Hafta içinde ( 21 Eylül 2005, Çarşamba,Bugün gazetesi ) Magazin gazeteciliğinin ustalarından  Aykut Işıklar, aynı konuya başka  bir yanından değindi. Yapımcıların,menajerliğe soyunduklarını ve solistlerin peşlerinde dolaştıklarını yazdı,

( Şahin Özer-Tarık Mengüç )

       Müzik sektöründe, " durumu kabullenme " hat safhada. itiraz yada değiştirmeye çalışma hiç yok. Para nereye kayıyorsa herkes oraya koşuyor. Buna yapımcılar dahil. Bir bakarsınız ilerde bütün solistlerin menajerliğini yapımcılar üstlenmiş, menajerlik mesleği de tarihe karışmış olabilir. Solistleri paylaşamadıkları  için bir birleriyle giriştikleri çatışmalarda " topuğuna sıkmalar " biter.

Herkes bilir ki Yaşar Kekeva böyle bir çatışmanın kurbanı olmuştur. Rahmetle anıyorum.

       Kabullenme konusuna dönersek, yapımcılar " iyi yapım " ların peşine düşeceklerine, paranın peşine düşüyorlar.

-Neden CD ve kaset satışları düşüyor?, önünde ki engeller nelerdir?, nasıl yükseltilebilir?, arayışları hiç yok. Oysa iyi şarkı ve iyi bir yapımla, iyi seslerle satışlar yükseltilebilir. Telif yasalarına göz atılarak, korsana mücadele verilerek satışlar arttırılabilir. Bunları belki söylemek kolay uygulamak zordur, ama bu işler de yapımcıların önünde çözmeleri gereken sorunlar olarak durmaktadır. Bunca  aklı başında iş adamları, niye bu mücadeleyi vermezler de, kolay paranın peşinden koşarlar. Ben durumu kabullenme eleştirisini bu yüzden yapıyorum.

       Şahin Özer gibi, donanımlı ve tecrübeli bir yapımcının, böylesi eleştirilere, gazete sütunlarında malzeme olması hem üzücü hem de düşündürücüdür.

       Şahin Özer, müzik sektöründe markadır.Belki kendi bunun bilincinde değil ama bu sektörde sorumlulukları var. Piyasa ondan kendi işini yapmasını bekliyor. Siyasetle ilgilenmeyi, sıradan insanlara bıraksa,menajerlik peşinde koşmayı,uzmanlarına bıraksa da, bizde halk olarak iyi şarkılar dinleyebilsek. Kendisinden bunu bekliyoruz.

       Biz onun kapasitesinin farkındayız ama, birde kendi farkına varabilse.

keşke varabilse......

Umutla kalın.