Index AMATÖR SÖZ YAZARLARI AMATÖR SÖZ YAZARLARI |
Turan Şakalar ( 1 ) |
Yazar Administrator | |
Cumartesi, 04 Temmuz 2009 | |
Mihrabıma koydun ateş Şeytanlara kul eyledin Vurdun beni haydi kalleş Sahralarda del'eyledin Aşkınla abdal eyledin... Çiçek çiçek soldu gönlüm Kederlerle doldu gönlüm Hicranından yıldı gönlüm Beni kuru dal eyledin Aşkınla abdal eyledin... Yıktın beni acımadın Zulüm müdür senin adın Bela mısın yoksa kadın! Beni bir hayal eyledin Aşkınla abdal eyledin... Duygu dolu bir insandım Seni de insansın sandım İşte yandım işte yandım Köpeklere yal eyledin Aşkınla abdal eyledin... Ağlar Anlatılmaz derdim görünmez yaram Gözüm dalar özüm ağlar söz ağlar Gülmeyi unuttum tebessüm haram Baharımla kışım ağlar güz ağlar& Hedeflerim vardı uzağa düştü Ümidim hayalim tuzağa düştü Turnamsa vuruldu bir dağa düştü Sazım ağlar nazım ağlar yüz ağlar& Hayatım çileli fikrim dolaştı Hislerim kabardı sabrımsa taştı Kararan ufkumdan bir güneş aştı Geceme gizlenen bir gündüz ağlar& Kervanım yollarda hicrana döndü Ümidim kanayan bir cana döndü Ellerim açıldı divana döndü Bu gönül yaralı ondan tez ağlar& Allah'ın Bir Bildiği Var Ne ben bilirim ne de sen Allah'ın bir bildiği var... Var mı dünyaya yerleşen Allah'ın bir bildiği var... Yoksa ezerdi zalimi Yaratmazdı eşkâlimi Anlatamazdım hâlimi Allah'ın bir bildiği var... İstese derman vermezdi İnsan kemâle ermezdi Bir kılavuz göndermezdi Allah'ın bir bildiği var... Her zerreye eyler nazar Yağmur ve kar başka yağar Altın bile ayar ayar Allah'ın bir bildiği var... Hikmetini gizler gülde Gül açar sevda bülbülde Aşktan bir iz varsa külde Allah'ın bir bildiği var... Baharda canlanır ağaç Her canlı bir aşka muhtaç İnsanlar tok insanlar aç Allah'ın bir bildiği var... Şükret isyan etme sakın Sabret uzak olur yakın İbretle etrafa bakın Allah'ın bir bildiği var... Olgunluktur ızdırabı Akıldır gönlün serabı Saza vermişse mızrabı Allah'ın bir bildiği var... Anlaman için alemi Vermiş coşku ve elemi Yazmış yazgıyı kalemi Allah'ın bir bildiği var... ŞAKALAR fazla uzatma Diline geleni atma Bilmediğin yolda gitme Allah'ın bir bildiği var... Allah'ın Dediği Olur Hikmetle bak derde gama Allah'ın dediği olur... Çalış hâline ağlama Allah'ın dediği olur... Alır gider saba yeli Vatan eder gurbeteli Hor görme gelen eceli Allah'ın dediği olur... Rızık verip alan O'dur Aranmaz mutlakta kusur Bazen yanar pişen hamur Allah'ın dediği olur... Balık değil Halık bilsin Herkes seni alık bilsin Aşktan gönlü yanık bilsin Allah'ın dediği olur... Bakma atıp tutanlara Memleketi satanlara Sırtı üstü yatanlara Allah'ın dediği olur... Bal olmazsan arısı ol Hakikatin yarısı ol Başakların sarısı ol Allah'ın dediği olur... Yan ki benzin küle dönsün Özün açan güle dönsün Dilinse bülbüle dönsün Allah'ın dediği olur... Allah Bilir Ölüm ne zaman gelecek Onu ancak Allah bilir... Kim kalacak kim ölecek Yine ancak Allah bilir... Dosta nerde erilecek Post nereye serilecek Kime ödül verilecek Onu ancak Allah bilir... Gurbet gurbet gezilecek Düşman nasıl ezilecek Gerçek nerde sezilecek Onu ancak Allah bilir... Sevdalara sıcak sıcak Güneş mi ay mı doğacak Mevlâ'dan kim daha uzak Onu ancak Allah bilir... Hayal Leylâ mı Mecnun mu? Anlarsın aşkı buldun mu Dünya sahne mi oyun mu? Onu ancak Allah bilir... Gonca nasıl gül olacak Nefret aşka kul olacak Kim yanacak kül olacak Onu ancak Allah bilir... Gülecek mi ağlayanlar Kıştan sonra bahar mı var Kimler erer kimler azar Onu ancak Allah bilir... Arıyor Dünya bir çöl insan Mecnun Aşkı çöllerde arıyor& Tenden kısa ruhtan uzun Uzak yollarda arıyor& İnsan gurbete düşeli Bağrı yanmış olmuş deli Âşık olmanın bedeli Aşkı güllerde arıyor& Muammaya düşmüş insan Yana yana pişmiş insan Sevdalarla coşmuş insan Aşkı sellerde arıyor& Dünyadaki mâverâyı Kabul olacak duayı Simaya düşen semayı Bükük bellerde arıyor& Nağmesi gönüle düşen Sohbeti aşk tavrıysa şen Sevdayı çileyle pişen Ermiş kullarda arıyor& Arıyorum Hançerledim acıyı yokluğun pençesinde Bana tozpembe gelen bir dünya arıyorum... Sabah vakti hüzünlü öten bülbül sesinde Gönlüme acı veren bir hülya arıyorum... Elemli şu dünyanın kapılmışım devrine Hakk'a doğru koşuyor kurtuluş arıyorum Tâcu taht ihsan eden yalancı zevk yerine Devlerin kuşağını belime sarıyorum... Aşk-ı İlahî Küllenmesin sevgimiz ebedî taze kalsın Aşk-ı ilahî ile temizlensin gönlümüz Serap görsün boyuna Mecnun dan ibret alsın Genişlesin ufkumuz bir olsun gece gündüz& Bakalım yıldızlara konuşalım Güneş le Ay a ayak basalım taht kuralım Merkür e Muhabbetin verdiği gönüldeki ateşle Aşkı davet edelim rest çekelim küfüre& Hayaldeki gerçeği yakalamak zor değil Biz de hayal edelim biz de gönül verelim Gerçekler hep hayalle başlar imiş iyi bil Hayalle meftun olup muhabbete erelim& Söz verelim ayrılık şerbeti içmemeye Kanmayalım sakinin mey dolu kâsesine Bize zemzem yaraşır el sürme sakın meye Kulak ver de bir dinle içindeki sesine& Aşk Var Beyhûde arama aşkı sevdayı Yakmayı bilirsen külümde aşk var... Eğer arıyorsan aşk-ı Hüdâ'yı Bakmayı bilirsen dilimde aşk var... Her çiçekte örümcek ve böcekte Arıda kovanda balda petekte Göznuru dökülen her bir ilmekte Güzelim halıda kilimde aşk var... Gitme uzaklara güle bak güle Ne çektirmiş o biçare bülbüle Nağmeler okutmuş düşürmüş dile Her bahar koklanan gülümde aşk var... Kimisi ölmeden tadar ölümü Kimisi beden-i fâni öldü mü... Tadar can taşıyan mahluğun tümü Her dem taze olan ölümde aşk var... Ben âşığım aşkla vurur mızrabım Sevdiğimin ayağına turabım Mestaneyim aşktır benim şarabım Mızraba takılan telimde aşk var... Aşk toprakta taşta ya da kuldadır Belki meyvededir yahut daldadır Kays'ı Mecnun eden garip yoldadır Sokakta gezinen delimde aşk var... Akmaz sular esmez yeller boşuna Aşk yazılmış her bir vatan taşına Bak erkenden Şardağı'nın başına Saba vakti esen yelinde aşk var... Cahil kafam anlamıyor her işi Onu ancak anlar bir kâmil kişi Bilemem hesabı üçü ve beşi Tek bildiğim şu ki: Bilimde aşk var... Avrupa'ya Almazlar Yandık bittik kül olduk Avrupa'ya kul olduk Geçilecek yol olduk Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Kuyruklara dizildik Ezildikçe ezildik Süzgeçlerden süzüldük Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Çok ödevler verdiler Gönlümüze girdiler Ne çoraplar ördüler Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Bu kadar mı küçüldük Sondan bire seçildik köprü olduk geçildik Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Dev gibidir mazimiz Şehidimiz gazimiz Kör olmasın gözümüz Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Hedefimiz Avrupa Yolumuz ise rampa Türkiye'm benzer kampa Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Yiyip içip giderler Sanki davar güderler Daha neler ederler Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Kuyrukta Ayşe teyze Gerek yok fazla söze Girdik sanmayın göze Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Eksik bizim haçımız Budur belki suçumuz Dökülür de saçımız Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Sallayıp uyuttular Topu atıp tuttular Sözlerini yuttular Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Çöpten ekmek topladık Ekranlarda hopladık Yıllarca hesapladık Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Ağzınla kuş tutsan da Dört kitabı yutsan da Rüyasına yatsan da Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Yaşamamız güç oldu Kültürümüz suç oldu Hatırlatmam kaç oldu Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... ŞAKALAR der üzülme Önlerinde büzülme Bu kadar da ezilme Gardaş bizi almazlar Avrupa'ya almazlar... Bayrak Sevgisi Bu millet büyüktür hainler ürkün Unutma sembolü Ay Yıldız Türk'ün Emaneti bize o Atatürk'ün Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Bayrak şeref bayrak namus ve şandır Bayrak atamızdan kalma nişandır Bayrak Anadolu bayrak vatandır Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Titredi kendine geldi milletim Sanmayın bayrağım kalmıştı yetim O benim varlığım tek hürriyetim Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Maziden âtiye selam götürür Koca millet onun ardından yürür Şehidim giderken tabuta bürür Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Cevabımız nettir millete bakın Sakın kızdırmayın bir daha sakın Sevin bu vatanı ya da bırakın Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Hilâl'le Yıldız'la donanır çarşım Gururla söylenir İstiklal Marşım Selamlarken bizi titriyor arşım Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Bayrak bayrak sevdalıdır içimiz Açın gözünüzü görün biz kimiz? Bayrak duvak destanımız türkümüz Bayrağı sevmeyen vatan haini! Kusuyordur içindeki kinini.... Bayraktır Kıbrıs Ne istiyor Koca Türk'ten haksızlar! Vahşilikte canavardan farksızlar! Yüzsüz soysuz çarkı bozuk çarksızlar! Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Kıbrıs üstür zalimlerle güreştir Kıbrısıma el uzatan kalleştir Ya bir hain ya da düşmanla eştir Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Sakız değil Yavru Vatan ağızda Bir sevdadır Kıbrıs oğlanda kızda Duysun sözümüzü hırsız arsız da! Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Şehit yatağıdır ovası dağı İslam'ın sembolü o Beşparmağı Taşırmayın ey uşaklar bardağı! Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Bir avuç toprağım bedel vatana Milletim hoş bakmaz vatan satana Minnettarız şehitlikte yatana Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Yaklaşmayın Kıbrısıma sakın ha! Uyarmayız sizi dönüp bir daha Müslümanız inanırız Allah'a Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Vatan yoksa millet yoktur Türk yoktur, Ölmek Hakk'tır vatanımı terk yoktur, Yavru Vatan Anavatan fark yoktur! Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! ŞAKALAR haykırmak görevdir sana Çevirme milleti öksüz insana Sahip çık bayrağa bir de ezana! Kıbrıs bayrak, indirtmeyiz gönderden; Bize emanettir o yurt önderden! Ben Ülkeme Ülkem Bana Sevdalı Aşkını çekemez zayıf yürekler Doğarken aşkıyla doğar bebekler Polisimle Mehmet dağını bekler Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Aşkından çiçekler açar dağında Sevdalar gizlenir yaz sıcağında Nice şehitlerim var kucağında Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Haykıran gökyüzü erimin sesi Eşkiyayı yakar tek bir nefesi Çünkü ülkem alperenler ülkesi Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Anadolu bizim kadim yurdumuz Dağda nöbet tutar her bir kurdumuz Dimdik ayaktadır şanlı ordumuz Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Sevdasının vurgunuyum ülkemin Seveceğim gökle birleşse zemin İnanmayan varsa ederim yemin Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Sevgim uzanırken Alp'e Altay'a Kucak açar yıldızlara ve Ay'a Yazılmıştır kesinlikle uzaya Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Ölsem bile toprağında gözüm var Zira o toprakta yatan özüm var Son bir defa öz olarak sözüm var Ben ülkeme ülkem bana sevdalı Sevdalı ne demek karasevdalı Atam bayrak mührü vurdu vuralı... Beni Buram buram kokun mest eder beni Kokuşunda ne hayâller gizlidir Sevgine râm etmiş şu kader beni ŞAKALAR bu yüzden kül benizlidir. Bir Hayal Söndü Bir dünya yıkıldı hayallerime Muzdarip şu gönlüm örene döndü Bir hayat yüklendi ve üzerime Bir hayat yaşarken bin hayal söndü& Bir Hayat Bitti Bir dünya karardı bir hayat bitti Habersizce çekip gittin gideli Beni hasretinin derdi eritti Bu aşkın bir hayat oldu bedeli Divaneyim artık düzelmez derdim Kolay olsa ben de çekip giderdim Yoluna çileli bir ömür verdim Başım bundan dertli gönlüm nağmeli Bu aşkın bir hayat oldu bedeli. Hassas gönlüm hicranından yaralı Düzelmedim daha vurdun vuralı Söyle bana aşkın bu mu kuralı Mecnun ettin sonra dedin ki deli Bu aşkın bir hayat oldu bedeli. Bir Işık Parlıyor Bir ışık parlıyor ki asırlar ötesinden Mekana mekan olmuş mekan onunla dolmuş Çekip kurtarmış bizi zulmün küfrün ye sinden Benden daha içeri benliğimde kaybolmuş& Bir Kırımlı'nın Duyguları Gök Bayrağım dalgalanır Kırım'da Tutsaklığın zincirini kırarak Bir hürriyet saklı her efkârımda Gök Bayrak'tır duygularım Gök Bayrak Yıldızlar hedefim ölüm son durak... İzmihlâl tanımam gökler benimdir İstiklâl uğruna yükler benimdir Kırım-Kafkas bütün Türkler benimdir Gök Bayrak'tır duygularım Gök Bayrak Yıldızlar hedefim ölüm son durak... Başımı kesseler kanım gök akar İstiklâl sevdası sevdamı yakar Analar beşiğe Gök Bayrak takar Gök Bayrak'tır duygularım Gök Bayrak Yıldızlar hedefim ölüm son durak... Hayalimde düşlerimde Kırım var Kırım'a zalimce bir yaptırım var İçimde Kırım'dan nice sırrım var Gök Bayrak'tır duygularım Gök Bayrak Yıldızlar hedefim ölüm son durak... Utanır utanır bu tarih bir gün Kırım'da Kırımlı vatandan sürgün Duyguları coşmuş Kırımlı Türk'ün Gök Bayrak'tır duygularım Gök Bayrak Yıldızlar hedefim ölüm son durak... Bir Öksüz Çocuğun Duyguları Her anne denişinde duygularım kanadı Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Ne güzelmiş Allah'ım anne demenin tadı Zihnimde hayali var gözüm derine daldı Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Adı bir başka güzel annemedir feryadım Annesine doymayan öksüz çocuktur adım Annem sana kavuştu Allah'ım eyle yardım Bir bahar sabahında gözlerim yaşla doldu Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Elbisemi giyindim çocuklarla yürüdüm Herkesin annesini gördüğümde eridim! Annem mezarda iken ben hayatta çürüdüm İçimde duygularım elimde çiçek soldu Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Tebessümlü bakışın naz katardı nazıma Varlığının baharı yaz katardı yazıma Şimdi ses vermiyorsun inleyen avazıma Annem sevgin dert oldu gözlerimden boşaldı Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Ayağının altına serilmiş cennet bile Sana 'öf! ' demem dahi cehenneme vesile Sen gönlümün gülüsün bülbülün çeker çile Hasretle sevgim arttı dertler ömrümü aldı Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Hâl dilinle avutur gülüşünle severdin Niçin beni bıraktın? Bilmedim neydi derdin? Mekânın cennet olsun ebediyete erdin Hayalin hayatıma hayalince kök saldı Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Anne seni özledim rüyama gir gel bana Seni görmek isterim tutulmuşum sevdana Sarardı soldu yüzüm şu hâlime baksana! Boynumu büktü ölüm annemi benden çaldı Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Babamın emaneti her an gülen yüzümdün Hayat karanlıksa da sen benim gündüzümdün Kifâyet etmez dilim âdeta sündüzümdün Sıkıyor dünya beni gökyüzü mü alçaldı! Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Anneniz hayattaysa ona çok değer verin O yokken çiçeklerin değeri yok güllerin Bırakın o gülleri gülen gözler gönderin Benim gönlüm kan ağlar gözlerime ne oldu! Topladığım çiçekler yine elimde kaldı... Bitmez Geceler Çok oldu uykuya veda edeli Bitmez hayal hayal uzar geceler... Bu mudur elem-i aşkın bedeli Yokluğun sırrını bozar geceler... Boyuna uzar da uzar geceler... Gözümde uyku yok içimde sızı Gönlümün geceye geçmiyor nazı Benliğime gömdüm ayı yıldızı Zindan zindan tozar bitmez geceler... Yakar kömür kömür tütmez tütmez geceler... Eriyen gönlümün merhemi yoktur İster yatıp çıldır ister ki otur Gecede mi kusur bende mi kusur! Uzar azar azar bitmez geceler... Yakar kömür kömür tütmez geceler... Geceler olmadı derdime ortak Yastığım taş oldu yakıyor yatak Akşamlar uzadı gündüzüm uzak Benliğime mezar bitmez geceler... Yakar kömür kömür tütmez geceler... Hayalim vuslatı geceye sundu Gönle hayalinin oku dokundu Sabah oldu ezan bile okundu Bildiğini okur yazar geceler... Gönlümdeki yara azar geceler... Hayali gerçeğe aşka katarak Mânâlanır gece sallanan yaprak Canlıya cansıza bir de gece bak Canlanır canımı üzer geceler... Gönlümdeki yara azar geceler... Biz Öğretmeniz Vefakârız çile bizde dert bizde Her kasımda güler yüzümüz bizim. Cehâlete karşı tepki sert bizde Pamuktan yumşaktır özümüz bizim& Biz bir öğretmeniz kendi hâlinde Gaziyiz şairin keskin dilinde Ne nağmeler gizli sazın telinde Tomurcuk tomurcuk gözümüz bizim& Öğrenciler bir çiçektir biz arı Sevgiyle saygıyla gelir başarı Muhabbetten benzimizse sapsarı Anlayana sazdır sözümüz bizim& Yılmayız yürürüz gönül eriyiz Neslimizin gözlerinin feriyiz Atamızın alnındaki teriyiz Böyle yazılmıştır yazımız bizim& Biziz ülkemizin sembolik yüzü Eğitime verdik tüm ömrümüzü Geceye rest çektik gördük gündüzü Bir ulu sevdadır tezimiz bizim& Hoşgörü üstüne sofrayı kurduk Ay Yıldız ı aldık göndere vurduk İstiklâl Marşı yla selâma durduk Bayrağa dönüştü bezimiz bizim& İlim irfan denildi mi coşarız Zorlukları beraberce aşarız Biz gururlu biz şerefli yaşarız Gül açar çaldıkça sazımız bizim& Gülelim de gülsün artık vatanım Belli olsun vatanını satanım Üç beş kelimeyle edilmez tanım Sevdaya dönüşür nazımız bizim& Özümüz sevgidir ilme aşk katar Altmış beş milyon kâlp birlikte atar Güneş bizle doğar bizimle batar Ezelden atılmış tuzumuz bizim& ŞAKALAR ım sözün az ve öz olsun Yüreğin tutuşsun yansın köz olsun Öğrencisiz yürümeyiz söz olsun Cehaleti boğar tozumuz bizim&- Bozuk Gidişat gidişat değil Gittiğimiz yollar bozuk Verilmiş kötüye meyil Ruhlar bozuk kullar bozuk Belimizde yoktur azık Vatanıma oldu yazık& İnsanlar paraya düşmüş Güzeller araya düşmüş Kurtlarsa yaraya düşmüş Kurtlar kızlar dullar bozuk Belimizde yoktur azık Vatanıma oldu yazık& Gemimiz vurmuş karaya Selâmım köşke saraya Duyulmuyor Ankara ya Yollar bozuk sallar bozuk Belimizde yoktur azık Vatanıma oldu yazık& Kürsüler yalancı dolmuş Bülbül susmuş güller solmuş Bağımı hırsızlar yolmuş Petekteki ballar bozuk Belimizde yoktur azık Vatanıma oldu yazık& Ne işi var yabancının Vatanımdaki sancının Hana inen kervancının Oturduğu çullar bozuk Belimizde yoktur azık Vatanıma oldu yazık& Hakikâti anlatmaya ŞAKALAR ı ağlatmaya Yetmiyor aşkı tatmaya Diller bozuk teller bozuk Belimizde yoktur azık Vatanıma oldu yazık& Bozuldu Bozuldu tabiat bozuldu denge Riyâkâr dünyada mizanlar bozuk Kapıldı beyinler nankör ahenge Fikirler duygular izanlar bozuk... Mevsimler karıştı girdi iç içe Manevî değerler sayıldı hiçe Sırma ipek saçlar dönüştü meçe Baharlar kış oldu hazanlar bozuk... Ruhlarda deprem var yollar çoğaldı Enkâzın altında benliğim kaldı Bu deprem bizlerden çok şeyler aldı Kepçeler bir başka kazanlar bozuk... Terbiye üstüne kezzap döküldü Edep tarlasına zulüm ekildi Her haneye birer incir dikildi Zulmün yasasını yazanlar bozuk... Adalet yok olmuş eğitim hasta Kimi entrikada ifritten usta Mazlum boynu bükük dururken yasta Zalimi metheden ozanlar bozuk... Güya sanatçıymış elinde sazı Beygir sesinden de kötü avazı Bir meta sayarak kadını kızı Oynatıp seyredip sızanlar bozuk... Bu Ne Hâldir! Nefisler nereye koşar Kimi pişer kimi taşar Herkes bir hayalde yaşar Çünkü dünya bir hayaldir Ey insanlar bu ne hâldir! Varlığa güvenme ölür Kaza kaderde yer bulur Ten yok olur ruh kurtulur Varlığın sonu zevaldir Ey insanlar bu ne hâldir! Dünya yalan ölüm gerçek Güvendiğim varlıksa tek Yolculuğa azık gerek Bu han ahrete ikmaldir Ey insanlar bu ne hâldir! Rehavete dalmış insan Pek nadirdir Hakk a koşan Gafile dedin mi uyan Uyarmamak bir vebaldir Ey insanlar bu ne hâldir! Hayallere dalmışım ben Nasıl sızlar içim bilsen Gönlüm güldür nefsim diken Cümle mahlûk esen yeldir Ey insanlar bu ne hâldir! Nur olmaya ben bir nurum Nuru gölgeler gururum Affedilmezse kusurum Fani hayat bana züldür Ey insanlar bu ne hâldir! Buğu Buğu Gözlerin Tutuşturdu buğu buğu gözlerin Beni hasret alevinde kavurdu Nazarın mânâlı nazarın derin Hasretin gönlümden zihnime vurdu Zihnim hasretinle coşup kudurdu... Gül soldu özleminle mevsimler küsüp gitti Hasretin bir beni mi? Asırları eritti Hasretle ömrüm değil asır hasretle bitti Zaman mefhumu kalktı saatler bir bir durdu Zihnim hasretin ile coşup coşup kudurdu... Aşkın terkibi sende sen Leylâ'sın Mecnun'sun Mızrabını salla ki bamtelime dokunsun Ölürsem musallam ol cesedim sende yunsun Muhabbetin kavurdu gönlüm hayaller kurdu Zihnim hasretin ile coşup coşup kudurdu... Buldum Ben bir kıştım sen yaşattın baharı Bahar gözlerinde sevdayı buldum. Sende derim ey gönlümün gülzarı Kalbimi fetheden edayı buldum. Sersefildim vitamine muhtaçtım Sinem çöldü gönlüm fakir ve açtım Allah'a yalvardım elimi açtım Sende aradığım gıdayı buldum. Çok aradım çölde dağda ovada Dünya oldu bana ıssız bir ada Derinden sarsıldım erdim murada Ruhumu titreten sedayı buldum. Gönlüm seni sevdi düştüm peşine Rastlamadım kul olarak eşine Tutuldum sendeki Hakk güneşine Ben seni ararken Hüda'yı buldum. Çanakkale Ruhu Türbeniz ruhumuzda rahat edin şüheda Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Beden feda olsa da vatan edilmez feda Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Ay batar Güneş doğar devam eder cengimiz Vatana muhabbette yoktur bizim dengimiz Ayağımız yorulsa kırılsa da süngümüz Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Tarih mi okumazlar ibret almaz ahmaklar Mazluma zulmetmeye fırsat kollar korkaklar Vatanımız bölünmez duysun hain kulaklar Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Şeklimiz değişse de aynı kalır özümüz Vatanına âşıktır oğlumuzla kızımız Bayrağım türkü okur eşlik eder sazımız Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Zafer kazanan ruhtur et kemikse vesile Yurduma yan bakanlar tarihte yemiş sille Hazır kıta bekleriz koltuğumuzda kelle Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Çanakkale tüm vatan vatanımız Türk yurdu Bana onu sevmeyi Yüce Rabbim buyurdu Ceddim ise kanıyla hamur gibi yoğurdu Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Vatana âşık olan namus bilir bayrağı Şehitler bayrak için öper kara toprağı Haykırır Mehmetçiğim andırır koca dağı Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Üstümüzde bayrak var altımızda toprak var Vatanımı bahşeden bir Hakim-i Mutlak var Uyan ey Türk evladı istiklâle tuzak var Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Yıl Bin Dokuz Yüz On Beş aylardan bir Mart ayı Dolmuş Çanakkale'ye sırtlan, çakal ve ayı Duymuşlar oracıkta hesapsız bir sedayı: Bedenimiz siperdir ruhumuz Çanakkale Ona bir yan bakmayı deneyiniz bir hele! ... Çekiyor Bir dünya takılmış ayaklarıma Boynumda ilmeği dara çekiyor Gönlüm dua gülü ser mezarıma Ömrüm her gün beni sırra çekiyor. Kalbim huri ama nefsim zebani Anlamaz halbuki bu dünya fani Saraylar sultanlar tahtları hani Nefsim beni her gün nara çekiyor. Milenyum da karanlığa batarken Zalimin yerine mazlum yatarken Adaleti dev babalar yutarken Gözlerim hep beni nura çekiyor. Her gün biraz daha artar efkârım Bir taraftan hazır olur mezarım Vücudum dizlerim ve ayaklarım Maddeden ötede vara çekiyor& Çiçekler Ağlamasın Ağlamasın çiçekler kararmasın dünyamız Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Çiçeklerle süslensin bahar gözlü rüyamız Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Teknoloji çevreyle dost olsun çağa aksın Uçağımda gül koksun füzem uzağa kalksın Dostluk çizsin rotayı gemim kızağa kalksın Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Fabrikalar çalışsın dürüstlük kürkün olsun Teknolojik yarışta üstünlük Türk ün olsun Çevreyi korumada bir adım farkın olsun Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Ovamda ve dağımda koyun kuzu melesin Dalgalar şaha kalksın kıyıyı tekmelesin Yağmur gözlü vatanı bulutlar sürmelesin Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Ormanlar uzanarak temizlesin havayı Her ırmağa bir baraj... sulasın her ovayı Sütü inek üretsin teknoloji kovayı... Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... İnsana hizmet etsin teknolojik imkânlar Çöplük olmasın dünya mutlu kalsın insanlar Çevreyi korumada ortak olsun lisanlar Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Ulaşalım teknikle her dağımın başına Topyekün katılalım uygarlık savaşına Yüz sürelim vatanın toprağına taşına Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Irmağımda balıklar peteğimde bal olsun Teknoloji istiklâl çevre istikbâl olsun Çevrem uysun ruhuma Yıldızlı Hilâl olsun Temiz kalsın çevremiz hülyamızca uzansın... Ülkemden başlayarak bütün dünya kazansın... Dalan Gözlerin Derine dalan gözlerin Bana seni anlatıyor Gül misali gül sözlerin Gönlüme güller atıyor& Dargınım İçimde kurudu aşkın sancısı Sevdaya dargınım aşka dargınım Özüm dosta âşık dil yalancısı Namerde nanköre başka dargınım& Otağım yok köşkü zaten istemem İçimde ayrılık içimde sitem Cehenneme döndü berim ve ötem Beriye öteye köşke dargınım& Gazele çevrildi bütün hayatım Bozuldu huzurum kalktı rahatım Şafak söktü hazır oldu kır atım Giderken dökülen eşke dargınım& Dargınım yokluğa toprağa taşa Dargınım zihnimde bitmez şavaşa Muhtaç olsam bile ekmeğe aşa Demeseydim keşke keşke dargınım& Değer Derdim var çaresiz derdim var derin Derdim var dünyayı yakmaya değer Sinemdeki yara senin eserin Mahmur gözlerine bakmaya değer... Bitse hayallerim sabrım tükense Gökkubbe çatlayıp başıma inse Bu dertlerin hepsi eğer seninse Hayatın yükünü çekmeye değer... Zihnime çekilse ızdırap ağı Dikilse önüme bir Ağrı dağı Gönlüme rest çekse Milenyum çağı Çağların üstüne çıkmaya değer... Benzedi aşkımız ana sütüne Ayrılıklar döndü sevda büstüne Al Bayrağı sevdamızın üstüne Vallahi Billahi dikmeye değer... Değilsin Güzelliğin gonca gonca Sırsın desem sır değilsin Yakıyorsun üslûbunca Korsun desem kor değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Bir menbasın benden çıkan Irmak ırmak bana akan Benliğimde beni yakan Geçilecek yâr değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Tohumusun yarınların Sevdaya gebe baharın Belki bugün ya da yarın Açacak gülzar değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Tutulmuşum fırtınana Yakan nedir beni sana Üşüyorum yana yana Sen tipisin kar değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Ümidim var açacaksın Mis kokular saçacaksın Bugün hayal yarın Hakk sın Tomurcuksun har değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Amadedir aşka başım Nefsimledir hep savaşım Musallamda tek sırdaşım Bir dünyalık var değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Ne bir çölsün ne bir vaha Manadan uzaksın daha Gerek var mı ki izaha Eğlenecek yer değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Olmuşsun gönlümde zahir Vuslatını etme tehir Devir kötü zaman ahir Varılmayan nur değilsin Fuzulî efkâr değilsin& Demir Attım Demir attım gurbet ele Yakar sılanın hasreti Döndürür sarı gazele Yakar sılanın hasreti. Mızrap olur tellerimi Çalar kırar bellerimi Yangın olur küllerimi Yakar sılanın hasreti. Garibi koymaz feryatsız Her günümü eder tatsız Ben adımı koydum bahtsız Yakar sılanın hasreti. Gurbet seni yakacağım Yanışına bakacağım Bir de kurşun sıkacağım Yakar sılanın hasreti. Hayâlhanem saray oldu Sanma hicran kolay oldu Bilmem kaç yıl kaç ay oldu Yakar sılanın hasreti. İçime atarım derdi Su olsa taşı delerdi Kaderimmiş Allah verdi Yakar sılanın hasreti. Gurbet acı gurbet acı Haber getirmez postacı Sol böğrümde sancı sancı Yakar sılanın hasreti. ŞAKALAR'ım gurbet kuşu Sıla diyor kâlp vuruşu Bakın mecnundur duruşu Yakar sılanın hasreti. Deprem Arz titrerken şiddetle uğultular yükseldi İnsanların çığlığı adeta göğü deldi... Bir ışık topu çıktı yarılan yeryüzünden Seçilmez oldu arzın gecesi gündüzünden... Yavru öldü boş kaldı annesinin kucağı Kimininse tamamen sönmüş oldu ocağı... İhtiyarlar titrerken çaresiz ve huşuyla Öksüz yavru ağlattı masumca duruşuyla... Belki ömrü dolmuştu ihtiyar dünyamızın Rengi ala dönmüştü tozpembe hülyamızın... Kanarken tüm ümitler çiçek açtı gerçekler Duaya kalktı eller kan ağladı yürekler... Taş taş üstünde yoktu taşın altında insan Yardım alan perişan yardım eden perişan... Cehalet gizli çıkar yıktı bitirdi bizi Başımıza çöktürdü kurulu evimizi... Her ne olursa olsun herkes bir ders çıkarsın Hikmetle bakmayanlar sonra bakarlar şaşkın... Zenginler kıyaslasın fakirlerle kendini Yıkmasınlar mal için edep-erkan bendini... Yollar çöktü binalar birer birer yıkıldı Belki uyanın diye Allah'ım nazar kıldı... Asır bitmedi asıl asrı felâket yuttu Ne asır ne felâket bizi gaflet korkuttu... Beşiğini salladı beşikteki bebeğin Deprem keyfini bozdu daldaki kelebeğin... Herkes boynunu eğdi sarsılmayan bu güce Gökler inledi birden arz titredi o gece... Uyandırdı bir asrı uğurladı birini Deprem depremli çağa içirdi iksirini... Gafleti kaldırmanın muhabbettir ilacı Dağlamasın bağrını vatanın başka acı... Kenetlensin tüm dünya bilgilensin insanlık Yıkılmasın binalar yapılmasın bir anlık... Sevda katalım harca yapıları yaparken Kör yola ölmeyelim güzel yaşamak varken... Çağ bizim ufuk açık ezel bizim ebet de Devin yükü ağırdır taşıyacak elbette... Biz ne depremler gördük depremden yılmayalım İlim teknik ve fende geride kalmayalım... Önce zihin ve ruhu koruyalım depremden Def edelim depremi şu yadigâr ülkemden... Yapıları sevgiyle saygıca yükseltelim Uzaya atılmalı Milenyum'da temelim... Kurulsun Türkiye'mde düğün alay kurulsun Temelimden çalandan hemen hesap sorulsun... Depremle yaşamaya alışmak gerek ama Boş durma gayret eyle yan yatıp da uyuma... Bu dünya hepimizin yeter ki dost olalım Son depremden hepimiz ayrı bir ders alalım... Doktor Bey Ünvanım öğretmen ben de memurum Niçin zora koşarsınız doktor bey! Bu nasıl gidişat bu nasıl kurum Bazen haddi aşarsınız doktor bey! Kızmayın doğruya bir doğru deyin Kapanır mı bir hastane öğleyin Kabul etmez bunu mantıklı beyin Kendinizce yaşarsınız doktor bey! Fakir muhtaç iken bir kilo ete Yazarsınız destan gibi reçete İnanın ki bunlar zulüm millete Siz de olsa taşarsınız doktor bey! Her kapıya koymuşsunuz bezirgân Kimisi sarımsak kimisi soğan Vatandaş kapıda eylerken figân Zevk peşinde koşarsınız doktor bey! Kahrım sistemedir nazım doktora Vatandaş boşuna gelmiyor bura Ben cahilim siz bakmayın kusura Bence biraz şişersiniz doktor bey! Hep sistemde değil herhalde hata Hemşireler yapar gırgır şamata Çarpmayalım hatanızı surata Kangrenimi deşersiniz doktor bey! Nasıl sığar bir minare kılıfa Yorulmaz çeneniz geldimi lafa Yormayın bizleri gelin insafa Bir gün siz de düşersiniz doktor bey! Dostum Yetiş dostum bana bir hâller oldu, Bülbüller ötmüyor dalımda benim. Hazanım yaklaştı güllerim soldu, Bir mecnun ağlıyor çölümde benim. Dost ulu sevdana tutuldu gönlüm Gurbetten gurbete atıldı gönlüm Aşkın kervanına katıldı gönlüm Sevda türküleri dilimde benim. Mecnuna çevirdi ayrılık beni Dillere düşürdü gayrılık beni Sardı adım adım sayrılık beni Ecel nağmeleri telimde benim. Dolandı gönlüme aşkın kemendi Çile çeken ruhum nefreti yendi Ay battı içimde güneş direndi Çileler gül açtı külümde benim. Koca dünya artık bana dar oldu Günlerim hicranla ahu zâr oldu ŞAKALAR dünyada intizâr oldu Çare var mı söyle elimde benim! ... Düşe Düşe Bir karanlık gecedeyim Arzum var aya güneşe Sökülmeyen hecedeyim Yürüyorum düşe düşe& Turnaya döndü asırlar İfşâ olmaz gerçek sırlar Hasreti dosta taşırlar Ağlayarak köşe köşe& Dertlerim sırlar içinde Mânâsı nasıl niçinde Ruhum yüklü beden zinde Yakıyor beni endişe& Her nara gücü göstermez Vermez üzüm tadı pekmez Pehlivanım diyen çömez Yıkılır doymaz güreşe& Kimi dostuna naz satar Kimi gördüğüne çatar Gamze var gönüle batar Aldanmayın her gülüşe& Herkes ayrı telden çalar İçimi dertler parçalar Ruhum derinlere dalar Gönlüm alır gamdan neşe& Rakamları sildim attım Dünyayı sevene sattım Elimi dosta uzattım Veda ettim üçe beşe& Her nefesim sayılıdır Yapamam hayatta gırgır Özüm yanar cayır cayır Gidiyor ömrüm beleşe& Eremedim Eremedim muradıma Yeller kesti yollarımı Yağmur olup yağdım amma Seller kesti yollarımı& Hedefim gönüller oldu Tuttuğum yol büyük yoldu Bahçem viran güller soldu Diller kesti yollarımı& İstedim ki kula muhtaç Olmayayım ele muhtaç Bir arıyım bala muhtaç Eller kesti yollarımı& Bülbül garip gülzar garip Gurbet gurbet gezer garip Söyler söyler yazar garip Yollar kesti yollarımı& Hakk tan verilmiş âşıklık Kaderimmiş dolaşıklık Bu ne sevda bir ışıklık Teller kesti yollarımı& Arzum güle ulaşmaktı Engelleri hep aşmaktı Aşk ile dolup taşmaktı Güller kesti yollarımı& Saçıma tez düştü aklar Her teli bir sırrı saklar Yağlı diller kof kucaklar Kollar kesti yollarımı& Derdim çoktur çaresizim İçim yanar artar sızım Alevlendi söndü közüm Küller kesti yollarımı& Sevdam derin sevdam narin Bana bir teselli verin Aklı kısa gönlü serin Kullar kesti yollarımı& Arı oldum bala kondum Bir kuş oldum dala kondum Çivi oldum nala kondum Nallar kesti yollarımı& Fare Bey Kalır sanma sana bu taht bahtiyar Kediler tahtını yıkar fare bey! Yakında senin de yıldızın kayar Tilkilerin şaşkın bakar fare bey! Kalmaz inanırım mazlumun âhı İndirir tahtından o fare şahı Tilki götüremez bunca günahı Onun da kokusu çıkar fare bey! Edene bulunur bir eden elbet Ortaya serilir türlü melanet Yine de sevinmem şeytana lanet Hırs yılandan kötü sokar fare bey! Odun kantarıyla altın tartılmaz Hint kumaşı dişlerinle yırtılmaz Tilkilerin derdin ile kurtulmaz Kumaş deliğini tıkar fare bey! Verilen peynire yeter deseydin Yine sen ağaydın veyahut beydin Tilkilerin yetim sen kefen giydin Ahvalin içimi yakar fare bey! Sen gittin tilkiler kaldı başıboş Bu tilkiler senden daha da nahoş Kimisi zampara kimisi sarhoş Ağızları rakı kokar fare bey! Malınız sandınız devlet mülkünü Sen aşırdın lokmaların ilkini Kurtarmadı tilkilerin telkini Hanedanlık artık çöker fare bey! GURBET Can evime hançer vurdu Ciğerimi söktü gurbet& İçime hüzün oturdu Gönle kezzap döktü gurbet Duman duman çöktü gurbet& Uzaktalar ana baba Yaban oldu dost akraba Ne yapsam n etsem acâba Sıktı gurbet sıktı gurbet Duman duman çöktü gurbet& Umudum hayâlim söndü Bayrağım yarıya indi Yolumuz gurbete döndü Aktı gurbet aktı gurbet Duman duman çöktü gurbet& Bülbül oldum gülüm yandı Mızrap oldum telim yandı Gurbet elden dilim yandı Yaktı gurbet yıktı gurbet Duman duman çöktü gurbet& Hayatımı haram etti Gurbet beni verem etti Bir Aslı ya Kerem etti Koktu gurbet koktu gurbet Duman duman çöktü gurbet& Coştum bulandım duruldum Nice dostlara sarıldım Hem kırıldım hem yoruldum Hesabımda yoktu gurbet Duman duman çöktü gurbet& ŞAKALAR ı çekti gurbet& GÖZÜM HER GÜZELİ SANA BENZETİR Sahra gözlerinin muhabbet yükü Eritir güzelim beni eritir... Ay Yıldız bakışlım gönlümün mülkü Bana hasret kokan sevdalar getir, Etme irademi sevgine esir... Geçmeyen mazimsin gelmeyen âtim Ömrüne ayarlı ömür saatim İnsaf eyle koyma öksüz ve yetim Gözüm her güzeli sana benzetir... Etme irademi sevgine esir... Öyle bir sevdasın bitmek bilmezsin Fethettin gönlümü gitmek bilmezsin Çok zormuş yanıp da tütmek bilmezsin Ya sen bende tüken ya beni bitir, Etme irademi sevgine esir... Gökte bir turna ol süzül sevdaya Yükün sevgi olsun taşı uzaya Yazdır sevdamızı yıldıza aya Bana muhabbet ver muhabbet götür, Etme irademi sevgine esir... SEVDA SEVDA Sevdam elem oldu benim Dilenirim sevda sevda... Toprağa düşse de tenim Belenirim sevda sevda... Elemim bir sevdam birdir Ya Rabbi sevdana erdir Yaktığın ateşi sürdür Küllenirim sevda sevda... Sevda sevda kanar özüm Gönlüm mecnun özdür sözüm İçim yanar ağlar gözüm Dolanırım sevda sevda... Her derdim bir bıçak oldu Dost bildiğim alçak oldu Sevdam saçak saçak oldu Dilenirim sevda sevda... Dertli çalar çalan sazım Dosta ulaşmaz avazım Kötüyse de alınyazım Güllenirim sevda sevda... Güller solup buruşunca Alır beni bir düşünce Tenim toprağa düşünce Çillenirim sevda sevda... Sevdamı mihrican vurdu Dertlerim çiçeğe durdu Bedenim var dal kurudu Sallanırım sevda sevda. Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir
|
|
Son Güncelleme ( Pazar, 05 Temmuz 2009 ) |