Şarkı dediğin bir eserdir, ve mutlaka ki üretenine kendi çocuğu gibi güzel gelecektir, önemli olan onu dinleyenlerin beğenmesidir tabii ki satış diye bir derdiniz varsa. Bu yüzden şarkıları satacağınız kişilere dinletmelisiniz yani eser toplayan firmalara. Ben size ancak bunun yolunu gösterebilirim.

     Paparazzi programlarını dikkatle izleyin hangi sanatçıları görüyorsanız yakın bir zamanda ya albümü çıkmıştır promosyondadır, yada albüm hazırlık aşamasındadır. Müzik kanallarında klipleri dönen sanatçıları bu toplamdan çıkarırsanız, basit matematiksel bir işlemle elde edeceğiniz sonuçla, yakında albümü çıkacak sanatçının adını bulursunuz. Şimdi sıra bu sanatçının izini sürmeye geliyor. Eski bir albümünde çalıştığı firmanın ( tabii değiştirmediyse ) adres ve telefonlarını bulabilirsiniz. Telefon açarak şarkınız olduğunu, onu kendilerine nasıl ulaştırabileceğinizi sorarsanız onlar size uygun olanı söyleyeceklerdir. Belki kargo ile CD, belki İnternet aracığıyla mp3 olarak ulaştırabilirsiniz. Bu şimdiye kadar izlenecek yol.

     Gelelim şarkınız firmaya ulaştıktan sonra seçilme şansınıza. İşte o biraz zor. Firmalar bu şekilde yüzlerce şarkı toplayıp içlerinde sadece tanıdıkları isimlerin şarkılarını dinleme lütfunda bulunurlar. Yüzlerce şarkıyı dinlediklerini ve aralarında en iyilerini seçtiklerini söylemeleri sadece ve sadece magazinel bir övünçtür. Bu, şarkılarının güzel olduğuna kendilerini inandırdıkları kadar, bizi de inandırmaya çalışmanın en güzel safsatasıdır. Yalnız arada bazılarını tenzil etmede yarar var bazen hiç adı sanı duyulmamış bestecilerin şarkıları da araya giriveriyor, eh birde aradan sıyrılırsa, dinleyiciden övgü alırsa bundan sonra  bütün Unkapanı peşinde demektir, kendisine kırk yıllık ahbap muamelesi yapılacak bağra basılacaktır. Unkapanı'nın garip ama bir o kadarda gerçek yüzü maalesef budur

     Bu uzun bir yol hikayesidir ki çıkanlar pek geriye dönemezler.

     Tüm besteci arkadaşlara bu yolda kolaylıklar diliyorum. Şansınız açık sabrınız bol olsun....

      Umutla kalın.