Muharrem Akman |
Yazar Administrator | |
Salı, 13 Ocak 2009 | |
![]() Ben bacalardan çıkan dumanlarıda Haykırışlar nasıldı onlarıda unuttum Unuttum kavrulup köz olduğunuzu O facia GRUZU muydu adını bile unuttum Birden dumanlar yükselmişti Galeriden ayaktan kör bacadan Toplanan binbir yürek vardı acıdan O bekleyiş ne zordu tarihinide unuttum Unuttum minnacıkların sorularını Ne zaman geleceklerdi biricik babaları Kurumuş göz pınarlarınıza neler anlatıldıydı Gelmiyeceklerini bir daha nasıl dedim unuttum Tarihler ne söylerlerdi acep o zaman Kaç bir yürektiniz facia geldiği zaman Çok yetimler bıraktınız yitip gittiğinizde Neydi o felaket ALLAH ım sebebini unuttum Unuttum bir bir çıkışınızı ocaktan Bir kavrulmuş beden olduğunuzu sıcaktan Kaçar kaçar topladılar kaldığınız çukurdan Buna nasıl dayandı yürekler acısını unuttum Dualar okundu peşi sıra ardınızdan İsim cisim kaybolmuştu çıktığınızda ocaktan Anladık kimliğinizi taşıdıkları tabuttan Kaçar kaçar defin oldunuz sayısını unuttum Yaşattığınız onca acıya rağmen Bıraktığınız aş ocağını unuttum Unuttum gidişin bir ders olacağına bize Bir hiç uğruna gittiniz anlamını unuttum. Hasretliğin (katip) ![]() Bir çift şefkatli bakış uzaktı cemaline, Birazcık merhametti, muhtaçlığın senin. En son kim üzülmüştü canın yandığında Sevgisizlikti sebebi, köşelere itilmişliğin. Bunca insan top yekun, hep birden En karalı insanların olmuştuk. Minnacık sevgiyi esirgedik yüreğimizden Kalmamış çevrende, insanlığı yaşatabilen Odun vardı, yatak vardı, aş vardı da Bir çift el yoktu uzatacak dünyana Aklın noksan olalı senin başında, Çileleri tatbik ettin yanı başımızda. Acıklı filmlerin yufka yüreklileri biz, En dramatik hayatını yaşadıysanda Üşüdün, acıktın, kirlendin, ağladın Bir bizim yüreğimizi dağlayamadın. Olamadın katip ağlanan olamadın Taş olan duygularımıza dokunamadın Ölen sendin elli, ayaklı bir insan Bizse bir garip mahluk, insanlığı unutan
Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
; |