Index AMATÖR SÖZ YAZARLARI AMATÖR SÖZ YAZARLARI |
Hüseyin Salman |
Yazar Administrator | |
Cuma, 31 Temmuz 2009 | |
Sevdaya düşenler bilir yangını Nasıl unuturum o bakışını Ben bile kıskandım yazdım aşkını Şimdi bu aşk bize yakıştı Leyla m... Kıvılcımlar düştü yürekte resmin Gece gündüz dilde o yüce ismin Arasam bulamam yoktur ki dengin Şimdi bu aşk bize yakıştı Leyla m... Sevmek yürek ister oyuncak değil Hele dur da dinle, sözüme eğil Kalbimin sahibi sanadır meyil Şimdi bu aşk bize yakıştı Leyla m... Adam gibi sevdim yazdım şarkını Dinmiyor hicranım güldür aşkını Bendeki sevginin, anla farkını Şimdi bu aşk bize yakıştı Leyla m... Ben görmedim ki hiç dertsiz seveni Bilmem ki var mıdır aşkın fireni Seveni acıtmaz gülün dikeni Şimdi bu aşk bize yakıştı Leyla m... 02 Şubat 2010 Tutkuma Ecel Ol Kader Desinler Oynama benimle yazgımla yandım Bir kere kaybettim zarara yazdım Ben ki yüreğime adını kazdım Bırak aldırma sen mecnun bilsinler Tutkuma ecel ol kader desinler... Aşkta kumar olmaz atma zarını Felek vurmaz boşa hiç tokadını Sevgim mutluluktur sorma adını Seven yüreğimde gizi görsünler Tutkuma ecel ol kader desinler... İşretten kaçarım bir şeyler söyle Kırılmadan kalem edemez tövbe Hicran yarasıyla düşmüşüm çöle Leyla'sı Mecnuna küskün bilsinler Tutkuma ecel ol kader desinler... İnsan olan olmaz nefsin uşağı Yaşasın sevdamız baştan aşağı Ne de yakışırdı aşkın kuşağı Kıskandır zamanı şems bilsinler Tutkuma ecel ol kader desinler... Güzel sevilmez mi, sev dedi Rabbim Zorla işim olmaz, değildir haddim Sormayın aslımı, Yunustur ceddim Vuslat olmasın seni ben bilsinler Tutkuma ecel ol kader desinler....
Senli hayallerim yazdı, bahardı Açmadı güllerim sensiz sarardı Kahırdı sevdamız ömrüm karardı Mutluluk çok uzak bilesin Ayşe m& Farz et bu hayatta yabancıyız biz Aşkın girdabında olmamalı giz Kalmasın ne senden, ne benden bir iz Fırtınalar kopar bilesin Ayşe m& Derman olmaz sevgim, gönül sızına Ne kahret, ne de kız alın yazına İsterim girmesin, virüs bağrına Pişmanlık esaret, bilesin Ayşe m& Dünleri yaşadık, bakma arkana Habersiz gidemem yakışmaz bana Yansa da yüreğim, sensiz her ana Ölsem de ciğerim, sökülmez Ayşe m& Gündüzler geceye dönünce geldin Gençliğim elimden uçunca geldin Gözümde yıldızlar sönünce sevdin Yokuşa güç yetmez, bilesin Ayşe m& Son sözüm, son ricam kadere inan Çok bekledi seni, inan bu liman Gemileri yaktım, olmuşken duman Kalbimi açtım ki; göresin Ayşe m&
Hiç tanımamış olsaydım keşke seni Yıllar sonra hiç karşılaşmasaydık Belki o zaman daha az yanardım yokluğuna Belki o zaman bu kadar ağlamazdım da… Seni çıplak bir hançer gibi içimde taşıdım Sevmedim inan seni hatırlatmayan hiçbir şeyi Bir çelik kafes ördüm yüreğimin merkezine Hasrettim, özlem doluydum ölümüne… Ne sen gelseydin buralara ansızın Ne de ben çekseydim hasretini Belki o zaman yürekten böyle beklemezdim Deniz fenerinin bir gemiği beklediği gibi… Yahut hiç tutuşmasaydı ellerimiz, Demir atmasaydı gözlerimiz biri birine Belki o zaman ne sen yanardın bu kadar Ne de ben severdim böylesine… Dayandım, direniyorum inadına sabırla Kabullenemedim sensiz bir yaşamı… Yıldızlar senin gözlerinde parlayandı Çiçek senin dudaklarında açandı. Bahardın yeşile duran ağaçlarda Köpük köpük deniz kokardın Sen bir çıplak hançerdin çaresiz duygularımda Sen benim kaderimdin titreyen dudaklarımda… Şimdi sensizlik ağlatıyor beni çocukça Deli bir rüzgar gibi esiyor çaresizliğim Bütün ufuklarımda yokluğun nöbet tutuyor… Sanma pişmanım, asla! bin kere asla… Gecenin bir yarısı başlıyorsa çığlığım Duyulsun diye değil… Duyulmadan seslenmeyi biliyorsa bu yürek Görmeden de seni sevmeyi bilip öğrenecek. HASRETİN BEN OLAYIM Kaşına, gözüne kurban olayım İçimdeki beni nasıl bulayım Hasretim sanadır sende kalayım Sen sağol ki, sağlığın olayım. Gülüşün başka, sesin bambaşka Seviyorum seni tertemiz aşkla Vuruldum sana tek bir bakışla Sen gül ki, ben de gülüşün olayım. Burcu burcu kokun hasretinden Aşkımın sevdamın en yücesinden Özlemim sanadır çıkan nefesten Sen hayat bul ki, can ben olayım. Ahlarım figandır ağlar dururum Yüreğim senindir, kilit vururum Ölürsem bil artık sende ölürüm Aç gönül kapını, senle solayım. Gündüz hayalimsin, gece rüyasın Bu gönül hasrete nasıl dayansın Bilirim ki sende bensiz olamazsın Sevgimde güneş ol,yanan olayım. Özelimde sensin,sevgimden belli Farketmez yaşımız olsa da elli Karşılarım yine duvaklı telli Sevenim sen ol ki, kölen olayım. YAĞMUR Çisil çisil yağan yağmurda Tek düşündüğüm sendin benim İnsanlar yürüken kaldırımlarda Ölümüne ıslanan bendim ben. Çünkü seni yürekten sevendim. Bir koşuşturma içinde bu şehir Sevdamı kalbimde dinleyendim Yağmur da sendin, fırtına da sen. Niçin yazdım niçin dersin Çünkü burdada yağmur yağdığı için Gönül pencerme vuran damla sensin Canımdan can erittiğin için… Aslında ıslatan sen olsan da İnadına inadına, ıslanan bendim. Dayanamadım, zor attım kendimi dışarı Sanki hasretime arkadaş oldu yağmurlar Çocuklar gibi masum, onlar gibi haşarı Toprak ananın hasretine kavuşması gibi Ben de seni aradım aramasına da bulamadım. Döndüm eve ıslanmış bir şekilde çaresiz… Seviyordum, seninleydim işte… Dinmesin diyorum ne çıkar, İsterse göğsümdeki sancılar Seninle mutluyum, mutluyum anla… Sevgimin hasretini dindiriyor bu yağmurlar. Zaturreye tutulmuş olsam da… Sevgimi tarif etmeye yetmiyor mu bu satırlar… Neden bilmiyorum her zaman olmasa da Nisan yağmurunda huzur buluyorum İnce ince bedenimi ıslatınca sevdiğim Sanki kalbine doluyorum… BAHTIN GÜZEL YOLUN AÇIK OLSUN KIZIM Daha dün gibiydi aramıza gelişin Hanemize mutluluk kattın yavrum Aseletine yazılmıştı dik duruşun Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Amcan adını Gülşah koymuştu sağ olsun Deden kulağına ezan okumuştu var olsun Dilerim hep, zor olan işlerin kolay olsun Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Gülünce hanemizde güller açardı Kaşlarımı çatsam hemen kaçardı Anneden medet umar naz yapardı Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… İlk okula başladın hayat yokuşunda İnsanlığı taşıyordun kalem tutuşunda Edep-Haya timsaliydin her oturuşunda Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Orta okula giderken, belliydi hedefin Hanım hanımcık kızdın onurdu şerefin Kuran’a başlarken Hak yoluydu rehberin Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Lise ile Üniversite maratonu basamaktı Hayat savaşında asıl hedef başarmaktı Esas önemli olan Rabbine kul olmaktı Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Hatıra defteri tutmuştun Orta okul üçte Birşeyler karalamıştım 29 Nisan 1993’te Yazdıklarımın hiç birisi kalmadı sözde Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Bugün mürüvvetini gördü anan ile baban Sadakat imandandır, mutlu olsun yuvan Tüm hakkım helal olsun, vardır bizi duyan Üzmedin bizi, Allah’ta seni üzmesin Bahtın güzel, yolun açık olsun kızım… Hanen bereketli, haydi uğurlar olsun kızım… 14.07.2009 Sevgimin Özünde İnsanlığım var Aşkta diyet olmaz sevgiden yana Ne yaptın güzel ne yaptın sen bana Sevgimin özünde insanlığım var Bir damla gözyaşım fedadır sana Kimi sevdiysemde seni arıyorum Batan güneş gibisin, özlüyorum Sevgimin özünde insanlığım var Seni benden bir türlü alamıyorum Mazimden kalan tek hatırasın Güç yetmiyor ki çıkarıp atasın Sevgimin özünde insanlığım var İsterimki sen hep mutlu olasın. Sevmek suçsa kabulümdür yazarım Ben sana değil kendime kızarım Sevgimin özünde insanlığım var Mutluysan eğer, mutluluğa akarım Bin ah çeksem düzelmez sol tarafım Gözümden akmaz yaş ondan muafım Sevgimin özünde insanlığım var Sanma sevgisiz olan bir sarrafım Kıskanmam gülüşüne kızamam sana Sevgin hasret yokluğun zehir bana Sevgimin özünde insanlığım var Yazgıma darılmak mı, zuldür bana Yar dedimse yaradana bir kuldum Kul dilinde hep kötüye yoruldum Sevgimin özünde insanlığım var Sen dedikçe hep böğrümden vuruldum. Meyletmedim meyletmem hiç harama Kahreden sabrım şifadır yarama Sevgimin özünde insanlığım var Yasak levhası astım kalp yuvama Gün aynı gün değişen zaman benim Belki de yarına çıkmaz bedenim Sevgimin özünde insanlığım var Hazırsa kefenim eyvallah derim. OYALAN Sıkılıyor içim dar ağacında sabrım Sonsuzluğa gidiyorum adım adım Acılar bana dost yandım ha yandım Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Hayat oyununda, oyalan ha oyalan... Cana can gerek mazeret bir bahane Yaşayana mıdır gülmek hep şahane Zevk-i sefa senin olsun... bana ne Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Eline ne geçti ki, oyalan ha oyalan... Hayat bir rüya, sanki savrulan yaprak Bir gün seni de alır, doymaz o toprak Dön istersen, ibretle bir arkana bak Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Hayat oyununda, oyalan ha oyalan... Zamanım kayıp, geri gelmez dünüm Güneşin batışı gibi sanki, bu yönüm Hakikat istikametinde doğrudur sözüm Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Hayat oyununda, oyalan ha oyalan... Tatlıya acı katılmaz sordum kendime Sevgi tektir, nefs oku battı böğrüme Taş yerinde ağırdır hak verin sözüme Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Hayat oyununda, oyalan ha oyalan... Yaradılış gayesinin manasını bilirsin Hayat bu, nice nice insan görürsün Ölüm hak, bir gün sen de ölürsün Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Hayat oyununda, oyalan ha oyalan... Umut bu, hayellerimi yazdım dil ile Sükut ettiklerim yakışmıyor bu dile Kimse sormadı Marmaris suçun ne Dünya yalan, sen yalan... ben yalan... Hayat oyununda, oyalan ha oyalan... 26 Mayıs 2009 saat:23.30 İSYANDA ACILARIM Ahu zarım dinmiyor bu ne haldir Hayat su üstünde yüzen bir saldır Düşene el ver, omuzlayıp kaldır Tetikleniyor isyanda acılarım Hasret ile nefret arası sancılarım Bir ömür gelip geçti de habersiz Bilirim çekilen olmaz sebepsiz Vaat edilen yaşam olmaz süresiz Tetikleniyor isyanda acılarım Hasret ile nefret arası sancılarım Yaşanır hayat, yoktur acının dili Hep bize değiyor rüzgârın yeli Bunca stresten olunmaz mı deli Tetikleniyor isyanda acılarım Hasret ile nefret arası sancılarım Hoyratça yaşadım akmıyor ırmak Doğru söylemez nefis denen ahmak İnsan elinde mi yeniden doğmak Tetikleniyor isyanda acılarım Hasret ile nefret arası sancılarım Çıkmaza düşte gör susmaz duygular Umudun kaygısıdır bu korkular Ses vermez vicdan nefsimi yargılar Tetikleniyor isyanda acılarım Hasret ile nefret arası sancılarım Var olan mutlaksa çekilir zahmet Hakikat yolunda biter mi rahmet Görene göz lazım hikmettir elbet Tetikleniyor isyanda acılarım Hasret ile nefret arası sancılarım BENİ DE YAZ Ne anladın ki bu hayattan geriye Peşinden gidip bağlandın huriye Adına ister şiir de, ister mersiye Yaşanılan yaz, elbet olur ayaz Terkedilen aşk defterine beni de yaz. Hani sevmiştin ayıramazdı kimse seni Bir gün seni de savuracak ayrılık yeli İsminle çağırmıyorlar, diyorlar deli Yaşadığın yaz, olmayacak mı ki ayaz Unutulan aşk defterine beni de yaz. Gülüşlerin mutluluktu söylenirdi adın Hani nereye gitti taptığın o kadın Dostlar bile unuttu, kaçmıştır tadın Vefasız aşk defterinde olmaz naz Terkedilmişler listesine beni de yaz. Yalandan alkışlayanların kayboldu Saat gibi çalışan o kalbin yoruldu Tekliyor nefesin, saçlarına ne oldu Vefasızlık adresini arama bulunmaz Terkedilmiş aşk defterine beni de yaz. Maddi manevi tükendin, sanma dirisin Atanı beğenmezdin, sen kimin neyisin Fayda etmiyor pişmanlık, zaten ölüsün Kış uykusundaydın, fayda eder mi niyaz Sahibi yok olan aşk defterine beni de yaz. Düşünen bir varlıksın, son nereye varacak Nesline değer verirsen, elin kolun olacak Akibet bellidir, gözün toprak doyuracak Dünya bir handır, içinde kimse duramaz Unutulan şaireler defterine beni de yaz. Yad edilir bir gün, şahsiyettir yüce olan Kimdim, ne oldum deyip kafa yoran O; Hangi canlıdır ki, yoktan var olan Yolculuk gözüküyor belki de bu yaz Dönmeyenler defterine beni de yaz. 06/05/2009 AHVALİM (TUHAFLIK VAR) Kırılmış kolum kanadım Taş duvar sanki suratım Nasıl ifade edecek lügatım Bugün bende bir tuhaflık var… Sorguladım bugünümü yarını Dünyada kim almış muradını Gönül dinlemiyor ah-u zarımı Bugün bende bir tuhaflık var… El benim değil, hafakanlı yüreğim İçim kan ağlarken nasıl güleyim Yüreğimin harında ağlar bebeğim Bugün bende bir tuhaflık var… Yalnızlıkları oynar, umutlar firarda Gün günü aratıyor hayatım zararda Kışı yaşıyorum adeta bu baharda Bugün bende bir tuhaflık var… Kalem küsmüş, yazar ahvalimi Hislerim ihramda, bağlar dilimi Gözyaşım, bozuyor yeminimi Bugün bende bir tuhaflık var… Yazarken susuyor kanayan dil yarası Kelimeler çaresiz, bende kaldı tasası Hiddetim hüsranda şimdi değil sırası Bugün bende bir tuhaflık var… Selam olsun dosta ile yarene Göz lazım yazdığımı görene Ecel gelse, ölüm bir bahane Bugün bende bir tuhaflık var… Aldandık dünyanın nakşına Bak dayandık hezaren yaşına Geleceğiz elbet musalla taşına Bugün bende bir tuhaflık var… 03/04/2009 O BOYDA KALASIN Narına düştüm odun gibi yanarım Vurgun yedim yoktadır zamanım Seni sevmişsem, bil son kararım Uyuşturdun beynimi, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. Ağırdır dil yarası, inan şifa aramam Sevginin yok yasası ipotek koyamam Nefesimin sensin pası, bil ki susamam Hançerledin yüreğimi, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. Kanda kanser hücresi, ilacını bulamam Seni gidi yer cücesi damarına basamam Aşkın sahte hüllesi, istesen de kalamam Kör ettin gözlerimi, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. Nefsimin şeytanı, melek sandım cin misin Cinlerin de sultanı, hin oğlu hin misin Desem yılanların şahmaranı, gücenir misin Sen aguladın dilimi, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. Hem vallah hem billah, vefakar yardım Gittiğin gün kendimi, aldanmış sandım Yandım Allah’ım, Leyla sanıp yandım Korkularım put oldu, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. Nerdesin bilmem, yanan yürek gamda Hala izini sürüyorum her yağan karda Sessizlik hüznünde, hatıraların var da Mateme bürüdü zamanım, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. Ben insanım, sussam da söylemem adını Çeken bilir yürek yakan o sevda tadını Yaradan Mevla, böyle yazmış bahtımı Kurşun ıslık çalıyor, yok ile vardasın Boyun posun devrilsin, o boyda kalasın. 24/032009 Çarşamba CAN KURBANDIR Kul fanidir, dost omzunda gidersin Kastım yok hasadına, sitem edersin Uçar kuşlar sürüsüyle, BİR göresin Can dediğim cana, canım kurbandır… Rızık veren verir, varlığını göster önce Ziyaret edilene, geri dönülür bence Selama, selamla mukabele edilir dince Kan dediğim insana, kanım kurbandır… Beyaz kara olmaz, gerçekse sözüm Kelamdır niyetim, kör olsun gözüm Bilirsin ki gardaş, insanlıktır özüm El verdiğim insana, elim kurbandır… Ustalar örnektir olmaz, olamaz çırak Yaralı yüreğe vurulmaz ki bıçak! Sayfam şahittir, çok mudur ırak Gardaş dediğime, gardaşın kurbandır… Dil amaçsa, söz araçtır, dille tohum ekerim Yakışmaz namertlik bize, Merdi severim Bana bir gelen dostuma, ben İki giderim Dost dediğim insana, bu canım kurbandır… Sevgi çiçektir elbet, saksıya konulmaz Kusuru yok vefanın, ölçüsü bulunmaz Olmayan bir ilimin abdesti de olmaz Can diyen insana, bu can kurbandır… Niyette kusur aramak geceye benzer Dostun söylediği, değildir ki ezber Dil vicdana bağlıdır, sabrımı dener Vefakâr dosta, bu can kurbandır… SEVDALARIN ACISIYIM Beyhude geçen günler gelmez geri Kopardılar dalından beyaz gülleri Kaş yaparken çıkardılar gözleri Leyla’lar, Ferhat’lar ölmesin yaşasın Ben ki sevdaların yaşayan acısıyım. Ferhat olamadım keşke olabilseydim Dağları delip aşktan solabilseydim Fırat’tan akan su gibi olabilseydim Şirin’ler, Mecnun’lar ölmesin yaşasın Ben ki sevdaların yaşayan acısıyım. İnsanlık yaşasın değer bulsun canda Vuslat olmasın isterse bu acı yolda Nasılsa yaşıyor can Leyla’m bu canda Kerem’ler, Aslı’lar ölmesin yaşasın Ben ki sevdaların yaşayan acısıyım. Aşk nedir ki; közü ateşiyle güzel Özlenen yardır sevgisi bende özel Dilimdesin okuduğum en büyük gazel Sevgi’ler, Sevda’lar ölmesin yaşasın Ben ki sevdaların yaşayan acısıyım. Ara sıra gelirim sensiz bu durağa Sevgiydi adın ta… Yürekten dudağa Boşa verilmedi ki adın bu sokağa Canlar, cananım diyenler ölmesin Ben ki sevdaların yaşayan acısıyım. Vizyonumuz sevgidir, seven burada Kınalı kuzuları kaptırmayın kurda Ebeveyniler vebal almayın bu yolda Sevip de sevenleri ne olur ayırmayın Ben ki sevdaların yaşayan acısıyım. YOL ALDIK DOSTLAR YOL ALDIK Cem eyledik dostluk evinde Feyiz aldık üstat dilinde Kelam, sohbet bir de ilimde Yol aldık dostlar yol aldık… Kılavuzu Rahmandır görene İnsandır, insanlığını bilene Ne mutlu açken şükür diyene Yol aldık dostlar yol aldık… Maşuk ağlar sebep neymiş Meşklerde söyleyen derviş Elif olmak çok zor şeymiş Yol aldık dostlar yol aldık… Kök aranmaz zaten şanın Varsa feyiz alacak yanın “ZAL” ile “DAL” a bakın Yol aldık dostlar yol aldık… Uyandık uykudan soramadık Cevhersiz fuzulidir sandık Yandık aşktan biçare yandık Yol aldık dostlar yol aldık… Can var mı acaba fani tende Vazgeçmem, atan yürek sende Ölüm kurtuluş mu kara günde Yol aldık dostlar yol aldık… Viranedir halim enkazdan beter Sabır gösterenin bacası tüter Deli gönül uslan, uslan yeter! Yol aldık dostlar yol aldık… Söz odur ki öz olsun menzile İhlâsla yaşarız bozulmaz töre Sadakatle varılacak kutlu yere Yol aldık dostlar yol aldık… Azığımı hazırladım yiyemedim Secdeye kapandım gülemedim O gül cemale yüz süremedim Yol aldık dostlar yol aldık… Esaret zincirini vurdum nefse Alan almıştır söylediğim neyse Ah geveze dilim! ayaza çekse Yol aldık dostlar yol aldık… VAR GİT İŞİNE ! Selam sabah kesilmiş dosttan Çıkar-menfaat yarışıyor alttan Beklentim yoktur zaten puşttan Gardaş, gardaşına dost olmalı Tanıyamamışım seni, var git işine… Ses olacaktık güya diller perişan Söylenenler unutuldu hep yalan Sağ gösterip, vurdun soldan Mertlik bozulmuş, ayar bozulmuş Seninle işim olmaz var git işine… Bu nasıl denge bu nasıl rezalet Sözle dağıtılmaz ki bu adalet Özünde sözünde olmalı izzet Bil ki; Kula kulluk yapamam Beni tanıyan tanır, var git işine… Yaradan, güzel yaratmış beşeri Varsay ki vicdanın çıkmış dışarı Talanla-riyayla olmaz başarı Ben yanlışa doğru diyemem Yol senin olsun, var git işine… Mukaddesata dil uzatmam ahmak Revamıdır yetim hakkıyla doymak İmanın özüdür, Allah’tan korkmak Korkarım senin gibi vicdanı körden Arife tarif gerekmez, var git işine… Uğraşma boşuna yazı yazılmaz buza İdraki zor değil, şeker katılmaz tuza Ey gafil, güvenme bugünkü yaza Eliçiye zeval olmaz, uyarmak görevim Seninle işim olmaz, var git işine… Soyunu sopunu bilmem o isminde Arsız ve soysuzluk varmış neslinde Meğer zehir akıyormuş tatlı dilinde Sözüm meclisten dışarı, tövbe haşa Soytarılarla işim olmaz, var git işine… Vatan, Bayrak, Din olmazsa olmazım Haysiyetli insana, onur şeref lazım Kısacası İlah-i Kelimatullahtır lafzım Belanı bulmuşsun, seninle işim olmaz… Zamanımı çaldığın yeter, var git işine… Kaidede kural yoktur, varsa şiirde ilim Dostlar gücenmesin ama sivridir dilim Ne eğridir elim, ne de gevşektir belim HAK’ kı, hak bilmeyenedir asıl sözüm Anlayan anladı, sen var git işine. BÖYLE SEVDİM Goncaydım, güzel bir goncaya vuruldum Tertemizdi sevdam gönlüne kuruldum Bir gül gibi kâh açtım, kâh soldum Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Hasret bizimdi, bu sevda bizim Gülmesin mi artık bu asık yüzüm Aşkınla şair oldum iki gözüm Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Acı bizim, gözyaşı varsın bizim olsun Senden başka sevmedim, seversem yuh olsun Sen gözlerime bir ışık ve de bir nursun Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Ayrılık ve hasret sevgimize engel değil Bu yüce aşkı selamla, saygıyla eğil Bil ki; Bu can senden başkası değil Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Sevdasına yandığım bu dünya yalan Yüreğimde yaşıyorsun, mazim talan Sen ki bana bir aşktan miras kalan Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Mutluluğa uzanan yollarım hep kapalı Sunduğum bu arzım olsa da eli sopalı Yüreğimin şatosundan uçurdum kartalı Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Kader üzerine keder diye yazmadım sevgini Gözlerime sürme çektim o güzel gözlerini Unutmadım hiç seviyorum diyen sözlerini Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Ayrılık zehir olsa da sabır diye içecektik Acı çeksek bile “ çok şükür ” diyecektik Söz vermiştik tertemiz sevdamızla ölecektik Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Varsın yıllar yılı kovlasın sen içimdesin Salisede ararım seni, uslanmaz dilimdesin Paydalara böldükçe, paylaşılan şiirimdesin Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. İçimde gizledim, büyüdükçe büyüdü sevgin Hala albümümde duruyor on beşlik resmin Fırtınalar koparsa da o med-i cezrin Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Hasretim çöreklendikçe seviyorum yüreğini Ve seviyorum inan ki acıya olan direncini Olmuyor değil, bazen çekiyorum imdat sirenini Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Sabrımı zorlasa da cellât, karşımda urgan Katıksız sevmişim seni ey yüce sultan Susuz yaşanır mı hiç, bardağımda kan Kirletmedim sevdayı, ben böyle sevdim. Dört günlük kovalamaca değil mi bu dünya Yaşadığın ve de yaşayacaklarımız bir rüya Her sualin sonunda bir cevap verilir güya İşte ben seni böylesine sevdim, böyle sevdim. KELEPÇELİ TUTSAK Bugün çok kapsamlı düşündüm Ne türlü seninim anla! Bedensiz bir çift göz, Dört parçaya bölünmüş bir yürek Acı ve çilelerle geçmiş bir hayat Umutsuz bir çırpınış sana teselli olur mu? Yer ile gök kadar uzak gerçekler varken Yeniden kahrolup yeniden yıkılmayalım Yaşanmamış acıların yokuşunda… Doğu ile batının zıtlığı var yarınlarda Güneş Elazığ’da doğar, orda batar Tıpkı geçmiş yıllarımda ki gibi… Erimek, gün boyu erimek vardır sıcaklığında Elimizde değil bilirsin? Ne olur anla! Bir gün, kar/fırtına ve tipi yolumuzu keser de, Senede bir gün şarkısı söylenir yine dudaklarda Yaşamında kendisine göre has kuralı vardır, Anla! Aşk romanının hülasası olamayız tepeden tırnağa… Seni üzmek veya umudunu kırmak için yazmıyorum Gerçekleri kabullenerek kendine bir yol çizmelisin Sen razıysan eğer, yasak ve karanlıklarda yürümeye Ben rıza göstermem, gösteremem anla! İnsan onuruyla yaşar, şerefiyle ölür. Nefsimi, utanç kelepçelerine satamam asla! BİR GÜZEL İNSAN Yerinde konuşup, yerinde susandın, İçinde güzellik olan insandın, Dost-düşman demeden hatır sorandın, Kimi yazdım sormayın kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Ne yanlış yaptıksa sen hoş gördün, Ne kusur gördünse, bağışlayıp övdün, İnsanız dedin, hep insanca gördün, Kimi yazdım dersiniz kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Doğruya doğru dedin alkışladın, Sana kötülük edeni bile bağışladın, Nefsini merhametinde taşladın, Kimi yazdım sanıyorsun, kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Hata bizimdir, söylesinler hatamızı, Sabır veren sınadı…sabrımızı, Bırak paylaşsınlar derdin günahımızı, Kimi yazdım bende bilmem ki kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Bizim gönül dergahımız denizdir, Karışsa da kirlilik, suyumuz temizdir, Sen hep derdin, insanlık meziyetimizdir. Kimi yazdım sormayın kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Sana zem ettiler, semaya el açtın, Söylenenler doğru olabilirdi deyip kaçtın, Ceviz ağacıyla, kabağı kıyasladın, Kimi yazdım sanıyorsun kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Efendiliğin, insanlığın söylense, kızarırdı yüzün, Bilmem ki! niye kararırdı heybetinden gözün, Nefs bir kuştur derdin, şimdi anlıyorum sözün, Kimi yazdım dersiniz kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Düşkünü gördün, tuttun elinden, Bal akıyordu bal, o tatlı dilinden, Usanmadık ki vallahi o bilge sözünden, Kimi yazdım sormayın kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Bırak yavrum, dilin kemiği yok derdin, Sabır yorganını hep ayaza serdin, Sen ki! Fakir-fukaraya babaydın ser’din, Kimi yazdım acaba kimi ? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Garip kulum, ben kim…sen kim derdin, Sen Müslüman, ben yahu diyem derdin, Anlamazdık tabii seni, kul olmaktı senin derdin, Hecelersen Ya-hu-diyem ne demektir ! Kimi yazdım bende bilmem ki kimi? Kim cesaret edip üstüne alıyorsa onu… Bir güzel insan koydum şiirimin adını, Ayırmadım hiç, ne erkeği ne de kadını, Her canlı bir gün dolduracaktır miadını, Sormayın bana sormayın ? kimi yazdım. Ben insanlığı kardeşim, insanlığı yazdım… AŞKIN HASRET,YOKLUĞUN ZEHİR Yanıktır kardeşim bu bağrım yanık, Söndüren sular var içilmiyor ki Gözlerim uyuyor kalbim uyanık, Uykuda hayaller seçilmiyor ki..
Gün ışığında yüzünü göremedim, Saçının tellerini bir kez olsun sevemedim, Kalbimi sana verdim, başkasına veremedim, Aşkın hasret, yokluğun zehir içilmiyor ki... Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir |
|
Son Güncelleme ( Pazar, 14 Şubat 2010 ) |