Index ![]() ![]() |
Yaşar Türkmen |
![]() |
![]() |
![]() |
Yazar Administrator | |
Salı, 22 Ocak 2008 | |
![]() Ben geçen günün yorgunluğunu atamıyorum, Sanki bin derde birden düşmüşüm yatamıyorum Gezmek istedim lakin doğrulup kalkamıyorum Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam Kimse bilmez, kimsenin çektiği acı derdini Derdi çeken bilir ancak, bilir kendi, kendini İncitmekten çekinir bil cümle çevre ferdini Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam Bir kelime, bir cümle ile kırılır kökünden Tamiri zordur imalatı olmalı yeniden Bilesiniz bahsediyorum sorunlu şey kalpten Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam Hep demişler ki ’Kol kırılır yen içinde kalır’ Pek inanmam kalp kırıldı mı içinde ne kalır? Doğru düşünüp söylersen sevgi içinde kalır Üzgünüm, yalnızım, yorgunum, dertliyim bu akşam Boyabat’ım ![]() Tarihe; Tarih katanım, Şehitler yurdu, can vatanım, Bayrağa, renk katan kanım; Tarih kokar, Boyabatım.. Nefes yetmez, seni anlatmaya, Kalemler yetmez, seni yazmaya, Sen tarihsin, tarihleri hatırlamaya; Tarihin şanla dolu, Boyabatım.. Devletine, isyan etmeyen! .. Çektiği yoksulluğu, belli etmeyen, Yeri, göğü, suyu kirletmeyen, Tarihinde şan, şerefsin; Boyabatım.. Demiş şair ‘‘Pervanede bal var‘,‘ Hemde şeref, haysiyet, onur var, Tatlı dil, güler yüz, can var, Evrende tekdir, güzel, Boyabatım.. Tarihine destan, yazsan bitmez, İnsanı candan; kovsanda gitmez, Vursanda, hainliği bilmez, Şeytana uzak, Allaha yakın, Boyabatım.. Gökyüzüne uzanan yüce kalesi var, Pehlivanı, evliyası, şehitleri var, Alimi, arşivi, tarihi var, şairi var, Bayrakta kanı, canı var Boyabat’ım. Dağlarında kışın kar yağışı izledim Arım ovasında pirincini gizledim, Döme dağı, Erkeç yaylasını özledim, Yemyeşil çamla dolu Boyabat’ım. Tak tak helvası ile lokma tatlısı, Ilıca kavunu ve kabağın ballısı, Köylünün balı ile yayla havası, Hoş güzeldir, benim Boyabat’ım. 12/01/2007 Sevdalı Gelin ![]() Tepeden tırnağa hoş ve güzelsin Bir selvidir boy, endamlı gelinsin Vur ayağını yere, yer delinsin Aşk adamı kör, şaşı eder demişler... Sevda; içtikce şerbeti tatlanır Güldükce neşe huzur katlanır, Kavrulmuş et askıda saklanır Aşk adamı kör, şaşı eder demişler.. Yürürken sarhoş misali gider, Her sözü saçma, adamı deli eder Bellidir olmuş deli den de beter Aşk adamı kör, şaşı eder demişler.. İçmeden şarabı, olmuş sarhoş Sevdalanmış, çıra gibi yanıyor Aşkına heyecanla cevap bekliyor Aşk adamı kör, şaşı eder demişler.. 19/12/2008 Filistin ![]() Ortadoğu’nun ücra köşesinde bir yer İnsanoğlunun insan sayıldığı ilk yer Şimdi kan, gözyaşı, ızdırab akıyor her yer Yanıyor, boğuluyor, kırılıyor Filistin, Topla kendini topla ey! Allahın kulu; Yeter! yeter, deyin artık Moskof’un zulu Ölmesin çocuklar, ötsün kafes bülbülü Yanıyor, yok oluyor kırılıyor filistin, Hakkı bırakıp haksızlığa tapan Hak kitabı yakıp yırtıp kaldırıp atan Para için imanını namusunu şerefini satan Yeter! Kan’a doymamış vicdansız İsrail, Nerde dünya? nerde insan hakları? Barış diye bağıran birleşmiş milletler Ne zaman durdurulacak bu sefil itler… Yeter artık, yeter dur kahpe! çek tankları… Unutulmadı Bosna’daki zulüm çile; Birleşelim bir olalım verelim el ele Onca zulüm, kan; Durulmaz göz göre-göre Susma artık şehit sayısını bile-bile
![]() Matematikte üstüne adam tanımaz Hesabı ezbere, eline kalem almaz Dibini görmediği akarsuya dalmaz İyi hesaplar, olur olmaz lafa kanmaz Kurt kocayınca, köpeklere eğlenceymiş Darıltmış anamı, burada bekleyecekmiş, Altın hediye almış ona verecekmiş :) Yemin ediyor suçum yok, kafayı yemiş :( Dedim ah-ah babam! bu adam benim babam! Kadını koşturmuş bir sağa bir de sola Zavallı ömrünü vermiş, yapmamış mola Suç senin be baba , bu adam benim babam.. Manav gelmiş köye almış beş kilocuk muz:)) İştahlıdır her şey yer, ondan geniş omuz Anamda az değil ya, neyse suçlu adam Gel be Ana artık, bu adam benim babam.. Babasından kalan bir dönüm tarla varmış Yokluk onu hem çoban, hem eşkıya yapmış Çile çekmiş, zulüm görmüş çok da ağlamış Kahırlıca adam, bu adam benim babam..
Bir başka hüzün bir başka haldeyim Esen rüzgarın saldığı teldeyim Bak gör ey sevgili ben ne haldeyim Hüzünlüyüm ağlıyorum bu gece Cananım gülmüş ağlayan bülbülmüş Hüznümü gören Melekler üzülmüş Bir lokma ekmeğimde bir dürümmüş Hüzünlüyüm ağlıyorum bu gece Derya yakın olsa dalıp geçerim İmkan olsa hep iyilik seçerim Kılıcım olsa kötülük biçerim Hüzünlüyüm ağlıyorum bu gece Ah Ömer im (ağıt) Evim evim, kaderi ezik güzel evim Ahşap,göçük, duvarı harçsız yıkık evim, Bacası; yamasız, dumansız kalan evim, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Darlığımda; tek başına yetiştin bana, Nasıl; cesaretlenip sarılmıştık sana, Bizi koyup gittin, şimdi vardın mı ona, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Altı yetimimle bize; kanatla, koldun, Kimi soysuzlara; hedef tahtası oldun Bizim için; düştün,yandın, sararıp soldun, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Neylerim; işte kaderim böyle yazılmış, Henüz; yaşım yirmi iken yuvam dağılmış, Duy babacığım; bunları bana sen ettin, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Altı yetimle tam otuzumda sokakta Yakacak odun yoktu; ısındık yatakta, Evim den attıklarında; kaldık boşlukta, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. 'Benim değil' demedin, üveylik etmedin, Oğlumu everdin; kızımı gelin ettin, Ne olurdu Allah ım; önce ben öleydim, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Sen olmasaydın; biz sürünürdük o zaman, Bize dargın olanlar, verir miydi derman, Kapımız kırık,pencere tutmuyor Cermen, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Duydum ki: Yaşar yetişmiş, hastahane ye.. Telefon açmak için, koşmuş postahane ye.. Tatlı alacaktın, gittin mi pastahane ye? Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Yaşar arayıp ta sordu: 'dayım orda mı'? 'Ne oldu ki oğlum,yoksa dayın darda mı, Ömer hastalandı mı,yoksa ki zorda mı'? Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Anne; korkma inan ki bir şey yok' diyorlar, 'Yok' da,o zaman tel' de niye soruyorlar.. Yüreğime; koca bir ateş, koyuyorlar. Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Yattığın toprağın, nurlaşsın; ah nurlaşsın, Mekanın cennet olsun,yatağın pullansın, Allah ım soru sormasın,acı koymasın Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Yaşarım; taksi göndermiş, beni aldırdı, Oğlun Arif,sabahın an teli çaldırdı, Mesut aradı 'nasılsın' dedi kandırdı, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Ömer im,algın Ömer im; ah! can Ömer im, Ölsem de, Seni tam yüreğime gömerim, Bil ki; Sonsuza kadar, hep seni överim, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Cenazende; dediler, Cami dolup taştı, Ömrüm boyunca, göz pınarlarım hep yaştı, Artık sen gittin, buna inanmayan şaştı, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Var mı söyle bundan ötesi,yaşım altmış; Ömer i gönderdim,artık yerine yatmış, Allah'ım büyük,rahmetine rahmet katmış.. Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Söyleyin tellala; her yere haber salsın, Alacağı olanlar,gelsin benden alsın, Varsın bize borcu olanlardaki,kalsın Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. 'Üzülme,canını sıkma arkadaş' derdin, Saf, temiz kalbinle; insanlığı hep serdin, Sofrana ne konsa; söylenmez onu yerdin Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin.. Ah! çekmez, insanlara hep dua ederdin, Torunlarını bekler,onları özlerdin.. Kötülüğü bilmez,iyiliği beklerdin, Ah! Ömer im; beni yalınız koyup gittin... 29/12/2007 Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir |
|
Son Güncelleme ( Pazartesi, 02 Mart 2009 ) |