SANATÇI KİME DENİR? (2)
Yazar Administrator   
Salı, 15 Mayıs 2007
Benim ilk gençlik yıllarımda okulda edebiyat derslerinde münazaralar ( tartışmalar ) düzenlerdik . Karşılıklı iki gurup oluştururduk birde jüri olurdu, birbirine geçen sarmal konularda birine taraf olarak savunma yapardık yumurtamı tavuktan tavuk mu yumurtadan çıkar gibi absürd konulardı bunlar. Amaç birinden birinin doğru olduğuna jüriyi ikna edebilmekti hem çok eğlenirdik ( öğretmenlerimizin dediğine göre) hem de çok şey öğrenirdik.(?)
Sonra “ büyüdük “ kendimizi benzer sarmal konuyu tartışan insanların arasında bulduk. Ama bu kez konu ciddiydi (!) Sanat; sanat için midir? Sanat ; toplum için mi dir?1970 li yıllarda gençlerin en popüler tartışma konusuydu bu , yalnızca gençlerin mi ?
neredeyse tüm toplumun. Hatta o yıllarda, toplumcu şairler , toplumcu müzisyenler bile vardı . Ha şimdi bana derseniz toplumcu şairlerin ve toplumcu şarkıcıların dışındakiler , kimler için sanat yapıyordu ? vallahi bilemem kime yapıyorlardı ama , bu toplumcu sanatçılar bize epey kaset kitap sattılar . Zaman içerisinde sanatın toplum veya sanat için diye “ ayrılmadan “ yapıldığını öğrendik .

Şimdi tartışılansa : kimlere sanatçı denir kimlere denmez, gerçek sanatçılar kimlerdir, kimler gerçek sanatçıdan sayılmaz ? şimdi birileri bu konularda tartışma yaratarak “ parsa “ toplamaya çalışıyorlar. Sözlük anlamı olarak baktığımızda
“ Sanatçı: sanat dallarında eser veren ,ve/veya sanat eserlerini icra eden kişidir “
Peki kimler bu unvanı verir ? icracılar için eğitim kurumları veya konunun uzmanları Eser verme durumunda ise Yine bu dalın uzmanları ve sanatın kendisi yada diyelim ki tarih ….
Sanatçılık onamasını yapan bir jüri hemen yanınızda durmaz hele hele bu jüri siz kendiniz olamazsınız Size düşen uğraştığınız sanat dalının eserini ortaya çıkarmaya çalışmaktır. yaptığınız eser olarak onaylanırsa bu eser size sadece “ eser sahibi “ unvanı nı verir ama , bu eserin “ sanat eseri “ olup olmadığının kararı süreç içinde yine sanatın kendisine kalır Sanat sizi “ sanatçı “olarak seçebilir seçmeyebilir yaptığınız eser “sanat eseri “ olabilir olmayabilir , ...Ayrıca sanatın ve sanatçının gerçeği sahtesi olmaz, .Bu dallarda çalışan insanlar sanatçı olup olmamakla kafa yormamalı eserlerinin sanat eseri olup olmadığının iddiasını taşımamalı her fırsatta kendilerinin ve eserlerinin çığırtkanlığını yapmamalıdırlar, bunların değerlendirmesini başkalarına bırakmalılar, aksi durumlar belki kendileri farkında olmuyorlar ama abes kaçıyor . Kendi adıma söylüyorum bunları madem ki , yine kendi adıma birilerinin çıkıp da “ biz sanatçılar…..”diye başlayan söylemleri gerçekten “itici “ oluyor. Ve adama sorarlar o zaman …. Ne kadar? Nereye kadar? Sanatçıların bilmeleri gereken en önemli şey tevazudur, Çok etkilendiğim bir olayı aktarmak istiyorum.

Bir TV kanalında Timur Selçuk konuşmacı olarak bulunuyordu ve ekranın altında yazan şuydu. Timur Selçuk iki nokta üst üste Müzik öğretmeni…………Bu alt yazıyı kendisinin üstüne basa basa yazdırdığından adım kadar eminim . Dikkatinizi çekerim müzisyen bile yazdırmayıp , müzik öğretmeni diye tanımlıyor kendisini , yani mezun olduğu okulun verdiği unvanını bile kullanmıyor , değil ki sanatçı yazdırsın Şimdi buradan kıssadan-hisse çıkarmak gerekirse .
Siz sanatın herhangi bir dalıyla uğraşın eğitimini alın eser verin ama sakın ola ki kendinize sanatçı unvanı almayın çünkü unvan denen şey alınmıyor birileri size o unvanı zaman içerisinde yaptıklarınızı “ değerlendirerek “ veriyor , veremeyenler ise kendiniz , halk ve de paparazzi programlarının sunucuları……..Veremeyeceklerden aldığınız sanatçı unvanı nı da kendinize saklayın..

Umutla kalın.