Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI   
Cumartesi, 27 Temmuz 2024
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI

Ömer Ekinci Micingirt PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Çarşamba, 20 Haziran 2007

Sample Image

 

HTML clipboard Mahsun Bakışlım

Ötenin iklimi sendeki huzur
İçimi bambaşka şule sarıyor
Sensizlik sarınca yaşam nede zor
Gözlerim bak yine seni arıyor

Mecnun etme beni yoluna kurban
Efsunlu bakışan müptelayım ver
Çoraklaşmış ruhum yeşersin nurdan
Uzaktan süzüşün beni yoruyor

Ah mahzun bakışlım hurilere denk
Dalgınlık nedendir hele elin ver
Yoksa huri misin nur hevenk hevenk
Hülyalı bakışın soluk veriyor

22.11.07 Bursa

Ağlatma Beni

Sitemim sanadır gönlümün gülü
O mahmur bakışla bekletme beni
Vefasız tabut sen bense bir ölü
Sarılıp sessizce ağlatma beni

Bir tatlı tebessüm gösterip gel çık
Belki de sevdamız vuslata açık
Leyla gelin olmaz sevdalar uçuk
Büyülü dönüşte dağlatma beni

Vefa ne vücutta nede tendedir
Bir ucu tabutta biraz bendedir
Salayım kendimi yâr kefendedir
Öpmeden kefene bağlatma beni

23.07.08 Bursa

Bekleye Bekleye

Gel hele can yavaş yavaş,
Soldum bekleye bekleye.
Bağrım yanar kurudu yaş,
Öldüm bekleye bekleye.

Ne güz gördüm nede yazı
Kalbim kırık dinmez sızı
Mevlam kavuştursun bizi
Daldım bekleye bekleye.

Duygularım çok karışık,
Hele söyle yok mu ışık,
Bir dargınız bir barışık,
Kaldım bekleye bekleye.

Düşe kalka yaşıyorum,
Kebap oldum pişiyorum,
Anlasana üşüyorum,
Buldum bekleye bekleye.

Bakışların hem göründü,
Ruh dinlendi dem göründü,
Gözlerim yaş nem göründü,
Sildim bekleye bekleye.

Gel hele gel yaramı deş,
Sen meleksin sen nurlu eş,
Yanıyorum alev ateş,
Geldim bekleye bekleye.

09.03.2006 Bursa

Yağmur Gözlüm


Ne bakarsın yağmur gözlüm yüzüme,
Vuslat zamanıdır durma gel hele.
Sevdam büklüm büklüm inan sözüme,
Ceylanî bakışla vurma gel hele.

Menekşe bakışlı bumu kaderin,
Hicranlıdır kalbim sevdam çok derin,
Ya beni öldürün yâ da gönderin,
Eteği sırmalı durma gel hele.

Sevdam billur billur yazdım dağlara,
Vallah yar etmezem başka sağlara,
Sensiz hazan düştü küstüm bağlara,
Kolları burmalı yorma gel hele.

Yağmur gözlüm insaf eyle bak bana,
Kumru gibi hayran oldum endama,
Mecnun oldum Leyla kimmiş sor bana,
Yaralı kalbimi kırma gel hele.

Gel beraber Köyde Çorba içelim,
Hak yolunu Yunus gibi seçelim,
Bu diyardan Ömer ile kaçalım,
Ölmeden bedenim sarma gel hele.

11.08.2005 - Bursa

Vuslatin Busesi

Tüllenir nagmesi gelir rengârenk,
Hüzünden güftesi bizim sevdamiz.
Tilsimli orkestra ask hevenk hevenk,
Ötenin bestesi bizim sevdamiz.

Içime akseder ask perde perde,
Bir türkü söylenir hemen her yerde,
Kimse ayiramaz bizi mahserde,
Dost eder herkesi bizim sevdamiz.

Içtim yudum yudum iffet sirmali,
Sanki ceylan gezer gözler sürmeli,
Sevdamiz çileli çile sarmali,
Vuslatin busesi bizim sevdamiz.

Uzanir sonsuza akan gözyasim,
Gözlerim kamasti yine bir hosum,
Sevdaya sevdali yanmis pismisim,
Leylanin nefesi bizim sevdamiz.

25.02.2007 Bursa

Elif

Kemâl-i insafla şakıyacağım,
Yaşayan Leyla mı bilmem ki Elif.
Her gece ruhuma okuyacağım,
İnkişaf etmese olmam ki Elif.

Bütün sıfatların tüm sergisini,
Yunus Emrelerin aşk türküsünü,
Tıbbiye bakışı ve görgüsünü...
Sensiz gurbet elden gelmem ki elif.

Dün rüyamda gördüm nazlı resmini,
Yıldızlara sardım astım ismini,
Yağmurlara sordum yoksa küstü mü?
Yağmurlar gözyaşım silmem ki Elif.

Utandım yutkundum bak yüzüm kara,
Sensiz Lokman gelse geçmez bu yara,
Kendimi atarım vallah Hazara,
Yesinler yunuslar kalmam ki Elif.

Elif doğruluktur Kuran hazine,
Elif nazlanıyor bakmaz gözüme,
Elif gül diyorum bir kez yüzüme,
Elifsiz gülemem, gülmem ki Elif.

Rüyada buluşsak gelsen bu gece,
Rengârenk bakışsak gülsen bu gece,
Yaşımı saçınla silsen bu gece,
Ümitle yaşarım ölmem ki Elif.

Micingirt kurudu yaşım masamda,
Yüreğim ağlıyor ağlamasam da,
İzmit'ten Bakü'ye selam desende,
Sahipsiz selamı almam ki Elif.

15.06.2006 Bursa

Yâr

Yâr zülfüne yaş dökerek
Çisil çisil süzülüyor
İltifat et hem ne gerek
Bak dizlerim çözülüyor

Aşk yaşların akışında
Sonsuzluk var bakışında
Üç heceyim nakışında
Buram buram seziliyor

Kement attım ay yıldıza
Mevsim döndü sanki bize
Gel sahip çık gönlümüze
Bestelerim köz oluyor

Leyla Mecnun’u arattı
Kerem Aslı’yı sır etti
Aşk ve vuslat nere gitti
Desem de kem söz oluyor

Ben yolcuyum ben seferi
Hakk’a bırak her şey gri
Ap parçası sen bir peri
Dört bir yanım sızılıyor

09.07.08 Bursa

Vuslatın Ahengiyle

İffetin bahçesinde hayâ ile diz dize,
Yüreğime yürüyen nur sevgili isterim.
Vuslatın ahengiyle, bana ait biz bize,
Bakışını koruyan hür sevgili isterim.

Kuğu gibi süzülen kâkülleri örtülü,
Duyguları rengârenk ruhu bana örgülü,
Sevdaları tılsımlı, tâ ezelden görgülü,
Beni benle yaşayan yar sevgili isterim.

Tebessüm soluklayan, mest eden bakışıyla,
Üfül üfül her lahza cenneti kokuşuyla,
Güzelliği solmayan ruhuma akışıyla,
Çözülüşe kapalı, zor sevgili isterim.

Boğum boğum sevdamı yüreğinde hisseden,
Seccademde gözyaşım, gözlerimde rakseden,
Tutuşunca el ele yıldızlara akseden,
Leyla’yı kıskandıran bir sevgili isterim.

Yürektense nağmeler vermem asla cihana,
Hem gönlüme yavuklu hem yavruma nur ana,
Sevinç-hüzün göz göze, yeminliyim Kuran’a,
Başkasını görmeyen pir sevgili isterim.

Cilve nedir istemem! İstemem ben işveli,
Alev alev sokaklar kırıtırlar neşveli,
Raksa gelmiş yosmalar Avrupa’dan şiveli,
Ömer’i soluklayan nur sevgili isterim.

12.10.06 Bursa

Bir Leylâ

Rengarenk bakıştık vuslat peşinde
Bir Leylâ sevmişim ama ne çare
Yüreğim sızladı son gidişinde
Bir sıcak poyrazda kattım rüzgara

Goncası yakuttan açan gül gibi
Fistanı cümbüşlü dili bal gibi
Koşuşu yorgun su bazen sel gibi
Bir selam söyleyin o gülizare

İlahi lütufla geldi bir gece
Gözleri sürmeli güldü bir gece
Hüznünü içime saldı bir gece
Her yanım ayrılık her yan biçare

Zümrütten adeta belki mücevher
Sevdanın adıymış meğer bu cevher
Meltemi gülüşü bir ömür değer
Mor pembe düşlerim kaldı avare

14.03.08 Bursa

Züleyha

Yazması oyalı elleri kına,
El açmış semaya nazla Züleyha.
Şevkle büyülenmiş Allah aşkına,
Her güzellik sen de fazla Züleyha.

Bu dava çileli böyle sürecek,
Cennet bahçeleri gelinceye dek,
Ben gecikmiş çınar sen de bir çiçek,
Kardeşlik rengârenk sizle Züleyha.

Şiir beste beste ismini andım,
Edep deryasında kendimi sandım,
Gönül kazanımdan bir buket sundum,
Çileyle hüzünle sözle Züleyha.

Hislerim armoni kokladım gülü,
Yetimler babası sevdamın tülü
O gitti gideli kainat ölü,
Kâinat gülecek bizle Züleyha.

Niyazda yer ayır senden dileyim,
Nurlu şarkılara beste olayım,
Ekinci ölürse nerden bileyim,
Hislerin söylerse gizle Züleyha.

29.09.07 Bursa

Bir Gece

Ömrüm akıp gitti gönlüm haşarı,
Döküldü yerlerde geçmişin tülü.
Terk ettim dünyayı çıktım dışarı,
İşveyle yapıştı sevdanın gülü.

Bir deli sevda mı benimki gardaş?
Kuşatır menekşe gül geceleri.
Sarar vücudumu zehirden ateş,
Bir gece yakarım bu heceleri!

Göğsümde bir sevda gürledi birden,
Rüyamıydı yoksa döndüm geriye?
Donakaldım içtim malum zehirden,
Kimseler bakar mı hem serseriye!

Peşinden dedim ki yak sigarayı,
Kuşattı dört yanım hazan duygular,
Kimseler görmeden attım narayı,
Bu deli sevdamı o gün vurdular!

28.02.08 Bursa

Berceste

Gözlerin berceste O’nu severek,
Mahremi tılsımla hep gizlenerek.
İnce zülüflerin mistik kokulu,
Üç beş lokma sevi birde sen gerek.

13.02.08 Bursa

Vurgun Gibiydin

Nur topu bebeğin büyümüş meğer,
Gösterdin uzaktan dargın gibiydin.
Edepli bakışın dünyaya değer,
Dertleri sırtlamış yorgun gibiydin.

Mor pembe günleri unutsam keşke,
Yönümü çevirdim uhrevi aşka,
İffetin endamın bakışın başka,
Selamı verince kırgın gibiydin.

Tebessüm edince biraz hislendim,
Yıllarca gönlümde “kurban” seslendim,
Himmetle sabrettim aşkla beslendim,
Tüllendi sessizlik durgun gibiydin,

Ne dedi bu mecnun bilmem ki küstün,
Dua et deyince bir ara sustun,
Kardeşçe dertleştik poyrazca estin,
Hüzünle burkuldum gergin gibiydin.

Ekinci tükendim bak perde perde,
Mevla düşürmesin Lokmansız derde,
Şifaa’yı aradım zamansız yerde,
Elveda deyişin… Vurgun gibiydin.

31.05.2006 Bursa

Kara Kız

Bakışların pakize efsunluydu dillerin,
Gül bahçemde hazan var çıkıp gittin kara kız.

Yanakların rengârenk morarırdı alların,
Aklım aldı gülüşün yıkıp gittin kara kız.

Gamzelerin tüllenir ter kokardı ellerin,
Bir buselik sevgiyi ekip gittin kara kız.

Sekişlerin can yakar kıskanırdı güllerin,
Mahmur mahmur bakışıp çekip gittin kara kız.

Ay parçası mor çiçek atlastan eteklerin,
Alev alev sevdamız yakıp gittin kara kız.

Visalın yalan mıydı ne oldu cilvelerin?
Sevdamızı ateşe döküp gittin kara kız.

Huri miydin melek mi mest etti gelgellerin,
Yudum yudum içmeden akıp gittin kara kız.

Senin olsun peteğin çiçeklerin balların,
Kovanıma çomağı sokup gittin kara kız

Muammaydı Ömer’e mektupların pulların,
Ciğerimi kökünden söküp gittin kara kız

02.03 2006 Bursa

 

Bizim Memleket

Ova oba deniz köy bucak bucak,
Miski amber kokar bizim memleket.
Çiğneme toprağı! Şehit yağacak,
Ötelere bakar bizim memleket.

Sarıkamış duman gözlerimde yaş,
Zeybek efe gakkoş yanında dadaş,
Karlara karıştı doksan bin gardaş,
Kanı karla yıkar bizim memleket.

Edirne'den Karsa serhat görünür,
Trabzon Erzincan Fırat görünür,
Leyla, Şirin, Kamber, Ferhat görünür,
Mecnunları yakar bizim memleket.

Kütahya, Bilecik, Söğüt, Simav'ı,
Yemyeşil şuh beden deniz masmavi,
Urfa ikliminde dinler semavi,
Günahları yıkar bizim memleket.

Al yazma yemeni oya peçeler,
Koyunlar kuzular karakeçiler,
Kilimler halılar yünden keçeler,
Beşibirlik takar bizim memleket.

Anteplim Gazidir Maraş kahraman,
Kırkpınar şahlanır renk renk pehlivan,
Ruhum büyülenir her an her zaman,
Zirvelerden akar bizim memleket.

Tüllenir tarihim yedi kuşaktan,
Tunceli Trabzon Konya uşaktan,
Kosova Bosna'da aynı beşikten,
Hepsi teker teker bizim memleket.

Türk Kürt Laz Çerkez'le tek yumruğuz biz,
Zümrütten sevdamız davamız eşsiz,
Kökümüz aynıdır aynı nefesiz,
Her çileyi çeker bizim memleket.

Fışkırır tarihim mevzu çok uzun,
Doğu batı güney kuzeyde bizim,
Dalgalan sevdalım aşkla sonsuzun
Üç kıtaya çıkar bizim memleket.

Söğütte kök saldı sonsuz türküsü,
Osmanlı tarihi şanlı öyküsü,
Tarih tekerrürde tekrar herkesi,
Ulu çınar diker bizim memleket.

Soğanlı dağları karla örtülü,
İçimi yakıyor beyaz kâkülü,
Karlara gizlidir sevdamın tülü,
Beyaz sevda eker bizim memleket.

Tüllendi bayrağım doldu gözlerim,
Övülmüş bu millet O'nu özlerim,
Hakikat Micingirt benim sözlerim,
Rengârenk gül kokar bizim memleket.

Suzan

Bahtın cefa imiş iffetli yüzün,
Yanar Hak aşkıyla kıvranır Suzan.
Resimler silindi hatıran hüzün,
Selamda huzursuz davranır Suzan.

Söyle kurban öyle neden durgunsun,
Kendinden geçmişsin sanki yorgunsun,
Biz kardeşiz artık kime vurgunsun,
Yüreğim tarumar söylenir Suzan.

Yılları unuttum gönülden ırak,
Dedim ya kardeşiz gururu bırak,
Ölürsem cinlere çaldır çıngırak,
Gördüm ki bebekle eğlenir Suzan.

Biz aynı kilimden farklı nakıştık,
Kelamlar eyledik dostça bakıştık,
Kaderde böyleymiş böyle yakıştık,
Gönlümde hüzzamca neylenir Suzan.

Savruldu hicranım kül oldu ciğer,
Aşkım sana değil Leyla'ymış meğer
Çevirme selamı verirsem eğer,
Selamı verince yaylanır Suzan.

Sinem kebap oldu ateşmiş Suzan,
Yanar kıvrım kıvrım tutuşmuş Suzan,
Çorbası dualı yetişmiş Suzan,
Ömer'de içince huylanır Suzan.

Sensiz

İçimi yakıyor sevdanın tülü,
Bu gün yine geçti bir günüm sensiz,
Kayboldu güneşim duman örtülü,
Soymayın ölürsem atın kefensiz!

Bir tatlı hasret ki her şey bilmece,
Ümitle bekledim yine bu gece,
Her günüm ızdırap her gün işkence,
Yapayalnız ruhum çıplak, bedensiz...

Çileyle yoğruldum daha ne kadar?
Gözlerim kan revan yaşlar duadar,
Yanarım sabırla böyleyse kader,
Sevdam duman duman kavruldum sensiz.

Yüreğim karakış temmuz ayında,
Micingirt perişan kendi hayında,
Aklım terki diyar aşk sarayında,
Deli divaneyim cepsiz cepkensiz.

Mehmetçik

Yedi düvel yankılanır sesinde,
Kıtaların onurudur Mehmetçik.
Kutlu yolun şuuru var hisinde,
Birliğimin sürurudur Mehmetçik.

Arşa çıkar ayak sesi geçerken,
Ona sorar güller gonca açarken,
Tufan durur ateş söner o varken,
Vatanımın göz nurudur Mehmetçik.

O kahraman efsanedir dillerde,
Altaylardan Kafkaslara her yerde,
Üç kıtaya dağılacak ilerde,
Kıtaların huzurudur Mehmetçik.

Vatanımda hiç batmayan bu güneş,
Kime baba kime kardeş kime eş,
Alev alev vatan tüter pür ateş,
Ordumuzun gururudur Mehmetçik.

Nerde zulüm pür gayretle varılır,
Tez zamanda hesapları görülür,
Cephe cephe şahadetle dirilir,
İnsanlığın Onurudur Mehmetçik.

Ölümsüzlük azığından beslenir,
Yiğitliğin zirvesinden seslenir,
Ölüm nedir ötesinden süslenir,
Milletimin şuurudur Mehmetçik.

Namus benim vatanımdır buyurdu,
Ak kanıyla sulamıştır bu yurdu,
Düşmanını sofrasında doyurdu,
Çanakkale duyurudur Mehmetçik.

O vatanın yavuklusu hastası,
Asırlardır bağımsızlık bestesi,
Ya istiklal ya ölümdür güftesi!
Ömer şahit dupdurudur Mehmetçik.

Bayrak

Rengârenk tüllenir muhteşem rengi,
Ölümsüz diyardan benim bayrağım.
Kurcala tarihi var mıdır dengi,
Ölçülmez ayardan benim bayrağım.

Dalgalan göklerde aşkla sonsuzun,
Şeref ver semaya serpil upuzun,
Es deli rüzgâr es! Gece gündüzün
Güç yetmez değerden benim bayrağım.

Rengine gizlidir tarihim şanım,
Şerefim şöhretim onur vicdanım,
Semada hilalim şehitte kanım,
O nurlu yerlerden benim bayrağım.

Hep yeri zirveler tarihe sorun,
Ölürsem dostlarım sımsıkı sarın,
Bezeyin bayrakla huzura verin,
Apayrı diyardan benim bayrağım.

Ney'im bestem güftem destanım sazım,
Sen gönül gözümsün sen alınyazım,
Sevgilim göz nurum duam niyazım,
Hüzünlü şiirden benim bayrağım.

Ve selam dururum her sabah erken,
Dövüşe barışa hakka giderken,
Büyüsü mest eder hep seyrederken,
Sevdası O Yardan benin bayrağım.

Al bayrak görürsen dur gölgesinde,
Cennete yolculuk var gölgesinde,
Micingirt çulunu ser gölgesinde,
Firdevsli şehirden benim bayrağım.

Kara Kız

Bakışların pakize efsunluydu dillerin,
Gül bahçemde hazan var çıkıp gittin kara kız.

Yanakların rengârenk morarırdı alların,
Aklım aldı gülüşün yıkıp gittin kara kız.

Gamzelerin tüllenir ter kokardı ellerin,
Bir buselik sevgiyi ekip gittin kara kız.

Sekişlerin can yakar kıskanırdı güllerin,
Mahmur mahmur bakışıp çekip gittin kara kız.

Ay parçası mor çiçek atlastan eteklerin,
Alev alev sevdamız yakıp gittin kara kız.

Visalın yalan mıydı ne oldu cilvelerin?
Sevdamızı ateşe döküp gittin kara kız.

Huri miydin melek mi mest etti gelgellerin,
Yudum yudum içmeden akıp gittin kara kız.

Senin olsun peteğin çiçeklerin balların,
Kovanıma çomağı sokup gittin kara kız

Muammaydı Ömer'e mektupların pulların,
Ciğerimi kökünden söküp gittin kara kız

Elif

Kemâl-i insafla şakıyacağım,
Yaşayan Leyla mı bilmem ki Elif.
Her gece ruhuma okuyacağım,
İnkişaf etmese olmam ki Elif.

Bütün sıfatların tüm sergisini,
Yunus Emrelerin aşk türküsünü,
Tıbbiye bakışı ve görgüsünü...
Sensiz gurbet elden gelmem ki elif.

Dün rüyamda gördüm nazlı resmini,
Yıldızlara sardım astım ismini,
Yağmurlara sordum yoksa küstü mü?
Yağmurlar gözyaşım silmem ki Elif.

Utandım yutkundum bak yüzüm kara,
Sensiz Lokman gelse geçmez bu yara,
Kendimi atarım vallah Hazara,
Yesinler yunuslar kalmam ki Elif.

Elif doğruluktur Kuran hazine,
Elif nazlanıyor bakmaz gözüme,
Elif gül diyorum bir kez yüzüme,
Elifsiz gülemem, gülmem ki Elif.

Rüyada buluşsak gelsen bu gece,
Rengârenk bakışsak gülsen bu gece,
Yaşımı saçınla silsen bu gece,
Ümitle yaşarım ölmem ki Elif.

Micingirt kurudu yaşım masamda,
Yüreğim ağlıyor ağlamasam da,
İzmit'ten Bakü'ye selam desende,
Sahipsiz selamı almam ki Elif.

Beyaz Melekler

Her sabah aşk ile şifa bürünür,
Sihirli yürürler beyaz melekler.
Tebessüm rengârenk çare görünür,
Hüznünü bilirler beyaz melekler.

Bir tatlı hizmet ki ak alında ter,
İnsana hizmettir en büyük eser,
Şifaya vesile olursa yeter,
Ümitle gelirler beyaz melekler.

Bazen efsun tüter pişer aşımda,
Bazen hayalimde bazen düşümde,
Damla damla damlar akar yaşımda,
Gözyaşım olurlar beyaz melekler.

Bembeyaz giyinmiş bir başka ahenk,
Bestesi nihavent güftesi renk renk,
Hizmet soluklarlar insanlığa denk,
Öteyi görürler beyaz melekler.

Kimisi hemşire kimisi ebe,
Şifayı gizlemiş Rabbim sebebe,
Sağlık ihtişamdır sıhhat debdebe,
Kadrini bilirler beyaz melekler.

Deliyim Ben

Malazgirt'te at oynattım,
Şahlanırım deliyim ben.
İstanbul'da çağ kapattım,
Çağ açarım deliyim ben.

Viyana'da ben var idim,
Şeyh Şamil'le ben hür idim,
Sultan Abdal ki Pir idim,
Aşkla yanan deliyim ben.

Semerkand'da ilim oldum,
Cabir oldum âlim oldum,
Yavuz idim Selim oldum,
Küpe takan deliyim ben.

Yunan beni iyi tanır,
Tarihinden kim utanır?
Çin cücesi bir şey sanır,
Set yaptırdım deliyim ben.

Kosova ben hem ilimdi,
Bosna benim sağ elimdi,
Hicaz benim hak yolumdu,
Hakka kulum deliyim ben.

Müslüman'ım Kayı boyum,
İbrahim'dir benim soyum,
Atın od'a ben yanayım,
Güller açan deliyim ben.

Hac-ı Bektaş ben veliyim,
Deli Dumrul ben deliyim
Hem Ali'ye sevdalıyım
O Hamza'yım deliyim ben

Ve Ömer'im adım güzel,
Halifeden aldım özel,
Adaletli yazsın bu el,
Allah için deliyim ben.

Öyle Özlüyorum ki

Acılarım gözümde saklanmışlar kendince,
Sessiz sessiz bekleyip öyle özlüyorum ki.
Gecelerim terk etti gündüzler de gidince,
Zamanı itekleyip öyle özlüyorum ki.

Vuruldum sürmelere, inliyorum kederden
Melalimi sormayın, ümitvarım o yardan,
Hislerim pek karmaşa, belki yazı kaderden,
Sabrımı yedekleyip öyle özlüyorum ki.

Avuçlasam zamanı her dem etsem temaşa,
Yapayalnız gizlice el ele ve baş başa,
Benim olur kâinat yedi kat baştanbaşa,
Takatsiz emekleyip öyle özlüyorum ki.

Sevdalarım rengârenk koşturdum adım adım,
Yara bere her yanım arşa çıktı feryadım,
Belki de son bu gece, Micingirt çok ağladım,
Yaşıma yaş ekleyip öyle özlüyorum ki.

Öldüm Bekleye Bekleye

Gel hele can yavaş yavaş,
Soldum bekleye bekleye.
Bağrım yanar kurudu yaş,
Öldüm bekleye bekleye.

Ne güz gördüm nede yazı
Kalbim kırık dinmez sızı
Mevlam kavuştursun bizi
Daldım bekleye bekleye.

Duygularım çok karışık,
Hele söyle yok mu ışık,
Bir dargınız bir barışık,
Kaldım bekleye bekleye.

Düşe kalka yaşıyorum,
Kebap oldum pişiyorum,
Anlasana üşüyorum,
Buldum bekleye bekleye.

Bakışların hem göründü,
Ruh dinlendi dem göründü,
Gözlerim yaş nem göründü,
Sildim bekleye bekleye.

Gel hele gel yaramı deş,
Sen meleksin sen nurlu eş,
Yanıyorum alev ateş,
Geldim bekleye bekleye.

Öyle Üşüyorum ki

Kaybettim tebessümü gözyaşımda saklarken,
Saçlarım ağaralı öyle üşüyorum ki.
Çoraklaşmış halimle derdimi kucaklarken,
Hüzün sardı zorlandım öyle üşüyorum ki.

Gittiğim loş yollarda gamsız berduş izlerim,
Düşe kalka yürüdüm paramparça dizlerim,
Sanki canım çıkacak fırlayacak gözlerim,
Bülbül gibi zarlandım öyle üşüyorum ki.

Talihsiz günlerdeyim tabip gelmezse eğer,
Şafi de O şifa da melun nefsim ne diğer,
Gerçeğin aynasında yaram ağırmış meğer
Düşündükçe darlandım öyle üşüyorum ki...

Yosun tutmuş su gibi solukladım üstümü,
Sanki biri kıracak isli paslı testimi,
Aldım onu önüme hesap bilmez büstümü,
Amansız yuvarlandım öyle üşüyorum ki.

Bilmem ki ne diğerler terk ederken arkamdan,
Sevabım günahımdan mevlidimden kırkımdan,
Endişem var Ömer'im allak bullak çarkımdan,
Ümitle toparlandım öyle üşüyorum ki.

 

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
http://www.omerekincimicingirt.com
 

Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir

Son Güncelleme ( Çarşamba, 30 Temmuz 2008 )
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk