Index ![]() ![]() |
Ömer Ekinci Micingirt |
![]() |
![]() |
![]() |
Yazar Administrator | |
Çarşamba, 20 Haziran 2007 | |
Ötenin iklimi sendeki huzur İçimi bambaşka şule sarıyor Sensizlik sarınca yaşam nede zor Gözlerim bak yine seni arıyor Mecnun etme beni yoluna kurban Efsunlu bakışan müptelayım ver Çoraklaşmış ruhum yeşersin nurdan Uzaktan süzüşün beni yoruyor Ah mahzun bakışlım hurilere denk Dalgınlık nedendir hele elin ver Yoksa huri misin nur hevenk hevenk Hülyalı bakışın soluk veriyor 22.11.07 Bursa Ağlatma Beni Sitemim sanadır gönlümün gülü O mahmur bakışla bekletme beni Vefasız tabut sen bense bir ölü Sarılıp sessizce ağlatma beni Bir tatlı tebessüm gösterip gel çık Belki de sevdamız vuslata açık Leyla gelin olmaz sevdalar uçuk Büyülü dönüşte dağlatma beni Vefa ne vücutta nede tendedir Bir ucu tabutta biraz bendedir Salayım kendimi yâr kefendedir Öpmeden kefene bağlatma beni 23.07.08 Bursa Bekleye Bekleye Gel hele can yavaş yavaş, Soldum bekleye bekleye. Bağrım yanar kurudu yaş, Öldüm bekleye bekleye. Ne güz gördüm nede yazı Kalbim kırık dinmez sızı Mevlam kavuştursun bizi Daldım bekleye bekleye. Duygularım çok karışık, Hele söyle yok mu ışık, Bir dargınız bir barışık, Kaldım bekleye bekleye. Düşe kalka yaşıyorum, Kebap oldum pişiyorum, Anlasana üşüyorum, Buldum bekleye bekleye. Bakışların hem göründü, Ruh dinlendi dem göründü, Gözlerim yaş nem göründü, Sildim bekleye bekleye. Gel hele gel yaramı deş, Sen meleksin sen nurlu eş, Yanıyorum alev ateş, Geldim bekleye bekleye. 09.03.2006 Bursa Yağmur Gözlüm
Bizim Memleket Ova oba deniz köy bucak bucak, Miski amber kokar bizim memleket. Çiğneme toprağı! Şehit yağacak, Ötelere bakar bizim memleket. Sarıkamış duman gözlerimde yaş, Zeybek efe gakkoş yanında dadaş, Karlara karıştı doksan bin gardaş, Kanı karla yıkar bizim memleket. Edirne'den Karsa serhat görünür, Trabzon Erzincan Fırat görünür, Leyla, Şirin, Kamber, Ferhat görünür, Mecnunları yakar bizim memleket. Kütahya, Bilecik, Söğüt, Simav'ı, Yemyeşil şuh beden deniz masmavi, Urfa ikliminde dinler semavi, Günahları yıkar bizim memleket. Al yazma yemeni oya peçeler, Koyunlar kuzular karakeçiler, Kilimler halılar yünden keçeler, Beşibirlik takar bizim memleket. Anteplim Gazidir Maraş kahraman, Kırkpınar şahlanır renk renk pehlivan, Ruhum büyülenir her an her zaman, Zirvelerden akar bizim memleket. Tüllenir tarihim yedi kuşaktan, Tunceli Trabzon Konya uşaktan, Kosova Bosna'da aynı beşikten, Hepsi teker teker bizim memleket. Türk Kürt Laz Çerkez'le tek yumruğuz biz, Zümrütten sevdamız davamız eşsiz, Kökümüz aynıdır aynı nefesiz, Her çileyi çeker bizim memleket. Fışkırır tarihim mevzu çok uzun, Doğu batı güney kuzeyde bizim, Dalgalan sevdalım aşkla sonsuzun Üç kıtaya çıkar bizim memleket. Söğütte kök saldı sonsuz türküsü, Osmanlı tarihi şanlı öyküsü, Tarih tekerrürde tekrar herkesi, Ulu çınar diker bizim memleket. Soğanlı dağları karla örtülü, İçimi yakıyor beyaz kâkülü, Karlara gizlidir sevdamın tülü, Beyaz sevda eker bizim memleket. Tüllendi bayrağım doldu gözlerim, Övülmüş bu millet O'nu özlerim, Hakikat Micingirt benim sözlerim, Rengârenk gül kokar bizim memleket. Suzan Bahtın cefa imiş iffetli yüzün, Yanar Hak aşkıyla kıvranır Suzan. Resimler silindi hatıran hüzün, Selamda huzursuz davranır Suzan. Söyle kurban öyle neden durgunsun, Kendinden geçmişsin sanki yorgunsun, Biz kardeşiz artık kime vurgunsun, Yüreğim tarumar söylenir Suzan. Yılları unuttum gönülden ırak, Dedim ya kardeşiz gururu bırak, Ölürsem cinlere çaldır çıngırak, Gördüm ki bebekle eğlenir Suzan. Biz aynı kilimden farklı nakıştık, Kelamlar eyledik dostça bakıştık, Kaderde böyleymiş böyle yakıştık, Gönlümde hüzzamca neylenir Suzan. Savruldu hicranım kül oldu ciğer, Aşkım sana değil Leyla'ymış meğer Çevirme selamı verirsem eğer, Selamı verince yaylanır Suzan. Sinem kebap oldu ateşmiş Suzan, Yanar kıvrım kıvrım tutuşmuş Suzan, Çorbası dualı yetişmiş Suzan, Ömer'de içince huylanır Suzan. Sensiz İçimi yakıyor sevdanın tülü, Bu gün yine geçti bir günüm sensiz, Kayboldu güneşim duman örtülü, Soymayın ölürsem atın kefensiz! Bir tatlı hasret ki her şey bilmece, Ümitle bekledim yine bu gece, Her günüm ızdırap her gün işkence, Yapayalnız ruhum çıplak, bedensiz... Çileyle yoğruldum daha ne kadar? Gözlerim kan revan yaşlar duadar, Yanarım sabırla böyleyse kader, Sevdam duman duman kavruldum sensiz. Yüreğim karakış temmuz ayında, Micingirt perişan kendi hayında, Aklım terki diyar aşk sarayında, Deli divaneyim cepsiz cepkensiz. Mehmetçik Yedi düvel yankılanır sesinde, Kıtaların onurudur Mehmetçik. Kutlu yolun şuuru var hisinde, Birliğimin sürurudur Mehmetçik. Arşa çıkar ayak sesi geçerken, Ona sorar güller gonca açarken, Tufan durur ateş söner o varken, Vatanımın göz nurudur Mehmetçik. O kahraman efsanedir dillerde, Altaylardan Kafkaslara her yerde, Üç kıtaya dağılacak ilerde, Kıtaların huzurudur Mehmetçik. Vatanımda hiç batmayan bu güneş, Kime baba kime kardeş kime eş, Alev alev vatan tüter pür ateş, Ordumuzun gururudur Mehmetçik. Nerde zulüm pür gayretle varılır, Tez zamanda hesapları görülür, Cephe cephe şahadetle dirilir, İnsanlığın Onurudur Mehmetçik. Ölümsüzlük azığından beslenir, Yiğitliğin zirvesinden seslenir, Ölüm nedir ötesinden süslenir, Milletimin şuurudur Mehmetçik. Namus benim vatanımdır buyurdu, Ak kanıyla sulamıştır bu yurdu, Düşmanını sofrasında doyurdu, Çanakkale duyurudur Mehmetçik. O vatanın yavuklusu hastası, Asırlardır bağımsızlık bestesi, Ya istiklal ya ölümdür güftesi! Ömer şahit dupdurudur Mehmetçik. Bayrak Rengârenk tüllenir muhteşem rengi, Ölümsüz diyardan benim bayrağım. Kurcala tarihi var mıdır dengi, Ölçülmez ayardan benim bayrağım. Dalgalan göklerde aşkla sonsuzun, Şeref ver semaya serpil upuzun, Es deli rüzgâr es! Gece gündüzün Güç yetmez değerden benim bayrağım. Rengine gizlidir tarihim şanım, Şerefim şöhretim onur vicdanım, Semada hilalim şehitte kanım, O nurlu yerlerden benim bayrağım. Hep yeri zirveler tarihe sorun, Ölürsem dostlarım sımsıkı sarın, Bezeyin bayrakla huzura verin, Apayrı diyardan benim bayrağım. Ney'im bestem güftem destanım sazım, Sen gönül gözümsün sen alınyazım, Sevgilim göz nurum duam niyazım, Hüzünlü şiirden benim bayrağım. Ve selam dururum her sabah erken, Dövüşe barışa hakka giderken, Büyüsü mest eder hep seyrederken, Sevdası O Yardan benin bayrağım. Al bayrak görürsen dur gölgesinde, Cennete yolculuk var gölgesinde, Micingirt çulunu ser gölgesinde, Firdevsli şehirden benim bayrağım. Kara Kız Bakışların pakize efsunluydu dillerin, Gül bahçemde hazan var çıkıp gittin kara kız. Yanakların rengârenk morarırdı alların, Aklım aldı gülüşün yıkıp gittin kara kız. Gamzelerin tüllenir ter kokardı ellerin, Bir buselik sevgiyi ekip gittin kara kız. Sekişlerin can yakar kıskanırdı güllerin, Mahmur mahmur bakışıp çekip gittin kara kız. Ay parçası mor çiçek atlastan eteklerin, Alev alev sevdamız yakıp gittin kara kız. Visalın yalan mıydı ne oldu cilvelerin? Sevdamızı ateşe döküp gittin kara kız. Huri miydin melek mi mest etti gelgellerin, Yudum yudum içmeden akıp gittin kara kız. Senin olsun peteğin çiçeklerin balların, Kovanıma çomağı sokup gittin kara kız Muammaydı Ömer'e mektupların pulların, Ciğerimi kökünden söküp gittin kara kız Elif Kemâl-i insafla şakıyacağım, Yaşayan Leyla mı bilmem ki Elif. Her gece ruhuma okuyacağım, İnkişaf etmese olmam ki Elif. Bütün sıfatların tüm sergisini, Yunus Emrelerin aşk türküsünü, Tıbbiye bakışı ve görgüsünü... Sensiz gurbet elden gelmem ki elif. Dün rüyamda gördüm nazlı resmini, Yıldızlara sardım astım ismini, Yağmurlara sordum yoksa küstü mü? Yağmurlar gözyaşım silmem ki Elif. Utandım yutkundum bak yüzüm kara, Sensiz Lokman gelse geçmez bu yara, Kendimi atarım vallah Hazara, Yesinler yunuslar kalmam ki Elif. Elif doğruluktur Kuran hazine, Elif nazlanıyor bakmaz gözüme, Elif gül diyorum bir kez yüzüme, Elifsiz gülemem, gülmem ki Elif. Rüyada buluşsak gelsen bu gece, Rengârenk bakışsak gülsen bu gece, Yaşımı saçınla silsen bu gece, Ümitle yaşarım ölmem ki Elif. Micingirt kurudu yaşım masamda, Yüreğim ağlıyor ağlamasam da, İzmit'ten Bakü'ye selam desende, Sahipsiz selamı almam ki Elif. Beyaz Melekler Her sabah aşk ile şifa bürünür, Sihirli yürürler beyaz melekler. Tebessüm rengârenk çare görünür, Hüznünü bilirler beyaz melekler. Bir tatlı hizmet ki ak alında ter, İnsana hizmettir en büyük eser, Şifaya vesile olursa yeter, Ümitle gelirler beyaz melekler. Bazen efsun tüter pişer aşımda, Bazen hayalimde bazen düşümde, Damla damla damlar akar yaşımda, Gözyaşım olurlar beyaz melekler. Bembeyaz giyinmiş bir başka ahenk, Bestesi nihavent güftesi renk renk, Hizmet soluklarlar insanlığa denk, Öteyi görürler beyaz melekler. Kimisi hemşire kimisi ebe, Şifayı gizlemiş Rabbim sebebe, Sağlık ihtişamdır sıhhat debdebe, Kadrini bilirler beyaz melekler. Deliyim Ben Malazgirt'te at oynattım, Şahlanırım deliyim ben. İstanbul'da çağ kapattım, Çağ açarım deliyim ben. Viyana'da ben var idim, Şeyh Şamil'le ben hür idim, Sultan Abdal ki Pir idim, Aşkla yanan deliyim ben. Semerkand'da ilim oldum, Cabir oldum âlim oldum, Yavuz idim Selim oldum, Küpe takan deliyim ben. Yunan beni iyi tanır, Tarihinden kim utanır? Çin cücesi bir şey sanır, Set yaptırdım deliyim ben. Kosova ben hem ilimdi, Bosna benim sağ elimdi, Hicaz benim hak yolumdu, Hakka kulum deliyim ben. Müslüman'ım Kayı boyum, İbrahim'dir benim soyum, Atın od'a ben yanayım, Güller açan deliyim ben. Hac-ı Bektaş ben veliyim, Deli Dumrul ben deliyim Hem Ali'ye sevdalıyım O Hamza'yım deliyim ben Ve Ömer'im adım güzel, Halifeden aldım özel, Adaletli yazsın bu el, Allah için deliyim ben. Öyle Özlüyorum ki Acılarım gözümde saklanmışlar kendince, Sessiz sessiz bekleyip öyle özlüyorum ki. Gecelerim terk etti gündüzler de gidince, Zamanı itekleyip öyle özlüyorum ki. Vuruldum sürmelere, inliyorum kederden Melalimi sormayın, ümitvarım o yardan, Hislerim pek karmaşa, belki yazı kaderden, Sabrımı yedekleyip öyle özlüyorum ki. Avuçlasam zamanı her dem etsem temaşa, Yapayalnız gizlice el ele ve baş başa, Benim olur kâinat yedi kat baştanbaşa, Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki. Sevdalarım rengârenk koşturdum adım adım, Yara bere her yanım arşa çıktı feryadım, Belki de son bu gece, Micingirt çok ağladım, Yaşıma yaş ekleyip öyle özlüyorum ki. Öldüm Bekleye Bekleye Gel hele can yavaş yavaş, Soldum bekleye bekleye. Bağrım yanar kurudu yaş, Öldüm bekleye bekleye. Ne güz gördüm nede yazı Kalbim kırık dinmez sızı Mevlam kavuştursun bizi Daldım bekleye bekleye. Duygularım çok karışık, Hele söyle yok mu ışık, Bir dargınız bir barışık, Kaldım bekleye bekleye. Düşe kalka yaşıyorum, Kebap oldum pişiyorum, Anlasana üşüyorum, Buldum bekleye bekleye. Bakışların hem göründü, Ruh dinlendi dem göründü, Gözlerim yaş nem göründü, Sildim bekleye bekleye. Gel hele gel yaramı deş, Sen meleksin sen nurlu eş, Yanıyorum alev ateş, Geldim bekleye bekleye. Öyle Üşüyorum ki Kaybettim tebessümü gözyaşımda saklarken, Saçlarım ağaralı öyle üşüyorum ki. Çoraklaşmış halimle derdimi kucaklarken, Hüzün sardı zorlandım öyle üşüyorum ki. Gittiğim loş yollarda gamsız berduş izlerim, Düşe kalka yürüdüm paramparça dizlerim, Sanki canım çıkacak fırlayacak gözlerim, Bülbül gibi zarlandım öyle üşüyorum ki. Talihsiz günlerdeyim tabip gelmezse eğer, Şafi de O şifa da melun nefsim ne diğer, Gerçeğin aynasında yaram ağırmış meğer Düşündükçe darlandım öyle üşüyorum ki... Yosun tutmuş su gibi solukladım üstümü, Sanki biri kıracak isli paslı testimi, Aldım onu önüme hesap bilmez büstümü, Amansız yuvarlandım öyle üşüyorum ki. Bilmem ki ne diğerler terk ederken arkamdan, Sevabım günahımdan mevlidimden kırkımdan, Endişem var Ömer'im allak bullak çarkımdan, Ümitle toparlandım öyle üşüyorum ki.
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir |
|
Son Güncelleme ( Çarşamba, 30 Temmuz 2008 ) |