Ümran Tokmak |
Yazar Administrator | |
Çarşamba, 20 Haziran 2007 | |
Gurbet Hasret oku boşaldı, çıktı gurbet yayından Kurtulmaya çare yok kaderimin ağından Kimsesizlik şehrinden yalnızlık diyarından Bir ömürlük ikamet almak çok zor geliyor. Yabancı sokakları dolaşırım rotasız Bir ileri bir geri, adımlarım amaçsız Kimsesizlik yüzüme sırıtır arsız, arsız Dümenimi hiçliğe salmak çok zor geliyor Ayağım bedenimi, sürüklerken isteksiz, Gördüğüm her şey donuk ve nasıl böyle renksiz Bakışlarda sevgi yok, ses tonları ahenksiz Merhaba diyen bir ses bulmak çok zor geliyor. Yak Beni Haydi uzat elini kırık kanadımı sar Kalu beladan beri içimde hasretin var Beni yaralı koyup nereye böyle ey yar Ya yarama merham sür ya benzin dök yak beni Yüreğime bir acı oturdu ki taş gibi Ömrümü ufaladı hasretin talaş gibi Yerden yere vurduğum sıacalı baş gibi Ya azat et kalsın hür ya çarmıha çak beni Ölüm sunsan elinden içerdim kadeh kadeh Sen şeytanın atına binip diyorsun ki deh Hani anlatırdın ya sevdanı derdim ki peh Ya sakla olsun bir sır ya başına tak beni Sensiz kaç asır yandım sorma bilemiyorum Artık yatırlar gezip seni dilemiyorum Bazen haddimi aşıp biraz ileniyorum Ya elimden tutsun pir yada alsın Hak beni Gidiyor musun Dertli yüreğimi, bir sana oydum Diğer sıfatların hepsini soydum Kalbimin en mahrem yerine koydum Şimdi hançer gibi batıyor musun? Çiçekler büyüttüm, gönül bahçemde Ayrılığın adı yoktu lehçemde Kör mangır denilen, geçmez akçeyle Köle pazarında satıyor musun? Çevirmem yolundan eğlemem seni Sevgiyle anarım, geçen her demi Yıkıpta başıma gönül hanemi Savurup bir yana atıyor musun? Aklı yok derlerdi, sana kananın Güvenip de ateşine yananın Ukde-i hatrı var, bunca senenin Elinin tersiyle itiyor musun? Yüzüne baktığım, anlarmış kârım Hep senin yanıda, sanırdım yerim Elini elimden çekipte yarim Elveda demeden gidiyor musun? Artık gecelere söylerim ninni Ayakta karşılar, doğacak günü Sadece meraktan sorarım hani! Sahi, rahat rahat yatıyor musun? Bakışların Vicdanını temizlermi, döktügün o göz yaşların? Dönüp bakmazdım yüzüne,olmasaydı bakışların. Umurumda değil artık canhıraş yalvarışların Ne gözlerin ne kaşların yalnız masum bakışların Hazanamı döndü yine o güllerin yaprakların Baharın başka yerlerde, benimle mi son baharın Sanki alay eder gibi o kıvrılan dudakların İnci dişin gülüşlerin yalnız masum bakışların Peşinden koşamam daha uçup gitti hayallerim Gerçekleri yeni gördüm, suya indi yelkenlerim. Artık beni kandıramaz döktügün tatlı dillerin Ne gözlerin ne kaşların yalnız masum bakışların Vefadan haberin yoktur gır gır şamata işlerin Ne ilkiydi ne son olur gidişlerin dönüşlerin. Elime yabancı şimdi ipeksi sarı saçların Ne gözlerin ne kaşların yalnız masum bakışların... SENİNLE Birbirine bağlayıp akreple yelkovanı Saniyeyi boş yere döndürelim seninle Hani güneş batarken çakıp ufka zamanı Hayatı tek karede donduralım seninle Yalancıktan üzgün dur naz yapayım ben gene Sahildeki falcıyı kandıralım seninle Tez vakitte evlilik derse tombul çingene Yanağına öpücük konduralım seninle Berdel Köy meclisinde karar alınır verilirken Acı duyulmaz yazık çarmıha gerilirken Sözde vicdanlar memnun defteri dürülürken Yüzlerde gülümseme ferman pozudur berdel Masum günahsız biri kan yerine verilir En ağır işi yapar gene de hor görülür Hiç bir hak talebinde bulunamaz yerilir Anaların dipdiri ölen kızıdır berdel Kanım katlim helaldir diyerek boyun eğer İsteyen kötü söyler isteyen onu döver Sadece iş gücüdür ona verilen değer Vicdanın merhametin çıkan gözüdür berdel Kuma diye satılır itiraz hakkı yoktur Başlık parası zaten kaldığı eve haktır Yemek artarsa alır boğazı bile yüktür Bir köhne zihniyetin kara yüzüdür berdel Kimseyi etkilemez sele dönse gözyaşı Göçertir omuzunu indirir kara kaşı Çaresizce bıçağa uzatır körpe başı Töreye hayatını sunan kuzudur berdel Nerdesin Meltemin ılık ılık esintisi nefesin Kulağıma çalınır, hoş nağmelerde sesin Ellerimi uzatsam, Dokunacak yerdesin Hasretiyle yandığım, arıyorum nerdesin? ... Hasretin yüreğimi, yakıyor kavuruyor Hayalin yamacımda, ayna gibi duruyor Sensizliğe kahretti, nabzım isyan vuruyor İlk baharda kar gibi eriyorum nerdesin? ... Elini bir an bile bırakmadım elimde Yüreğini sıcacık, sakladım yüreğimde Anmadan yaşayamam, adın zikir dilimde Her geceyi ismine, bölüyorum nerdesin? ... Güzellikler seninle, güzelliklerde sensin Gördüğüm her güzelde baktıgım her yerdesin Gönlünden habersizler, güzelliği ne bilsin Başımı sevdalara salıyorum nerdesin Bilsen ki, çalışına nasıl hasrette kapım Ayrılık kaldıracak kudrette değil çapım Unutmaya müsait, yaratılmamış yapım Her nefsimde ateş, soluyorum nerdesin? ... Acıyla çırpınışım, gidiyormu hoşuna Adım uyduramadım, bu kulvarda koşuna Mecalsiz ve dermansız düştüm işte peşine Yollarında bitabım, ölüyorum nerdesin? ... Kasırgaya tutulmuş, zavallı serçe gibi Hani naif kırılgan,incecik sırça gibi Toplayıp dertlerimi sırtıma bohça gibi Bu diyardan ebedi gidiyorum nerdesin? ... Gülnihalimsin Canımın canısın gönlüme yarsın Ruhumun ilacı iyi ki varsın Varsın varlığınla saçım ağarsın Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Hasrete yüz verme burulu kalsın İsterse kapını bin kere çalsın Kolların boynuma her gün dolansın Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Sen huzur iklimim baharım yazım Anamın duası Rab'den niyazım Alım morum karam sütten beyazım Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Ne ince bir zevkin mahsulüsün bak Ey hayat Pınar'ım bırakma çorak Saadet kuşumsun kanatların ak Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Gökkuşağım seni şal bürünürüm Şavkından alır da şad görünürüm Dertlerden azade şen sevinirim Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Iranma gözümden nuru eksilir Aklımın takati kalmaz kesilir Dünyam tepetaklak keper bozulur Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Gülüşün ruhumun hasat anıdır Zifirli gecemin aydın tanıdır Yokluğun helakım Nuh tufanıdır Pür neşem zülâlim gülnihalimsin Canevimde Hüzün Var Dinlemiyorum artık hiccaz ne mahur beste Şarkılara küs tuttum canevimde hüzün var Acı bir çığlık gibi irkilirim her seste Metaneti unuttum canevimde hüzün var Kapım hiç çalınmasın varsın gelmesin posta Gönlüm herkese kırgın yastayım kara yasta Ne düşmana kinim var nede selamım dosta Yüreğimi uyuttum canevimde hüzün var Bir tutam mutluluktu kuytuda sakladığım El sürmeye kıymayıp sadece kokladığım Kimse çalmasın diye kıyamda beklediğim Umutları kuruttum canevimde hüzün var Hayaldeydi mutluluk sadece bir kaç kare Acımadan sökülüp o da atıldı yere Hüzün pusuya sinmiş ben çareden bi çare Elemleri büyüttüm canevimde hüzün var Bir kırık tebessümü yine kederle yudum Saadet menbaından nasibim yok bir yudum Adım nalan uzağa gidemedim bir adım Kendi içimde yittim canevimde hüzün var
Eylül Sarılar giyindin neye bu davet Ayrılık getirme, ölüme evet Ya da bu sevdayı başımdan def et Aşıyor haddini; sevdiğim Eylül Eylüller bahtıma kara düşüyor Menekşe titriyor lale üşüyor Gün vakitsiz doğup erken aşıyor O buruk tadını sevdiğim Eylül Ruhumu bedenden söküyor elin Hicran yarasına dokunur yelin Zarına sebepsin garip bülbülün Sabahın bad-nı sevdiğim Eylül Akıttın gözümden yaş oluk oluk Fırsat ver alayım bir rahat soluk Elveda busesi verdi mutluluk Bir kere şad-ını sevdiğim eylül Sevmeye Değmiyorsun Geç anladım sevgili, git yolun açık olsun Biraz da hazanında başka çiçekler solsun Diliyorum Allah`dan gönlün dengini bulsun Hırsımdan dudağımı gevmeye değmiyorsun Ben başına takmıştım nice 'en'ler tacını Ellerinde bilirdim her derdin ilacını Sukutu hayal ettim yoldun aşkın saçını Olmadığın vech ile övmeye değmiyorsun Bir avuç lav içirdin yandığıma bakmadan Yeni sevgili buldun şu kapıdan çıkmadan Peşinde deli gibi usanmadan bıkmadan Böyle emrine boyun eğmeye değmiyorsun Azap menba-ım yeter kes gönlümden suyunu Bu en son veda'm olsun beğenmedim huyunu Düşman bile utanır yapmazdı bu oyunu Yazık deliler gibi sevmeye değmiyorsun Gönlümden Ayıkladım Ne varsa sen olmayan gönlümden ayıkladım Kırk derece ateşle adını sayıkladım Bir nazar salıverip yüreğini yokladım Beni dağlayan ateş yüreğini dağlamış Bizi birbirimize aynı kement bağlamış Bir ney nağmesi gibiydi ruhuma sinişin Hüzzamı besteleyen ah o hain gülüşün Asırlık ötelerden müjde gibi gelişin Sitem ettim gözüme,mutluluktan ağlamış Bizi birbirimize aynı kement bağlamış Kumrular kanadını mutluluğa çırpıyor Gözünü kelebekler sevgimize kıpıyor Kalbim iki kişilik mutluluğa çarpıyor Bitimsiz sevdamıza meltem şarkı söylemiş Bizi birbirimize aynı kement bağlamış Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır Bu şiirlerin her türlü telif hakkı şairin kendisine veya temsilcilerine aittir |
|
Son Güncelleme ( Cumartesi, 20 Eylül 2008 ) |