Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI   
Salı, 22 Nisan 2025
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI

Yasemin PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Çarşamba, 20 Haziran 2007

Sample Image 

 SİTEM

"Sevda adına söylenmiş tüm sözler eksikti
Çünkü
Şair söylememişti son sözlerini."

Kurutulmuş güller gibi,
Bir gün çıkıverdin karanlığından.
Derin bir ölüm korkusu dağılmıştı,
Teninin her bir zerresinden.

Odanın loş kuytusunda,
Sevi sözleri asılıydı
Her biri bir sevdadan yaralı...

Gurur gibi ensene yapışan
Ayrılığın soğuk nefesi
Birer birer sökmüştü
İçinden
Aşk denen
Korkunç illeti.

Sevgili anlamıyorsa
Bu büyük sevdayı
Bırak boş kalsın
Gönlün sırça sarayı...

GEÇ KALMIŞLIK

Kursağımdan geçmeyen
Nihayetsiz
Kifayetsiz
Sürgün sözlerim vardı.

Vuslatı olmayan aşklardı
Yüzyıllardır payıma düşen
Ansızın uyandıran
Karabasanlı düşlerdi
Gecelerden arta kalan.

Yok olan
Hiç olan zamanlardı
Hem nefes dakikalar.

Her gün bir cümlenin
Katline
-Ki sevda adına-
Sus-sa gözler
Gönlün aşk terazisi
Razı değildi bu kara günaha.

Hüznün celladı günlerin
Denize vuran aksi
Ve
Dilemmanın kaçıncı boyutu
Bilinmezlerin en hazin resmi.


SEVİYORUM SENİ


Ne zormuş yokluğunu düşünmek
Artık gözlerinin olmayacağını bilmek
Balıkçı ağları gibi anıları toplamak
Hüzzam şarkılarda adını anmak
Yok olmayacak
Bu böyle olmayacak
Çingene pavuryasının bile eski tadı olmayacak.

Karadeniz''in serin yaylalarından çekip acıları
Kara bir matem tutacaktım
Geldiğin yollara döküp hasret güllerini
Sensiz geçen günleri bir bir yakacaktım

Sevgilim ben yeminliyim
Senden başkasını sevmeyecek
Bu kara sevdalı yürek
Senin olmadığın yerlerde gezmeyecek,
Sokağında seni görmekle ümitli
Gezinen bu yorgun ayaklar.

Sevgilim özledim seni
Körfezin serin sularında her akşam çığlık çığlığa uçuşan
Martılar da özledi seni
Ayakları kınalı sevda yorgunu ak güvercinler
Yüreğimdeki papatya tarlaları
Küsmüş bir bulut kümesi olup
Kapına gelip seviyorum seni diyeceğim
Hadi aç kapılarını…

Aşk Yemini

Savur senden arta kalan küllerimi
Yıka kavruk bedenimi gölgenin kuytusunda
Unut sevmelerimi
Yak bana dair ne kaldıysa mazinin koynunda

Gözlerim dargın gittiğinden beri uykuyla
Vurgun misali sözlerin
Ilık bir körfez sabahı pişmanlıklarım
Tutamadım aşk yeminimizi…

Yazamadım yine umutlu şeyler sana
Kalemim de ben gibi işte
Yaşamdan kahır kalır elde
Sevinçler Kaf Dağındaki Anka

Gönlümün yangını gittiğin dağlara akseder
Yakar kavurur arzın semalarını

Bir gün gözlerinin yasını tutmaktan vazgeçersem
Bil ki kimsesiz yayla dorukları meskenimdir…
Ve o zaman en hoyrat kahkahalarını uçur
Bir güvercin kanadında…

Tren Garı Yalnızlığı

Kaç yangının külü var
Bir dağ rüzgarıyla tarumar olan gönlün viranesinde
Kalk ayağa Yuna
Öp öksüz dudaklarımdan
Ellerini uzat
Okşa geceden arta kalan saçlarımı
Aşkın ateşi yakmaz beni demiştim
Yaktı Yuna

Tren garlarında uykusuz gözlerle
Gidişinin arkasından
Kırılıp kalan gülüşümle
Uğurladım seni Yuna
Dönülmez diyarlara…

Bulutlar da baktı ardından
Sevgili Yuna
Söz vermiştin onlara da
Yağmur getirecektin ardından…

Senden geriye kalan
sokak çocuğu yakarışlar
Ağlayan kırgın bir ses
Koynumda duran solmuş bir resim
Sararmış bir hüzünle
Beklemekle geçmiş bir ömür….

YALNIZLIK SENFONİSİ

Yağmur yağıyor sicim gibi bu kente
Yıkarken paslı gönülleri,
Sel olup vuruyor gönlümün küskün kıyılarına.
El olup bakıyor bana karşı sahilden
Oturup bir bankta seyrediyorum hayatın heyulasını
Sonra sessiz bir ağıt yükseliyor yüreğimin en derinlerinden…

Şehrin neon ışıkları vuruyor hüznün gölgesi yüzüme
Sahnede geçkince bir şarkıcı ağlak bir arya söylüyor
Bitmedi gönlün seferleri unutulma diyarlarına
Ellerim cebimde bakıyorum yaşamdan arta kalanlara
Ve sonra bir tekme savuruyorum
İzmaritleri söndürdüğüm kaldırım kırıklarına
Gazinodan içli bir keman sesi sızıyor
Avuçları arasından kayan- bir yıldız gibi-avuçları düşünüyor
Ve sonra ağlıyorum
Ağlıyorum…

Pişmanlık sağanakları yakıyor gözlerimi
Unutma beni diyen sözlerin geliyor aklıma
Bir kez daha dağlıyor dudaklarımı mühürdar yeminin

Ey yar!
Gözlerim gözlerinden başka yeşil görmesin
Tutkunun kırmızısını bedenim sende tanısın
Ayrığın safran sarısından Tanrı bizi korusun
Ölüm kokan siyah adımızı unutsun..
Gezelim şehrin dar sokaklarında
Yan yana yana yakıla…

VE GİTTİN…VE BİTTİ

Karlı bir Erzurum sabahıydı
Ellerimi donuk bakışlarınla yıkadığımda
Yüreğimi ısıt diye avuçlarına koyduğumda
Saatler henüz ayrılığı göstermemişti.

Üşüyordum
Sevgisiz sözlerin kalbimi dağlıyordu
Son kampanayla ayrılan gözlerin
İçimi yakıyordu

Ve gittin bir sabah erkenden
Hem de sebepsizce

Dağlar aramıza girdi koskoca
Yollar böldü bizi
Yenildik dağlara ve yollara
Bitmeliydi
Ama böyle değil…

SENSİZLİĞE AĞIT

Tüm hayallerimi ben senin semtinde bıraktım
Ağlak bir boyacı çocuk gibi bakma yüzüme,
İnan tek suçlu ben değilim
Sönen yıldızlarıma tek teselli sekiz günlük hatıran

Şarkımız bile olmadı bizim
Yarınlarımızın olmadığı gibi
Oysa ben yüreğimin en kuytularını ayaklarına sermiştim
Bak bu köşede hala duruyor gönlümün kırıkları

Nedenleri sıralamıyorum artık nafile
Sensizliğin,acıların açıklaması bu kent değil
Şimdi olsaydın,şimdi yanında olsaydım
Gecenin kadran karasına inat
Silerdim hayatımdaki senden başka mavilikleri…

Son söz değil bunlar
Gecikmiş yarım kalmış bir aşkın serzenişleri
Eğer bir gün…
Eğer bir gün…
Neyse
seni seviyorum...

Sonsuz Rüya

“Ve ben sana teşekkür ederim;tüm mutlu anlar için…”
Şimdi tüm şarkılar seni söylüyor bana
Adını fısıldıyor dalgaların her vuruşu sahile
Güvertedeki kızgın güneş
Tenimdeki tenini savuruyor uzak limanlara

Korkma!Seven sevdiğini incitmez
Kanayan bir gül misali
Gömer yüreğinin dehlizlerine …
Yaşanan onca güzel an’ın hatırına
Susar gözleri
Konuş(a)maz dilleri.

Ellerim cebimde giderim şehrinden
Dönmem bir kez bile arkama
Nefretten değil
Sevgili..
Görme diye
Senin için kan çanağı olmuş bu yeşil gözleri…

Terkedilmiş Kadına Ağıt

Dün sokakta bir kadın gördüm
Kurumuş dudaklarında terkedilmişliğin verdiği ağır suskunluk
Gözlerinde sokağa atılmışlığın verdiği derin bir yeis vardı

Ağlamaklı yüzündeki derin hüzün
Kanatıyordu insanlığın vicdan denen sorgusunu
Mesken tutmuştu kırgın yüreği
Yırtık elbisesine sığmayan göğüs kafesini.
Bir bir çarparken insanlığımızın çiğnendiği kaldırım taşlarına
İnsan sözleri.
Utançla baktı
Utanmaz suratlara...

Dün sokakta terkedilmiş bir kadın gördüm
Umursamaz dünyama kor misali düştü
Acısı.
Sırtında vefasızlığın yükü
Koynundaysa evlatlarının kokusu saklıydı.

"Kadındı,
Anaydı,
Terkedilmişti,
Sokaktaydı!"

Ve yıkılmış hayallerini toplarken bir bir dar sokakta
Yüklenip tüm kimsesizliğini
Çatkı sarar gibi sarmıştı
Yarım asırlık yaşamındaki kaderin kederini...

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir

Son Güncelleme ( Salı, 03 Haziran 2008 )
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk