Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI   
Cumartesi, 14 Aralık 2024
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI arrow AMATÖR SÖZ YAZARLARI

Murat Demir ( 4 ) PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Çarşamba, 20 Haziran 2007

Sample Image

 

HTML clipboard Neyini Hayıra Yorayım Gönül  

Doldurdu içime dert yığın yığın
Her yerde her zaman her gayrılığın
Şimdi bu saatte bu ayrılığın
Neyini hayıra yorayım gönül

Söyle bana senin bu muydu azın
Bitirdi ömrümü bitmeyen nazın
Şimdi elde kalan ben bu enkazın
Neyini hayıra yorayım gönül

Hep düşeş hep düşeş alevin harın
Bir gün de ikibir gelseydi zarın
Şimdi küllerime vuran rüzgârın
Neyini hayıra yorayım gönül

Faydası olur mu cana yamanın
Arasında kaldım ahla, amanın
Umudum olmaktan çıkan zamanın
Neyini hayıra yorayım gönül
 

 

HTML clipboard Tükettin Beni 
 
 Derdim bir değil ki gözlerim gülsün
 Tükettin tükettin tükettin beni
 Aklım hangisine çareyi bulsun
 Tükettin tükettin tükettin beni
 
 Susuz çöller gibi yeşili çimde
 Ne bahar bıraktın ne yaz içimde
 Bir değilki zalim binbir biçimde
 Tükettin tükettin tükettin beni
 
 Anlamış değilim neydi niyetin
 Halbuki çok dedim az ile yetin
 Demekki bu imiş senin diyetin
 Tükettin tükettin tükettin beni
 
 Dolup taşsa bile çevrem büsbutün
 Kime diyeyimki elimden tutun
 Meğer senin dünden bozukmuş sütün
 Tükettin tükettin tükettin beni
 
 Adına yazılmış açık çek gibi
 Sofrana konulmuş taze kek gibi
 Dahası sıcacık aş ekmek gibi
 Tükettin tükettin tükettin beni

 

Buyur Git HTML clipboard  
 
 Neden geri bakıyorsun habire
 Tutan mı var gidiyorsan buyur git
 Sen sevdanı koydun diye kabire
 Batan mı var gidiyorsan buyur git
 
 Teslim edip kör şeytana özünü
 Ben neğleyim kapatmışsan gözünü
 Ardın sıra ağlayıpta sözünü
 Atan mı var gidiyorsan buyur git
 
 Olur olmaz kişilerle azıpta
 Bi yerlerde kal kalırsan sızıpta
 Tehdit gibi kaşlarını kızıpta
 Çatan mı var gidiyorsan buyur git
 
 Şu dünyanın değil kaypak ferdini
 Bulacaksan benden daha merdini
 Paketleyip yedeğine derdini
 Katan mı var gidiyorsan buyur git
 
 Gelir sanma aldanıpta ününe
 Adım atmam gözlerinin yönüne
 Bent misali uzanıpta önüne
 Yatan mı var gidiyorsan buyur git
 

 

HTML clipboard Unuttum Seni 
 
 Boşuna çırpınma pişmanlığınla
 Unuttum hayırsız unuttum seni
 Tanene de bakmam olsan yığınla
 Unuttum hayırsız unuttum seni
 
 Güneş, ay olsa da sarmalın ağın
 Ne şavkın lazımdır ne de sıcağın
 İstersen güzeli sen ol her çağın
 Unuttum hayırsız unuttum seni
 
 Ne kadar desende geldik nazara
 Bu sevda, sayende düştü pazara
 Dilersen bir değil bin kez yaz, ara
 Unuttum hayırsız unuttum seni
 
 Beyazı kararttı meylimde eyim
 Sanmayasın sakın ikilemdeyim
 Mecbur değilim ki yemin edeyim
 Unuttum hayırsız unuttum seni
 
 Mevsimler zamanla değişir sanma
 Herkesten her şeyi duy da inanma
 Kalem kırılalı, yan ya da yanma
 Unuttum hayırsız unuttum seni
 

 

HTML clipboard Haberin Yok
 
 Alev alev yanan gönül
 Üşüyorsun haberin yok
 Yar dedikçe kor göğsüne
 Düşüyorsun haberin yok
 
 Ah birtanem emlendikçe
 Hayal edip demlendikçe
 Bakışların nemlendikçe
 Coşuyorsun haberin yok
 
 Ben dedikçe in yere in
 O kadar da değil çizgin
 Karanlığa dolu dizgin
 Koşuyorsun haberin yok
 
 Gül hicrana neşe kattı
 Bülbülüne çiçek attı
 Sense hâla hasret hattı
 Döşüyorsun haberin yok
 
 Ah birtanem emlendikçe
 Hayal edip demlendikçe
 Bakışların nemlendikçe
 Coşuyorsun haberin yok
 

 

HTML clipboard Kahrolurum 
 
 Boz bulanık sularını göl göle
 Taşır gibi sıcağını çöl çöle
 Dizlerinin eşiğinde ben köle
 Olmasam kahrolurum
 
 İçimde ki hasret çalar alarım
 Yollarına döktüm işte al arım
 Solacaksam edebimle solarım
 Solmasam kahrolurum
 
 Sevda yüklü yepyeni bir çağ gibi
 Patlayarak etna denen dağ gibi
 Yüreğine eriyerek yağ gibi
 Dolmasam kahrolurum
 

 

HTML clipboard Bu Başka Bir Farzdır Başka Sünnettir 
 
 Anla deli gönül ne olur anla
 Bu başka gurbettir başka hasrettir
 Yeter ki anla da ağlarsan ağla
 Bu başka illettir bu başka derttir
 
 Bir kere sevdinmi unutamazsın
 Masallarla filan uyutamazsın
 Sözü bal etsen de avutamazsın
 Bu başka muhabbet başka sohbettir
 
 Ondan gayrısını bu dolu kapta
 Arama boşuna her şeyi yapta
 Tanrı değilim ki olsun kitapta
 Bu başka bir farzdır başka sünnettir
 
 Ne güneş doldurur ne ay yerini
 Peşinden koştukça yüzer derini
 Anlamaz yerlere sürsen serini
 Bu başka bir hacdır başka hicrettir
 
 Ezelden ahire değişmez adı
 Zehirinin bile nefistir tadı
 Ölüp dirilsende bilmez imdadı
 Bu başka bir baldır başka petektir
 
 Bu beden ayakta onunla durur
 Onunla yeşerir o yoksa kurur
 Yeter ki o olsun fizana yürür
 Bu başka bir dağdır başka çiçektir
 
 Umut ışığımı söndürse bile
 Aklımı deliye döndürse bile
 Asla pişman olmam öldürse bile
 Bu başka bir yoldur başka duraktır
 
 Elleri havada gözleri yolda
 Bırakmaz diyorsan gör aşık olda
 Olmasada olur her an kol kolda
 Bu başka bir haktır başka ilhaktır
 

 

HTML clipboard Hangi Sözüm Hak Etmişti Kurşunu
 
 Kalbim sanki kan koyusu mor kilim
 Kora dönmüş kül içinde her dilim
 Can çıkmadan bari söyle sevgilim
 Hangi sözüm hak etmişti kurşunu
 
 Boş değildi içimdeki saf ide
 Çiçek sendin kalbimdeki nadide
 Can demem mi yar demem mi hadi de
 Hangi sözüm hak etmişti kurşunu
 
 Bu nasıl aşk bu nasıl bir bilmece
 Kâbus oldun düşlerimde her gece
 El duymasın, bana söyle sadece
 Hangi sözüm hak etmişti kurşunu
 
 Elimdeki gül seninken al diye
 Yüreğimin kapısını çal diye
 Söyle bana uydurulmuş fal diye
 Hangi sözüm hak etmişti kurşunu
 

 

HTML clipboard O Kadar Şaşkınım ki
 
 Aka kara diyorsun
 Karayı bilmiyorsun
 Gül desem gülmüyorsun
 O kadar şaşkınım ki
 
 Neşene mi dert kattım
 Başına mı taş attım
 Keseni mi boşalttım
 Anlayamadım
 
 Bazan ne varsa silik
 Bazan çözülür ilik
 Bu nasıl bir kişilik
 O kadar şaşkınım ki
 
 Güneşini mi yaktım
 Yüzüne mi yan baktım
 Yollarda mı bıraktım
 Anlayamadım
 
 Neyin eksikti söyle
 Peki, halin ne öğle
 Seni severken böyle
 O kadar şaşkınım ki
 
 Gününü mü kararttım
 Gülünü mü sararttım
 Nerde azalıp arttım
 Anlayamadım
 
 Özünü mü kavurdum
 Külünü mü savurdum
 Bu kadar mı gavurdum
 anlayamadım
 

 

HTML clipboard Vur
 
 Eğer bir gün gelir isem aklına
 Yüreğimi, yüreğinden sökte vur
 Acıyıpta titrer ise ellerin
 Dizlerinin üzerine çökte vur
 
 Sen ki oldun beni o gün zem eden
 Bebek gibi kesip giden memeden
 Vuracaksan vah bi tanem demeden
 Ahlarını üzerime dökte vur
 
 Eğer bir gün düşer isem yadına
 Bu garibi sen anlat o kadına
 Vefasızsa, tek Allah'ın adına
 Boğazından büklüm büklüm bükte vur
 
 Aldanmadan gözlerimin seline
 Acımadan saçımın bir teline
 Bir zamanlar vermiştim ya eline
 O an için tam yeridir çekte vur
 

 

HTML clipboard Görmedin Gelip
 
 Sevdalı gönlümün kırık yanını
 Örmedin bir türlü örmedin gelip
 Cam gibi dağılmış parçalarını
 Görmedin bir türlü görmedin gelip
 
 Hasret ikliminde çöle dönsemde
 Mum alevi gibi yanıp sönsemde
 Gezsede ecelin puştu ensemde
 Sormadın bir türlü sormadın gelip
 
 Bir zaman gül çiçek açan ağaçtım
 Tıkırtı duydukça kapımı açtım
 Oysa, ben yaramla sana muhtaçtım
 Sarmadın bir türlü sarmadın gelip
 

 

HTML clipboard Özüm Şevkten Bi Haber
 
 Gölge düştü şafağımın üstüne
 Ay uyumuş günüm günden bi haber
 Bilmiyorum şavkın bana kastı ne
 Yar uyumuş tenim tenden bi haber
 
 Ensesine ayağımı bastığım
 Sokaktaki taşlar oldu yastığım
 Yüreğimin köşesine astığım
 Saz uyumuş telim telden bi haber
 
 Çaresizim huzurumdan çok belam
 Boğazımda düğümlenir her kelâm
 Benden ona ondan bana yok selam
 Söz uyumuş dilim dilden bi haber
 
 Günden güne tükeniyor nefesim
 Nere gitti nerde eski gür sesim
 Neye yarar açık olsa kafesim
 Göz uyumuş özüm şevkten bi haber
 

 

HTML clipboard Neye Gülsem Kime Küssem Bilmem ki
 
 O yar bana yasak koymuş kesinkes
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 Ne acı ki diyemedim pesmi pes
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 Bahçeyemi dikenemi gülemi
 İpliğemi iğneyemi tülemi
 Kazanamı ocağa mı külemi
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 Bir bakarsın her ne yapsam kıskanır
 Bir bakarsın o tanımaz el tanır
 Bir bakarsın yaptığından utanır
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 Yıldızamı güneşemi ayamı
 Bardağamı şekeremi çayamı
 Sevda yüklü trenemi rayamı
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 El dediğin yeri gelir can olur
 Kara gün de beklediğin kan olur
 Canhıraş ta elzemine yan olur
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 Tepeyemi bayıramı düzemi
 Yaprağamı toprağamı güzemi
 Dilden düşen özüremi özemi
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 Ceketimi alıp gitmem imkânsız
 Vazgeçemem öyle güzel ki kansız
 Sanki bana ayar çekmiş vicdansız
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 
 Ağacamı budağamı dalamı
 Arıya mı kovanamı balamı
 Kahveyemi fincanamı falamı
 Neye gülsem kime küssem bilmem ki
 

 

HTML clipboard Sende O Kadar
 
 Hiç mi düşünmedin hiç mi giderken
 Yanmadı mı için veda ederken
 Artık önemi yok geç ya da erken
 Bu iş bu kadar mış sende o kadar
 
 Sanmaki yüzüne bakarım dönsen
 Dermansız yarasın artık bende sen
 Boynuma sarılıp canım da desen
 Bu iş bu kadar mış sende o kadar
 
 Yüreğim meçhulün yolunu tuttu
 Aklım gül yüzünü çoktan unuttu
 Can sandığım beni candan soğuttu
 Bu iş bu kadar mış sende o kadar
 
 Artık sana yer yok gönül tahtımda
 Kara delik gibi oldun bahtımda
 Oysaki ayrılık yoktu ahtımda
 Bu iş bu kadar mış sende o kadar
 

 

HTML clipboard Mümkün müdür Sevgilim
 
 Sanma ki vardır seni unutmamın imkânı
 Henüz zamanın varken gel beni iyi tanı
 Yıllar geçip gitse de şu gönlümde yatanı
 Unutmam mümkün müdür, mümkün müdür sevgilim
 
 Sen, göklerde dolunay, ben, sularda yakamoz
 Hizmetine sunulmuş olsa da bir sürü koz
 Sorgusuzca kalbinden edilsem de afaroz
 Unutmam mümkün müdür, mümkün müdür sevgilim
 
 Onca duygularımı bir kenara atıp ta
 Sen varken dermanımı nasıl ararım tıp ta
 Zehir olsan da seni ellere bırakıp ta
 Unutmam mümkün müdür, mümkün müdür sevgilim
 
 Sırtımdan vurdukların aşsa da beşyüzbini
 O kadar yalınım ki bilmem nefreti kini
 Hele ki şu dünyada ilklerimin ilkini
 Unutmam mümkün müdür, mümükün müdür sevgilim
 

 

HTML clipboard Bilirim Üzülürsün

Geçen yıllara doğru boynumu büküp baksam
Gözde yaş aramadan bilirim üzülürsün
İhtirasa kapılıp yarınlarımı yaksam
Sözde taş aramadan bilirim üzülürsün

Dört duvar arasında hasret çekilmez deyim
Hüzünlü yüreğimle geçilmez bölgedeyim
O gün bu gün gün değil desem ki gölgedeyim
Közde kül aramadan bilirim üzülürsün

Parça parça dağılır güneşe hüznüm vursa
Kar tozu gibi erir dağlar önümde dursa
Fenalık aleyhime zembereğini kursa
Özde suç aramadan bilirim üzülürsün

Yüklerken ayrılığı acıların tırına
Elveda notu düştüm aşkın son satırına
Yinede sen okuma geçmişin hatırına
Bende suç aramadan bilirim üzülürsün

 

Nasıl Utandım Bilseniz

Hep derdim ki çok yakınca
Durmanın nesi sakınca
Birden karşıma çıkınca
Nasıl utandım bilseniz

Kırıldı sandım belimi
Der diye korktum, deli mi
Hele tutunca elimi
Nasıl utandım bilseniz

Başını biraz eğince
Hismidir bilmem neyince
Gözlerime bak deyince
Nasıl utandım bilseniz

Sonum ne olur kim bile
Kelam etmiyor dil dile
Elimde kalan gül ile
Nasıl utandım bilseniz

Asınca gördüm, başımı
Yerlerde ki gözyaşımı
Damlası bardak taşımı
Nasıl utandım bilseniz

Bir teni vardı kar gibi
Cana can veren yar gibi
Baktıkça beni sar gibi
Nasıl utandım bilseniz

Karardı gitti göz ferim
Dayanana ben er derim
Aşkla titrerken her yerim
Nasıl utandım bilseniz

 

 

Yetmedi mi Çektiklerim Sevgilim
 
 Saçlarını örer gibi işledim
 Ben bu aşkı milimi milimine
 Kare kare yüreğime fişledim
 Yıllar yılı dilimi dilimine
 
 Hala gelmiş bende neyi ararsın
 Bana neyin hesabını sorarsın
 Yoksa bu yüz dahada mı sararsın
 Yetmedi mi yaptıklarım sevgilim
 
 Kavuşmanın hayaliyle yaşadım
 Bu hasreti zulümü zulümüne
 Vuslatıma atılmadan bir adım
 Ömrüm bitti bölümü bölümüne
 
 Hala gelmiş bende neyi ararsın
 Bana neyin hesabını sorarsın
 Yoksa bahtım dahada mı kararsın
 Yetmedi mi çektiklerim sevgilim

 

Gül Dökülür Yaprak Çürür
 
 Seni iyi tanırım ben
 Asla farkın olmaz dünden
 Unuturum sanma sakın
 Yıllar geçse de üstünden
 
 Sen her kime el uzatsan
 Kanı kurur kalbi durur
 Hangi bağa adım atsan
 Gül dökülür yaprak çürür
 
 Ben bu yolda çok terledim
 Her nefeste dert derledim
 Aşk denilen o kitabı
 Baştan sona ezberledim
 
 Ne olur ki sarı sarı
 Tonlarca bal yapsa arı
 Başka kimden beklenir ki
 Zalimliğin bu kadarı
 
 Sen her kime el uzatsan
 Kanı kurur kalbi durur
 Hangi bağa adım atsan
 Gül dökülür yaprak çürür
 

 

 Bak işte
 
 Bu aşkın ateşi güneşe inat
 Senide beni de yaktı bak işte
 Gücün kaldı ise bir daha sınat
 Kayadan kayaya çaktı bak işte
 
 Huzur filemizde ne şeker ne bal
 Ne yaprak bıraktı ne çiçek ne dal
 Gönül gözü bu ya, yaşlarla al al
 Sevdamız yerlere aktı bak işte
 
 Gözümüz görmedi yenliğimizi
 Ayazda bıraktık şenliğimizi
 Tel kadar incelen benliğimizi
 Düğümden düğüme taktı bak işte
 
 Bilmem darılır mı eylül ekime
 Ne desem bilmem ki ne desem kime
 Keşke dönsem ilkin ile ilkime
 Yine duyar duymaz baktı bak işte

 

  Dost
 
 Kalsak ne yazar ki aç ya da çıplak
 Üç günlük dünyada fazla bile post
 Mademki yüreğin o kadar ap ak
 Neden şu puştları alkışlarsın dost
 
 İnsan olmak gerek para pul ne ki
 Neyleyim emeksiz verilen çeki
 Mecbur değil isen sen söyle peki
 Neden hırsızları alkışlarsın dost
 
 Derdim var demezsin bilirim yansan
 Kolay vaz geçmezsin bir ömür ansan
 Ne olur cevap ver doğru insansan
 Neden soysuzları alkışlarsın dost
 
 Dileğim odur ki gönlünü ada
 Güzel insanlara, terk et git ya da
 Onurlu yaşamak varken dünyada
 Neden cambazları alkışlarsın dost

 

Bir Sen Olmadın
 
 Dönüpte nereye baksam, hayalin
 Gözümün önüne çıkar ay halin
 Bana can oldu da bütün ahalin
 Bir sen canım benin bir sen olmadın
 
 Sevdam isnatsız dı niyetim artsız
 Söyleyin hangi yıl geçer ki martsız
 Neler yüreğime doldu da şartsız
 Bir sen canım benim bir sen dolmadın
 
 Kaybettim diyerek sevda maçını
 Yaş dolu gözlerle gördüm kaçını
 Bak kimler yoldu da tel tel saçını
 Bir sen canım benim bir sen yolmadın


Söyle Canımın Toprağı
 
 Rüzgarı arkana alıp
 Nere gidiyorsun dalıp
 Beni hicranlara salıp
 Söyle gözümün toprağı
 
 Ağaç dalına küser mi
 Düşürdü diye yaprağı
 Aşk yeli böyle eser mi
 Söyle canımın toprağı
 
 Yere batsın böyle kader
 Bu nasıl iş nasıl haber
 Bizi bilen dostlar ne der
 Söyle sözümün toprağı
 
 Aramızda nedir bu set
 Hani idik tırnakla et
 Bu nasıl örf nasıl adet
 Söyle özümün toprağı
 
 Ağaç dalına küser mi
 Düşürdü diye yaprağı
 Aşk yeli böyle eser mi
 Söyle canımın toprağı
 

Çiçeğim de Sensin Gülüm de Sensin
 
 Sorma, anlatamam öte beriyi
 Ezelden tanımam cini periyi
 Ne cennet isterim ne de huriyi
 Cennetim de sensin hurim de sensin
 
 Gönlümün ateşi söndürülse de
 Başımda bin bela döndürülse de
 Butün duygularım öldürülse de
 Çiçeğim de sensin gülüm de sensin
 
 Taş yağsa başıma bu da ne demem
 Bir adım öteye sensiz gidemem
 Aşkınla ölsem de sitem edemem
 Mihnetim de sensin neşem de sensin
 
 Geceler bitmesin şafak atınca
 İsterse doğmasın güneş batınca
 Kapımı açsa da elzemim hınca
 Gündüzüm de sensin gecem de sensin

Sana Ne

Sevgilerin esasını
Sana verdim en hasını
Tutarsa tutsun yasını
Elden sana ne

Gel gidelim dursun duran
Vuracaksa vursun vuran
Dünyayı kasıp kavuran
Yelden sana ne

Sevdamızın dağındaki
Haki esvap bize baki
Başkasının bağındaki
Gülden sana ne

Hiç uğruna can yandıran
Yaşadıkça dert andıran
Gönülleri bulandıran
Selden sana ne

Amca dayı ana bacı
Ne yapalım tahtı tacı
İyi kötü tatlı acı
Dilden sana ne

Olsa bile dünya yayla
Dans eder mi güneş ayla
Bizim işimiz penayla
Telden sana ne

Yüreğimde Tek Gülsün

Yüreğimde tek gülsün
Pınarlar kadar gürsün
Mademki istiyorsun
Benden yana özgürsün

Sensiz kalsa da koynum
Güneşe sarılırım
Bükülse bile boynum
Sanma ki darılırım

Ben ezelden ebedin
Yolcusuyum bir kere
Senden asla vazgeçmem
Ölsemde onbin kere

Koysam bile taşa baş
Asla demem yastayım
Gözlerime dolsun yaş
Sanma sakın hastayım

Sensiz kalırsa bağrım
Sarılırım ayaza
Artsada yürek ağrım
Beklerim başka yaza

Özüme Etik Değdi

Dağların eteğinde
Ayna yapmıştım camdan
Vermek nasip olmadı
Ayırdılar goncamdan

Tuzaklar kurulmuştu
Güneşim vurulmuştu
Divana durulmuştu
Kaçsam kaçamıyordum

Urganlar yağlanmıştı
Boynuma bağlanmıştı
Gözlerim dağlanmıştı
Uçsam uçamıyordum

Olacaklar içimden
Gelip geçmişti dünden
Bir türlü gitmiyordun
Gözlerimin önünden

Bulutlar bir yandaydı
Yıldızlar isyandaydı
Asıl derdim candaydı
Vursam vuramıyordum

Azığım bir fileydi
İsyanım nafileydi
Düşmanlar kafileydi
Kovsam kovamıyordum

Ben sevdalı güvercin
Benden gayrı herkes cin
Ne kadar da kolaymış
Vurulması bir gencin

Dağlara kar inmişti
Ağaçlar devrilmişti
Etrafım çevrilmişti
Gitsem gidemiyordum

Özüme etik değdi
Beni yerlere eğdi
Tüm eller tetikteydi
Kalksam kalkamıyordum

Acelen Nedir

Her şey düzelecek biraz sabretsen
Umuda sarılıp kendine yetsen
Ne olur birkaç gün idare etsen
Söyle deli gönül acelen nedir

Yaprak değilsin ki soldum diyesin
Saçımı başımı yoldum diyesin
Sen, ben değilsin ki öldüm diyesin
Söyle deli gönül acelen nedir

Yoksa haber mi var öte taraftan
İndi mi bilenmiş bıçaklar raftan
Bize yararlanmak yokmudur aftan
Söyle deli gönül acelen nedir

İnsanın ömrüne, açan çiçekler
Hele bahar gelsin neleri ekler
O’da bizim gibi sevmişse bekler
Söyle deli gönül acelen nedir

Dağların başında henüz kar dolu
Nasıl geçeriz ki kar dolu yolu
Burası sahara, değil ki bolu
Söyle deli gönül acelen nedir

Ne Yapsam Nere Gitsem
 
 Kar bassa da içimi temmuzun sıcağında
 Bir sevda boranının yanarım ocağında
 Namerdim üzülürsem ölsem de kucağında
 Yeter ki bir saniye eli elimde olsun
 
 Ben bura da o orda duymuyor bağırsam da
 Yüreği nasırlaşmış gelmiyor çağırsam da
 Ne yapsam nere gitsem bilmiyorum Allah'ım
 Ben bu aşkla ölsem de n'olur tutmasın ahım
 
 Sitem etmem kimseye hiçbir yerde durup ta
 Ne dağda nede bağda senaryolar kurup ta
 Özüme hilaf katmam hele ki uydurup ta
 Yeter ki bir saniye eli elimde kalsın
 
 Nerde vardır söyleyin yakamoz dolunaysız
 Hangi bilek atmış ki hedefe oku yaysız
 Bir şeyi istemeden yaşar giderim haysız
 Yeter ki bir saniye eli elimde dursun
 

Sevdam Susuz Aşkım Aç
 
 Değmeyin kederime
 Dursun içimde benim
 Rest çektim kaderime
 Titrese de bedenim
 
 Ah ellerim ah dilim
 Ne vardır şu hava da
 Söyleyin, bana kimi
 Ararsınız dua da
 
 Bana en iyi ilaç
 Hep zamandır dediler
 Sevdam susuz aşkım aç
 Yıllardır görmediler
 
 Ah ellerim ah dilim
 Ne vardır şu hava da
 Söyleyin, bana kimi
 Ararsınız dua da
 
 Karaya bulanmış ak
 Usanmışım her şey den
 Yol bitmiş gitmez ayak
 Beklentim yok bir şey den
 
 Ah ellerim ah dilim
 Ne vardır şu hava da
 Söyleyin, bana kimi
 Ararsınız dua da


Severim

Üzerine kazma kürek inmemiş
Gövdesine balta hızar binmemiş
Uçsuz bucaksızca geniş mi geniş
Ben dağları ormanları severim

Gülleri açılan suları coşan
Çiçekler rengarenk bir bir boylaşan
Atların peşinde tayları koşan
Ben bağları ovaları severim

Çamuru batağı tozu toprağı
Denizi gölet'i balığı ağı
Rüzgarla oynaşan dalı yaprağı
Ben çayları pınarları severim

Gezilmemiş görülmemiş yerleri
İnsan olan insan seven elleri
Sönmüş ocaklarda değil külleri
Ben alevli ateşleri severim

Yazın kışın çimenleri solmayan
Toprağına gözyaşları dolmayan
Etrafında mermer taşı olmayan
Ben sahipsiz mezarları severim

Sonsuza Doğru

Sabrım tükeniyor umut gelmezde
Aklım rehin kalmış hatır bilmezde
Ne canda derman var ne de fer gözde
Savrulur giderim sonsuza doğru

Sağım solum dolu, gül dikeniyle
Çekti yüreğimi aldı eliyle
Yaktı yaraladı acı diliyle
Kavrulur giderim sonsuza doğru

Dereden tepeden dağları aştım
Sazımla sözümle coştum dolaştım
Kaderimin kahpesine bulaştım
Yoğrulur giderim sonsuza doğru

Gönülden gönül'e sürdüm atımı
Ne bilirim yıkar sevda çatımı
Sanki hayatımın güneş batımı
Kaybolur giderim sonsuza doğru

Yüzüm Avuçlarımda
 
 Her neye alsam karar
 Çevremi dertler sarar
 İçimden kan ağlarken
 Sevinsem neye yarar
 
 Ben nasıl bir adamım
 Başıma çöker damım
 Birine dönüp baksam
 Konuşulur idamım
 
 Sözüm, edebim, arım
 Her şeyim sensiz yarım
 Yüzüm avuçlarımda
 Damlaları sayarım
 
 El uzattım güneşe
 Araya girdi meşe
 Çaresiz boyun eydim
 Kalbimi deşe deşe
 
 Ben nasıl bir insanım
 Duracak sanki kanım
 Şu talihin yüzünden
 Çıktı çıkacak canım
 
 Arım, edebim, sözüm
 Heder oluyor özüm
 Feryadım arşa çıkmış
 Nerdesin iki gözüm
 
 Gökyüzünde yıldızım
 Kaydıkça artar sızım
 Ben derdimden ölürken
 Yar sanar yarasızım
 
 Ben nasıl bir civanım
 Elzem oldu şivanım
 Artık kulak vermiyor
 Şivanıma divanım
 
 Sözüm, edebim, arım
 Her şeyim kaldı yarım
 Yüzüm avuçlarımda
 Günlerimi sayarım

Daha Ne Kadar Yakar
 
 Acılar yüreğimin kapladı her yerini
 Katladı katmerledi derdini kederini
 Beni bu hale koyan aşkların en derini
 Bilmem ki beni böyle daha ne kadar yakar
 
 Olmadı olmayacak yalanı yeminimin
 İnanın şu anımdan farkı yok deminimin
 Özlemden özden yana alevi zeminimin
 Bilmem ki beni böyle daha ne kadar yakar
 
 Demeden dere tepe yürekten her yerimle
 Ömrümü eski püskü çul ettim kederimle
 Zamanın zalimliği eşkıya kaderimle
 Bilmem ki beni böyle daha ne kadar yakar
 
 Hayatın deryasında yürürken adım adım
 Dilimde düğümlenir başlarken yara yadım
 Günden güne içimde büyüyen can feryadım
 Bilmem ki beni böyle daha ne kadar yakar

Kapım Açık
 
 Gözlerimin çeşmesine avuç uzat içeceksen
 Al eline orağını işte boynum biçeceksen
 Ama, sakın bana gelme çektiğini görmek için
 Sevda dolu yüreğimin yakasına ilişeceksen
 
 Bil ki seyran yeri değil gül diyarı o meydanın
 Kul, kula kul oldu diye taşlanması hak mı canın
 Kim demiş ki faydası var her acıya her dermanın
 Sakın gelme başucuma el alemle gülüşeceksen
 
 Değeri yok, şu dünyanın hiç solmayan lalesini
 Verseler de dönüp bakmam gökyüzünün halesini
 Yıkmak için ağızlarda kahpeliğin kalesini
 Kapım açık her derdini benim ile bölüşeceksen


Bana Dünlerimi Ver
 
 Hoş bir telaş gibiydi hoş bir telaş başlarda
 Seninle aramızda geçenler ilk yaşlarda
 Şimdi ise erirdi can olsaydı taşlar da
 Bugünler sende kalsın bana dünlerimi ver
 
 Bir insan değişir mi bir insan bu kadar da
 Bir insan bu kadar da bırakılır mı darda
 İyisi mi tümünü torla toparla sar da
 Bugünler sende kalsın bana dünlerimi ver
 
 Zavallı yüreğime yokluğuyla zulmeden
 Sanmam ki bundan sonra yaşarım üzülmeden
 Senden tek ricam o’ki ezilip büzülmeden
 Bugünler sende kalsın bana dünlerimi ver
 
 Zorlamakla olmuyor vuslatın kapısını
 Neyleyim yüreğimde kardan soğuk ısını
 Bırak artık yasını hal hatır sormasını
 Bugünler sende kalsın bana dünlerimi ver

Dudağında Dudak İzi Olmasın
 
 Belki diye bekleterek avutma
 Sevda aştır yiyeceksen soğutma
 Eğer bana geleceksen unutma
 Dudağında dudak izi olmasın
 
 Cana, candan arıyorsan bir saha
 Al aşkımı ne vereyim ben daha
 Bu sahaya gireceksen sakın ha
 Yanağında yanak izi olmasın
 
 Benim kadar seveceksen ben kulu
 Olacaksan bu sevdaya tapulu
 Güller gibi buram buram kokulu
 Saçlarında parmak izi olmasın 

Yeter ki Ufacık Öpmeden Gitme
 
 Karışmam işine ne yaparsan yap
 Dayansın yüreğim etsem de feryat
 Bir paçavra gibi istersen tut at
 Yeter ki gözüme bakmadan gitme
 
 Yolların olurum seven ben isem
 Darılmam üstümde gezen sen isen
 Laf etmem tırpanla ot diye biçsen
 Yeter ki kapımda durmadan gitme
 
 Bir tatlı hatıra senden hediye
 Benim olmazsan da bakma el diye
 Göz yaşım sel olsa demem gel diye
 Yeter ki yüzüme gülmeden gitme
 
 Bağımda bahçemde baykuş ötse de
 Ocağım küllenip hiç tütmese de
 Razıyım her şeye azap çeksem de
 Yeter ki elimi tutmadan gitme
 
 Sen olmazsan bile anılar yeter
 Kimseye aldırmam desinler biter
 Unutamam seni olsam bin beter
 Yeter ki ufacık öpmeden gitme 

 Baktım Ağladım
 
 Dün gece resmini elime alıp
 Bir sana bir bana baktım ağladım
 Hayal boşluğuna daldıkça dalıp
 Bir sana bir bana baktım ağladım
 
 Beni hıçkırığa boğan cismin mi
 Üstünde yazılı duran ismin mi
 Ben miyim titreyen bilmem resmin mi
 Bir sana bir bana baktım ağladım
 
 Dört yanımı sarmış acıdan dekor
 Öyle buyük dert ki zordan daha zor
 Garip yüreğimi yaktıkça bu kor
 Bir sana bir bana baktım ağladım
 
 Çile kabı dolup boşalan bir tas
 Bilmemki bu dertler tek banamı has
 Umutsuz gönlümü kapladıkça yas
 Bir sana bir bana baktım ağladım

Yaşa Gitsin Yaşa Gönül

Zaman varken hazır zaman
Yaşa gitsin yaşa gönül
Bağırtmadan dertler aman
Yaşa gitsin yaşa gönül

Elem başa vurana dek
Eller oyun kurana dek
Seven kalbin durana dek
Yaşa gitsin yaşa gönül

Gam kapını açana dek
Gençlik elden kaçana dek
Gözler alev saçana dek
Yaşa gitsin yaşa gönül

İçindeki aşk adına
Ver gönlünü bir kadına
El alemin inadına
Yaşa gitsin yaşa gönül

Dert sırtına çökene dek
Dişlerini sökene dek
Gözlerin yaş dökene dek
Yaşa gitsin yaşa gönül

Ömrün havlu atana dek
Can güneşin batana dek
Salacakta yatana dek
Yaşa gitsin yaşa gönül

Adım atıp bilinmeze
Ona buna olma meze
Yar kolunda geze geze
Yaşa gitsin yaşa gönül

Aklın baştan çıkana dek
Mutluluktan bıkana dek
Biri gelip yıkana dek
Yaşa gitsin yaşa gönül

Ayaklar yan basana dek
Çekilmeyen tasana dek
Eleğini asana dek
Yaşa gitsin yaşa gönül

 

Benim Sevdam Seninkine Benzemez
 
 Baştan sona hep aynıdır sansanda
 Benim sevdam seninkine benzemez
 Hiç sönmeden ateşlerde yansanda
 Benim sevdam seninkine benzemez
 
 Beni tutmuş küreklerle kürütür
 Beni tutmuş diyar diyar sürütür
 Beni tutmuş içten içe çürütür
 Benim sevdam seninkine benzemez
 
 Fırtınası bir değildir her dağın
 Dikene baş eğmez gülü her bağın
 Çektiklerim en zorudur bu çağın
 Benim sevdam seninkine benzemez
 
 Beni tutmuş dağdan dağa savurur
 Beni tutmuş hasretinde kavurur
 Beni tutmuş hem vurdurur hem vurur
 Benim sevdam seninkine benzemez
 
 Öğren artık işi değil zarifin
 Ne gerek var kitabına arif in
 Gözlerimde işte aslı tarifin
 Benim sevdam seninkine benzemez
 
 Beni tutmuş bir kötüye kul etmiş
 Beni tutmuş üzerine çul etmiş
 Beni tutmuş on paralık pul etmiş
 Benim sevdam seninkine benzemez 

Bir Damlalık Zehir miydin Nerdesin
 
 Aşkın bende yarım kalmış bir kilim
 Ağladıkça ah birtanem der dilim
 Derdim birden bine çıktı sevgilim
 Bir atımlık barut muydun nerdesin
 
 Garip canım hapis sanki dar damda
 Gözyaşımdan gayrısı yok odamda
 Bana göre bitmeyecek sevdamda
 Bir esimlik rüzgar mıydın nerdesin
 
 Bir zamanlar sevgi iken lakabım
 Şimdi ise okunmuyor kitabım
 Görmez misin boşalıyor can kabım
 Bir çekimlik nefes miydin nerdesin
 
 Kurşun oldu gecelerin ayazı
 Hasretinle yaşıyorken son yazı
 Bari gelde mezarımı sen kazı
 Bir damlalık zehir miydin nerdesin

Cennetim Sensin
 
 Güneşim gündüzüm mehtabım gecem
 Bitmeyen dertlerim hayat bilmecem
 Yıllardır dilimden düşmeyen hecem
 Cehennemim hasret cennetim sensin
 
 İlkimden sonuma en tatlı belam
 Seni unutamam okunsa selam
 Solmayan çiçeğim gözleri elam
 Cehennemim gurbet cennetim sensin
 
 İçimden fışkırıp taşsada hışım
 Ne bahar ne yaza dönüyor kışım
 Seninle başkadır nefes alışım
 Cehennemim özlem cennetim sensin
 
 Başımdan bulutlar eksilmese de
 Kim var kim yok bana deli dese de
 Derdim ariflerce bilinmese de
 Cehennemim kahır cennetim sensin


Bir Zalimin Zulmü

Kuru bir yaprak gibi kalakaldım ortada
Bir türlü eremeden huzur denilen tada
Ne kadar bağırsam da gelenim yok imdada
Bir hasretin zulmüyle cebelleşirken

Nemlendi gözlerimin kenar köşesi yine
Zavallı yüreğimin uçtu neşesi yine
Başımın masalara tuttu düşesi yine
Bir sevdanın zulmüyle cebelleşirken

Kaderin zift karası önümde sihirli cam
Gönlümün ocağına dert çökmüş tütmez bacam
Öyle hal almışım ki yel vursa dağılacam
Bir zalimin zulmüyle cebelleşirken

Düşüp Yaslandığım Taşa Değmezsin

Acısı kalbimde arttıkça artan
Aşkımı ellerle bir sanıp tartan
Vuslata ermeden beni sarartan
Yoluna koyduğum başa değmezsin

Bana mı yasaktın sen yalnız bana
Lanet osun senin bensiz dünyana
Artık ne desem ki ben artık sana
İçime döktüğüm yaşa değmezsin

Sende bir zalimi çok sevmiş ol da
Demesemde beni anla kahrol da
Ardından koşarken yorulup yolda
Düşüp yaslandığım taşa değmezsin

Bir Şey Söyle

Gözyaşların neden, niçin
Dökülüyor kimin için
Bıktırmadan beni hiçin
Yalvarırım bir şey söyle

Aklın, fikrin bilmem nerde
Susmak çare değil derde
Ağlamana ara ver de
Yalvarırım bir şey söyle

Güneş batsa doğar bedir
Otur şöyle işte sedir
Benden saklın gizlin nedir
Yalvarırım bir şey söyle

Seni böyle kara kara
Düşündürür hangi yara
Utansanda dön duvara
Yalvarırım bir şey söyle

Bilirsinki ben çok safım
Kırılırsam olmaz afım
İşte sana itirafım
Yalvarırım bir şey söyle

 

İnanmazsan Bakta Gör

Dallarımda kuruyan yapraklarım yeşerir
Gözlerimin içinde yaş olsan da zevk verir
Ateşinde yüreğim demir olsa da erir
İnanmazsan sevgilim inanmazsan yakta gör

Deryalığın fark etmez demeden allah kerim
Bir damlanı sarf etmem erisem erim erim
Zehir olsan önümde düşünmeden içerim
İnanmazsan sevgilim inanmazsan akta gör

Beyazınla pembenle duygularım elenir
Gönlümün gülü sensin adın olsa da enir
Seninle içimdeki tüm dertler ötelenir
İnanmazsan sevgilim inanmazsan bakta gör

Kül İçinde Köz Olmayı Yeğlerim

Uğranmayan sokak olmaktan ise
Kutuplarda buz olmayı yeğlerim
Bir aşk için hergün solmaktan ise
Boz kırlarda toz olmayı yeğlerim

Düştüğünü derinlerden derine
Can sandığın takmıyorsa serine
Onun için altın olmak yerine
Sofralarda tuz olmayı yeğlerim

Dağlarda ki bir esimlik yeldense
Derelerden akıp giden seldense
Cumbuşunu çalmak bilmez eldense
Ehli dilde söz olmayı yeğlerim

Ben insanım giyilecek çul değil
Solduğumda atılacak gül değil
Dileğimi sorarsanız, kül değil
Kül içinde köz olmayı yeğlerim

 

Kınalı Yarim

Geçmeyen günlere derdin çok uzun
Yanımda olunca gülerdi yüzün
Şimdi o yüzünde nedir o hüzün
Avucunun içi kınalı yarim

Gözlerinin nemi saklanır benden
Hiç gizlim yok idi halbuki senden
Neden, hiç kalmamış dünkü neşenden
Avucunun içi kınalı yarim

Şavkı vurmayınca ayın bu gece
Yüreğimde düğüm oldu her hece
Anlamıştım, hele sen gelmeğince
Avucunun içi kınalı yarim

Beni benden alıp benden habersiz
Demek gidiyorsun zamansız yersiz
Dilerim yaşarsın dertsiz kedersiz
Avucunun içi kınalı yarim

Beni Sensizliğe Alıştır da Git

Bak ne hale girdi bu beraberlik
Oysa biz daha dün böyle değildik
Mademki bu yolun sonuna geldik
Beni sensizliğe alıştır da git

Olup bitenleri maziye bırak
Ne ağla ne sızla ne geriye bak
Bakma gözlerime olsa da ırmak
Beni dertlerimle buluştur da git

Koydun yüreğime kocaman bir taş
Sensiz ocağımda neye yarar aş
Ne durursun artık kalk yavaş yavaş
Beni gözlerinden savuştur da git

Demek ki her aşktan olmazmış hane
Döküldük dalından bak tane tane
Olmadı de yeter, bulma bahane
Beni kadehlerle barıştır da git

Görünce yüreğin yanmayacaksa
Gözlerine yaşlar dolmayacaksa
Şayet sana bir yük olmayacaksa
Beni sokaklarla tanıştır da git

Severken ayrılıp yanan muradım
Akşam güneşinden önce karardım
Atamam bir daha ışığa adım
Beni gecelere karıştır da git!

Olurum Sarı Çiçek

Sevmekten mi vaz geçtim yoluna çıkmaktan mı
Andıkça, ortalığı dağıtıp yıkmaktan mı
İsyanlarımla senin canını sıkmaktan mı
Yaşarken cehennemim oldun da ne oldu ki

Güneşin inadına sana derken güneşim
Tek seni düşünürken üçe mi indi beşim
Sen gününü gün eden, olacak yerde eşim
Dert olupta içime doldun da ne oldu ki

Taşa koydurup her gün şu zavallı serimi
Sevdanın bıçağıyla yüzdürerek derimi
Bu da candır demeden özümü, özverimi
Kökünden fide fide yoldun da ne oldu ki

Bağ bozumu misali baltayı vurup huşa
Sen değil mişsin gibi beni süren yokuşa
Utanıp arlanmadan yem atar gibi kuşa
Üç saniye yanımda durdun da ne oldu ki

Gemilerim mi battı her hangi bir denizde
Yolumu mu şaşırdım takip ettiğim izde
Aksada gözyaşlarım yine sevincim dizde
Yıllarıma damganı vurdun da ne oldu ki

Sendeki resimleri ister yırt ister sakla
Umurumda değildir getirmesende akla
Şimdi çok uzaklarda yaşarken bir ahmakla
Yüzümü mü güldürdün sordun da ne oldu ki

İlk el vuran ben iken atının yularına
Adımı yazdırmışken o ipek fularına
Şimdi unutmuş gibi gönlünün sularına
Geçilmez köprüleri kurdun da ne oldu ki

İstersen elini ver istersen geriye çek
Artık sana yalvarmam benzim olsada leçek
Olmam kırmızı gül de olurum sarı çiçek
Gencecik dallarımı kırdın da ne oldu ki

Tek Çarem Sensin

Aklım sende sen gurbertte
Gurbet perde düştüm derde
Hasret bende ben kederde
Keder serde yaşlar yerde
Kahrolacağım
Sebebi sensin
Söyle vefasız
Şimdi nerdesin

Hani öyle dememiştin
Hani bana söz vermiştin
Hani beni çok sevmiştin
Şimdi nerdesin
Bilmez misin ki
Tek çarem sensin

Hançer elde kın kemerde
Kemer belde yara bende
Can dayanmaz derman anmaz
Ölüyorum kimse kanmaz
Çıldıracağım
Sebebi sensin
Söyle vefasız
Şimdi nerdesin

Hani benim olacaktın
Hani içimde ocaktın
Hani bende kalacaktın
Şimdi nerdesin
Bilmez misin ki
Tek çarem sensin

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

05376910358

 

Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir

Son Güncelleme ( Perşembe, 27 Ağustos 2009 )
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk