Yurdagül Erdoğan |
Yazar Administrator | |
Pazartesi, 21 Temmuz 2008 | |
Gel gardaş seninle seyran eyliyek, ------ Zübeyde Gökbulut Sılamıza giden yolu bilin mi ? Kendi dilimizce diyek söyliyek, Sivas ıma özgü dili bilin mi ? Şimdi yeşillendi dağı ovası, --------------- Yurdagül Erdoğan Burcu burcu kokar temiz havası. Mertlerin mekanı, garip yuvası, Aşığın çaldığı teli bilin mi ? Yukarı Tekke de iki canım var. -----------Zübeyde Gökbulut- Gözleri yoldadır öyle zanım var. Bu yüzden her zaman kırık yanım var. " Gel gel " diyen eli , eli bilin mi ? Sivas memleketim, yiğit otağı, ---------Yurdagül Erdoğan Gönlümün ilacı derdim ortağı, Gazi şehit evliyalar yatağı, Yedi dağda yatan kulu bilin mi ? Taşlı dere büklüm büklüm bükülür, ------ Zübeyde Gökbulut Kayaları yol boyunca dökülür. Yaklaştıkça ciğerlerim sökülür. Bu bendeki garip hali bilin mi ?
Bulamadım bu cihanda dengini Şahlanır göklerde eser bayrağım Şehidin kanından aldın rengini Yere düşürmeyin küser bayrağım Mühür'ün vurulmuş yıldızdan aydan Dinledim mazini yaşlıdan beyden Yükselir daima şehirden köyden Bir gelin misali susar bayrağım Şanlı bayrağımı getirdim dile Ecdadım bu yolda çok çekti çile Uğruna bin defa ölsem de yine Düşmana suratın asar bayrağım YURDAGÜL karşısında selam duruyor Millet ordu ardın sıra yürüyor Şehidimin üzerini sarıyor Askeri bağrına basar bayrağım.. Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
|
|
Son Güncelleme ( Perşembe, 07 Mayıs 2009 ) |