Index ![]() Haftalık Yazılarıyla ![]() |
BİR UNKAPANI KLASİĞİ |
![]() |
![]() |
![]() |
Yazar Administrator | |
Salı, 15 Mayıs 2007 | |
Bu hafta konuk yazarımız sayın Ersin Ünal
Bizim bildiğimiz ,size de ilginç gelebilecek bir konu. Önce yazıyı okuyun sonra da benim bir iki lafım var......
Değerli amatör söz yazarları arkadaşlarım size bu konu hakkında yazmadan edemeyeceğim sizlerde hem maddi hem de manevi olarak yıpranmaması için bu yazının faydalı olacağını düşünüyorum.Benim başıma bile bile geldi ben bile bile lades dedim sizde aynı hatalara düşmeyin.Bundan üç yıl önce genelde yayın yapan bir gazetede bir ilan gözüme çarptı şiirleriniz bestelenir diye ilanın altında cep telefonu notu düşmüş tabi bana da o sıralarda en yakın arkadaşlarım akrabalarım ya kardeşim şiirlerin çok güzel şarkı olacak türde şiirden anlayan anlamayan tavsiyelerde bulunuyordu,halbuki ben şiirlerimi hobi olarak yazıyor geçmişte yaşadığım her insanın ilk göz ağrısı gönlündeki sevdaları olduğu gibi duygularımı şiirin mısralarına anlatabiliyordum,fakat arkadaşlarımın ısrarına dayanamayarak gazetedeki ilanı aradım,Karşımdaki beyefendi besteci olduğunu yıllardır beste yaptığını kısaca kendini kendince tanıttı,hatta bestecilik konusunda dernek mensubu olduğunu kaseti bile olduğunu gerçi o kaseti çok aradım bulamadım bende az çok görevim icabı araştırma yaptım,İnanın bende hiçte güven verici kanaat vermedi inanmadım.Aradan bir gün sonra bu besteci arkadaş beni aradı benden 6 adet şiir göndermemi istedi bende verdiği adrese gönderdim iadeli taahhütlü aradan bir iki gün geçti beni besteci arkadaş aradı üç tane şiiriniz tam şarkı olacak türde istersen hemen besteleyeyim dedi bende olur besteleyin yalnız Ersin bey stüdyo masraflarının yarısı sana yarısı bana ait şarkıyı satınca da yarı yarıya ücreti bölüşeceğiz peki stüdyo masrafı ne kadar diye sordum üç şarkı 400 milyon siz 200 milyon ödeyeceksiniz dedi arkadaşlar sakın aklınıza bir şey gelmesin yeminle inanmadım ama bu güne kadar şiirlerimi para kazanmak için yazmadım duyguların maddi ölçüsü olmaz benim sevindiğim konu şiirlerimden her hangi birinin şarkı olması bu bana mutluluk verecekti görsel ve yazılı basında şiirlerim çok yayınlandı ama şarkı sözü olmasını çok istiyordum kendi kendime oğlum Ersin 200 milyon ne seni batırır nede o besteci arkadaşı zengin eder bir kaç ay zahmet çekerim diyerek kredi kartından 200 milyon çektim verdiği posta adresine iadeli taahhütlü gönderdim telefon edip para elinize geçti mi diye sordum kibarca evet bestelemeye başladığını bir ay içinde demo kaseti göndereceğini söyledi inanmadım ama kendi kendime ya olursa diye düşündüm.Aradan bir ay geçti arayan soran yok ben onu aradım bir hafta içinde demo kaseti göndereceğini söyledi ve bir hafta sonrada kaset geldi hemen kaset çalara koydum adam sanki grip olmuş bir saz ve orgla beste yapmış az çok müzik kulağım olduğundan tam anlamıyla iğrenç olmuş arabesk olacak sözü Türk Halk müziği Türk halk müziği olacak sözü de arabesk yapmış.Bir gün Bursa'da yerel radyoda program yapan arkadaşla bu konuyu görüştük ona bestecinin yaptığı besteyi dinlettim birde ben müziksiz okudum radyocu arkadaşım arkadaşım Ersin sen besteleseydin daha iyi olurmuş demez mi o senin besteci dediğin kişi bu işi kazanç kapısı yapmış evet öyle olmasaydı üç yıl oldu ne aradı ne sordu.Ben bile bile lades oldum olsun ben 200 milyonuma yanmıyorum üzüldüğüm konu 50 yaşındaki bu insanın sanat adına kişiliğini kaybetmiş gözüyle bakıyorum ve o 200 milyon ondan drem drem çıkarda o bile anlayamaz.Ben bu konuyu müzik piyasasında sesiyle kral olmuş sanatçının baş kemancısı bestekar bir abimle tanışma şerefine erdim ona anlattım kardeşim böyle insanlar çok besteci söz yazarına para verir para almaz.Değerli arkadaşlarım elbetteki bir ağaçta çürük elmada olacak bizler o ağaçtan sağlam elmaları arayıp bulacağız önünüze besteciyim deyip sözleriniz bestelenir diye karşınıza çıkanlara lütfen inanmayın güvenmeyin maddi manevi yıpranmayın.Gerçekten bu işe gönül vermiş besteci ağabeylerimizin ellerinden öper her zaman saygı duyarız .Hepinize selamlar
Ersin Ünal Bursa
Biz bu çarşıya boşuna umut çarşısı demiyoruz, yine diyenler var ki, bu çarşının bir adı da söylenegeldiği gibi Unkapanı değil kurt kapanıdır. Burada kurtlarla kuzular birbirlerini görmeden yan yana dolaşırlar. Çarşıda sadece iç güdüler insana yön verir, hissederek avlanır yada korunursunuz. Bu bir rivayettir ki dilden dile dolanır kulaktan kulağa duyulur. Kurtlarla kuzuların arasında barınabilmenin gerçeği ise, "üç maymun"u oynamaktır ...... İzninizle bende bu kurala uyacağım, görmem duymam konuşmam.....
Umutla kalın Karaşin |