Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow KARAŞİN arrow KARAŞİN   
Pazartesi, 20 Ocak 2025
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow KARAŞİN

Haftalık Yazılarıyla
arrow KARAŞİN

VİCDANIMLA CÜZDANIM PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Salı, 01 Mayıs 2007
VİCDANIMLA   CÜZDANIMSample Image
  
     Yanlış anlaşılmasın bunların arasına sıkışmış değilim,ben o kadar önemli birimiyim ki. Sıradan bir vatandaş olarak ancak bunları rahatlatmanın peşine düşebilirim ! sağ olsunlar okuyucularım da farkında olmadan sürekli cüzdan ve vicdan egomu tatmin için önerilerde bulunuyorlar.Unkapanı çarşısı'nı açmaya çalışıyorum ya,yaşanan olayların kimler tarafından nasıl ne zaman olduklarını öğrenmek istiyorlar,
Toplumda " şeffaflık " arzusu nedense hep toplum piramidinin alt tabanında oluşur .Biri bizi gözetler,gece kulüplerinin önünde paparazziler bekler, yatak odalarına gizli kameralar kurulur,halkım bu muhabbet ve kavga sahnelerini büyük bir zevkle izler TV programlarının raytingleri tavana zıplar ,piramidin alt tabanında bir uğultudur gider.Gücü ancak kendi sınıfına yeten bu toplumun evlatları nedense kafayı kaldırıp yukarıda neler olup bitiyor,diye meraklanmaz.Falanca lokantanın pisliğinin sorgulanması,hamam böceklerinden intikam alınmasıyla sonlanır ve halkım denetim mekanizmalarını yeteri kadar çalıştırdığı kanaatiyle rahatlar .
Şimdi aynı rahatlamayı çarşıda olan bitenin dedikoduya dönüştürülmesiyle sağlamak istiyorlar,bulunmuş bir maden yatağının bekçisi gibi hissediyorum kendimi...........

Kurnazlık yaparak elde edilenlerin insana faydasının KALICI OLMAYACAĞINA inandığım için bu yöntemi kullanmamaya özenliyim. Bazı menfaatlerin, kafanıza yerleştireceğiniz dokuz adet tilkinin kuyruklarını birbirine değdirmeden döndürülerek, elde edildiğini bilirim. Bunu saçlarımı ağartan zaman mekanizmasının içinde çok gördüm , yolunun yordamının ne olduğunu da iyi bilirim. Ancak çok menfaatler gördüm ki kalmıyor ,çok başarılar gördüm ki sürmüyor.Tanrı hepimizi bu rüzgarlardan korusun.

Ben eski tarihlere dönsem,eski defterleri yoklamaya başlasam okuyucu mutlu olacak çünkü her kes bu günleri yazıyor çiziyor oysa şöhretlerin birde geçmişleri var ve esas merak edilenlerde onlar.Bu köşede isimleri vere vere,olanları saya döke şurada bolca kulak çınlatsam,orada biraz rahmet okusam kirli çamaşırları döksem ortaya breh breh...Hem bu çarşıda kalbimi kıranlardan intikamımı alırım vicdanım rahatlar, hem sitenin magazine dönüşmesiyle ziyaret sayısındaki artış yeni bir zamla cüzdanımı rahatlatır.

Yalnız ben şimdi burada oyun bozanlık yapacağım ve bir itirafta bulunacağım benim bu çarşıdakilerle bir alıp veremediğim yok,biz yıllar önce kapattık hesapları ve aynı gemiye bindik mutlu mesut ilerliyoruz şimdi eskiye dönüp atıp tutarak rüzgar estirmenin ortadaki mangalda kül bırakmamanın anlamı yok,çünkü altında ne çıkacağı belli: Ateş .KÜLLENMİŞ OLSA DA ATEŞ ATEŞTİR ve benim o ateşle hiç işim olmaz.Dostlar...! öz eleştiri yapamadığınız yerde size de eleştiri hakkı doğmaz bilmem anlata bildim mi ? Tencere dibin kara demenin bir riski de seninki benden kara cevabını alabilmektir.Hem bu çarşıda kimse sütten çıkma ak kaşık değildir buna bende dahilim.Şuncacık çarşıda kaç kişiyiz ki biz birbirimizin cemazievvelini biliriz! Söylemeyelim söyletmeyelim.....
Osmanlı’nın yokluk günlerinin yaşandığı dönemlerden bir hikaye.
Bakkalın eli maharetli karısı boşalan şeker çuvallarını yıkar temizler keser biçer çocuklarına pantolon dikermiş.Bu şeker çuvallarının üzerinde de çıkmayan bir mürekkeple üretim tarihi yazarmış 20 cemazievvel gibi (11 Ağustos) Tesadüf bu ya,yazı çocuğun pantolonun arkasına denk gelmez mi? olur mu olur,tamda oturduğu bölgeye. Damgalı şeker çuvalından pantolon giyen bir çocuk olur arkadaşlarının gözünde. Gel zaman git zaman mahalledeki çocuklar büyüyecek elbet,hepsinin eli ekmek tutacak, iş güç sahibi olacaklar.Bakkalın oğlu da büyük parça ekmek tutanlardan,işi gücü büyük olanlardan olup çıkmış. Hem öyle büyük iş güç ki değmeyin gitsin.Geçmişte bakkalın oğlu olmak ona az gelir olmuş hafızasından dahi silmek ister. Sağda solda da atıp tutar kimseleri beğenmez hale gelmiş.Fakat hikaye bu ya, yine bir gün öyle atıp tuttuğu bir sohbet sırasında eski mahalle arkadaşlarından biriyle karşılaşmaz mı! Yaa olanı tahmin ettiniz tabii ki.
- “Ağır ol " der arkadaşı,"Biz senin K..ındaki cemazievvelini biliriz......”
Buyurun burdan yakın.........

Umutla kalın.

Son Güncelleme ( Cuma, 11 Mayıs 2007 )
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk