Besteciler.org 2006-2016
Anasayfa arrow AdanZye arrow Index arrow Şiir Köşesi arrow Şiir Köşesi   
Pazar, 06 Ekim 2024
Anasayfa
AdanZye
Besteciler
Söz Yazarları
Amatör Söz Yazarları
Bestelenmiş Sözler
Video Paylaşım
Şairler & Şiirleri
Yılmaz Tatlıses
Erdal Erdoğan
Site İçi Arama
Super.Besteciler.org
Besteciler 2017
besteciler6

bestecilerlogo01.jpg

HEPSI |0-9 |A |B |C |Ç |D |E |F |G |Ğ |H |I |İ |J |K |L |M |N |O |Ö |P |R |S |Ş |T |U |Ü |V |Y |Z

Index arrow Şiir Köşesi arrow Şiir Köşesi

Halil Gülel PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Cuma, 13 Temmuz 2007

Sample Image

ANNECİĞİM

Dünyanın en güzel çiçeklerinden
Sunarım bir demet gör anneciğim.
Çalışıp yorulan o ellerinden
Öpmek istiyorum ver anneciğim.

Gülünce gözlerin içinden güldün
Hasta oldum, benden çok önce soldun
Sabaha kadar hep uyanık kaldın
Üşüyorum, beni sar anneciğim.

Ödenmez hizmetin ne versem sana
Canından can kattın canından bana
Besledin büyüttün mutlu yarına
Yürüsün sevgiyle der anneciğim.

Diken batsa bana ıslanır gözün,
Şifa verir baldan tatlıdır sözün,
Değse dudağıma o güzel yüzün
Doldurur gönlümü nur anneciğim.

Sen benim yazımsın, ben ilkbaharın,
Gönlünde açtığım izler çok derin,
Senin kalbinde her çocuğa yerin
Bendeyse bir sana var anneciğim.

ALLAH İÇİN OKU

Öğrendikçe ufkun aydınlanacak
Işık saçacaksın sen de yarına.
Gül yüzün gülecek özün gülecek
Yollar açacaksın sen de yarına.

Ümitli ol, yılma, sabır et zora
Bir garip gitsen de yaban diyara
Kederlenip etme günleri kara
Bir gün biçeceksin sen de yarına.

“Oku” Allah için oku ilk önce
Bilgiyle – imanla insan bilince
Varmakta bu yollar vakti gelince
Engel geçeceksin sen de yarına.

Bellidir görevin ilk evvel düşün
Yap onu ki sonra ağrımaz başın
Kırma hiç kimseyi doğruluk işin
Bunu seçeceksin sen de yarına.

Hayattan tecrübe gerçek nasihat
Alırsan bilimi edersin rahat
Allah’a inanmak en büyük servet
Böyle uçacaksın sen de yarına.

ÖZÜNÜ SEVGİDE ISIT

Gün gelir yüreğin üşürse eğer
Sabırla özünü sevgide ısıt.
Olsa da geceler uzun gün doğar
Aydınlık yüzünü sevgide ısıt.

Çalış önce çalış kendini ezme
İncele dünyayı boş yere gezme
Öfkeyle kalkarak herkese kızma
Ağlatma gözünü sevgide ısıt.

Yalnızlık çok zordur çıkma kenara
Dost ol, hoşgörüyle yaklaş, dost ara
Gün gelip gitsen de uzak diyara
Çoğa say azını sevgide ısıt.

Kökünü unutma mevcut dalların
Ümit et ki açık olsun yolların
Dikensiz olursa bir de dillerin
Söylerken sözünü sevgide ısıt.

Hakk’a inan kuvvet verecek iman
Dua et Allah’a yalvar her zaman
Harcama kendini sabır et aman
Doğru yaz yazını sevgide ısıt.

ÖFKENE HAKİM OL


Gittiğin yerlerde alem bir başka
Kimi ayrı renkte dilde konuşur.
Farklı düşünceler olacak önce
Herkes kendine has yolda konuşur.

Can sıkar bu dünya tek renk olursa
Zenginliktir özde farklılık varsa
Hoşgörüyle insan insanı sarsa
Barışla mutlu bir halde konuşur.

Öfkene hakim ol, etme ağır söz
Gün gelip bakınca kızarmasın yüz
Bir ömrün kışı var değil hepsi yaz
Dikeni olsa da gülde konuşur.

Eller çekmez nazı sabır et hemen
İstediğin olmaz bekle bir zaman
Tek yoldaşın olsun yürekte iman
Dilin kemiği yok elde konuşur.

Bırakmaz Yaradan kulunu darda
Daha ne güzel gün mevcut alemde
Deftere dökülsün sırrın kalemde
Var ise bir ömür yılda konuşur.

KEM SÖZ İNSANA AR EDER

Olursan karamsar kararır ufuk
Bencillik gözleri kör eder inan.
Altın düşse yere paslanmaz asla
Dedi – kodu günü dar eder inan.

Önyargı kapatır yürekte kapı
İçinden yıkılır en sağlam yapı
Üzümün çöpü var armudun sapı
Bir kem söz insana ar eder inan.

Mesafe uzaktır gönüller yakın
İmanla olmalı her yerde farkın
Ne yasak ettiyse Hakk ondan sakın
Yoksa kolay işi zor eder inan.

Kibir etme cümle insan aynı öz
Yüreği aydındır, kara olsa yüz
Kırk kere düşün bir kere çıksın söz
Doğruysa tatlıysa var eder inan.

Üç günlük zevk için sonsuzu yakma
Senin bir gayen var, başı boş akma
Üşenme, gayret et, yarını yıkma
İmanla çalışan kâr eder inan.

OCAĞIN VARDIR

“Yalnızım” diyerek kahretme asla
Bir yurdun bir evin ocağın vardır.
Konmasın baykuşlar gelip hevesle
Ananda atanda kucağın vardır.

Olmasa da mal mülk alnımız aktır
Bizden sana asla bir leke yoktur
Dikkat et “Gül kızım” düşmanın çoktur
Gönlümüz de sevgi sıcağın vardır.

Bu hasret yaşları döktürse göze
Sen mutlu oldukça bayramdır bize
Geliriz inşallah yarın yüz yüze
Akıl denen keskin bıçağın vardır.

Kahretme hayata mazin çok zengin
Yüksekte olsan da gönlün pek engin
Terk etme aslını var mıdır dengin
Bin yıllık köklerin saçağın vardır.

Bir el etsen yurdun yuvan var işte
Allah sağlık versin iman en başta
Bırakmaz Mevlâ’mız kulu yokuşta
Gönlümüzde köşe bucağın vardır.

GÜZELLİK EDEBİ ERKANLA

Üç günlük olsa da minik bir kuşu
Uçurmak ne zordur sen bilemezsin.
Dayanmak hasrete bir sabır işi
Ateştir, bir kordur sen bilemezsin.

Teni tenimizden et tırnak gibi
Canı canımızdan ayrılmaz sevgi
Yükseltir insanı imanla – bilgi
Yoksa dünya dardır sen bilemezsin.

Güzellik edebi erkânla gelir
Ahlakı hak olan Hakk aşkı alır
Ne yapılsa sanma dünyada kalır
Hakk divanı vardır sen bilemezsin.

Yardım et düşküne güzel söz söyle
Helal kazan başa çökmesin belâ
Geçmesin bu hayat bir de nafile
El lokması ardır sen bilemezsin.

Uçtuğun dallara eyle çok dikkat
Acı da olsa sen söyle hakikat
Baba evindeki gibi bir rahat
Bulunmaz bir yerdir sen bilemezsin

HIRSA ESİR OLMA

Yok ise gayesi insanın özde
Belirsiz bir yöne akar boşuna.
Görülmeli hedef en evvel gözde
Yoksa kendisini yıkar boşuna.

Düzenli ol, dürüst ol, çok çalış
Hakka hakikate yönel ve alış
Huzur verir inan yaparsan buluş
Tembeller içinden çöker boşuna.

Dağlar yüce dağlar aşılır bir gün
Yeter ki sağ olsun ruhun ve beden
Her şey olur vakti geldiği zaman
Hazır ol gafletin yakar boşuna.

İstemek yetmez ki yürümek gerek
Amaçlar olmaz ki amaçlar ırak
Aşk ile attıkça aşk ile yürek
Düşmanın oyunu çıkar boşuna.

Hırsa esir olma akıllı yürü
Manasız boş yere sorma bir soru
Her şeyden önce ar namusu koru
Yoksa gözyaşını döker boşuna.

EKMEĞİ KANLIDIR ELİN

Kanlıdır ekmeği kanlıdır elin
Katığı dikendir lokması taştan.
Yüreğin bir atmaz bir değil dilin
Gam keder yağdırır kar boran baştan.

Yan yana olsan da anlayış uzak
Bakışlar ağırdır sevgiden ırak
Öldürür insanı ettikçe merak
Gözleri kurtarmaz kanlı bir yaştan.

Sabır sebat etmek gerektir önce
Bu günlerde geçer bu günler bence
Gayesini mutlu insan bilince
Çıkar gelir nice çıkar yokuştan.

Bir derdin var ise bırak zamana
Amaçsız gelmedik biz bu cihana
Yanındadır seni doğuran ana
Alırsın selamı uçan her kuştan.

Yalvarırsan yalnız Allah’a yalvar
Kötü insan eder bu dünyayı dar
Ahlakla edeple olur itibar
Hakk aşkı kurtarır kulu ateşten.

NE MUTLU İMAN İÇİNDE

Sabırla delinir sabırla taşlar
Damla damla akar zaman içinde.
Uzaklardan gelir bu göçmen kuşlar
Yol alırlar her gün kervan içinde.

Dalgalar hasretle vurur sahile
Tane tane kumlar dökülür ele
Sabırla kavuşur baharda güle
Bülbül feryat eder figan içinde.

Kimisi yüksekten iniyor düze
Kimisi utanmaz gelsek yüz yüze
Kimi acı katar kimi bal söze
Bir arada yaşar insan içinde.

Dört mevsim var kıştan sonrası bahar
Çok ısrar vermekte bu ömre zarar
Çalışmak eğlence olmalı karar
Yoksa ruhu kalır hüsran içinde.

Başa gelmedik iş olmaz hayatta
Kapanır her yara sabır sebatta
Olunca yükselir temiz niyette
Var ise ne mutlu iman içinde.

BİLİNMEZ GURBET

Yaşamadan insan bilinmez gurbet
Bir garip görünür bir garip inan.
Gün gelip bir dönüş olacak elbet
Bir müddet sürünür bir garip inan.

Uzaklık dağlardan ötedir sanma
Önce üzüp sonra ardından yanma
Mevkiye makama aman aldanma
Aşk ile arınır bir garip inan.

Var ise yürekte aşk denen fikir
Görülmez hiç kimse şekliyle hakir
Altın altındır hep bakırsa bakır
İmanla korunur bir garip inan.

Zalime zorbaya iyisin demek
Gitmesin boşuna verilen emek
Ne zordur yad yaban lokması yemek
Gam keder dürünür bir garip inan.

Doğumla gurbete ayağı attık
Unutunca aşkı dünyaya battık
Bir olmak vuslattır vakti uzattık
Sevgide barınır bir garip inan.

BİR SEVGİ VAR İSE

Karardıkça dünya gül gonca açar
Yürekte bir sevgi var ise eğer.
Kara gün kararıp kalmaz ki geçer
Allah’a imanın gür ise eğer.

“Bencillik” getirir “yalnızlık” başa
Dokunur böylece ayaklar taşa
Sürme hiç kimseyi sürme yokuşa
Kolaylıklar sağla zor ise eğer.

Görünür ahlakla ellerden farkın
Anana – babana oldukça yakın
İlim irfan öğren hor görme sakın
Doğruya doğru de kor ise eğer.

Dalgalar yükselir koşar sahile
Kolayına düşme yapma ha hile
Darılma aptala hele cahile
Sen deme, eller şah der ise eğer.

Hak yoldan ayrılma çok çalış önce
Hakk’a bırak Hakk’a sonucu bence
Müslüman Türk olup milli bilince
Işıktır ne güzel nur ise eğer.

BENİ BİR KOMŞU SEÇTİ

Bir kuş konmuş dala çırpmakta kanat
Sanki bir sevdiği var gibi bekler.
Ötmekte sevinçle yağmura inat
Naz eder diğeri yâr gibi bekler.

Uzatır boynunu endamla gezer
Kanat açar gökte kavisler çizer
Yüreği açıktır gözleri süzer
Sevgi karşılıklı der gibi bakar.

Gelince yanına diğer kuş coşar
Daldan dala atlar sevinir koşar
Sevgiyle olunca ne güzel yaşar
Cevabı yürekte sır gibi bekler.

Dans eder daldaki kuşun yanında
Can verir sevdası mevcut canında
Bir buse alırsa bayram anında
Gönlünde bir ışık nur gibi bekler.

Kanat açtı kuşlar aniden uçtu
Aradan bir hafta çok hızlı geçti
Kendileri beni bir komşu seçti
Aramızda her şey sır gibi bekler.

ÖYLE BİR ALEMDİR

Öyle bir alemdir bu dünya Gül Kız
Haklıyı haksıza yendirir bazen.
Bir çoğu yaparlar yargısız infaz
Bir müddet haklıyı sindirir bazen.

Altın yere düşse paslanmaz asla
Her şeyini yalnız Allah’a yasla
Bilim iste iman iste hevesle
Başkası bu aşkı söndürür bazen.

Çamurla sıvanmaz çamurla güneş
Maşasız oynanmaz el ile ateş
Sakın alma sakın haramsa beleş
Üç beş günlük kandil yandırır bazen.

Gam etme yağsa da başa kar boran
Bilinir doğrunun kadri her zaman
Kuvvetindir kalpte varsa bir iman
Zannetme yalancı kandırır bazen.

İlahi bir emir kabul et kader
Ahlak güzelliği her şeye değer
Yüzünle gelenler özünle gider
Gönül yükseklere kondurur bazen.

SEVİLİRKEN SEV Kİ

Dayanmaz bu yürek dayanmaz naza
Sevilirken sev ki geçmesin sevgi.
Kış darbe vurmakta bahara yaza
Usanıp yabana uçmasın sevgi.

Ne diyor konuşan kulak ver dinle
Dinledikçe akıl yor bir de anla
Söz söyle kırmadan izanla canla
Açıkla yabana kaçmasın sevgi.

Binlerce darının içinde inci
Görününce sağlar kalpte sevinci
Mutluluk isterken yaşlısı genci
Kıymet bilmezleri seçmesin sevgi.

Aşkla yaratılmış aşk ile insan
Herkeste bir olmaz herkeste mekân
Hep olduğun yerde döndüğün zaman
Kara bir sayfayı açmasın sevgi.

Gerdirdin mi ipi kopacak elbet
Hoşgörü yürekte olursa servet
Sabırdır en büyük insanda kuvvet
Dikkat et gözyaşı içmesin sevgi.

GURBET SOĞUTTUR

Ellerin uzanır ufuğa eller
Ağuçlar boş döner gurbet soğuttur.
Anlaşılmaz bakış bir başka diller
Yürek içten yanar gurbet soğuttur.

Bilinmez bir menzil farklı bir kültür
Yabancı bilmez ki yakınlık, hatır
Yazıyla dökmeli dert satır satır
Sabır sebat sınar gurbet soğuttur.

İstekler ardarda dizilir tek tek
Kendini teselli etmeli yürek
Bir yuva analı – babalı gerek
Olmasın göz pınar gurbet soğuttur.

Sayılı gün kalmaz sayılan geçer
Ülküsü olanlar hedefe uçar
Çalışan umuda bir kapı açar
Gönül bir kuş konar gurbet soğuttur.

Denizler durulur dalgalar sakin
Sabırla olmakta gelecek yakın
İmanla ülkünle görünsün farkın
Sabah doğan akşam söner gurbet soğuttur.

KALMAZ YERİNDE

Ümitli ol hayat iniş çıkışlı
Kara gün kararıp kalmaz yerinde.
Her yer düz yol değil çoğu yokuştur
Kara gün kararıp kalmaz yerinde.

Havaya geçmesin havaya boşa
Nakış nakış çile işle her işe
Sen görevini yap kim gelse başa
Aslan yerine it olmaz yerinde.

Kırk yıl taşı kırk yıl sırtında onu
Teşekkürsüz gider – kem sözle sonu
İlime irfana gelince konu
Cahiller hal hatır bilmez yerinde.

Bilen insan ağır başlıdır önce
Hatır gönül sayar aslı bilince
Asalet hırsından evvel gelince
Altın düşse rengi solmaz yerinde.

Anlayış gerektir anlayış servet
Anlayışla geçer dağlardan elbet
Gönülden olursa aşkla muhabbet
Gayret eden işten yılmaz yerinde.

Bir zamanlar bizim köyde çiçekler
Açtıkça açardı bağda bahçede.
Kuşlar kelebekler türlü böcekler
Uçtukça uçardı bağda bahçede.

Meyveyle dolardı sepetle torba
Yamalıktan aslı görünmez urba
Sabah akşam gelir sıcacık çorba
İçtikçe içerdi bağda bahçede.

Otlarda tat vardı ette tat vardı
Gündüz ve gecede hayat vardı
Sohbetler uzundu muhabbet vardı

Aşılırdı dağlar tutup el ele
Koparırdı küçük haber velvele

BAŞA KARIŞMA

Herkesin eğrisi kendine doğru
Ayağa gövdeye başa karışma.
Kimi elden yanar kiminin bağrı
Ne görürse görsün düşe karışma.

Kimi tatlı zülfü yare değerde
Kimi garip yaşar yaban diyarda
Kimi uçar kimi sürünür yerde
Daldan dala konan kuşa karışma.

Davetsiz meclise alma bir sorun
Çağrıldığın yerde mutlaka görün
Tepe takla gitse arzusu yarın
Sana sorulmayan işe karışma.

İlahi bir çizgi zaman mekanda
Gelen gider, kalan yoktur cihanda
Düşen kalkar – kalkan düşer bir anda
Keder mi gençlik mi yaşa karışma.

Kimi yontulmuştur kimisi kalas
İnce bir anlayış beklerken herkes
Söz tesir etmezken bir mermere has
Naylona betona taşa karışma.

OKURSA İNSAN

Ne aydır ne yıldız beyinde güneş
Karanlık nur olur okursa insan.
İşlenir eserde gör nakış nakış
Toplumda yer bulur okursa insan.

Yönlendirmek gerek güzele önce
Anlaşılır hayat özü bilince
Erişir göklere kitap sevince
Binlerce sır bilir okursa insan.

Hem hücreyi tanır hem özü tanır
Gönülden süzülen her sözü tanır
Dört mevsim baharı ve güzü tanır
Güzel eser kalır okursa insan.

Ocakta aydınlık temmuzda ürün
Bildikçe ortadan kalkacak sorun
Bir huzur istersek bir huzur yarın
Can suyu gür gelir okursa insan.

Bilenle bilmeyen olmaz asla bir
Bildikçe alınır zorluğa tedbir
Kitap sabır ister, kitaplı sabır
Ettikçe yâr alır okursa insan.

ALLAH’A GÜVEN

Kar yağsa başına olsa da tufan
Umudun yitirme Allah’a güven.
Eğilme zalime deme el aman
Onuru bitirme Allah’a güven.

Gelen gider kalan yok bu alemde
Barış mevcut barış candan selamda
Aşkı yaşa, aşkın yazsın kalemde
Gam keder götürme Allah’a güven.

Zerafet yansısın önce yüzünde
Ballar balı olsun gönül sözünde
Kapanmasın yollar asla özünde
Felaket getirme Allah’a güven.

Huzur versin cümle yana ihlasın
Sular gibi berrak olup akasın
Göklere yükselsin haklıysa sesin
Namertle oturma Allah’a güven.

Yaradan bırakmaz insanı darda
Gönül vatandadır yaban diyarda
Terk etme gerçeği yansan da korda
İsmini batırma Allah’a güven.

AMAN DİKKAT ET

Parça parça eder kimi meclisi
Çıkar sağlar çıkar aman dikkat et!
Nefret uyandırır kinle herkesi
Nokta için yakar aman dikkat et!

Aldatmasın seni yüzdeki boya
Altınla kaplayıp anlatır riyâ
Olmaz ki arsızda ar namus haya
Nice gönül yıkar aman dikkat et!

Şekline etme söz aynası işi
Uymazsa işine ne acı yaşı
Görkemli biçimde süslense dışı
İçi fena kokar aman dikkat et!

Ne dersen Hakk bilir güzeli ara
Gün gelip inişe gelecek sıra
Kimine pul olur mevki ye para
Kalpten aşkı söker aman dikkat et!

Bilgini imanla güçlendir önce
Hayat mana verir sırlar bilince
Cahiller kabalar fırsat olunca
Gırtlağına çöker aman dikkat et!

GÜN OL GÜNEŞ OL

Sevgiyle parlasın yüreğin aşkla
Aydınlat her yeri gün ol güneş ol.
Karanlık geceler dönsün sehere
Mutluluk dağıtan an ol güneş ol.

Önce kendin inan inansın özün
Güven versin güven herkese sözün
Makyajsız güzellik yansıtsın yüzün
İnsana candan bir can ol güneş ol.

Konuşun söylerken ilk önce dinle
Kimsenin sözünü kesmeden anla
Olacak ne ise varır zamanla
Doğruya götüren yön ol güneş ol.

Nefret olan yerde olmaz ki barış
İnsanlara huzur vermekte yarış
Sevda tarlasına hep karış karış
Ter döküp çalışan sen ol güneş ol.

Arif ol açıkla bir uçtan uca
Dokunacak sözler söyleme güce
Her taraf olsa da karanlık gece
Müjdeli sabaha tan ol güneş ol.

BİR HUZUR OLSUN

İncinsen de sakın incitme asla
Neredeyse orda bir huzur olsun.
Damlayı alsan da sun ele tasla
Veren el iyidir ver huzur olsun.

Zenginliktir farklı fikirler bence
Dağıtma meclisi söz dinle önce
Ne güzeldir alem kalpten sevince
Bu yürekte gayeye var huzur olsun.

Kimisi ak sever kimisi kara
Hayatın merkezi olmasın para
Bazıları açsa yürekte yara
Mazlumu düşkünü sar huzur olsun.

Dalgalan dalganla verme hiç zarar
Haklıdan doğrudan yana ver karar
Zor anda insanlar candan dost arar
Ne derdi var içten sor huzur olsun.

Yaşama sevinci dağıtsın sözün
Ümit var eylesin güldükçe gözün
Kış değil baharı yaşatsın yüzün
İle bir cenneti kur huzur olsun.

GÜLENDEN OLMA

Zannetme gayesiz geldik cihana
Sabah doğup akşam ölenden olma.
İnsanlar üstüne basıp makama
Gözyaşı dökerek gelenden olma.

Ben yarattım deme küçük dağları
İbretle izle ki anla çağları
Koparma sevgiyle olan bağları
Ağlarken insanlar gülenden olma.

Huzur ver herkese kulak ver söze
Hançer vurma açma yaralar öze
Bir gün geleceğiz mutlak yüz yüze
Çıkar için dostu silenden olma.

Karşılıksız versen kahretme sakın
Sevdanın yerini doldurmasın kin
Gözün doymaz yutsan dünyayı yekûn
Hırsı için ezip bölenden olma.

Çocuk sev şefkatle yaşlıya hürmet
Kalp kazanmak ne hoş ne büyük devlet
İnsanın başına dert gelir elbet
Dertlere kayıtsız kalandan olma.

BİR SELAM GÖTÜR

Eylen turnam eylen yaban diyarda
Bizden de bir selam götür o yâre.
Muhabbet yürekte aşk denen korda
Yansa da bir alem götür o yâre.

Üzmesin hiç kimse yabanda onu
Koymasın çaresiz her hangi konu
Döndükçe bu yana nur olsun yönü
Uzak olsun elem götür o yâre.

Gurbetteyiz gurbet içinde gurbet
Bu günler geçecek geçecek elbet
Dünyanın gidişi böyle nihayet
Sıla içi sılam götür o yâre.

El sözü ağırdır zehirden acı
Kalp kırar düşürür baştaki tacı
Baba ocağıdır onun ilacı
Ağlamasın balam götür o yâre.

Geleceği düşün gün doğar yarın
Değerlendir vakti bilgidir kârın
Ahlakla artacak gerçek değerin
Yazacak bir kalem götür o yâre.

SONU DEĞİL ASLA SONU

Ardarda gam keder çökerse başa
Sonu değil asla sonu dünyanın.
Bir yanı gülerken bir yanı ağlar
Böyledir gecesi günü dünyanın.

Mutlaka gecenin ardı sabahtır
Kendine eziyet etmek günahtır
Son pişmanlık fayda vermeyen ahtır
Gidişini aşkla tanı dünyanın.

Besmele çekerek işine başla
Ter döküp bahçeni sevgiyle işle
Paylaşmak ne güzel dost ile eşle
Açılır huzura önü dünyanın.

Karardıkça kara olur gün kara
Vesveseyle iman açmakta yara
Düşürür bir ekmek yaban diyara
Dört mevsim değişir yönü dünyanın.

Derindeyse kökler güçlü olur dal
Etkilemez onu değişik her hal
Gecenin ardından gün doğar normal
Sahibi kim, kalan hani dünyanın.

EŞEK EŞEKLİĞİ

Eşek eşekliği parayla almaz
Her yerde bir eşek olur, bak işte.
Eşek var eşeklik yaptıkça bilmez
Kimi yeni marka bulur, bak işte.

Yük taşır kimisi madalya bekler
Kahkahayla güler ona inekler
Kimi inat eder kimisi tekler
Eşek olan eşek kalır, bak işte.

Sırıtır altından olsa semeri
Yük vuran çok olur artar değeri
Anırsa inletir gökleri yeri
Yük dersen Fizan’dan gelir, bak işte.

Akılı değişmiş bir demir nala
Toz çıkarır varsa ayağı nala
İncikli boncuklu yuları hele
Takınca boynuna bilir, bak işte.

Beygiri kıskanır öküzü horlar
Vermedikçe köşe bucakta zırlar
Nalları dikince yeşerir kırlar
Yerini bir eşek alır, bak işte.

GURBETTE SILA

Düştükçe yadıma gurbette sıla
Yağmur çiselenir gözlerden önce.
Başa gelir başa bin türlü belâ
Buruk acı damlar sözlerden önce.

Ne ezan sesi var ne gülü kokar
Gün olsa da akşam gam keder çöker
Bilmem ki bu yollar nereye çıkar
Dumansız ateştir közlerden önce.

Eden olmaz aşık olanı davet
Şimşek gibi iner yüreğe hasret
Bir türkü söyle bir türkü nihayet
Periler dans eder sazlardan önce.

Bir hüzünlü andır batarken güneş
Memleketten gelen altın olur taş
Yanaklara iner yaş yavaş yavaş
Dökülür yapraklar güzlerden önce.

Bir ince sevdadır seherde ışık
Bu çile etmiştir gurbette aşık
Sıra dağlar oldu kocaman eşik
Yol aldım çöllerden düzlerden önce.

 

HİCRAN ATEŞTİR
 
Yanaklar al al olmuş değsen inan ateştir,
Çıkmıyor amma duman kalpte yanan ateştir.
 
Bir hicran yarasıdır, bahtımın karasıdır,
Sormayın neresidir cana canan ateştir.
 
Sümbül sümbüldür kâkül, zülüfler bir ince gül,
Sevdikçe kalpten bülbül eder figan ateştir.
 
Çehresi aydan aktır, yaklaştıkça ıraktır,
Mekânı bu yürektir fakat hicran ateştir.
 
Saçlar ipektir hele, musikî katar yele,
Aşığım bu güzele yandım aman ateştir.
 
Arar seni rüyâdan, Ressam Halil dünyadan,
Bekler medet hülyâdan gelen derman ateştir.
  
MUHABBET
 
Canım cananım sensin bir gönüldür muhabbet;
Kırılmaz bir dikensin bana güldür muhabbet.
 
Şuh edayla herkesi çınlar kulakta sesi,
Yüreğimin şu hissi güzel dildir muhabbet.
 
Ay efendim ne eda, hayat güzel dünyada,
Olsam bile rüyâda sana yoldur muhabbet.
 
Düşündüğüm korkunç an, olmasın yeter hicran,
Kavuştuğumuz zaman gözden seldir muhabbet.
 
Görür bu aşkı feza, çeksem bin türlü eza,
Kim bilir belki yaza esen yeldir muhabbet.
 
Ressam Halil, etme yas, değil bu aşk bir heves,
Gül kokar nefes nefes en güzeldir muhabbet.
 
DÜŞTÜM YOLA EFENDİM
 
Bir göründün bana, ettin müptelâ efendim,
Aşkınla yanar bu kalp bil ki hâlâ efendim.
 
Hayranın çokmuş fakat vermezlermiş bir rahat,
Cennet gibi bir hayat benden dile efendim.
 
Seni gördüm her yanda bayram olur bir bende,
Senden gelse cihanda türlü belâ efendim.
 
Sanma sakın ırağım, bitmez benim merağım,
Kurbandır bu yüreğim sende kala efendim...
 
Dolunaysın mehtapta, sen varsın her hesapta,
Gerçekte ve serapta çehren alâ efendim.
 
Ressam Halil’i hoş gör, n’olur bir kez derdin sor,
Rüyâ ise hayra yor düştüm yola efendim...
  
BİR AŞK VAR İÇİNDE
 
Sinem kan içinde yanar bu dünyam nar içinde,
Geçiyor bu ömrüm yabancı bir diyar içinde.
 
Bakarım ümitle her seher gün dağlar aşıyor,
Bir gönül sunarım yaşıyor nazlı yâr içinde...
 
Yanaklar al olmuş saçları tel teldir rüzgârda,
Ne desem kaşlara gizliyor bir hançer içinde.
 
Ol dudak dağıtır alemde bal gibi sözleri,
Bir köprü aşığa gözleri ilkbahar içinde.
 
Müjdeler olsun der kim görse benim bu halimi,
Kim tutmuş bilmem ki elimi hep yakar içinde.
 
Koyar mı sağ Ressam Halil’i bu sevda hayatta,
Bir eser kalacak sanatta bir aşk var içinde...
 
GÖNÜLSÜZ DERMAN KALSIN
 
Kalsın efendim kalsın gönülsüz derman kalsın;
Bunca naza dayanmaz yüreğim aman kalsın...
 
Gelmez artık galiba hali uymaz kitaba,
Edilen nazik hitaba boş laflı harman kalsın...
 
Çok övdüm nakış nakış, etti yolumu yokuş,
Göğsüm deldi bir bakış çok tuzlu umman kalsın...
 
Hayran oldum özüne, nasıl kandım sözüne,
Şavkım vurdu yüzüne kaşında keman kalsın...
 
Bir kayığım deryada, sanma ayık dünyada,
Olmam artık rüyâda bu halim yaman kalsın...
 
Ressam Halil öperek, iç dünyası çok berrak,
Ne yol bilir ne durak vuslata zaman kalsın...
 
CAN GİDER
 
İçin için yanarken yüreğimden kan gider;
Arzu ederse canan uğruna bu can gider.
 
Bir ümittir doğan gün vuslat ise bir düğün,
Geçerse hayat yoğun yürekten kurban gider.
 
Destan olmadan dile zevki sefa aşk ile,
Etmeden bir mesele ömürden zaman gider.
 
Düşmeden el ayaktan saray yaptım yürekten,
Görünür ta ıraktan bir gün bu mekân gider.
 
Bakınca bu aşk yanar, sevdasız güneş söner,
Başımda umut döner beyhude devran gider.
 
Ressam Halil özüyle, güzel görür gözüyle,
Bir dilberin sözüyle can gider cihan gider.
 
GÜLDEN GÜZEL
 
Biçilmez baha biçilmez ziyade baldan güzel,
Bil ki senden vazgeçilmez naziksin gülden güzel.
 
Kaşların aleme değer kalem işi bir nakış,
Sanki güneş senden doğar var mı bu halden güzel.
 
Yel vurdukça ipek saça gelir ilkbahar önce,
Dudaklar açılmış gonca renkleri aldan güzel.
 
Sinesi nefis bir yayla süslenmiş dolunayla,
Uyandım hoş bir rüyâyla yorumu faldan güzel.
 
Beller ince endam şirin muhabbeti kalpte derin,
Kim bilir belki de yarın ümidi dilden güzel.
 
Ressam Halil, işi hüner, yürekte bir aşk yanar,
Güzellikle başı döner bir günü yıldan güzel.
 
HASRET
 
Doğduğum günden bu yana; yabana düşürdü hasret
Feryatla geldim cihana dert ile pişirdi hasret.
 
Bu gün yarın ümit ettim, ümit ederken ben bittim,
Sıfırı çoktan tükettim laf ile şişirdi hasret.
 
Bülbül ötmez oldu dalda, söylendi sevdamız yelde,
Sılam desem gurbet elde yolları şaşırdı hasret.
 
Vuslat desem gelir hicran, görmez gözüm duman duman
Binlerce dert yapıp hemen başıma üşürdü hasret.
 
Boşa gezdim gülmez başla ettim hayal olmaz düşle
Gözden akan kanlı yaşla ummanlar taşırdı hasret.
 
Ressam Halil, uzak yakın aman sevdiceğim sakın,
Gurbet ele ettik akın yedi dağ aşırdı hasret.
 
GÖRMEK İSTER MİSİN ?
 
Bir sana açtım gönlümü ne var görmek ister misin?
Sırça bir saray yaptırdım buyur girmek ister misin?
 
Ter basar cümle her yanımı gördüğüm zaman bir seni
Feda ettim her şeyimi bana sormak ister misin?
 
Emir bilir ricayı, güne döndürüp geceyi,
Gönlümde açan goncayı gülü dermek ister misin?
 
Geldikçe başıma bela ettin kendine müptela,
Bunca dertten sonra hâlâ beni yormak ister misin?
 
Etmeden gönüle nazar, aşk derdim yürekten azar,
Düşürüp hicrana diyar diyar sürmek ister misin?
 
Ressam Halil’in yüzü ak, sevgisiyle sudan berrak,
Aşkla beni kara toprak gibi sarmak ister misin?

HAYRAN ETTİ
 
Gözlerinin içinden gülüşün hayran etti;
Gönülden kadir kıymet bilişin hayran etti.
 
Bu tavır bu edada, pek güzelsin dünyada,
Hakikatte rüyâda buluşun hayran etti.
 
Hilâl kaşlar nur saçar al dudak gönül açar,
Saçları yelde uçar oluşun hayran etti.
 
Narin ince belinle tuttun beni elinle,
Koydun yoldan dilinle alışın hayran etti.
 
Fedâ olsun bir sana gün geçse yana yana,
Mutluluk verdin bana gelişin hayran etti.
 
Kanmam içsem soğuk su bitmeyen tatlı duygu,
Ressam Halil, yürek bu doluşun hayran etti.
 
İMAN GELİR YÜREĞE
 

Gönül gözüyle candan canan gelir yüreğe,
Bir kafestir ruha aşkla can gelir yüreğe.
 
Yaklaştıkça al dudaklar hissedilir nefes,
Titrer el ayak bir heyecan gelir yüreğe.
 
Emsalsizdir güzelliği gizlidir esrarı,
Tarifi imkânsız sanki cihan gelir yüreğe.
 
Her nereye ayak bassan bahardır, bayramdır,
İlkbahardan özge bir zaman gelir yüreğe.
 
Fırtınalar durulur gördüğümde bir seni,
Bir sen yokken kar gelir boran gelir yüreğe.
 
Ne güzel yaratmıştır inan seni Yaratan,
Baktıkça Ressam Halil, iman gelir yüreğe.
 
BİR RÜYA İMİŞ MEĞER

 
Bir beyaz at üstünde aydan aydın yüzüyle,
Göz göze geldik göz göze bir peri kızıyla.
 
İpek saçlar tel teldi gözler sinemi deldi,
Yüreğim onda kaldı yaşıyorum iziyle.
 
Dil ayrı sözü başka bildim düşünce aşka,
Beni de alsa keşke giderdim bir sözüyle.
 
O yanaklar gülden al gözleri der bende kal,
Gel gönül kapımı çal yanar aşkın közüyle.
 
Deli doluca seldim, onunla candan güldüm,
Gerçek bir aşkı bildim meftun etti özüyle.
 
Ressam Halil, gün doğar – gelir mi yine tekrar,
Bir rüyâ imiş meğer gördüm dünya gözüyle.
 
ÇIKAR DUMAN YÜREKTEN
 
Yandıkça aşkın ateşi çıkar duman yürekten;
Sel gibi hicran gözyaşı döker hemen yürekten.
 
Söylemek derdim mesele ay yüzlü bir dilbere,
Kaşları uymuş güzele bakar keman yürekten.
 
Letafet belli yüzünden gelse bile bin afet,
Şirindir insan özünden yakar yaman yürekten
 
Feryad-ı figan bülbülü bırakmaz söyler dili,
Çok nadir açan bir gülü kokar iman yürekten
 
Düşmeden bu aşk denize el verdim bir ben size,
Şahane bir tek bu kıza akar zaman yürekten
 
O gözler, tarif imkânsız, yaşanmıyor bir sensiz,
Ressam Halil, aşk dumansız çöker aman yürekten
 

 

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

Son Güncelleme ( Pazartesi, 11 Şubat 2008 )
 
Loading...
Webdesign by Webmedie.dk Webdesign by Webmedie.dk