ŞİİRLERİNİZ BESTELENİR (!)
 
     Bir gün unkapanı çarşısının orta avlusunda oturuyoruz vakit akşama doğru altı-altı buçuk, masada beş besteci bir söz yazarı birde ben, muhabbet koyu çaylar demli herkesin keyfi yerinde iyiyiz,
İri kıyım oldukça iyi giyimli bir bey yaklaştı masaya, koltuğunun altında bir defter, yan masadan bir sandalye çekti oturdu yanımıza, bacaklarını attı birbirinin üstüne kollarını kaldırıp ensesine bağladı,geriye yaslandı. Hepimiz dikkatle onu izliyoruz, masada sessizlik olunca < iyi akşamlar beyler>dedi, hep bir ağızdan<iyi akşamlar>dedik <besteci var mı aranızda? şarkı sözleri getirdim hepsi bir birinden güzel,besteleticem> herkes birbirinin yüzüne baktı,ortam buz kesmişti bir besteci <noterde tasdikletseydin bari > deyince de -<e herhalde , tasdiklettim var mı öyle?>-<tabi tabi> dedi besteci arkadaş iyi yaptın iri kıyım beyefendi yine sordu <hanginiz besteci?> gaf, gaf üstüne, baktım bizimkilerin yüzlerine hepsi kararmış durumdalar <eyvah>dedim fırtına öncesi sessizlik... en yaşlımız sözü aldı <arkadaş iyi hoşta biraz geç kaldın,az önce gittiler sen iyisi mi başka zaman gel > - <kardeşim benim öyle bol zamanım mı var geleyim?>-<peki ne yapalım>dedi başka bir besteci<telefon edip çağıralım mı evlerinden ?> arkadaş toparlandı kalktı masadan<ya>dedi<siz necisiniz burda ?> yine herkes bir birine bakıyor <vallahi>dedi söz yazarı arkadaş <biz buralarda çalışıyoruz hamalız, yani koli falan taşırız> bu defa arkadaşın yüzü iyice bozuldu <ya kardeşim madem hamalsanız ne diye oyalıyorsunuz beni ?>dayanamadım ben lafa girdim <bu masadan davet mi aldınız bey efendi izinsiz gelip oturdunuz >böyle bir tepki beklemeyen arkadaş şaşırdı,Allah Allah der gibi kafasını sallayarak sinirli bir şekilde uzaklaştı, masada sessizlik uzun sürmedi,<ya kalkın gidelim muhabbetin tadı kaçtı> dediler hep birlikte kalkıp yürüdük, besteci arkadaşlardan biri <biz bu çarşının kapısına her türlü şiiriniz bestelenir diye tabelamı astık?>dedi
Bu çarşıda hemen,hemen her gün bu tip olaylar yaşanır, Densizliği bazen yeni gelen söz yazarı adayları bazen de çarşının bestecileri yaparlar genelde herkesi kapsamasa da böyle özel kişiler her zaman her yerde vardır.
Elinde defteriyle gelen arkadaşlar,yazdıkları sözlere o kadar güvenirler ki,sözleri 'çalınmasın' diye dünya kadar parayı götürüp notere tasdik parası olarak verirler. (noterler bu tasdiklerle iyi para kazanıyorlardır her halde.) Besteciler aslında o defterleri açmak istemezler ısrar edilirse şöyle bir göz gezdirirler,ben kendi tarihimde bu güne kadar ,o defterlerden bir şarkı sözü çıktığını görmedim ama, azda olsa çok güzel şarkı sözlerinin yine bu defterlerden çıktığını duydum, genelde besteci - söz yazarlığı ilişkisi farklıdır,
Noterler devlet adına denetleyici onaylayıcıdırlar, aldıkları paranın bir kısmı da vergidir, burada bir çelişki var gibi geliyor bana. Bu memlekette para kazanan insanlar devletten vergi kaçırır, Unkapanı’na yürüyerek geldiğini söyleyen, parası olmayan ve de bu işten para kazanma ihtimali çok az olan insanlar(Söz yazarı adayları) kazanmadıkları paranın vergisini baştan peşin ödemiş olurlar Bir gariplik var ya...... neyse......
Umutla kalın.

Umutla kalın.