Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow Şiir Köşesi arrow Şiir Köşesi   
Pazar, 06 Ekim 2024
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow Şiir Köşesi arrow Şiir Köşesi

Mehmet Nacar 1 PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Perşembe, 12 Temmuz 2007

    Sample Image        Biyografi

Yetim Gönlüm
 
 Söz : Mehmet Nacar
 Müzik : Orhan balyemez
 
 Hüzünler harem kurdu, gönlümün sarayına
 Dadandı hasret kurdu, ömrümün her ayına
 
 Derbederim deliyim. Yürek dertli, gönül hoş
 Sevda şarabı içtim âlem sarhoş ben sarhoş
 
 Gelirken çıplak geldim, yaşarken yaşamadım
 Sevdanın hamalıyım başka yük taşımadım
 
 Derbederim deliyim, Yürek dertli gönül hoş
 Sevda şarabı içtim âlem sarhoş ben sarhoş
 
 Divane
 
 Söz : Mehmet Nacar
 Müzik : Halil Taşkın
 
 Bu yalan alemden göçüp giderken,
 Sevdamızdan başka eserim yoktur.
 Sana varmak için dua ederken,
 Hasretle dolmuşum, haberim yoktur.
 
 Her gün batımında, düşerken gama,
 Düşleri sararım, gelen akşama.
 Gönlümün içinde, mahkumsun ama,
 Uzakta kalmışım, haberim yoktur.
 
 Sevinçler sevginin sırtında yüklü,
 Sevgiler dağların ardında saklı,
 Gamze çukurunda kaybolan aklı,
 Gözünde bulmuşum, haberim yoktur.
 
 Hüzün şarkısını yasta dinleyen,
 Gönlümün sazıdır, ahla inleyen.
 Bütün umutları hiç dönülmeyen,
 Yollara salmışım, haberim yoktur.
 
 Karanlık gecemde yolları tuttum,
 En güzel ev olan gönlüne gittim,
 Ömrümde bir kere hırsızlık ettim,
 Hüzünler çalmışım, haberim yoktur.
 
 Dünya dedikleri hınzır pazarda,
 Yıllarım çalınmış, kalmışım darda.
 Ölüm sonrasında bir umut var da,
 Tek onu almışım, haberim yoktur.
 
 Sevgi yangınında küllendi sine,
 Aşktan şikâyetim olmadı yine.
 Seni yaratanın maharetine,
 Sevdalı olmuşum, haberim yoktur.
 
 Leyla Yüreklim
 
 İzin ver de öreyim, saçını belik belik,
 Salma sırtından beri, yerlere dokunmasın.
 Duyguların özünden bir şarkı yap buselik,
 Gönlümün ezanında başkası okunmasın.
 
 Gizemli gül dalım ol, hayalimde salın da,
 Garip gönlüm yaşasın, bir sevda masalında.
 Dikenden merdivene, duyguların dalında,
 Tırmanırken yüreğim, acıdan sakınmasın.
 
 Sevdanın mevsiminde hüzünden yağmur gerek,
 Hasretle ıslanmazsa, sevmeyi bilmez yürek.
 Ömür boyu mecnunu bulamadım diyerek,
 Seven Leyla yüreğin bahtından yakınmasın.
 
 Seni asla bırakmam, kaçsan da bucak bucak,
 Rehberimdir gözlerin, yollarımda duracak.
 Kirpiklerin çelikten kollarını kıracak,
 Kalbimi köle yapan hasret adlı kumpasın.
 
 Gönül tutulmasında güneş buluştu ayla,
 Sevinçten sarılarak, ağlayalım coşkuyla.
 Leyla ile Mecnun’un efsanevi aşkıyla,
 İzlerini silelim, yıllardır süren yasın.
 
 Yıldızlar Ezberledi Seni
 
 Ruhumu sarıyor, gecenin gamı,
 Çaresiz diyorlar, düştüğüm derde.
 Az önce söndürdüm son sigaramı,
 İçilme sırası izmaritlerde…
 
 Uykular seninle birlikte gitti,
 Şarapla sigara son armağanın.
 Sevda şarkıları canıma yetti,
 Böyle de yaşarım, sağ olsun canın.
 
 Yıldızlar maziye kandil yakıyor,
 Uykusuz geceler hasretin hanı.
 Ufkun kıyısında şafak söküyor,
 Az sonra okunur, sabah ezanı.
 
 Şarap şişesinin dibinde sıra,
 Boşalan kadehle bırakır beni.
 Şarkılar haykırır karanlıklara,
 Rüzgâra karışır, ararlar seni.
 
 Düşünde görmeden, çok uzaklarda,
 Yüzünde gülücük, huzurla uyu.
 Sevda şarkıları toplanır burda,
 Seni konuşuruz geceler boyu.

KALSIN

Sevda böyle değil, canımın içi,
Bırak en hüzünlü yerinde kalsın.
Bana ver kusuru, bana ver suçu,
Yanan yüreğimin korunda kalsın.

Yazarken sevdanın efsanesini,
Boşuna yücelttim, başrole seni.
Zararda sayarım bu günü dünü,
Hasretimin kârı yarında kalsın

Meğer ne akılsız, nasıl körmüşüm.
Duygu yoksulunu Karun görmüşüm.
Naylon bir mankene gönül vermişim,
Gönlüm taş kalbinin yerinde kalsın.

On ikiden vurdun, çıktığın avda,
Layığın değilmiş, efsane sevda,
Gecelik aşk gibi başından sav da,
Umutlar sabahın köründe kalsın.

Gönlünde yer etmez, yazdığım şiir,
Bir tek harf bilmezsin, sevdaya dair.
Antik harabedir, bu garip şair,
Ömründeki sevda turunda kalsın.

Benim gibi safa ne yapsan haktır,
Yeniden niyet tut, fallara baktır.
Sevda içkisine sarhoş mu yoktur?
Gözlerin Agora barında kalsın...

KELEPİR SEVDA

Unut dersin ama asla unutmam,
Hasret sinekleri yarada bekler.
İçimde küllenen sevgimi atmam,
Nerede yaktınsa, orada bekler.

Senin gönlün aptal, benimki zeki,
Her unut diyene, diyemez peki.
Ömürlük vefadır, yüzünün akı,
Oturan gemiler karada bekler.

Sevdana tutulmak, bendeki kusur,
Şiirdir diyerek, sevdiğim nesir,
Aradan geçse de, bilmem kaç asır,
Yürek kandilimde, çırada bekler.

Acırım düştüğün hazin hallere,
Umut bağladığın çürük dallara.
Hasretli yüreğim bakar fallara,
Sevdayı yazıda, turada bekler.

Birini bulmuşsun, kutlarım seni,
Hovarda gönlüne unuttur beni.
Giden gibi olur, gelenin sonu,
Tekme yiyeceği yörede bekler.

Nasılsa kıtlığı olmaz sevenin,
Gönüller bizimse, güzellik senin.
Yeri boş kalır mı, tekme yiyenin?
Her zaman birisi sırada bekler.

ATEŞTEN YELEK

Herkes gibi olur, senin sonun da,
Ömrünün töreni bitecek bir gün.
Hesabı verirsin, mahşer gününde,
İsrafil'in Sur'u ötecek bir gün.

Zavallı gönlüme kazdığın mezar,
Hasretin yeliyle başında tozar.
Sevda çarşısına kurduğun pazar,
Seni yalnızlığa satacak bir gün.

Dışın gül bahçesi, yüreğin taşmış,
Gönlüm taş heykelin peşinde koşmuş.
Ayrılık selinin acıyla coşmuş,
Suları ömrünü yutacak bir gün.

Sayende giydiğim ateşten yelek,
Yaralı sevdamı sardığın belek.
Sırası gelince gönlüne felek,
İdam sehpasını çatacak bir gün.

Kendini bulunmaz Bursa kumaşı,
Sanarak yaşaman yanlışın başı.
Ağlayan gönlümün bir damla yaşı,
Seni kor ateşe atacak bir gün.

Hüzün sarayında yıllanan şahım.
Gamzede tahtında son padişahım.
Armağan ettiğin hasretim ahım,
Her iki yakandan tutacak bir gün.

GİZLERİM

Umutsuz sevdanın peşinden koşar,
Yorgun olduğumu gizlerim senden.
Ayrılık çölünde yollara düşer,
Sürgün olduğumu gizlerim senden.

Her yanım yaralı, attığın taşla,
Ayrılmam dedikçe, ağıta başla.
Yaz yağmuru gibi döktüğün yaşla,
Vurgun olduğumu gizlerim senden.

Her sabah dirilir, her akşam ölür,
Bir tatlı sözünde bin umut bulur,
Gönlüme yaptığın yanlışı bilir,
Ergin olduğumu gizlerim senden.

Ayrıldım desen de, bitmiyor göçün,
Mağlubu olmuşum, hasretle maçın.
Zoraki gülerim, hatırın için,
Kırgın olduğumu gizlerim senden.

Ne kadar kastetse alevin cana,
Savrulan külleri göstermem sana.
Bir tek selamını duymak uğruna,
Dargın olduğumu gizlerim senden.

DİLİM VARMIYOR

Bahtımı bağladın, senin de bahtın,
Kırılsın demeye dilim varmıyor.
Gönlünden hesabı yalanın ahtın,
Sorulsun demeye dilim varmıyor.

Meyi derman bilip, meyhanelerde,
Bir yırtık resimle içtiğin yerde,
Cimri meyhaneci düştüğün derde,
Darılsın demeye dilim varmıyor.

Köprü altlarında dolandığında,
Gözlerin hasretle sulandığında,
Yüreğin kederle bulandığında,
Durulsun demeye dilim varmıyor.

Alnıma yazılan utanmaz kader,
Seni arsız etti, beni derbeder.
Ne zaman yolların sevdaya gider,
Yarılsın demeye dilim varmıyor.

Birisi senin de kuyunu kazar,
Defter gözlerine, ağıtlar yazar.
Yalan çarşısında gönlüne pazar,
Kurulsun demeye dilim varmıyor.

Yüce sevdamıza verdiğin ceza,
Hazin beste olsun, gönlünde saza.
Duygusuz yüreğin bir vefasıza,
Vurulsun demeye dilim varmıyor.

Ektiğin güllerden beklerken gonca,
Bahçende yeşersin, kurusun yonca.
Zulmünün hesabı ömrün boyunca,
Sorulsun demeye dilim varmıyor.

Açtığın yaradan damlayan kanlar,
Dökülsün başına güldüğün anlar,
İncecik beline kara yılanlar,
Sarılsın demeye dilim varmıyor.

YOLCUSUZ YOLLAR

Yanlış bir zamanda geldin dünyaya,
Efsane sevgiler özleme gönül.
Ne atlı görünür, ne de bir yaya,
Yolcusuz yolları gözleme gönül.

Aradığın yoktur, koca cihanda,
Ağlayıp gezersin küflenmiş handa.
Âleme sığmayan sevginle yan da,
Sevda alevini közleme gönül.

Büyülü gizlerle söylersin sözü,
Dinlemiş görünen bırakır sızı.
Sevdin de ne oldu, son vefasızı?
Kıymet bilmeyeni nazlama gönül.

Hilebaz seveni Leylâ sanarak,
Arıya dönersin, güle konarak,
Kendi kovanında bala banarak,
Ömrünü yalanla yüzleme gönül.

Yıllarca aradın, nerede eşin?
Vuslat veresiye, ayrılık peşin.
Sırlarını sakla, kendini düşün,
Riyakâr Leylâ'ya sözleme gönül.

Ne zaman sevdinse, dertlere daldın,
Ömrümü sürüdün, taşlara çaldın.
Sevgisiz âlemde gariban kaldın,
Boşuna ağlayıp sızlama gönül.

Bahtına sarıldın, kavgan felekle,
Hasret romanına ciltleri ekle.
Yolcusuz yolların başında bekle,
Huyunu bilirim, gizleme gönül.

UMUT SALINCAĞI

Gözleri ufukta, sevda yolcusu,
Her sevda uğruna ölünür sanma.
Aklını kandırır, gönül falcısı,
Mecnun aramakla bulunur sanma.
.
Bahtına adanmış sevda var serde,
Öğren sevilmeyi, sırrıma er de.
Mateme sararak gittiğin yerde,
Sevda şarkıları çalınır sanma,
.
Şeytanlar çirkini güzelde saklar,
Dönüşü olmayan yolu salıklar.
Yüzdüğü denizi bilmez balıklar,
Okyanus pazardan alınır sanma.
.
Zirvede bulutsun, gönül dağında,
En yüce sultansın, yar kucağında.
Umut bahçesinin salıncağında,
Bekleyen her zaman salınır sanma.
.
Düşünür beyinler, söyler dudaklar,
Tarih her acıyı özenle saklar.
Gelecek nesiller okuyacaklar,
Kendini vefalı bilinir sanma.
.
Sana gönül veren sarhoş serseri,
Dünyaya gelmedi, Mecnun'dan beri.
Ellerde bularak, bendeki yeri,
Her iki cihanda kalınır sanma.

KIYAMIYORUM
.
Usandım diyemem, ölçüp biçmekten,
Arşını bir yana koyamıyorum.
Hüzün bardağında sevda içmekten,
Çok fena sarhoşum, ayamıyorum.
.
Üzdün dünlerimi, bozdun yarını,
İnatla kazarsın, aşk mezârını.
Silmeye gönlünün mektuplarını,
Elimi silgiye koyamıyorum.
.
Piştim ateşinde, döndüm veliye,
İşkence yakışmaz, mahzun köleye.
Ayrılık zehiri elinden diye,
Ne kadar içsem de doyamıyorum.
.
Ben miyim bu kadar ucuz saydığın,
Sevda sokağında çöpe koyduğun?
Akılsız gönlünle, körce uyduğun,
Hilebaz şeytana uyamıyorum.
.
Ziyaret misali, kırdığın dala,
Gönül niyetimi bağlarım hala.
Meçhule yolcuyum, bindiğim sala,
Umut küreğini dayamıyorum.
.
Gönlümün sazında hasret tangosu,
Mızrabın ucunda sitem çıngısı.
Gözlerin acımaz, infaz mangası,
Yediğim kurşunu sayamıyorum.
.
Kepaze gönlüme, kezzap dökerdim,
Çelik mengenede, ahla sıkardım.
Öfkemi alamaz, kibrit çakardım,
İçinde sen varsın, kıyamıyorum...

KARAR
.
Suçunu feleğe gammazlıktayım,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
Sırat Köprüsü'nde cambazlıktayım,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
.
Hayallerim Karun, bahtım fukara,
Yorgun tırmanırım, kayalıklara,
Hasret ipi kesti, ellerim yara,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
.
Sabahın köründe açıldı kapı,
Kolumu bağladı, sevdanın ipi,
Celladın elinde baltanın sapı,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
.
Gönlün bende kalsın, razıyım naza.
Gözlerin bestedir, çaldığım saza.
Hasretin ödüldür, mutluluk ceza,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
.
Tepemde ayrılık kuşları var da,
Kıyısı olmayan okyanuslarda,
Yüzmeyi bilmeden kalmışım darda,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.
.
Bir sevgi dağıyım, çökerim yarın,
Zirveye ermeden, dönüş kararın,
Dışında bıraktı, haritaların,
Sağ yanımda hüzün, sol yanımda sen.

SUÇ BENDE
.
Sebep sen değilsin çaresiz derde,
Derdinden zevk alan hallerim suçlu.
Yarlardan aşağı düştüğüm yerde,
Tutunca kırılan dallarım suçlu.
.
Başımı vurduğum son taştan sonra,
Yenilen olduğum uğraştan sonra,
Aklımı yitirip, bu yaştan sonra,
Gönlümde susmayan dillerim suçlu.
.
Geceyi sabaha eklediğimde,
Sabahtan mucize beklediğimde,
Toz kadar umudu yüklediğimde,
Okyanusta batan sallarım suçlu.
.
Sevda sarhoşuna tuzaklar kuran,
Hüzün yüklerini sırtıma vuran,
Sana bir bakışlık arada duran,
Erişmeden biten yollarım suçlu.
.
Solumda çırpınan şu hin oğlu hin,
Ömrümü zehreden akılsız kâhin.
Ne senin suçun var, ne de talihin,
Gönlümü besleyen kullarım suçlu.
.
Düşlere daldığım dost gecelerde,
Aramıza girmez karanlık perde.
Gözünü kırparsın, en yücelerde,
Yıldıza uzanan ellerim suçlu.

GİDİYOR MUSUN ?

Topladın çadırı, gönül kampından,
Borcunu bilmeden, gidiyor musun?
Çatal kirpikleri, ıslanmış kından,
Çıkarıp silmeden, gidiyor musun?
.
Yılların gizemi, saklar yerini,
Saçlarına asar, ümitlerini,
Yerimi alacak, başka birini,
Arayıp bulmadan, gidiyor musun?
.
Bırak gözlerimde, hazin türkünü,
Daha ilk adımda, unut arkanı.
Bahtıma sardığın, hüzün hırkanı,
Soyarak almadan, gidiyor musun?
.
Yarın döner gibi, elini uzat,
Kalana boşver de, gideni gözet.
Aşkın kitabından, yazdığın özet,
Kâğıdı dolmadan, gidiyor musun?
.
Beklenmez sellerin, bozdu baharı,
Usta hırsızlıkmış, gönlünün kârı.
Dünyamı süsleyen, hatıraları,
Toplayıp çalmadan, gidiyor musun?
.
Sırlar türbesinde, sevda adağın,
Yerine gelirken, titrer dudağın.
Hasreti yükleyip, yıktığın dağın,
Altında kalmadan, gidiyor musun?
.
Ömrün satlık maldır, yılların pazar,
Özgürlük puluna, sat azar azar.
Ardında bırakıp, bir taze mezar,
Toprağı solmadan, gidiyor musun?
.
AHIMSIN GÜNAHIMSIN

.........................-Gönül Han'ıma-
Sürgünde yaşadım, yıllar boyunca,
Eski sürgünlüğün, günahı bana.
Kalbimin özünde, seni duyunca,
Yeni sürgünlüğün, günahı sana.

Yüzümü güldürmez, yediğim vurgun,
Vefasız kaderim, yıllara dargın.
Sevdama acımaz, vurursun her gün,
Bunca vurgunluğun, günahı sana.

Kırıklar içinde, ne yollar aştım.
Ferhat'la arkadaş, Kerem'le eştim,
Kırılmış kanatla, kapına düştüm,
Bunca kırgınlığın, günahı sana.

Zekâsız bahtımdan, beklerken yardım,
Bahtsızlar yurdunda, bir tek ben vardım.
Ne zaman sevdimse, dertlere sardım,
Bunca sargınlığın, günahı sana.

Vefasız yüzünden, bozuldu bağım,
Hasret bulutunun, çöktüğü dağım.
Bahta dargınlıkla, tükendi çağım,
Bunca dargınlığın, günahı sana.

Âleme bedeldir, kınalı saçın,
Sevmeyi bilmemek, en ağır suçun.
Yoruldum aşkımı, anlatmak için,
Bunca yorgunluğun, günahı sana.

Ölürüm yoluna, bırakma dersin,
Kurbanı olmuşum, verdiğin dersin.
Hüzün tuzağını, kurar gidersin,
Bunca kurgunluğun, günahı sana.

Yokmuş sevgilinin, senden yamanı,
Duyma imdadımı, duyma amanı,
Yaktığın ateşin, bitmez dumanı,
Artık son sürgünün, geldi zamanı,
Candan sürgünlüğün, günahı sana.

ÇILGINA DÖNDÜM
.
Mahzunluk ilminde, buluşlar yapan,
Gönül âleminde, bilgine döndüm.
Geçtiğin yerlerin, taşını öpen,
Mecnunluk yolunda, ölgüne döndüm.
.
İmdat sezmedin mi, sessiz çağrımda?
Arttıran ilaçsın, bitmez ağrımda,
Ateşli hastalık, oldun bağrımda,
Sevdikçe yayılan, salgına döndüm.
.
Sevgi denizinin, dibine battım,
İnsafsız hayalin, koynunda yattım.
Hasret treninin, önüne attım,
Gönlüm heba oldu, yılgına döndüm.
.
Gezdiğim yolların, yokuşu sarptı,
Uçurum başında, yaptığım harptı,
Hüzün bulutundan, yıldırım çarptı,
Altında yürüdüm, dalgına döndüm.
.
Sevgisiz aklını, çelerken şeytan,
Bahtımla feleğe, okurum meydan,
Zavallı ömrüme, kıyarken sevdan,
İsyanla hıçkırdım, çılgına döndüm.
.
Farzet ki, yaşarım, binlerce sene,
Simanın mekânı, yüreğim yine.
Zulümler icadet, gönlümde dene,
Hepsine alıştım, algına döndüm.

TEHDİTNAME

Kaçmakla elimden kurtulamazsın,
Peşinden koşturup, kızdırma beni.
Elimden alacak dost bulamazsın,
Kapısız mahpusa tıkarım seni.
.
Hüzünlü bestesin, çaldığım saza,
Sarılma inada, tükensin eza,
Sana vereceğim en ağır ceza,
Sevgi güneşimde yakarım seni.
.
Tehdidim ciddidir, yabana atma,
İnadın koynunda, sitemle yatma,
Başını bu kadar, göklerde tutma,
Sevdama kul eder, bükerim seni.
.
Asla vazgeçemem, ömürsün bende,
Elinden kurtuldum, dediğin anda,
Gönlümün çilingir sofralarında,
Hasret mezesine sıkarım seni.
.
Büyüne kapılmak, kaçılmaz kader,
Yaratan bahtımı, bahtına adar,
Tehdit ettim diye, korkma o kadar,
Prensesim yapar, vakarım seni.
.
Hüzünlü sırrımın şen sultanısın,
Sızlayan kalbimin kırık yanısın,
Mevsimi olmayan gül fidanısın,
Çilekeş ömrüme ekerim seni.
.
Geceler boyunca resmini öper,
Güneşte serseri yollara sapar,
Yendikçe çoğalan kuş yemi yapar,
Gönül bülbülüme dökerim seni...

DOYMADIM SANA

Aklımdan bin türlü kötülük geçti,
Günlerce düşündüm, kıymadım sana.
Sevmek yüreğimde yıllanan suçtu,
Seninle işledim, doymadım sana.
.
Sabahlar geç gelir, gün çabuk biter,
Ayrılık aslanı, pençeyi atar.
Mahzun gecelerde, sabaha kadar,
Yanarak düşledim, doymadım sana.
.
Gözlerin doktorum, reçete hani?
Bilinmez dert imiş, koyduğu tanı.
Unut gitsin diyen, fitne şeytanı,
Öfkeyle taşladım, doymadım sana.
.
Ömrüme yükledin, tükenmez gamı,
Kimseye diyemem, sevda saklımı.
Sevgi kazanında yarım aklımı,
Umutla haşladım, doymadım sana.
.
Fatih'in topları, yıkmaz surumu,
Cehennem ateşi, çözmez karımı.
Suları kurumuş, göz pınarımı,
Özlemle yaşadım, doymadım sana.
.
Hüzün sarayımda, sürerim sefa,
Gönlüme bayramdır, ettiğin cefa.
Yazdığın romana, bilmem kaç defa,
Yeniden başladım, doymadım sana.

GÖNLÜMÜN SEVDA GELİNİ
.
Aldırma güzelim, ah ettiğime,
Anımda duamla, yaşar gidersin.
Kul köle olurum, şah ettiğime,
Zavallı gönlümü boşar gidersin.
.
Yaşarım yaptığın, gamdan şatoda,
Hasret kapısını, açtığın oda,
İçinde düştüğüm, dipsiz kuyuda,
Hüzün tünelini eşer gidersin.
.
Beddua edemem, kıyamam sana,
Unut bu sevdayı, gül kana kana.
Gözünün ucuyla bakma arkana,
Perişan halime şaşar gidersin.
.
Olur ya bir gün de, düşersen dara,
Hızır'dan öndeyim, kaygısız ara.
Belki kanamazdı, açtığın yara,
Islak kirpiğinle deşer gidersin.
.
Gönül nikahımız kalacak sende,
Sevda gelinimsin, ebedi bende.
Gönlümün yolunun zıddı bir yönde,
Mutluluk eline koşar gidersin.
.
Herkes kaderinde alır yerini,
Bulursun benden de iyi birini.
Gönül bahçemdeki sevgilerini,
Dağıtan sel olur, taşar gidersin.
.
Adını söylemez, saklar nefesim,
Gönlüme dost kalsın, verdiğin resim.
Ömründen silinsin, adım adresim,
Yüce sevdamızı aşar gidersin.

BENİ GÖRECEKSİN

Dallarda yapraklar yüreğim gibi,
Beni göreceksin, oraya baksan.
Çöllerdeki Mecnun çırağım gibi...
Beni göreceksin, nereye baksan.

Beni unutturmaz, uzaklar sana,
Başını çevirip, baktığın yana,
Ne zaman rastlasan, bir ağlayana,
Beni göreceksin, nereye baksan.

El ele tutuşan sevgililerde,
Her günbatımında ve her seherde,
Yattığın, kalktığın, gezdiğin yerde,
Beni göreceksin, nereye baksan.

Denizlere girsen, denizler azar,
Sevdam yunus olur, peşinden yüzer.
Dalgalar aşkımın resmini çizer,
Beni göreceksin, nereye baksan.

İstediğin kadar kaçmayı dene.
Sevdamın soluğu çarpar ensene,
Peşinden koşacak, binlerce sene,
Beni göreceksin, nereye baksan.


Yalnızlık Rüzgârı
.
Umut gölü tutmaz, sevgiden maya,
Bahtımı yazarım, bulanık suya.
Müebbet mahkûmken unutulmaya,
Yakama yapışır, yırtar yalnızlık.
.
Hüzün bulutları dolaşır dağı,
Hasret böcekleri kurutur bağı.
Her akşam bir taze mezar toprağı,
Olur da üstümü örter yalnızlık.
.
Halime baktıkça hüznüm çoğalır,
Bir eski sevdada aklım dağılır.
Usta kuyumcudur, vitrinden alır,
Bozuk terazide tartar yalnızlık.
.
Yüreğim Karun'dan daha zengin de,
Seven bulamadı, kendi denginde.
Gönül ormanında çıkan yangında,
Çılgın rüzgâr olur, artar yalnızlık.
.
Bir sevgi damlası ararım çölde,
Okyanuslar aştım, boğuldum gölde.
Kahve gözlüm ile birlikte gel de,
Beni bu çileden kurtar yalnızlık


Ben Sevdadan Ölürüm

Bir yanından boşalır, bir yandan dolar masa,
Göz şarabı içerim, gönlüme tıka basa,
Bir de sanat müziği besteleri olmasa,
Herkes ayrı bir dertten, ben sevdadan ölürüm.

Melül mahzun yaşarım, felekten gün çalmadan,
Yarım doğmuş gönlümün, yarısını bulmadan,
Düşlerime taht kuran, vuslat günü gelmeden,
Herkes ayrı bir dertten, ben sevdadan ölürüm.

Gönlüm bir saz ekibi, yüreğim beste hane,
Ruhum sevda hastası, bedenim hasta hane,
Allah bana sev demiş, sevgililer bahane,
Herkes ayrı bir dertten, ben sevdadan ölürüm

Hasret Durağı

Erciyes'in tepesinden,
El salladım, sana doğru.
Yüce dağlar ötesinden,
Gül yolladım, sana doğru.

Hüzünlerim üfler ney'e,
Posta gelmez, yıkık köye.
Pul parası yoktur diye,
Pul yolladım, sana doğru.

Telefondu, sevgi dostu,
Derbederlik hattı kesti.
Ağzındaki dilin sustu,
Dil yolladım, sana doğru.

Çiçek gelse de hastaya,
Dikenler dolmuş desteye.
Gönlümü verdim postaya,
Kul yolladım, sana doğru.

Geçtim sevda otağından,
Öptüm gönül eteğinden,
Bin bir sevgi peteğinden,
Bal yolladım, sana doğru.

Aşılmayan kahır dağı,
Hasretimin son durağı,
Umut nikahlı yüreği,
Dul yolladım, sana doğru.

Bahtımın Peşinde

Nasılsa alıştım, göçük altında,
Çırpına çırpına yaşar giderim.
Sağlam kılıç durmaz, kırılmış kında,
Bilinmez yollara düşer giderim.

Çözülmez sanırdım, sevginin bağı,
Onun son yanlışı bitirdi çağı.
Durgun görünse de gönül ırmağı,
Vadinin dibinden coşar giderim.

Gür ateşler yanar, duman tütmeden,
Hiç duman tüter mi, sevgi bitmeden?
Halimi kimseye belli etmeden,
Kırgınlık korunda pişer giderim.

Hüzündür gönlümün çürüten pası,
Mecnunu üzer mi, sevenin hası?
Beş ömür'e sığmaz, verdiği yası,
Yüklenir, dağları aşar giderim.

Bir devi devirdi, küçücük yalan,
Sevgi cennetimdir, sararıp solan.
Doğduğumdan beri firarda olan,
Bahtımın izinden koşar giderim.

Divane

Bu yalan alemden göçüp giderken,
Sevdamızdan başka eserim yoktur.
Sana varmak için dua ederken,
Hasretle dolmuşum, haberim yoktur.

Her gün batımında, düşerken gama,
Düşleri sararım, gelen akşama.
Gönlümün içinde, mahkumsun ama,
Uzakta kalmışım, haberim yoktur.

Sevinçler sevginin sırtında yüklü,
Sevgiler dağların ardında saklı,
Gamze çukurunda kaybolan aklı,
Gözünde bulmuşum, haberim yoktur.

Hüzün şarkısını yasta dinleyen,
Gönlümün sazıdır, ahla inleyen.
Bütün umutları hiç dönülmeyen,
Yollara salmışım, haberim yoktur.

Karanlık gecemde yolları tuttum,
En güzel ev olan gönlüne gittim,
Ömrümde bir kere hırsızlık ettim,
Hüzünler çalmışım, haberim yoktur.

Dünya dedikleri hınzır pazarda,
Yıllarım çalınmış, kalmışım darda.
Ölüm sonrasında bir umut var da,
Tek onu almışım, haberim yoktur.

Sevgi yangınında küllendi sine,
Aşktan şikâyetim olmadı yine.
Seni yaratanın maharetine,
Sevdalı olmuşum, haberim yoktur.


SERSERİ

Ne bir selam geldi, ne haber senden,
Unuttun sen beni yıllardan beri.
Sakın aynı şeyi bekleme benden,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Hayalinle dostum, seninle düşman,
Özlemle arkadaş, sevgiye pişman,
Yürekten sevmişse unutmaz insan,
Ben hala aşığım, hala serseri.

İçimde bir sevda yanar derinden,
Gönlümü kırdın sen, nice yerinden,
Teselli beklerim resimlerinden,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Sevgine tutkunum, esrarkeş gibi,
Gözlerin gönlümde bir güneş gibi,
Hayalin benimle yaşar, eş gibi,
Ben hala aşığım, hala serseri.

Yıllar ne acılar kattı, gönlüme,
Ayrılığın neler etti, gönlüme,
En çok da unutman yetti, gönlüme,
Ben hala aşığım, hala serseri.


İki Göz İki Çeşme

İzini sürerim, haberin gelir,
Kalemin ucunda yazı dediler.
Arada dostunun yanında kalır,
Bırakmış cilveyi, nazı dediler.

Bir zaman elimi sıkan ellerin,
Boynuna sarılır, yaban ellerin.
Yalnız bana mıydı, aslan hallerin?
Bir kurdun yanında kuzu dediler.

Ayrılık istedin, hayıra yordum.
Sabır saatini gönlüme kurdum.
Birlikte gezdiğin dostlara sordum,
Avcının yanında tazı dediler.

Haberin yok ama yayılmış ünün,
Ağlaya sızlaya geçermiş günün.
Göbekli posbıyık bir türkücünün,
Kucağa oturmuş sazı dediler.

Yolların çukuru sakınmaz körü.
Sonunda bulmuşsun, layığın yeri.
Dağlayıp gittiğin günlerden beri,
Piknik ateşinin közü dediler.

Sana yakışmadı, ellere koşman,
Ben hala dostunum, sen hala düşman.
Hallerinden belli, herhalde pişman,
İki çeşme olmuş, gözü dediler.
 


Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir.

  
Son Güncelleme ( Pazar, 09 Aralık 2007 )
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk