Index ![]() ![]() |
Rahime Küçükhekimoğlu |
![]() |
![]() |
![]() |
Yazar Administrator | |
Çarşamba, 20 Haziran 2007 | |
seni bulmaya geldim
seni bulmaya geldim
Hata olurki bir hata ederim dalarim sensiz uykuya deprem olur duvarlar iner üzerime yapma bunu bana cilve ile naz ile,sokul yanima bir hatanin bedelini ödetme vicdanimla olurki bir hata ederim sensiz bir hice gülerim burkulur yüregim aklima gelirsin sitem feryat birarada sanarsin sensiz eylenirim bu hatanin bedelini ömrüm boyu öderim olurki bir hata ederim seni birakip giderim belki bir anlik gaflet belki bir anlik heyecan bilemicem, o an sen öylebi hata yapki bir ömür hasretinle öldür beni
Hekimoglu yine gözün doymadı Taleplerin yeter nefsi zorladı Seni yaradan neyi eksik eyledi Bu koca dünya neyine yetmedi Hekimoglu şükretmeyi bilmezsinde Olanı az görür hep bana dersin Duanın gücünü sen niye bilmezsin Bununda hesabi sorulur bilirsin Hekimoglu dönersin deli danalar gibi Yaşarsın,sana ölüm gelmezmiş gibi Bilmezsin nicelerin derdini kederini Sormazmısın hiç aldığın o nefesini Hekimoglu acısı olanda var bu dünyada Dermanını bulur elbet yüce dualarda Sen hala koşturursun dünya çabasında Seninde duan okunur mezar başında SANA YAZMAZSAM sana yazmasam ne olur dersin elim acır uyuşur buz keser kalemim masadan düşer paramparça savrulur masamda mum ağlayarak söner kağıtlar bana intizar eder odamda ışıklar kalmaz zindana atar beni deprem olur duvarlar başıma iner sana yazmazsam ne olur dersin yüreğim acır kalbim sızlar bedenim titrer gözlerim ağlar dizlerimde derman kalmaz nefesim kesilir biliyorum öldürür beni masamdaki gül hediye ettiğin yüzüme öfkeyle bakar dikenleri batar kanatır beni paramparça eder resimlerini savurur yok eder beni ben sana yazmazsam yasarken ölmekten korkarım
ah bitanem seni kime emanet edebilirim ki ben yüreğimin çıkarlarını hiç düşünmeden tel tel saclarını okşayan ellerime nasıl hesabını verebilirim yokluğunun sonra gözlerime nasıl anlatabilirim deniz gözlüm gitti diye temmuz güneşinde kollarımda göğsümde uzanıp yıldızları seyrederken bana söylediğin o şarkıların nağmelerine nasıl yokluğunu anlatabilirim ki beraber yürüdüğümüz o kaldırım taslarına sarılıp ta poz verirken kahkahalarla simdi ben tek başına aynı yerde farz et sen yoksun diye,alaylarına nasıl başım dik durabilirim ki sensiz kalbim kancayı takar bana gün be gün bitirir beni yokluğuna düşman kesilir bedenim iliklerime kadar depremler yaratır biterim be bitanem ah bitanem seni kime emanet edebilirim ki ben titreyen yüreğimde kal sevdamı gör avuçlayarak okşayım saclarını,heyecanla yanarak bakayım deniz gözlerine şarkıların nağmeleri hep sen ol hep seni söylesin dudaklarım yollarım hep sana doğru çıksın gün be gün sevdan bitirsin beni huzurumun tatlı bedeli sen ol iki damla gözyaşımın sebebi sen ol yeter ki yokluğuna hesap verdirtme bana SEN HİÇ BİLMEDİN Ben sevdamı ağırdan almadım Sari saçlı mavi gözlüm Bazen dalgın deryalarda Bazen sensiz sahrada Bazen o deryanın,derinlerinde Uzak yangınlar ötesinde Bir masalın Belki de bir gerçeğin Süzülen avuçlarımın içinde Tel tel saçların Yok olan hayalin pesinde Kovalarcasına koştuğum Ben sevdamı ağırdan almadım Umutlarımı yarınlara salmadım Kendimi yorgunluğa Isyanlarada salmadım Suskunluğum hep seni söyledi Kimselere sermedim yüreğimi Dalgınlığımı,unutkanliga vurdum Yokluğunda Feryat edip ağlamadım Sadece Sessiz yüreğimin Kanadığını anladım Ben sevdamı ağırdan almadım Dağları delerim Zindanlarda ölürüm Çöllerde kavrulurum Belki hiç demedim Gücümün yettiği yere kadar Dizlerimin beni taşıdığı yere kadar Yüreğimin sancısı Beni yere serene kadar Susar Kendimi kaybolana kadar Beklerim Ve sen bunu hiç bilmezsin SEN OLSAN Bir gece Hiç umudumun olmadığı bir anda Artık seni içimden atmış Dalgalarla boğuşurken Bir sevda türküsü Söylerken dudaklarım Yüreğimden ta uzaklarda Hayalini bile yok eden Sensiz sessiz karanlıklarda Bir yanımda sancılar Bir yanım derman ararken Gözlerime sancın düşmüş Uykularım nafile Ağlamak gelirken içimden Fırtına sandığım kapımda Biraz korkuyla Hafif bir gıcırtıyla Karanlığın gölgesinde Dört duvarımda Duran bir sevda Bir yasam ,hakikat olsan GÖNÜL KAPISI Açma gönül kapısını,eller girmesin Benim olan yerini eller sevmesin Tüm kalbin benim,sevgim olsun Yeşeren ümitlerim bir anda solmasın Kalbinin kilidi anahtarı olayım Döndürdükçe sana doğru uzanayım Gözlerin gönlün dalarken deryalara Kalbinin derinliklerinde uyuyayım Hançer misali aşkın,batmasin gönlüme Sevdanla kapanan yaralarım sızlamasın Sevgi rüzgärlarım esiyor bak her yerde Senin o güzel yerin bırak yansın yüreğimde ZALİM GÜN Bugün öyle bir gün Kederin azdığı gün Beni alıp yerden yere Vuran zalim bir gün Unuttum derken zaman Hatırlattı onu bana Ölmek isterken ecelin Etrafımda gezdiği gün Bugün öyle bir günkü Yine ağlattı beni Yaşlarımın sel olup Çağlayan zalim gün Yağmur yağıyor öylesine Talan olmuş esiyor Acımasızca yapraklarımı Döken zalim bir gün Sevdan bağrımda yanıyor Hasretin kül olmuş uçuyor Feryat etsem sesimi duymayan zalim bir gün SÖNDÜRME UMUT IŞIKLARINI Söndürme umut ışıklarını,bizide aydınlatsın Solan dünyamıza bir renk daha katsın Öylesine karanlıklara dalmışım ki bilsen Bırak ta bu gönül senin aşkınla aydınlansın Söndürme umut ışıklarını,sevenlerin umudu olsun Her doğuşta onlara, bülbüller konsun Söndürme umutları yarınlar bizim olsun Yeşersin bu aşk üstünde adimiz olsun Senin,benim, bütün seven insanların Onlarında umutları yarınları olsun KOKLADIĞIM GÜLÜMSÜN Şefkätle açılır sana doğru kollarım Bir sıcaklık beklerim,sana doğru yollarım Esirgeme sevgini,ben hasretle yanarım Gözlerinin içine yanıp bakmak isterim Sevdan gönlümde bir gül olmuş koklarım O gül ile bir tanem mutlulukla coşarım O gülü ben dertlerime,deva diye sararım O gül dursun gönlümde asırlarca isterim Kokladığım gülümsün son çare yüreğimde Derdime devasın su deli gönlümde Solmasın bir tanem sımsıcak ellerimde Akmayacak hasretin,hiçbir zaman gözlerimde DÜNYANIN SONU SANMA Olur ki haykiristan semalara çıkar sesim Ufak bir damlalarla boşalır içim Ugutularla kararır günlerim Sen onu ateşlenen simsek sanma Olur ki yanarım duman tüter içimden Kavrulurum ses çıkarmam közlenirim Bir avuç kül olur esinirim Sen onu dünyanın sonu sanma Olur ki kabarır içimde özleyiş sevgiler Bir anda çağlar dalgalanır denizler Olur ki isyan başlar,ardından öfkeler Sevgimdir bu öfke bu isyan nefretler VAR MI ÖTESİ Duyguları küserde asileşirse birgün Has duyarım ona var mı ötesi Kızarım anılara apansız geçerse Körükler geçerim var mı ötesi Anlamaz olurda gülüp geçerse Dayarım hançeri duvar misali Kahkahayla karışık akarsa yaşım Ben aptalım derim var mı ötesi Kanmam cilveye nazlanma boşuna Asildir derler takmam kafama Ferman bu gönül gerçek aşığa Saptırır yolumu var mı ötesi Bular içimi tatlı sözlere Yıkanır süzülür var mı ötesi Takılır gider eller pesine Kahrolsun derim var mı ötesi EYLEŞMEYIN GÖNÜLLE Eyleymeyin gönülle bugün onda yara var Gönlümdeki yangında ateşi var Cekmis yär elini uzanmış gurbete Yanmak için gönlümde ondan sebep var Tutar gönül yasini ağlar simdi Bende bir can var kazar içimi Eyleşmeyin benimle ateşim simdi Sönmek için yäre muhtacım simdi Günü güne ekler sayarım simdi Bir muhabbet etsem yär ile sözleri Özlemişim yärin uzattığı gülleri Gürlemek için yäre solmuşum simdi Gün olur çakılır gözleri yärimin Dikilir selvi boyu karşımda yarimin Gecelere kanmışsa su garip gönlüm Yär ile şahlanır heybetlenir bir gün HEKİMOĞLU Hekimoglu aslan yiğit var mıdır Yüreği sevdayla yanan var mıdır Kader yazısını silen kulun var mıdır Aşıklardan öte Yunus var mıdır Hekimoglu çürük elma yenmez derler Tütse de üstümde esmez olur yeller Körpe nehir akmaz durgun seller Gürlemez olur aşık yiğittir beller Hekimoglu cefada var midir deva İnsanoğlu sürer açlıkta dava Pörsükte kalmışsa ömürde sefä Çekilir budur göz görülmez reva Hekimoglu dostsun aşıksın cana İç bu şerbet,doyasıya kana kana Bir vesile ki bu yüce ALLAH`tan sana Sen şifayı bul şimdi yana yana SENİ BEKLERİM Bir sevda yasar gönül Kimse bilmez Sinsice sokulur Önce damla damla sonra Bardaktan boşalırcasına Tutku olur yüreğimde Bazen şarkılarda bazen şiirlerde Bir hal kalmaz kalemimi tutmaya Yıkılırım saniyelik sancılarla O an seni ararım Dört duvar içerisinde Kıvranmaya başladığımda Utanırım Penceremden bir yüz bakar içeriye Seni sanırım Yaklaşırım Dışarıda bir kaç insan Teläşla seni ararım Los karanlıkta Yoksun bilirim Yine yoksun,bu gecede Uzanırım hafifçe kanepeye Yine sabahı beklerim Belki yarin diyerek Gelmeyeceğini bile bile Her aksam ayni kanepede Seni beklerim SANA SEVMEDİĞİMİ SÖYLEMİŞLER Ben herkes gibi Ulu orta ağlamadım Geceleri kimseye göstermedim ağladığımı Yastığa sarılıp yüzümü kapattım Duvarlardan loş odamdan utandım Nisan ayında yağmurlar boşalırken Hüzünlendiğim anlarda Yokluğuna isyan etmedim Kimse duymadı beni Çok kez yolun karşısında Evinizin penceresinden seni seyrettim Tül perdenin arkasındaki gölgeyi seyrettim Saatlerce kimsesiz İçimdeki sancıyı dindirdim İçimdeki acıyı ,yabancı sevdalarda Tabiplerde teselli aramadım Temmuz güneşinde kırlara uzanıp Papatya fallarına da bakmadım Gelmeyeceğini bile bile Avuçlarımı açıp Allah'à Ne isyan ettim Nede dua ettim haykırarak Kimse benim ağladığımı görmedi Kimse senin adini bile duymadı Yüreğimde mertçe Gururumla sakladım seni Çoğu kez sensiz yıkıldığım oldu Dermansız düştüğüm oldu Hastalıklara vurdum sevdamı Seni hiç kimseye anlatmadım Yüreğimin kanadığı anlar oldu Göz yaşlarımı tutamadığım anlar oldu Çoğu kez ölüm bile geldi aklıma Ben sensiz ölemedim bile,hasretinden Sana sevmediğimi söylemişler Aldırma İşte ben,beni sana anlattım GÖNÜL Haydi gönül sende eğlen Bugün sevdan günü Coş sende söylen bugün Bugün bitiş günün Mey olsun her şey sana İç bugün içmek günü Duman olsun bugün başın Coşma günü bugün gönül Bir dost gerek sana Kızma gönül kızma Bugün ayrılık günü Ölme gönül ölme Bırak sen sevdayı Sarıl gönül sarıl Gecen bu günler Gelmez gönül gelmez geri BULAMAZSIN Çeksin gönül yasini Silme,bırak gözyaşını Bu aşkın tadını Bulamazsın bulamazsın
GÜLÜM Ey be gönül ne okşarsın her gülü Bazısı gibi düşer zamansız yaprağı Ne gönül bağlarsın her gördüğüne Benzer zehir tohumundan açan fidana Ne anlar gülüm bülbülün feryadından Uzaklarda esen,hırçın rüzgarlardan Gönlümün dağınık su viran halinden Ne anlar gülüm hasret kaldığım kokudan Gülüm okşayım seni,dikeninden ayrıl Akın ile gönlüme,can ile sarıl Yanan kalbimi açta,içime gömül Gülüm gel gönlüme deste saçıl Gülüm el değilmez,yangın dallarında Uçuyor bülbüller,ateş bağlarında Batıyor sevdan,diken her yanında Kor ile gönlüm bitiyor ardında GÖNÜL YAR Göçebe gönlüm ,gezer diyar diyar Bir mesken bulsa,konsa gönül yär Aşkın lal eylemiş,bulunmaz nafile Taşıyor yüreğim cepheye ,gönül yär Divanda bulunmaz senin benzerin Tutsak bende,kaçamazsın gönül yär Olsan içimde,bir dirhem kanım durulmaz Çağlayışımdır sana,aşkına gönül yar Özleyişimsin susuz,yandım gönül yär Bulunmasın,care olmasın ,gönül yär Bir aksam yangının sürerse sabaha dek Artık uçup gitsen de gam yemem gönül yar DOSTU DOST BİLİRİM Dosta kötü söyletmez dilim Varmaz olur yüce semalara elim Doyum olmaz aşkta yansa yüreğim Ben dostu dost aşkı aşk bilirim Kalmaz bana dünya dar gelir Bilirim olmaz ötesi ölüm gelir Sonunda sorgu sual hoş gelir Ben dostu dost aşkı aşk bilirim Doğru söze can kurban olsun derim Acıda olsa gerçeğe ,açıktır yüreğim Aşkta vefasız çıksa da sevdiğim Ben dostu dost aşkı aşk bilirim Kansam da yalanına sonu boş çıkar Özüyle kendi kuyusunu kendi kazar Hekimoglu yazdı mı böyle yazar Ben dostu dost aşkı aşk bilirim
SANMA GÖNÜL YASARSIN Çağlama gönül dalga dalga Bir gün olur sende durulursun Sanma bir goncasın bahçelerde Solarsın savrulursun yollarda Sanma gökyüzünde yıldızsın Yağmurla gökten boşalırsın Üstümde güneş olup ateş sacsan Bir nefeste üflesem savrulursun Sanma yaşarsın yıllarca kalplerde Unutulursun en geçi yarındır Bir peri olsan da hep masallarda Geceden sabaha rüyadır unutulursun Sanma meleksin sultansın divanda Olamazsın ebedi yücedir Rab`bin Kalmasın gönül mahşerden öte Nihayet bir cansın fanidir yaşamın DANS ETSİN GÜZELİM Boşalan şişelerde dans ederse güzelim Buğulanır gözlerim bakmak isterim Duman kaplamış içimi tüterse amansız Ateşi köz olsun yanmak isterim Sevdalarda yüzsün dalgalansın gözlerim Kayadır yüreğim çarpsın isterim Akarsa birkaç damla kalırsam cansız Karşımda dursun dans etsin isterim Kırılsın bardağım parçalansın ellerim Süzülsün naz ile karşımda isterim Kıvrak ince belde güzel bir kız Karşımda dursun dans etsin isterim
DAĞILMAM Kara kışta Çiğ karda boğulmam Ben tuzaklara meydan Sevdalara ferman Yalana yol vermeyen Dolu dolu yüreğimin Sevdasında yasarım Sevdim mi çılgınca severim Riyan körpe kalır yanında Canini sallar isterse yüreğim Bir sana durgun Bir sevdama dalgın Yeşillere bularım Sen istersen sevdalım Sinsice karabasan misali Üstümde gezme Sürünür gidersin Yüreğimde sevdalar kalır Bir dağa,bir bağa Sığdıramam seni Farz et gölgenim İçimde büyütürüm seni
Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir.
|
|
Son Güncelleme ( Çarşamba, 08 Ekim 2008 ) |