Yaşar Türkmen
Yazar Administrator   
Salı, 22 Ocak 2008

Sample Image

 

 

HTML clipboard Dertliyim BU AKŞAM 
 
 Ben geçen günün yorgunluğunu atamıyorum,
 Sanki bin derde birden düşmüşüm yatamıyorum
 Gezmek istedim lakin doğrulup kalkamıyorum
 Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam
 
 Kimse bilmez, kimsenin çektiği acı derdini
 Derdi çeken bilir ancak, bilir kendi, kendini
 İncitmekten çekinir bil cümle çevre ferdini
 Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam
 
 Bir kelime, bir cümle ile kırılır kökünden
 Tamiri zordur imalatı olmalı yeniden
 Bilesiniz bahsediyorum sorunlu şey kalpten
 Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam
 
 Hep demişler ki ’Kol kırılır yen içinde kalır’
 Pek inanmam kalp kırıldı mı içinde ne kalır?
 Doğru düşünüp söylersen sevgi içinde kalır
 Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam
 
 Boyabat’ım  
 
 Tarihe; Tarih katanım,
 Şehitler yurdu, can vatanım,
 Bayrağa, renk katan kanım;
 Tarih kokar, Boyabatım..
 
 Nefes yetmez, seni anlatmaya,
 Kalemler yetmez, seni yazmaya,
 Sen tarihsin, tarihleri hatırlamaya;
 Tarihin şanla dolu, Boyabatım..
 
 Devletine, isyan etmeyen! ..
 Çektiği yoksulluğu, belli etmeyen,
 Yeri, göğü, suyu kirletmeyen,
 Tarihinde şan, şerefsin; Boyabatım..
 
 Demiş şair ‘‘Pervanede bal var‘,‘
 Hemde şeref, haysiyet, onur var,
 Tatlı dil, güler yüz, can var,
 Evrende tekdir, güzel, Boyabatım..
 
 Tarihine destan, yazsan bitmez,
 İnsanı candan; kovsanda gitmez,
 Vursanda, hainliği bilmez,
 Şeytana uzak, Allaha yakın, Boyabatım..
 
 Gökyüzüne uzanan yüce kalesi var,
 Pehlivanı, evliyası, şehitleri var,
 Alimi, arşivi, tarihi var, şairi var,
 Bayrakta kanı, canı var Boyabat’ım.
 
 Dağlarında kışın kar yağışı izledim
 Arım ovasında pirincini gizledim,
 Döme dağı, Erkeç yaylasını özledim,
 Yemyeşil çamla dolu Boyabat’ım.
 
 Tak tak helvası ile lokma tatlısı,
 Ilıca kavunu ve kabağın ballısı,
 Köylünün balı ile yayla havası,
 Hoş güzeldir, benim Boyabat’ım.
 
 12/01/2007
 
 Sevdalı Gelin  
 
 Tepeden tırnağa hoş ve güzelsin
 Bir selvidir boy, endamlı gelinsin
 Vur ayağını yere, yer delinsin
 Aşk adamı kör, şaşı eder demişler...
 
 Sevda; içtikce şerbeti tatlanır
 Güldükce neşe huzur katlanır,
 Kavrulmuş et askıda saklanır
 Aşk adamı kör, şaşı eder demişler..
 
 Yürürken sarhoş misali gider,
 Her sözü saçma, adamı deli eder
 Bellidir olmuş deli den de beter
 Aşk adamı kör, şaşı eder demişler..
 
 İçmeden şarabı, olmuş sarhoş
 Sevdalanmış, çıra gibi yanıyor
 Aşkına heyecanla cevap bekliyor
 Aşk adamı kör, şaşı eder demişler..
 
 19/12/2008
 
 Filistin  
 
 Ortadoğu’nun ücra köşesinde bir yer
 İnsanoğlunun insan sayıldığı ilk yer
 Şimdi kan, gözyaşı, ızdırab akıyor her yer
 Yanıyor, boğuluyor, kırılıyor Filistin,
 
 Topla kendini topla ey! Allahın kulu;
 Yeter! yeter, deyin artık Moskof’un zulu
 Ölmesin çocuklar, ötsün kafes bülbülü
 Yanıyor, yok oluyor kırılıyor filistin,
 
 Hakkı bırakıp haksızlığa tapan
 Hak kitabı yakıp yırtıp kaldırıp atan
 Para için imanını namusunu şerefini satan
 Yeter! Kan’a doymamış vicdansız İsrail,
 
 Nerde dünya? nerde insan hakları?
 Barış diye bağıran birleşmiş milletler
 Ne zaman durdurulacak bu sefil itler…
 Yeter artık, yeter dur kahpe! çek tankları…
 
 Unutulmadı Bosna’daki zulüm çile;
 Birleşelim bir olalım verelim el ele
 Onca zulüm, kan; Durulmaz göz göre-göre
 Susma artık şehit sayısını bile-bile
 

 

HTML clipboard Bu Adam Benim Babam 2 
 
 Matematikte üstüne adam tanımaz
 Hesabı ezbere, eline kalem almaz
 Dibini görmediği akarsuya dalmaz
 İyi hesaplar, olur olmaz lafa kanmaz
 
 Kurt kocayınca, köpeklere eğlenceymiş
 Darıltmış anamı, burada bekleyecekmiş,
 Altın hediye almış ona verecekmiş :)
 Yemin ediyor suçum yok, kafayı yemiş :(
 
 Dedim ah-ah babam! bu adam benim babam!
 Kadını koşturmuş bir sağa bir de sola
 Zavallı ömrünü vermiş, yapmamış mola
 Suç senin be baba , bu adam benim babam..
 
 Manav gelmiş köye almış beş kilocuk muz:))
 İştahlıdır her şey yer, ondan geniş omuz
 Anamda az değil ya, neyse suçlu adam
 Gel be Ana artık, bu adam benim babam..
 
 Babasından kalan bir dönüm tarla varmış
 Yokluk onu hem çoban, hem eşkıya yapmış
 Çile çekmiş, zulüm görmüş çok da ağlamış
 Kahırlıca adam, bu adam benim babam..
 

 

HTML clipboard BU GECE
 
 Bir başka hüzün bir başka haldeyim
 Esen rüzgarın saldığı teldeyim
 Bak gör ey sevgili ben ne haldeyim
 Hüzünlüyüm ağlıyorum bu gece
 
 Cananım gülmüş ağlayan bülbülmüş
 Hüznümü gören Melekler üzülmüş
 Bir lokma ekmeğimde bir dürümmüş
 Hüzünlüyüm ağlıyorum bu gece
 
 Derya yakın olsa dalıp geçerim
 İmkan olsa hep iyilik seçerim
 Kılıcım olsa kötülük biçerim
 Hüzünlüyüm ağlıyorum bu gece
 

 

Ah Ömer im (ağıt)

Evim evim, kaderi ezik güzel evim
Ahşap,göçük, duvarı harçsız yıkık evim,
Bacası; yamasız, dumansız kalan evim,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Darlığımda; tek başına yetiştin bana,
Nasıl; cesaretlenip sarılmıştık sana,
Bizi koyup gittin, şimdi vardın mı ona,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Altı yetimimle bize; kanatla, koldun,
Kimi soysuzlara; hedef tahtası oldun
Bizim için; düştün,yandın, sararıp soldun,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Neylerim; işte kaderim böyle yazılmış,
Henüz; yaşım yirmi iken yuvam dağılmış,
Duy babacığım; bunları bana sen ettin,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Altı yetimle tam otuzumda sokakta
Yakacak odun yoktu; ısındık yatakta,
Evim den attıklarında; kaldık boşlukta,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

'Benim değil' demedin, üveylik etmedin,
Oğlumu everdin; kızımı gelin ettin,
Ne olurdu Allah ım; önce ben öleydim,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Sen olmasaydın; biz sürünürdük o zaman,
Bize dargın olanlar, verir miydi derman,
Kapımız kırık,pencere tutmuyor Cermen,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Duydum ki: Yaşar yetişmiş, hastahane ye..
Telefon açmak için, koşmuş postahane ye..
Tatlı alacaktın, gittin mi pastahane ye?
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Yaşar arayıp ta sordu: 'dayım orda mı'?
'Ne oldu ki oğlum,yoksa dayın darda mı,
Ömer hastalandı mı,yoksa ki zorda mı'?
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Anne; korkma inan ki bir şey yok' diyorlar,
'Yok' da,o zaman tel' de niye soruyorlar..
Yüreğime; koca bir ateş, koyuyorlar.
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Yattığın toprağın, nurlaşsın; ah nurlaşsın,
Mekanın cennet olsun,yatağın pullansın,
Allah ım soru sormasın,acı koymasın
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Yaşarım; taksi göndermiş, beni aldırdı,
Oğlun Arif,sabahın an teli çaldırdı,
Mesut aradı 'nasılsın' dedi kandırdı,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Ömer im,algın Ömer im; ah! can Ömer im,
Ölsem de, Seni tam yüreğime gömerim,
Bil ki; Sonsuza kadar, hep seni överim,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Cenazende; dediler, Cami dolup taştı,
Ömrüm boyunca, göz pınarlarım hep yaştı,
Artık sen gittin, buna inanmayan şaştı,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Var mı söyle bundan ötesi,yaşım altmış;
Ömer i gönderdim,artık yerine yatmış,
Allah'ım büyük,rahmetine rahmet katmış..
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Söyleyin tellala; her yere haber salsın,
Alacağı olanlar,gelsin benden alsın,
Varsın bize borcu olanlardaki,kalsın
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

'Üzülme,canını sıkma arkadaş' derdin,
Saf, temiz kalbinle; insanlığı hep serdin,
Sofrana ne konsa; söylenmez onu yerdin
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin..

Ah! çekmez, insanlara hep dua ederdin,
Torunlarını bekler,onları özlerdin..
Kötülüğü bilmez,iyiliği beklerdin,
Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin...

29/12/2007

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

 

Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir
Son Güncelleme ( Pazartesi, 02 Mart 2009 )