Türk Atasözü

     Geçtiğimiz Ağustos ayında Türk basını bir gazeteciyi lanetledi. " Türk halkına hakaret ettiği " gerekçesiyle M.G.Kırıkkanat, kendisi tatildeyken 'gıyabında' işten atıldı, bütün TV ve gazetelerde kendisine taraf yada karşı taraf olundu.Mantık hatası var mıydı,yokmuydu? bu köşenin konusu değil ama, var olan üslup hatasıydı.    

     M.G.Kırıkkanat "üslup hatası" yüzünden hedefi ıskaladı, sonuçta sivri dilini yanlış yere batırmış oldu. Bu hedef şaşması bir çok halk dalkavukçusunun, ekmeğine yağ sürmüş, adeta 'esas hedefi' koruma altına alıvermişlerdi. Çam ağaçları arasında tuvallere fırça atanlarla, anılarını kitap raflarına dizenler, yalılarda kapiçino keyfi yapanlar yine aklanıverdiler. Çok az kişi " bu halkı kim veya kimler bu hale getirdi,esas sorumlular onlar olmalılar ve de hesap sorulmalıdır " diyebildi. Bende bu çok az kişiden biri olarak  kendisini teselliye çalışmış, yaptığının hiçte yanlış olmadığını, birilerinin bu uyarıyı yapması gerektiğini söylemiştim. Daha sonra verdiği küçük bir davette, beni dostlarına tanıştırırken, " beni anlayan üç beş kişiden biri " demişti.

      Bazen ters giden bir şeylere dikkat çekebilmek, hatta üzerine gidebilmek için bir kaç kurban gerekir. Kimi gönüllüler bunu üstlenirler bir şeyler düzelsin diye, yanlışlar doğruya dönsün diye kurban olmayı göze alırlar. Burada kamu oyuna düşen  ise,  " ne denmek istendiğini , nereye dikkat çekildiğini " anlamaya çalışmaktır, M.G.Kırıkkanat olayında olduğu gibi "yargısız infaz" yapmak değildir.

     Bende Unkapanı için bu sitede bir şeyler yapabileceğimizi, en azından dikkat çekebileceğimizi umuyorum. Beklediğim ise sadece duyarlılık. Yoksa tüm sert eleştiri ve tepkilere rağmen devam ediyor olmamın, başka bir izahı bulunamaz. İstiyorum ki Unkapanı çarşısında sular bulansın ve durulduğunda pislikler dibe çöküp ayıklanabilir olsun, susanlar konuşsun ki,sular berraklaşsın. Bu yüzdendir bu kuyuya taş atışım.

     Haa! unutmadan M.G.Kırıkkanat'a söylediğim de buydu zaten. " Sen ", demiştim

" bir kuyuya taş attın, bırak onlar çıkarsın " , tabi çıkarabilirlerse!

     Yalnız ben, kuyuya taş atarken ve de kırk akıllının bunu çıkarmasını beklerken "üslupta hata yapabilirim" endişesiyle nezaketi elden bırakmamaya çalışıyorum, amacım hedefi tutturabilmek. Küçük bir üslup hatası hedefi ıskalatabilir, sivri dil her zaman işe yaramayabilir. Yoksa bende bilirim dilimi serbest bırakmayı hem de en alasından' Bu da böyle biline.

Umutla kalın.