Index KARAŞİN Haftalık Yazılarıyla KARAŞİN |
UNKAPANI NEREYE? |
Yazar Administrator | |
Salı, 15 Mayıs 2007 | |
Bir şarkının da diğer ürünler gibi üretim ve satış aşaması vardır. Şarkı sözünün yazılıp bestelenmesi daha sonra bir müzik firmasına satılması. Eskiden üretim aşaması çok önemliydi. Güzel şarkı sözü bulunması bestecinin kaygısıydı, iyi beste yapabilen bir besteciyle çalışabilmekte şarkı sözü yazarının en büyük idealiydi. Unkapanı çarşısı buluşma yeriydi ve her türlü alış veriş burada yapılır eser telif ücretleri burada ki firmalarda dağıtılırdı. Bu hafta içinde çarşıya uğradım, orta avluda çayımı yudumlarken, içimi burkan şey, çarşının ölü toprağı serpilmiş gibi sessizliğiydi. Ve beni bu yazıyı yazmaya zorladı. Gerçektende şarkının üretim aşamasının önemsizleşmesi beni üzdü. Şarkı sözlerinde ki en ufak bir hata için nasıl tartışmalar yaşanırdı burada, veya güzel bir söze iki üç besteci şarkı yazardı, söz yazarlarının da seçme şansı olurdu. Başka bir yazıda söz müzik aynı kişiye ait eserlerin hikâyelerini de yazmak isterim avantajları dez avantajlarıyla. Tekrar satışa dönelim. Günümüz şartlarında artan rekabet, üretimi geri plana çekerek satışı öne almıştır. Buda pazara hâkim olmayı gerektirir alıcılarla iyi ilişkiler içinde olmak önemlidir. Süpervizörlerle veya solistlerle bire bir ilişkileriniz varsa şarkınızın kalitesi çokta önemli değildir hatır içinde olsa albümlere girme şansınız vardır aksi halde elinizde ne kadar iyi eser olursa olsun onu satamadıktan sonra hatıra şarkı olarak kendiniz çalar kendiniz dinlersiniz. Birde benim büyük jüri dediğim halkın onayından geçmiş besteci ve söz yazarları vardır, yani marka isimler. Onlar ne yazsa ne bestelese halk beğenir ve satın alır, işte bu marka isimler piyasada iyi para kazanırlar ve çokça pazarlık hakları vardır. Magazin programlarında duyduğunuz o yüksek rakamları bizde sizler gibi sadece TV de duyuyoruz, piyasada asla telaffuz edilmeyen bu rakamlar sektör dışındakilerin iştahını kabartıyor ve sanıyorlar ki gerçek rakamlar bunlar. Dışı sizi içi bizi yakar. Onların yirmide otuzda birine şarkı satabilenler bile şanslıdır. Senelerce hiçbir albüme giremeden bu çarşının yollarını aşındıran gönüllüler var. Dört beş yılda bir şarkı satıp iki yüz üç yüz milyona razı olan besteci söz yazarı arkadaşlar tanıyorum. Onlarında umutları “bir gün mutlaka”dır. Ama o bir gün bazıları için hiç gelmez ve seneler sonra abartmıyorum sekiz on yıl sonra elinde yetmiş seksen şarkıyla bu çarşıyı terk etmiş insanlar var, satabildiği ise sadece üç dört şarkı. İçinizi karartmak istemezdim ama Perşembe günü gerçektende benim içim karardı. Unkapanı nereye, müzik sektörü nereye? İyi bir dilekle yazımı bitireyim Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Umutla kalın. |