni
Anlasada sormaz nedir
İçindekiler nelerdir
Nasıl aşk ki senelerdir
Üzer desen desen beni
Bilirim ki değil haklı
Çalışmıyor sanmam aklı
Neyim var ki gizli saklı
Çözer desen desen beni
Kolay mı Sanıyorsun
Baklavasını yiyip ayranını içtiğim
Baharını koklayıp ayazından geçtiğim
Rüzgarını ektikçe poyrazını biçtiğim
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen
Maldan, mülkten fayda yok yine dardayım darda
Mutlu olamıyorum işte her şeyim var da
İçip içip sızsamda meyhanelerde barda
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen
Ölümüne sevmişsem tomurcuk kadar çiğken
Sevda çekirdeğinin el değmemiş içiyken
O gönül kapısında değişmez nöbetçiyken
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen
Yaşarken bir şekilde dert ile neşe ile
Sana kızıp adını getirmeyerek dile
Sen bir şarap misali raflarda kalsan bile
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen
Buraya kadar imiş gelip bana desen de
Derde çare değil ki bin nasihat etsen de
Nasihatı bırakıp kurşunla halletsende
Kolay mı sanıyorsun seni unutmayı sen
Hoşça kal Arkadaş
Bir çınar dalının yaprağı gibi
Kapıldım rüzgara gidiyorum ben
Selde, yamaçların toğrağı gibi
Artık sana veda ediyorum ben
Hoşça kal arkadaş haydı hoşça kal
Benden kalanların hepsini sen al
Yese de bir yerde beni kurt, çakal
Artık bu yerlerden göçüyorum ben
Sensiz bir parçaydım şimdi yüzbinim
Yıllarca ağladım hep inim inim
Bir serçe misali sanma seninim
Artık buralardan uçuyorum ben
Hoşça kal arkadaş hoşça kal haydı
Deme bu ayrılık hiç olmasaydı
O’ki bu mutluluk beni yok saydı
Artık oraları geçiyorum ben
Çok uğraştım ama çekmedi tren
Ömür yokuşumda tutmadı firen
İş işten geçince mateme giren
Artık yele yelken açıyorum ben
Hoşça kal arkadaş hoşça kal işte
Arama boşuna suçu geçmişte
Yansa da yüreğin her serzenişte
Artık bir meçhule kaçıyorum ben
Sendin Benim Ekmeğimin Beyazı
Kavrulurken gönül bağımın düzü
Kan ağlarken gözlerimin gökyüzü
Hep güldüren benim gibi öksüzü
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen
Sendin benim sevdamın militanı
Sendin benim gecelerimin tanı
Sendin benim yüreğimin vatanı
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen
Şimdi nere gidiyorsun ben yokken
Ben ağlarken garipçe acı acı
Bulamazken dertlerime ilacı
Her şeyimle beni yapan baş tacı
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen
Sendin benim saflığımın ayazı
Sendin benim şubat ayımın yazı
Sendin benim ekmeğimin beyazı
Ne bir dosttu ne bir duşman, sendin sen
Şimdi nere gidiyorsun ben yokken
Vay Tasına Tüküreğim
Acılarla gelen yaşın
Barışla biten savaşın
Emeksiz yiyilen aşın
Vay tasına tüküreğim
Evine bakmayan eşin
Isı vermeyen güneşin
Karın doyurmayan işin
Vay hasına tüküreğim
Yaşarken vurup üzenin
Hile, numara düzenin
Öldüğümde üzülenin
Vay yasına tüküreğim
Kralın, sultanın, mirin
Boşa verilen emirin
Tüyü kesmeyen demirin
Vay pasına tüküreğim
Rengi göğe vurmuş kanın
Canı çıktıkça insanın
Çakaldan ürken arslanın
Vay kasına tüküreğim
Yalanmış Meğer
Senin gülmelerin bakıp gözüme
Parmak uçlarını sürmen yüzüme
Aşkından bir damla katman özüme
Yalanmış be hain yalanmış meğer
Saçından tırnağa akın, arın da
Başından sonuna kelamların da
Dilden dile gelen selamların da
Yalanmış be hain yalanmış meğer
Bir saniye sensiz duramam demen
Her gün yollarımı çıkıp beklemen
Sevdalı gönlüme sevda eklemen
Yalanmış be hain yalanmış meğer
Saçından tırnağa akln arın da
Başından sonuna kelamların da
Dilden dile gelen selamların da
Yalanmış be hain yalanmış meğer
İnkara Ne Hacet Var
Tadı tuzu kalmadı gittin gideli evin
Çare değil derdime dolu olsa da nev in
Sensiz olmuyor işte ister kız ister sevin
İnkara ne hacet var
İnkara ne hacet var ne isem oyum işte
İnkara ne hacet var ölsem de buyum işte
İnkara ne hacet var bu benim huyum işte
Sensiz olmuyor
O sımsıcak yuvamız sensiz sıradan bir dam
İzlerine baktıkça sanki ağlıyor odam
Bense, bir köşesinde seni bekleyen adam
İnkara ne hacet var
İnkara ne hacet var doğrusu buyum işte
İnkara ne hacet var kaynasa suyum işte
İnkara ne hacet var kazılsa kuyum işte
Sensiz olmuyor
Aklım havada iken yürüyüp aksak ayak
Aka kara demişim bir zaman karaya ak
Şimdi ne kadar pişman gel de gözlerime bak
İnkara ne hacet var
İnkara ne hacet var yanıyor buram işte
İnkara ne hacet var kanıyor yaram işte
İnkara ne hacet var el bana haram işte
Sensiz olmuyor
Anlamadı
O nu başımda baş saydım
O nu bağrımda taş saydım
O nu gözümde yaş saydım
Yine beni anlamadı
Anlamadı anlamadı
Beni yaktı o yanmadı
Gurbet elde sürünerek
Ölür diye inanmadı
O nu aşkıma bal saydım
O nu kanımda al saydım
O nu tutmaya dal saydım
Yine beni anlamadı
Anlamadı anlamadı
El yar oldu o olmadı
Sağır sultan bile duydu
Figanımı o duymadı
O nu canımda can saydım
O nu kalbimde kan saydım
O nu her şey, her an saydım
Yine beni anlamadı
Anlamadı anlamadı
Gelip beni tamlamadı
Bende yaşlar sele dönmüş
Ondan damla damlamadı!
Huzurum Cennetim Olasın Diye
Gönülden gönüle sevda halısı
Döşedim gelipte geçesin diye
Sana yücelerden şerbet tatlısı
Pınarlar getirdim içesin diye
Bu gönül sevdası gönül suyudur
İçtikçe içinde kalasın diye
Emsali bulunmaz derin kuyudur
Dipsiz deryalara dalasın diye
Bağlarda gül oldum bozkırda çiçek
Tutup koklamaya alasın diye
Bir tek seni sevdim inanki bir tek
Huzurum cennetim olasın diye
Ağladım sızladım sensiz her yerde
Gözyaşı gördükçe anasın diye
Dikeni gül ettim hasret serimde
Gelip dallarıma konasın diye
Varlığın yetiyor varlığın bana
Umutla aklımda durasın diye
Adresim aynı yer verdim ya sana
Bıraktığın gibi bulasın diye
Aklım Aklını Yemiş
Gönül gönüle karşı olurmuş inanmazdım
İnansaydım belki de ben bu kadar yanmazdım
O ela gözlerini bugün sevsemde yarın
Ayrılık çattığında unutulur sanmazdım
Geçti desem olmuyor, geçmedi desem kayıp
İçimde ki bu sevda yakar beni acayıp
Ne yapsam faydası yok,aşkım kilim örmüyor
Aklım aklını yemiş başkasını görmüyor
Kahrolasın diyemem, kahrolasın ben sana
Sana nasıl kıyarım sevdan tarifsiz mana
Ölümüne severken, ölümüne ben seni
Nasıl razı olurum ellere yar olmana
Geçti desem olmuyor, geçmedi desem yalan
İçimde hasretin var senden hatıra kalan
Ne yapsam faydası yok, aşkım kilim örmüyor
Aklım aklını yemiş başkasını görmüor
Gitsin
Ne dert kalır nede dertli,dünyada
Merakını dört bir yana sal gitsin
Hiç düşünme olsan bile çok darda
Kaymağına parmağını çal gitsin
Kim kalmış ki ilelebet hayatta
Göz yaşını sele suya kat gitsin
Gelen gider,birer birer sonuçta
Dertlerini sağa sola at gitsin
Onurunu servetin say,yıkılma
Şerefsize taviz verme it gitsin
Akıllı ol uğursuza takılma
Çekinmeden rezil rüsva et gitsin
Sev sevindir görmezsede el alem
Gönüllere dolu dolu ak gitsin
Gün gelir ki yazar seni bir kalem
Tek de kalsan meşaleni yak gitsin
Tutarsızla ne selamlaş ne tanı
Müstehaktır,ot gelmişse çöp gitsin
Üzülüpte sakın takma kafanı
Riyakardan insan olmaz kop gitsin
Al Sevdanı Başına Çal
Bıktım artık bırak yeter
Sendeki naz dertten beter
Sanmam seni kimse çeker
Al sevdanı başına çal
Senin olsun kerametin
Yere batsın merhametin
Bak benide illet ettin
Al sevdanı başına çal
Sende kalsın meziyetin
Çekilmiyor eziyetin
Çok değişti vaziyetin
Al sevdanı başına çal
Taş eğledin yüreğimi
Parçaladın ciğerimi
Neğleyim ben artık seni
Al sevdanı başına çal
Bir İnsan Bu kadar Güzel Olur mu
Kaşına gözüne doyamadığım
Düğmelere kıyıp soyamadığım
Yerine kimseyi koyamadığım
Bir insan bu kadar güzel olur mu
Cihanda bulunmaz emsalin eşin
İstesen veririm canımı peşin
Yanında ışığı söner güneşin
Bir insan bu kadar güzel olur mu
Sevdan yüreğimin içinde desen
Aşkındır başımda yel gibi esen
Canımı alıyor gülüşün, büsen
Bir insan bu kadar güzel olur mu
Yüzüne bakmakla doyamadığım
Düğmesine kıyıp soyamadığım
Kimseyi yerine koyamadığım
Bir insan bu kadar güzel olur mu
Akıldan Ziyade Divane Gönül
Daha çok çekersin sen bu gidişle
Yavaşça sönüyor yıldızın işte
Oysa parlıyordun oysa geçmişte
Akıldan ziyade divane gönül
Ne çiçek bıraktın ne gül ne bahçe
Hepsi birer birer soldu iç içe
Sonunda sen seni düşürdün hiçe
Akıldan ziyade divane gönül
Sanmadın uçarken düşeceğini
Zamanın su gibi geçeceğini
Bilmedin genç yaşta biteceğini
Akıldan ziyade divane gönül
Yara yar demedin cana ise can
Seni dar gününde neylesin insan
Ne çıkar cihanın sahibi olsan
Akıldan ziyade divane gönül
Derde deva desen sende bulunmaz
Eriğip gitsende soranın olmaz
Hayat bağı o ki çeksen kırılmaz
Akıldan ziyade divane gönül!
Ben Senin Neyine Bal Olayım ki
Daha küçücüksün çıksada sesin
Çeksem bir solukta biter nefesin
Aşkın meftumunu sorsam bilmesin
Ben senin neyine sır olayım ki
El vursam eline amanın başlar
Öp desem başına düşüyor taşlar
Her an gözlerinden akacak yaşlar
Ben senin neyine yar olayım ki
Sevdikçe canımdan can almıyorsan
Gönülden gönüle yol olmuyorsan
Aşkın ateşinden anlamıyorsan
Ben senin neyine kar olayım ki
Derdime neşeyi katmayacaksan
Yastığa baş koyup yatmayacaksan
Uzanıp elimden tutmayacaksan
Ben senin neyine dal olayım ki
Gözlerinle bakıp yüreğin ile
Vurmayacak ise sözlerin dile
Tadımdan tatmazsan bir parmak bile
Ben senin neyine bal olayım ki
Dağları aşıpta gelsem yanına
Asırlık hasretle girsem hanına
Salmayacak isen ak gerdanına
Ben senin neyine şal olayım ki
Akıllım
Bilmem ki gidipte kime ne desem
Keşke bu cefayı çekmeden ölsem
Belki inanırsın kalbimi delsem
Sensin beni deli eden akıllım
Kar etmez yanıma gelse ilahın
İşlemez içime bedduan, ahın
O değil bu değil,bitmez sabahın
Sensin beni yeli eden akıllım
Çıkmıyor aklımdan inan bir anın
Sözden anlamaz mı çarpan sol yanın
Anla artık anla, butün dünyanın
Sensin beni eli eden akıllım
Yaprağı dökülmüş kuru bağların
Şimdi tarih denen geçmiş çağların
Akan derelerin, engin dağların
Sensin beni seli eden akıllım
Akılsız, Şimdi Sevsen Ne Çıkar
Duydum ki uzaklarda yaşarmışsın yakınsız
Gezip dolaşırmışsın tenhalarda akınsız
Yüreğin kadar kanlı kılıcın kalmış kınsız
Akılsız, şimdi sevsen ne çıkar
Acımadan kuruttun sevda denizimizi
Sanma ki o sevginin hala duruyor izi
Sen değilmişsin gibi bırakıp giden bizi
Akılsız, şimdi dönsen ne çıkar
Dereler kuşlar gibi cıvıldaşırken çinçin
Gözyaşlarıma bakıp birgün sormadın niçin
İş işten geçtiğinde ah çekip için için
Akılsız, şimdi yansan ne çıkar
Ben aklına gelmezdim yakana güller takıp
Eğlenirken ellerle rengarenk mumlar yakıp
Yaşayan bir ölünün mezar taşına bakıp
Akılsız, şimdi ansan ne çıkar
Ben Ne Acıları Görmüşüm Bilsen
Gidersen git durma beni düşünüp
Bakma gözlerime geriye dönüp
Daha bu nedir ki yanıp, kavrulup
Ben ne acıları görmüşüm bilsen
Takılmasın aklın hatıralara
Olsada yüreğim sensiz kapkara
Bana bir şey yapmaz bu dert,bu yara
Ben ne sancıları çekmişim bilsen
Bilirim bu aşkın acısı derin
Sanma ki hiç dolmaz boşalan yerin
Çay olmaz yanında senin seferin
Ben ne dereleri geçmişim bilsen
Neyi istiyorsan yap inanarak
Dilerim solmazsın birgün yanarak
Daha düne kadar yuvarlanarak
Ben ne tepeleri inmişim bilsen
Git sarılsın sana soysuzun soyu
Madem ki yıprattın bu senaryoyu
İlk değil bu bana, geceler boyu
Ben ne şarapları içmişim bilsen
Alemin Önüne Ser Beni Beni
Mademki dert verdin yıllardan beri
Bir adım atmadan bir adım geri
Bari birde bulup bir meydan yeri
Alemin önüne ser beni beni
Methiyeler ile durmadan üzüp
Canımdan can aldın baktıkça süzüp
İstersen gel birde derimi yüzüp
Alemin yerine ger beni beni
Sormamın imkanı yok iken niçin
Gözünde oyuncak olmuşken çinçin
Gücenmem inan ki tut recmim için
Alemin eline ver beni beni
Ben Hiç Böyle Yanmazdım
Seveceksen böyle sev araştırma dünümü
Anlatamam sorsan da çalanı her günümü
Sanma şu ellerimle başka gül tuttuğumu
Söylesem kim inanır onu unuttuğumu
Volkan gibi alevi hala beni yakarken
Nasıl olur başkası damarımda o varken
Yanımda sen olsan da kalbim onu ararken
Mutlu olmam mumkün mu içimde can ağlarken
Kaderimdir diyemem bu yazıyı ben yazdım
Kıymetini bilmeyen serseriydim haylazdım
Başımda ki yellere kapılmıştım aymazdım
Bilirmisin onunla ben hiç böyle yanmazdım
Anlatamam derdimi anlatamam sorma ki
Ben seninle yanamam benim için yanma ki
Odur benim ilk aşkım olmayacak sonra ki
Çok ağlarsın sonun da beni şimdi anla ki
Ancak Senden Ayrılırım
Güneş batıdan doğarsa
Yağmur tersine yağarsa
Tan akşamdan ağarırsa
Ancak senden ayrılırım
Teker tersine dönerse
Gönül ışığım sönerse
Gökten yıldızlar inerse
Ancak senden ayrılırım
Bülbül figanıyla bağa
Dumanlar çökerse dağa
Dönülürse orta çağa
Ancak senden ayrılırım
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
05376910358
Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir.
|